petrolde alternatiflik

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • gencmayti
    Junior Member
    • 21-02-2006
    • 65

    petrolde alternatiflik

    Petrol Dar Boğazına Alternatif: Biodizel

    Bir sabah kalktınız canınız çekti ve patates kızarttınız kendinize. Üstünüzü değiştirip evden çıkarken hatırladınız ki otomobilinizin deposu boş. Mutfağa gidiyorsunuz ve biraz önce yediğiniz patates için kullandığınız yağ ile daha önceden bir kenarda biriktirdiklerinizi birleştiriyorsunuz, içine biraz etanol katarak iyice karıştırıyorsunuz ve aracınızın deposuna koyuyorsunuz hepsi bu. Yaklaşık 10 yıldır dünyanın birçok ülkesinde insanlar artık dizel araçlarda bitkisel yağlarla esterleştirilmiş biomotorin kullanıyorlar çünkü hayatımızın vazgeçilmez enerji kaynağı olarak görülen petrolün saltanatı sona eriyor. Biodizel de bilim dünyasının yok olan enerji kaynaklarının yerine sunduğu yeni alternatiflerden bir tanesi.

    Günümüzde kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil kökenli, birincil enerji kaynakları yanı sıra, yeni-yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji teknolojisinde değerlendirilmesi konusuna artan bir ilgiye ve uygulama yoğunluğu gösterilmektedir. Yeni-yenilenebilir enerji kaynakları içinde en büyük teknik potansiyele “Biokütle” sahiptir. Ana bileşenleri karbonhidrat bileşikleri olan bitkisel ve hayvansal kökenli tüm maddeler "Biokütle Enerji Kaynağı", bu kaynaklardan üretilen enerji ise "Biokütle Enerjisi" olarak tanımlanmaktadır. Bitkisel biokütle, yeşil bitkilerin güneş enerjisini fotosentez yoluyla doğrudan kimyasal enerjiye dönüştürerek depolanması sonucu oluşmaktadır. Fotosentez ile enerji içeriği yaklaşık olarak 3.10 21 J/yıl olan organik madde oluşmaktadır. Bu değer dünya enerji tüketiminin 10 katı enerjiye karşılık gelmektedir. Odun (enerji ormanları, çeşitli ağaçlar), yağlı tohum bitkileri (kolza, ayçiçek, soya v.b), karbonhidrat bitkileri (patates, buğday, mısır, pancar, enginar, v.b.), elyaf bitkileri (keten, kenaf, kenevir, sorgum, miskantus, v.b.), protein bitkileri (bezelye, fasulye, buğday v.b.), bitkisel artıklar (dal, sap, saman, kök, kabuk, v.b.), hayvansal atıklar ile şehirsel ve endüstriyel atıklar biokütle enerji teknolojileri kapsamında değerlendirilmekte ve mevcut yakıtlara alternatif çok sayıda katı, sıvı ve gaz yakıtlarına ulaşılmaktadır. Biokütle kökenli, en önemli Diesel motoru alternatif yakıtı biomotorindir. Biomotorin ( Biodiezel), biodizel, Dizel-Bi, Yeşil Dizel adları ile de bilinmektedir.

    Bitkisel yağlardan transesterifikasyon reaksiyonu (bir esterin bir alkolle asit ortamında tepkimesidir. sonuçta o alkolün esteri oluşur )[alkiliz] ile biomotorin elde edilmektedir. Transesterifikasyon reaksiyonunda yağ, monohidrik bir alkolle (etanol, metanol), katalizör (asidik, bazik katalizörler ile enzimler) varlığında ana ürün olarak yağ asidi esterleri ve gliserin vererek esterleşir. Ayrıca esterleşme reaksiyonunda yan ürün olarak di- ve monogliseritler, reaktan fazlası ve serbest yağ asitleri oluşur. Biomotorin üretiminde bitkisel yağ olarak kolza, ayçiçek, soya ve kullanılmış kızartma yağları, alkol olarak metanol, katalizör olarak alkali katalizörler (sodyum veya potasyum hidroksit) tercih edilmektedir. Hayvansal yağlar da biomotorin üretiminde kullanılabilir. Üretim teknolojisinde zorluk bulunmamaktadır. Üretimdeki en önemli nokta biomotorinin saflık derecesidir. Bu nedenle rafine edilme aşaması önem kazanmaktadır. Biomotorin
    %99 değeri üzerinde saf üretilmelidir.

    Dizel motorlarda yakıt olarak kullanılan ve yenilenebilir biyolojik maddelerden türetilen yakıtlar biodizel olarak adlandırılır . Hayvansal yağlar ile soya fasulyesi, mısır ve ayçiçeği gibi bitkisel ürünlerin yağlarından biodizel yakıt üretiminde faydalanılır. Biodizel saf olarak kullanılabileceği gibi petrolden elde edilen dizel yakıtla karıştırılarak da kullanılabilir. Sebze yağlarının yakıt olarak kullanılabileceğini ilk olarak 1900'lü yılların başında Rudolph DIESEL yer fıstığı yağıyla dizel motoru çalıştırarak göstermiştir. Fakat petrol hazır bir sektör olduğu için yaygınlaşması ancak bazı özel olaylar sonucu ve kısıtlı olmuştur. İkinci Dünya Savaşı, 1970'lerdeki petrol darboğazı ve yeni dönemde çevre bilincinin artması yeni enerji kaynaklarına ilgiyi artırmıştır. Biodizel ismi ilk olarak 1992 yılında Amerika Ulusal SoyDizel Geliştirme Kuruluşu tarafından telaffuz edildi. Kimyasal olarak yenilenebilir yağ kaynağından türetilen uzun zincirli yağlı asitlerin mono alkol esterleri olarak tanımlanır. Yani biyolojik kaynaklardan elde edilen ester tabanlı bir tür oksijenli yakıttır ve sıkıştırmalı (dizel) motorlarda kullanılabilir. Mazotla belli oranlarda karıştırılarak kullanılabilir. Bu oran; ekonomi, gaz emisyonu, yanma özelliği gibi birçok faktöre bağlıdır ve %20'lik karışım kullanılır. Bakterilerle ayrışabilen, zehirsiz, sülfürsüz ve hoş kokuludur. Bitkisel yağların metil veya etil esteridir. Bu konuda araştırma ve üretim yapan ülkelerin favori ürünü soya fasulyesidir. Elde edilen bitkisel veya biyolojik yağlar alkolle (genelde metanol) karıştırılır ve sodyum hidroksitle tepkime hızlandırılır. Kimyasal reaksiyon sonunda bir ester ve gliserin oluşur. Ester yakıt olurken gliserin de değerli bir ürün olarak birçok sektörde kullanılır. Biodizel verim olarak mazota yakın ve motor performans olarak eşdeğerdir. Biodizelin diğer yakıt türlerine göre avantajlarına gelince;

    Çevre dostu

    Yenilenebilir hammaddelerden elde edilebilen,

    Atık bitkisel ve hayvansal yağlardan üretilebilen,

    Anti-toksik etkili olan,

    Biyolojik olarak hızlı ve kolay bozunabilen,

    Kanse***en madde ve kükürt içermeyen,

    Yüksek alevlenme noktası ile kolay depolanabilir, taşınabilir ve kullanılabilen,

    Yağlayıcılık özelliği mükemmel olan,

    Motor ömrünü uzatan,

    Motor karakteristik değerlerinde iyileşme sağlayan,

    Kara ve deniz taşımacılığında kullanılabilen,

    Isıtma sistemleri ve jeneratörlerde kullanıma uygun,

    Stratejik özelliklere sahip,

    Mevcut Diesel motorlarında hiçbir tasarım değişikliği gerektirmeden kullanılabilen,

    Ticari başarıyı yakalamış bir yeşil yakıttır.



    AB ülkelerinde klasik dizel yakıt içerisine %2 oranında karıştırılıyor. 2005 yılında %5.75, 2010 yılında %10, 2020 yılında %20 oranları hedeflenmiştir. Çevreye çok daha az zarar verirken, sürekli yenilenen kaynaklardan elde edilmesi en büyük avantajı.

    Aynı zamanda elde edilmesi gereken bitkisel üretimden sağlanma zorunluluğu, alternatif ürün konusunda sıkıntı çeken kırsal kesimde yasayan, hayatını tarımdan kazanan insanlara ciddi bir alternatif olabilir. Almanya ve Belçika'da başlı başına bir yakıt olarak, karıştırılmadan satılmaktadır. Dizel yakıtlardan biraz daha pahalı olmakla beraber, kalorisi daha yüksek olduğundan dolayı her hacim birim başına daha fazla yol katedilebilir ki bu da işin maddiyatını düşünenleri ikna etmekte.

    Biodizel üretim işleminin yan ürünü olarak çıkan gliserin de diğer alanlarda kullanılmak için ayrılır. yenilenebilir kaynaklardan üretilmesi ve atık madde emisyonlarının fosil motorine göre daha düşük olması nedeniyle gelecekte benzine oldukça iyi bir alternatif olacağı düşünülmektedir. Günümüzde Avrupa ülkelerinin bir kısmında benzincilerde biodizel satılmakta ve dizel araçlar herhangi bir motor modifikasyonuna gerek duymadan bu yakıtı kullanabilmektedir.

    Tüm olumlu yanlarına rağmen biodizelin viskozitesinin yeterli olmadığı için
    özellikle yakıt donanımında tıkanma ve bir takım sorunlara sebebiyet verebilmektedir. Dizel motorların en problemli yanlarından birinin yakıt donanımları olduğu düşünülecek olduğunda biodizelin daha da iyileştirilmesi veya katkı maddeleriyle desteklenmesi zaruret haline gelmektedir.

    Ancak biodizelin en temel ve düşündürücü olan problemi çok büyük miktarlarda bitkisel yağın bu yakıtın üretimine yöneltilmesi gerekliliğidir. Fiyatı, yetiştirme zahmeti ve hızı, içerdiği değerlendirilebilir yağ miktarı bakımından bu işe en uygun bitki olan kolza bitkisinden tüm fosil yakıtların yerine geçecek şekilde dizel üretimine geçilmesi durumunda, sadece Almanya'nın yakıt ihtiyacını karşılamak için bile bütün Avrupa'nın baştan başa kolza tarlalarıyla dolması gerekecektir. Biodizel petrol kaynaklı dizellerle sorunsuz karıştırılabildiği için yapılacak en mantıklı iş satılan dizel yakıtlara üretilen miktar kadar bitkisel kaynaklı ürün eklemek olacaktır.

    Biodizel Türkiye'de mevcut olanaklarla uygulamaya alınabilecek en önemli alternatif yakıt seçeneklerinden biridir. Ülkemizde kara taşımacılığının önemli bölümünde ve deniz taşımacılığında Dizel motorlu taşıtlar kullanılmaktadır. Ayrıca endüstride jeneratörler için önemli miktarda motorin kullanılmaktadır. Petrol tüketimimizin ancak %15'i yerli üretimle sağlanabilmektedir. Petrol ürünleri tüketimi içinde ise, en büyük pay %34 değeri ile motorine aittir. Biodizel kullanımı ile petrol tüketiminde ve egzoz gazı kirliliğinde azalma gerçekleşecektir. Biodizel üretmek ve kullanmak için Türkiye yeterli ve uygun alt yapıya sahiptir. Türkiye'de kolza ( kanola) , ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinin enerji amaçlı tarımı mümkündür. Hükümetin aldığı son tasarruf önlemleri kapsamında tarımda sadece kanola ve soya ekimine destek verilme kararı alınmıştır. Bu durum, çiftçiye bir yön vermektedir. Kanola ve soya ekimi ek bir bedelle desteklenmektedir. Kışı ılıman geçen bölgelerimizde kanola ikinci ürün olarak da ekilebilir. Tarımı sorunsuz ve maliyeti buğday ve ayçiçeğinden az olan kanola, Türk çiftçisi için önemli bir kurtarıcı olacaktır. GAP Bölgesi'nde 10 milyon dekar alanda sulu tarım olanağı vardır; bölgede pamuk yanı sıra dönüşümlü olarak kanola ve/veya soya ekimi olumlu olacaktır. Çok genel bir hesaplama ile, GAP Bölgesi'nde kanola ve/veya soya ekimi ve biodizel üretimi ile yılda 1.5 milyon ton biodizel üretilebileceği söylenebilir. Enerji amaçlı tarımın, Türkiye tarım politikası içinde yer alması, çiftçinin yönlendirilmesi yararlı olacaktır.




  • hamza
    Junior Member
    • 27-01-2004
    • 43

    #2
    Konu: petrolde alternatiflik

    bana göre gençmayti kardeşim çok güzel bir sunum yapmış.herkesin kolaylıkla okuyup anlayabilecegi şekil çok hoş.

    buna katkı olabilirse dünyada yeni bitkisel yağ kaynakları arasında su yosunları geçiyor.sıg sularda ğüneş altında çok ekonomik üretilebilecegi öne sürülüyor.sanki türkiyede buna uygun çok yer var.

    Yorum

    • armonill
      Banned
      • 21-06-2005
      • 1909

      #3
      Konu: petrolde alternatiflik

      1. GİRİŞ
      Türkiye, bölgesel fosil enerji kaynakları yeterli olmayan, ve enerji ihtiyacının %85’ini ithal eden bir ülkedir (Anonim 2001). İthalatı yapılan enerji kaynaklarının, uluslararası pazardaki fiyat dalgalanmaları ulusal ekonomiye büyük bir yük getirmektedir. Enerji konusu giderek politikleşerek, enerji ithalatının bağımlılığı ve ödemeler dengesindeki kronik açığın, politik istikrarın temel tehlikesini oluşturacağı düşünülmektedir. Türkiye’nin enerji tüketimini ithal edilen fosil yakıtlara dayalı olarak sürdürmesi, gayri safi yurtiçi hasılanın azalmasına neden olmaktadır (2). Gelişmiş ülkeler, uluslararası maliyetlerden yüksek olsa bile yerli enerji üretimini desteklemektedirler. Almanya’da 300000 hektar kanola tarımından, biyomotorin üretimine bağlı olarak 5000 kişiye istihdam sağlanmış ve bunun karşılığında %70 vergi indirimi uygulanmıştır. (3, 4).
      Türkiye’de tarımsal nüfusun toplam nüfusa oranı % 35 gibi yüksek bir orandadır. Kırsal nüfusun oldukça yüksek seviyede olması, sektör üzerinde ağır ve yoğun bir nüfus baskısına ve gizli işsizliğe yol açmaktadır. Devlet İstatistik Enstitüsü, 28 Mayıs – 30 Eylül 2001 tarihleri arasında uygulanan VII. Genel Tarım Sayımı sonucuna göre (5), toplam arazinin sadece %33,13’ü işlenmektedir. İşlenmeyen arazi içinde %2,91 oranında tarıma elverişli olduğu halde kullanılmayan arazi bulunmaktadır. Bu arazilerin ve kota kapsamından çıkarılan şeker pancarı ve tütün ekilen arazilerin bir kısmının da yağ bitkileri üretimine kaydırılmasıyla tarımsal potansiyel daha verimli kullanılabilecektir. Türkiye’de öncelikle değerlendirilmesi gereken yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde bulunan biyomotorinin yeni teknolojilerle kullanıma sokulması, Türkiye’de yeni iş sahaları açacak, işsizliği azaltarak, milli geliri artırabilecektir. Bu nedenle Türkiye çevreye olumsuz etkisi daha az olan yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır.
      Günümüzde dünyanın en önemli çevre sorunu olarak sera etkisinden kaynaklanan global ısınma gösterilmektedir. Global ısınma, yanma sonucu ortaya çıkan başta CO2 emisyonu olmak üzere SOx ve NOx gibi diğer zararlı emisyonların bir sonucudur. Son yıllarda fosil yakıt emisyonlarının çevreye ve halk sağlığı üzerine olumsuz etkileri kanıtlanmıştır. Yakıtın çevreye verdiği zararlar düşünüldüğünde, ulaşım sektörünün buna etkisi gittikçe artmaktadır. Ulaşım sektörünün global ısınmadaki potansiyel payı %20 iken 10 yıl sonra bu değer %25’in üzerine çıkmıştır (4, 6). Bu problemlerin azaltılmasının bir yolu alternatif enerji kaynaklarının kullanılmasını teşvik etmektir. Enerji bitkilerinden elde edilen biyomotorinin yanma sonucu oluşan sera etkisinin ve asit yağmurlarının azalması gibi çevreye olumlu etkileri vardır. Buna ilave olarak CO2, SOx emisyonları ve yanmamış HC’ların azaldığı belirtilmiştir. Emisyon oranlarının azaltılması için Fransa’da biyomotorin dizel yakıtı içerisine %5 ve ABD’de ise %20 oranında karıştırılarak kullanılmaktadır. Almanya ve Avusturya ise biyomotorinin %100 kullanımına izin vererek emisyon oranlarının azaltılması yoluna gitmişlerdir (4).
      Biyomotorin üretim maliyeti içerisinde en önemli etken ham yağ fiyatıdır. Yağ bitkileri üretiminin artırılması ve atık yağların değerlendirilmesi ile bu maliyet daha da düşecektir. Bu deneysel çalışmanın amacı tarımsal potansiyeli verimli kullanarak ekonomik alt yapıyı daha düzenli hale getirmenin yanı sıra özellikle kentlerde yoğunlaşan hava kirliliğine de bir çözüm üretebilmektir.
      2. MATERYAL VE YÖNTEM
      2.1. Biyomotorin Üretimi
      Biyomotorin bitkisel (kanola, soya vb. bitkilerin) ya da hayvansal kökenli yağların bir katalizör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol veya etanol) reaksiyonu sonucunda açığa çıkan yakıt amaçlı ürünün adıdır.
      Yakıt üretimi, Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Tarım Alet ve Makinaları Laboratuvarı’nda kurulan üretim reaktöründe yapılmıştır. Biyomotorin hazırlanması işlemindeki ilk aşamada; yağ, kızartma artıklarından ve sudan arındırılmalıdır. Bu amaçla, kullanılmış 100 l'lik atık yağ ısıtılmış ve süzgeçten geçirilerek içinde bulunan (kızartma vb.) artıkları ayrılmıştır. İkinci aşamada, 100 l atık yağ için gerekli olan 20 l'lik (%20) metil alkol ve katalizör olarak kullanılan 800 g potasyum hidroksit birlikte bir kaba konup tamamen çözününceye kadar karıştırılarak metoksit elde edilmiştir. Reaksiyonda yağ ve metoksitin birbiriyle çok iyi karıştırılarak reaksiyona başlanmıştır. Reaksiyon bir nükleofilik yer değiştirme reaksiyonudur. Burada gliserin, metanol ile yer değiştirmekte ve biyomotorin meydana gelmektedir. Faz ayırma işleminde, oluşan gliserin ve potasyum gübresi dibe çöker. Üst tarafta kalan biyomotorin kısmı alınır. Biyomotorin içinde asılı kalan gliserin taneciklerinin tamamen alınması için yıkama işlemine tabi tutulur. Denemede kullanılan yakıtlarının TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde yapılan analiz sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.

      Tablo 1. Dizel Yakıtı ve biyomotorin in Özellikleri
      Özellikler
      Dizel Yakıtı
      Biyomotorin
      Yoğunluk (kg/l)
      0.815
      0.890
      Alevlenme Noktası °C
      58
      148
      Isıl değeri (kJ/kg)
      43350
      39590
      Viskozite (mm2/s)
      2.5
      5,18
      Akma noktası (°C)
      -33
      -4
      Setan Sayısı
      55
      45-48

      2.2. Araç Performans ve Emisyon Test Yöntemi
      2.2.1. Emisyon Testi
      Araç ve motor üzerindeki çalışmalar TOFAŞ-Bursa Fabrikasında yapılmıştır. Araştırmada motor performans değerlerinin tespitinde TOFAŞ AR-GE Test ve Emisyon Laboratuvarı’ndan yararlanılmıştır. Bu laboratuvar halen Türkiye’nin resmi emisyon test laboratuvarı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
      98 / 69 EC Emisyon Ölçüm Direktifinde tanımlanan ortam şartlarının sağlanması için, -35,++45°C arasında sıcaklık kontrolü ve + 5°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda % 5 - 95 arasında nem kontrolü yapılabilen klimatik oda, araç yol simülasyonunun sağlanması için, standartlarda belirtilen şartları sağlayan SCHENCK marka şasi dinamometresi ve standartlarda tanımlanmış bütün işlemleri gerçekleştirme kapasitesine sahip HORIBA marka ölçüm sistemine sahiptir. Emisyon testi “98 / 69 EC Emisyon Ölçüm Standardı” ile yapılmıştır.
      Test başlıca üç aşamadan oluşmaktadır; Ön şartlandırma testi ; 20–30°C ortam sıcaklığında 3 şehir dışı çevrimi uygulanarak araç sürülür. Şartlandırma ; Aracın 20–30°C ortam şartlarında 6 – 36 saat arasında bekletilmektedir. Test ; Araç 20–30°C ortam sıcaklığında, 5.5–12 H2O g/kg kuru hava bağıl nem şartlarında, yol simülasyonunu sağlayacak dinamometre yük parametreleri ile “1ECE+1EUDC” göre sürülür. Bu esnada, direkt ölçüm ile HC ölçülür ve iki ayrı faz olarak örnekleme torbalarında egzoz gazı toplanır. Test bitiminde gaz içindeki CO, NOx, CO2 gr/km cinsinden ölçülür. Partikül ölçümü ise, test öncesinde tanımlanmış koşullarda şartlandırılmış ve ağırlık ölçümü yapılmış filtre üzerinden, test esnasında yeterli miktarda egzoz gazının geçirilmesi ve test sonunda 2. şartlandırma yapılarak filtrelerin tekrar tartılması ve tartım farkı ile partikülün belirlenmesi şeklinde yapılır.
      2.2.2Yakıt Tüketim Testi
      98 / 69 EC testinde bulunan HC, CO, CO2 değerleri ile test anında yapılan yol miktarı dikkate alınarak, litre / 100 km cinsinden hesaplanır.
      2.2.3 Güç Testi
      Araç şasi dinamometresi ile, test yapılan viteste ulaşabileceği maksimum hıza ulaştırılır. Maksimum hızda, araç tam gaz konumunda iken dinamometre, aracı belirlenen ivmede durdurmaya çalışır. Karşı kuvveti ölçer. Devir veya km’ye göre, tekerlek gücü ve tekerlek kuvveti belirlenir.
      2.2.4 Performans Testi
      Aracın yol simülasyonunu sağlayan dinamometre yük parametreleri ile 4. Viteste tam gaz konumuna getirilerek, minimum hızdan maksimum hıza ulaşma süresi belirlenir. Denemelerde kullanılan motor Fiat Doblo 1.9 DS tipi bir araç motoru olup bu motora ait teknik özellikler Tablo 2’de verilmiştir. Motor önce dizel yakıtı ile çalıştırılıp dizel yakıtına ait değerler alınmış, daha sonra biyomotorin ile denemelere devam edilmiştir.

      Tablo 2. Fiat Doblo 1.9 DS Dizel Araç Motorunun Teknik Özellikleri
      Genel Teknik Bilgiler
      Fiat Doblo 1.9 DS
      Yakıt püskürtme sistemi
      Lucas Epic DCU3F indirekt enjeksiyon
      Silindir çapı x Strok
      mm
      80.2x 90.4
      Motor hacmi
      cm3
      1910
      Sıkıştırma oranı
      22.5:1
      Maksimum Güç (4500 min-1)
      kW
      46
      Maksimum Tork (2500 min-1)
      Nm
      118
      Hızlanma (0-100 km/s)
      s
      20.9


      3. SONUÇLAR VE TARTIŞMA
      3.1. Sonuçlar
      Denemelerden elde edilen sonuçlar, biyomotorin ve dizel yakıtı için karşılaştırmalı olarak Tablo 3’de verilmiştir.
      Tablo 3. Biyomotorin ve dizel yakıtı için denemelerden elde edilen sonuçlar

      Dizel Yakıtı
      Biyomotorin
      Fark (%)
      Teker Gücü (Kw)
      38 (4400d/d)
      37 ( 4250d/d)
      2,63
      Teker Kuvveti (N)
      1640 (2100d/d)
      1585 (2070d/d)
      3,35
      40-100 Hızl.Süresi
      20,5
      22
      -7,32
      60-100 Hızl. Süresi
      14,8
      16,1
      -8,78
      Emisyon Test Sonuçları
      HC (gr/km)
      0,039
      0,027
      30,77
      CO (gr/km)
      0,163
      0,149
      8,59
      Nox (gr/km)
      0,338
      0,355
      -5,03
      Partikül (gr/km)
      0,270
      0,099
      63,33
      CO2 (gr/km)
      228,9
      234,9
      -2,62
      Yakıt tüketimi/100 km
      8,64
      8,43
      2,43







      3.2. Araç Performans ve Emisyon Test Sonuçları
      Biyomotorin kullanarak yapılan ölçümlerde, dizel yakıtına göre %3,35 gibi bir tekerlek kuvveti kaybı ve %2,63'lük tekerlek gücü kaybı gözlenmiştir. Yapılan hızlanma testinde, 40-100 km/h hızlanma süreleri ölçülmüş ve biyomotorin yakıtının kullanımında % 7,32 ve 60-100 km/h hızlanma süresinde ise % 8,78 oranında daha uzun sürede hızlanma olduğu saptanmıştır. Bu sonuçlar tekerlek gücü ve tekerlek kuvveti değerlerinin düşüklüğüyle paralellik göstermektedir.
      Yapılan emisyon testleri sonucunda, zararlı bir gaz olan CO’in biyomotorin kullanımında %8,59 oranında azaldığı ve CO2 gazının ise %2,62 oranında arttığı tespit edilmiştir. Havada da karışım halinde bol miktarda bulunan azot oksit gazlarının biyomotorin yakıt kullanımında %5,03 oranında arttığı, fakat bu değerlerin standartları aşmadığı tespit edilmiştir. Çevreye zarar veren bir gaz olan HC’un biyomotorin yakıt kullanımında %30,77 daha az, partikül değerleri incelendiğinde ise %63,33 oranında az olduğu görülmüştür. Bu değerler biyomotorin yakıtın motor içinde daha temiz yandığını kanıtlamaktadır.Yakıt tüketimi değerleri karşılaştırıldığında biyomotorinin dizel yakıtına göre %2,43 oranında az olduğu tespit edilmiştir. Tekerlek gücü ve tekerlek kuvvetindeki düşüşler yakıt kullanımının azlığından kaynaklandığı söylenebilir.
      Yapılan bu testlerin tümü incelendiğinde biyomotorinin daha çevreci bir yakıt olduğu ve biyomotorinin Türkiye şartlarında imal edilmesi ve alternatif yakıt olarak dizel araçlarda kullanılmasının mümkün olduğu sonucuna varılmıştır. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli verimli kullanılarak ekonomik alt yapıyı daha düzenli hale getirmenin yanı sıra özellikle kentlerde yoğunlaşan hava kirliliğine de bir çözüm üretebilecektir.
      Son düzenleme armonill; 21-03-2006, 14:01.

      Yorum

      • hamza
        Junior Member
        • 27-01-2004
        • 43

        #4
        Konu: petrolde alternatiflik

        buyrun bir güzel yazı daha armonill kardeşe de çok teşekkürler.benim için önemli olan testlerin türkiyede yapılıp bize de ulaştırılabilmesi çok güzel
        hem tofaş a hem armonill e bravo.

        Yorum

        • gencmayti
          Junior Member
          • 21-02-2006
          • 65

          #5
          Konu: petrolde alternatiflik

          armonil kardeş ellerine sağlık

          Yorum

          • ozkandonmez
            Administrator

            • 30-12-2002
            • 47230

            #6
            Konu: petrolde alternatiflik

            bilgi sunuları yapan arkadaşlara çok teşekkür ederiz.

            Verilerden de anlaşılacağı üzere, biodiesel e ihtiyaç vardır, kaliteli olarak üretilenleride kullanmakta zarar yoktur.
            Üyelere Özel Konuları Görebilmek İçin Lütfen ÜYE GİRİŞİ Yapınız

            Yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır.
            Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.
            Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.ozmena.net web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.

            HAYDI IPTV YAPALIM

            TBS 6991 Dual Tuner Dual CI Tv kartı linux sürücü yükleme

            LÜTFEN OKUYUN

            Yorum

            • armonill
              Banned
              • 21-06-2005
              • 1909

              #7
              Konu: petrolde alternatiflik

              ülkemizin enerji sıkıntısı yaşadığı bir gerçektir.Bulunduğum bölgede 20 yıldır
              elektrik sorunu vardır.Bu sorunlar araç yakıtlarında sanayimizde de sorun olarak gözükmektedir.Devletimizin bir an önce alternatif enerji kaynaklarına yönelerek çalışmalar yapması gerekmektedir.Bunların en başında da biodizel ve termik santral çalışmaları olmalıdır.Büyüyen ve gelişen bir türkiyenin geleceği için bu çok büyük önem arzetmektedir.BU kaçınılmaz bir gerçektir.

              Yorum

              • cabbaro
                Junior Member
                • 17-07-2004
                • 97

                #8
                Konu: petrolde alternatiflik

                Arkadaşlar duyduğuma göre 15-20 gün içinde bor madeniyle çalışan bir sistemden konuştu tamirci arkadaşlarım.Ruhsata işleme gerek olmadan maliyeti 150 ytl ve 5 ytl ile 20 bin km yol katediyor benzinde %30 tasaruf sağlıyor.(tek başına kullanılmıyor bor+benzin+lpg?) Daha önce duyan veya kullanan arkadaş varsa tecrübelerini yazarsa sevinirim.Saygılar....
                Son düzenleme cabbaro; 24-03-2006, 11:56.

                Yorum

                İşlem Yapılıyor