NÜKLEER FELAKETİN GİRMEDİÐİ BİR TÜRKİYE KALMIŞTI
Sinop'a bir nükleer santral yapacaklarmış. Yahu bu ülke doğal kaynaklarının sadece %30'unu kullanıyor, ne gereği var nükleer santral kurmanın ?
Bu nükleer santrali kurmamız lazım diyen ileri zekalılar, Allah rızası için hiç mi, Allah için hiç mi yer yüzündeki nükleer santrallerde ne kazalar yaşanıyor, ne felaketlerden kıl payı kurtulunuyor yada ne kazalar oluyor da sır olarak tutuluyor, yahu hiç mi okumuyorlar ?
Ben size aşağıda bir link vereyim, gerçi İngilizce ama yinede nükleer tesislerde olan bitenleri bir görmenizi sağlasın. ne kazalar yaşanmış neler olup bitmiş, bir anda 100'lerce çalışan ölümcül radyasyona maruz kalmış. Adam okudukça lanet olsun diyor, herkes nükleer tesisleri kapattırmak için olmadık eylemler yapıyor, bizim Mersin Akkuyu'da da halk gelsin gelsin, nükleer santrali buraya kursunlar diyorlarmış. Söyleyecek söz bulamıyorum.
Tabii burada nükleer santraller, onların işleyişi ve olası kaza senaryoları ile ilgili söyleyecek çoooook şey var ama şunu bilin ki, nükleer reaktörün çekirdeğinin (core) bulunduğu kap ve içinden geçen su boruları çok ama çok değişken ısı ve basınçlara maruz kalıyorlar, nasıl bakım gerektirdiğini bir bilseniz !!! Tahmin edeceğiniz gibi dünyanın çoğu (batılılar dahil) ülkeleri bu bakımların yüksek maaliyetleri yüzünden bazı şeyleri, bile bile göz ardı ediyorlar. Bunların bakımını yapılacağı reaktör kapları, 1-2 dakikalık bir maruz kalmadan sonra, bir adamı radyasyon zehirlenmesinden götürecek derecede radyoaktiftir.
Neyse, dediğim gibi, söylenecek çok şey var.
Birde şu nükleer santrallerden çıkan atıklar varya... Şu plutonyum içeren atıklar.... Bu atıkların herhangibir kalıcı saklama tekniği yoktur. Bunları bir nevi camlayıp yer altındaki dış korumalı bir yere gömüyorlar.
Bu atıkların radyoaktif yarı ömürleri 10 üzeri 9 yıldır, kısacası 1,000,000,000
yıl. Acaba o korumalı yerde kullanılan maddeler doğaya ne kadar dayanacak ? Elbetteki içlerinde sakladıkları radyoaktif maddelerden daha az.
Bu ne demek 4000-5000 yıl sonraki nesillere, bol radyoaktif bir toprak bırakacağıız.
Lütfen tepkimizi dile getirelim, çernobil kazasını bir hatırlayın. 30 mil çapında %100 kanse***en etki yarattı çoğu kişi radyasyon zehirlenmesinden öldü.
30-200 mil içerisinde tiroid kanseri vakaları bugüne kadar 70 katına çıktı.
Bu kazadan sonra italya ve finlandiya nükleer reaktörlerini kapattılar, (gerçi finlandiya tekrar başladı ama ..).
Dünya'da bilinçli, okuyan, muhakeme edebilen çoğunluk nükleer santral istemiyor.
Sinop'a bir nükleer santral yapacaklarmış. Yahu bu ülke doğal kaynaklarının sadece %30'unu kullanıyor, ne gereği var nükleer santral kurmanın ?
Bu nükleer santrali kurmamız lazım diyen ileri zekalılar, Allah rızası için hiç mi, Allah için hiç mi yer yüzündeki nükleer santrallerde ne kazalar yaşanıyor, ne felaketlerden kıl payı kurtulunuyor yada ne kazalar oluyor da sır olarak tutuluyor, yahu hiç mi okumuyorlar ?
Ben size aşağıda bir link vereyim, gerçi İngilizce ama yinede nükleer tesislerde olan bitenleri bir görmenizi sağlasın. ne kazalar yaşanmış neler olup bitmiş, bir anda 100'lerce çalışan ölümcül radyasyona maruz kalmış. Adam okudukça lanet olsun diyor, herkes nükleer tesisleri kapattırmak için olmadık eylemler yapıyor, bizim Mersin Akkuyu'da da halk gelsin gelsin, nükleer santrali buraya kursunlar diyorlarmış. Söyleyecek söz bulamıyorum.
Tabii burada nükleer santraller, onların işleyişi ve olası kaza senaryoları ile ilgili söyleyecek çoooook şey var ama şunu bilin ki, nükleer reaktörün çekirdeğinin (core) bulunduğu kap ve içinden geçen su boruları çok ama çok değişken ısı ve basınçlara maruz kalıyorlar, nasıl bakım gerektirdiğini bir bilseniz !!! Tahmin edeceğiniz gibi dünyanın çoğu (batılılar dahil) ülkeleri bu bakımların yüksek maaliyetleri yüzünden bazı şeyleri, bile bile göz ardı ediyorlar. Bunların bakımını yapılacağı reaktör kapları, 1-2 dakikalık bir maruz kalmadan sonra, bir adamı radyasyon zehirlenmesinden götürecek derecede radyoaktiftir.
Neyse, dediğim gibi, söylenecek çok şey var.
Birde şu nükleer santrallerden çıkan atıklar varya... Şu plutonyum içeren atıklar.... Bu atıkların herhangibir kalıcı saklama tekniği yoktur. Bunları bir nevi camlayıp yer altındaki dış korumalı bir yere gömüyorlar.
Bu atıkların radyoaktif yarı ömürleri 10 üzeri 9 yıldır, kısacası 1,000,000,000
yıl. Acaba o korumalı yerde kullanılan maddeler doğaya ne kadar dayanacak ? Elbetteki içlerinde sakladıkları radyoaktif maddelerden daha az.
Bu ne demek 4000-5000 yıl sonraki nesillere, bol radyoaktif bir toprak bırakacağıız.
Lütfen tepkimizi dile getirelim, çernobil kazasını bir hatırlayın. 30 mil çapında %100 kanse***en etki yarattı çoğu kişi radyasyon zehirlenmesinden öldü.
30-200 mil içerisinde tiroid kanseri vakaları bugüne kadar 70 katına çıktı.
Bu kazadan sonra italya ve finlandiya nükleer reaktörlerini kapattılar, (gerçi finlandiya tekrar başladı ama ..).
Dünya'da bilinçli, okuyan, muhakeme edebilen çoğunluk nükleer santral istemiyor.
Yorum