Değil Türkiye’de, hiçbir Avrupa kulübünde 4 yıldız golcü yoktur. Buna Real Madrid ve Arsenal de dahildir. Ben, Hakan, Necati ve Hasan Kabze transfer olsak, kulübün borcunun yarısını kapatırız. G.Saray’ın forvetinde 50 milyon dolar yatıyor..." Bu sözler, sakatlığı nedeniyle son 9 lig maçında forma giyemese de attığı 17 golle, G.Saray’ın şampiyonluğunda büyük katkısı olan Ümit Karan’a ait.
Yarım sezonluk Ankaraspor macerası dışında 6 yıldır sarı kırmızılı takımın başarısı için ter döken ve attığı birbirinden şık gollerle adından söz ettiren Ümit Karan, mucizevi şampiyonluğu anlatırken, yaşadığı sıkıntıları da paylaştı.
- Şampiyon olacağınızı düşünüyor muydunuz? Son maçta elde edilen bu zafer hakkında ne diyeceksin?
İstersen işin başına dönelim. Yani her şey oradan başlıyor. Takımdaki tüm oyuncular birbirini sevmeyi öğrendi. Biz arkadaştan da öte, bir aile olduk. Şampiyonluğun bu şekilde geleceğini beklemiyorduk.
- Fener’in kadrosu daha güçlü. G.Saray, bu zor sınavdan nasıl başarıyla çıktı?
Sezon başında herkes Fener’i favori gösteriyordu. Belki de haklıydılar. Bir kere onların yabancıları bizden daha iyi. Fark aslında burada. Ancak, Türk futbolcuların kalitesine baktığımız zaman kesinlikle Fener’le eşitiz. Hatta onların önündeyiz.
Her şey F.Bahçe-Denizli maçına bağlıydı. Yani kaderimiz başka bir takımın ellerine kalmıştı. Artık her şey inanç ve ettiğimiz dualara bakıyordu. Ben de Kayseri maçında 90 dakika dua ettim. Takım olarak şampiyonluğu hak ediyorduk. Bana göre F.Bahçe, Denizli’ye takılmasa bile biz yine de şampiyonduk. Yani bir yerde hak yerini buldu.
- Canaydın, ’bu 100 yılın şampiyonluğu’ dedi. Katılıyor musun?
Bu benim G.Saray’daki ikinci şampiyonluğum. Öncekinde 3. yıldız olayı vardı, çok değerliydi. Ama tabii bu kupanın manevi değeri çok ayrı.
- Para sorununu takım içinde nasıl aştınız?
Açık ve net; GURURLA. Çünkü hepimiz onurlu oyuncularız. Bir dönem kendimizi yalnız hissettik. Sağa bakıyorsun 17 arkadaş, sola bakıyorsun 17 arkadaş. Yani başka kimse yok. Bundan dolayı aramızda birleştik. Mücadelemizin karşılığını alamadığımız zamanlar oldu.
- Hakem hataları sizi nasıl etkiledi. Elle atılan gollere ne diyeceksin?
Biz işimize baktık. Her maçı alnımızın akıyla kazandık. Torpil ya da ayrıcalık beklemedik. Mesela Anelka Konya’da elle gol attı, bu gole sevindi. Ama Özgürcan PAF maçında elle gol attıktan sonra hakeme doğrusunu söyleyip, iptal etirdi. Yani bizim gençlerimiz bile farklı.
- Fener’e 4-0 yenildiğiniz maçta şampiyonluğu kaybettiğinizi düşündün mü?
Kadıköy’de ilk 2 pozisyon gol olsa her şey çok farklı olurdu. ’Ferhat ve Uğur oynadı, o yüzden fark yedik’ diyorlar. Bunları geçelim. Gerets’in hatası yok. Kadıköy’de Uğur ile Ferhat’la maçı kazansaydık Gerets’i kahraman ilan ederlerdi.
- Bir dönem gece hayatınla konuşuluyordun. Şimdi ne değişti?
İnsanın hayatında hatalar olur. Çok gözönündesin. Yani Ümit Karan ismi raitingdi. Göze batıyordu. Evlendim, sorumluluklarım var. Gençken bunlar olur. 5 ay sonra baba olacağım.
- Herkes tatilde, sen buradasın...
Benim için tatil diye bir şey yok. Geçen yıl da burada günde 6 saat çalışıyordum. Öyle ki, Gerets imza atmaya geldiğinde, balkondan bakarken beni gördü. Kendisi ile ilk tanışıklığım o zaman oldu. Herhalde, ’bu sıcakta koşan salak kim?’ demiştir. Çünkü, Florya’da bir tek ben vardım.
Röportajın tam Beşiktaş maçı ile ilgili kısmına gelmiştik. Söz döndü dolaştı, belki de şampiyonluğu getiren Hasan Kabze’nin bitime 17 saneye kala attığı galibiyet golüne geldi. Tam bu sırada, yanımıza Hasan Kabze gelmez mi?
Bakın Ümit Karan, Hasan Kabze’yi nasıl çağırdı:
"Vayyyy BIG STAR nerdesin? Oğlum her yerde röportajın çıkıyor. Bir kere bile adımızdan bahsetmemişsin. Helal olsun sana. Seni kim korudu bu takımda? En çok kim senden bahsetti? Sorarım ben sana."
Hakan’la forma için kavga edecek değiliz
Hakan’la konuşmadığım söyleniyor. Vallahi eskiden böyle şeyler oluyordu. Herkes biliyor, defalarca boş yere birbirimize düşmüştük. Artık büyüdük. Eğer takımda ben Necati’yi, o beni, Hakan ağabeyi kıskanmış olsaydık, buralara nasıl gelecektik? ’Aman o atmasın, ben vurayım’ diye birbirimize pas bile vermezdik. G.Saray takımı bunları aştı. Forma için Hakan’la kavga edecek değiliz. Kaldı ki, ben olgunlaştım, 5 ay sonra baba olacağım.
Keşke Hagi’yle tanışmasaydım
Hagi, futbolcu olarak benim idolümdü. Ancak, kötü bir teknik direktör. Keşke Hagi ile hiç tanışmasaydık. Keşke hocam olmasaydı, gözümde futbolcu olarak kalsaydı. Onun döneminde birçok kez haksızlığa uğradım. Hiçbir sebep yokken bana sırtını döndü, şans tanımadı. Beni kafasından silmişti. Bırakın yolda, idmanda bile bana merhaba demiyordu, tek kelime konuşmuyordu. İnsan selam bile almadığı biriyle nasıl tartışabilir? Beni Ankaraspor’a yolladı. Ne oldu? Geçen sezon bu yüzden şampiyonluğu kaybettik.
Song kadro dışı kalsa formaları çıkarırdık
Çok sıkıntılar çektik. Sevinci de hüznü de birlikte yaşadık. Eğer Song idmana çıkmadı diye kadro dışı kalsaydı, inanın hepimiz formaları çıkarır giderdik. Öyle ki, bizim kendimizden başka dostumuz yoktu. Buna yöneticiler de dahil.
Tuncay’ın üzerine fazla gitmeyelim
Hindi olayı çok abartıldı. Tuncay, sevincini taraftarıyla paylaşmak için bunu yaptı. Biraz abartılı oldu ama onun üzerine fazla gidildiğini düşünüyorum. Çünkü yaptığı hareket art niyetli değildi. Büyütmenin anlamı yok.
Fakir-fukara edebiyatı yanlış cümleler
Murat Özaydınlı’nın bizim için kullandığı ’fakir-fukara edebiyatını’ yanlış buluyorum. Bazı Fenerli yöneticiler, ’Denizli maçı iptal edilsin’ demiş. Ne oldu ki, maç iptal olacak. Önce geçmişe baksınlar.
Beşiktaş Cordoba gibi kaleci bulamaz
Bizim maçta yediği goller yüzünden gönderilen Cordoba’ya yanlış yaptılar. Beşiktaş, onun gibi düzgün bir insan ve iyi bir kaleci bulamaz. Bence, Beşiktaş camiası ona şaka(!) yaptı.
Bizi Tromsö şampiyon yaptı
Tromsö, hayatımda unutmak istediğim nadir maçlardan biri. Belki de bu turu geçsek UEFA Kupası’nda çeyrek finalde elenecektik. Bu yolda ligde puan kaybedecektik. Belki de elenmemiz iyi oldu. Tromsö faciası bize şampiyonluğu getirdi. Çünkü turu geçsek ligde puan kaybedecektik.
Kaynak: Hürriyet
Yarım sezonluk Ankaraspor macerası dışında 6 yıldır sarı kırmızılı takımın başarısı için ter döken ve attığı birbirinden şık gollerle adından söz ettiren Ümit Karan, mucizevi şampiyonluğu anlatırken, yaşadığı sıkıntıları da paylaştı.
- Şampiyon olacağınızı düşünüyor muydunuz? Son maçta elde edilen bu zafer hakkında ne diyeceksin?
İstersen işin başına dönelim. Yani her şey oradan başlıyor. Takımdaki tüm oyuncular birbirini sevmeyi öğrendi. Biz arkadaştan da öte, bir aile olduk. Şampiyonluğun bu şekilde geleceğini beklemiyorduk.
- Fener’in kadrosu daha güçlü. G.Saray, bu zor sınavdan nasıl başarıyla çıktı?
Sezon başında herkes Fener’i favori gösteriyordu. Belki de haklıydılar. Bir kere onların yabancıları bizden daha iyi. Fark aslında burada. Ancak, Türk futbolcuların kalitesine baktığımız zaman kesinlikle Fener’le eşitiz. Hatta onların önündeyiz.
Her şey F.Bahçe-Denizli maçına bağlıydı. Yani kaderimiz başka bir takımın ellerine kalmıştı. Artık her şey inanç ve ettiğimiz dualara bakıyordu. Ben de Kayseri maçında 90 dakika dua ettim. Takım olarak şampiyonluğu hak ediyorduk. Bana göre F.Bahçe, Denizli’ye takılmasa bile biz yine de şampiyonduk. Yani bir yerde hak yerini buldu.
- Canaydın, ’bu 100 yılın şampiyonluğu’ dedi. Katılıyor musun?
Bu benim G.Saray’daki ikinci şampiyonluğum. Öncekinde 3. yıldız olayı vardı, çok değerliydi. Ama tabii bu kupanın manevi değeri çok ayrı.
- Para sorununu takım içinde nasıl aştınız?
Açık ve net; GURURLA. Çünkü hepimiz onurlu oyuncularız. Bir dönem kendimizi yalnız hissettik. Sağa bakıyorsun 17 arkadaş, sola bakıyorsun 17 arkadaş. Yani başka kimse yok. Bundan dolayı aramızda birleştik. Mücadelemizin karşılığını alamadığımız zamanlar oldu.
- Hakem hataları sizi nasıl etkiledi. Elle atılan gollere ne diyeceksin?
Biz işimize baktık. Her maçı alnımızın akıyla kazandık. Torpil ya da ayrıcalık beklemedik. Mesela Anelka Konya’da elle gol attı, bu gole sevindi. Ama Özgürcan PAF maçında elle gol attıktan sonra hakeme doğrusunu söyleyip, iptal etirdi. Yani bizim gençlerimiz bile farklı.
- Fener’e 4-0 yenildiğiniz maçta şampiyonluğu kaybettiğinizi düşündün mü?
Kadıköy’de ilk 2 pozisyon gol olsa her şey çok farklı olurdu. ’Ferhat ve Uğur oynadı, o yüzden fark yedik’ diyorlar. Bunları geçelim. Gerets’in hatası yok. Kadıköy’de Uğur ile Ferhat’la maçı kazansaydık Gerets’i kahraman ilan ederlerdi.
- Bir dönem gece hayatınla konuşuluyordun. Şimdi ne değişti?
İnsanın hayatında hatalar olur. Çok gözönündesin. Yani Ümit Karan ismi raitingdi. Göze batıyordu. Evlendim, sorumluluklarım var. Gençken bunlar olur. 5 ay sonra baba olacağım.
- Herkes tatilde, sen buradasın...
Benim için tatil diye bir şey yok. Geçen yıl da burada günde 6 saat çalışıyordum. Öyle ki, Gerets imza atmaya geldiğinde, balkondan bakarken beni gördü. Kendisi ile ilk tanışıklığım o zaman oldu. Herhalde, ’bu sıcakta koşan salak kim?’ demiştir. Çünkü, Florya’da bir tek ben vardım.
Röportajın tam Beşiktaş maçı ile ilgili kısmına gelmiştik. Söz döndü dolaştı, belki de şampiyonluğu getiren Hasan Kabze’nin bitime 17 saneye kala attığı galibiyet golüne geldi. Tam bu sırada, yanımıza Hasan Kabze gelmez mi?
Bakın Ümit Karan, Hasan Kabze’yi nasıl çağırdı:
"Vayyyy BIG STAR nerdesin? Oğlum her yerde röportajın çıkıyor. Bir kere bile adımızdan bahsetmemişsin. Helal olsun sana. Seni kim korudu bu takımda? En çok kim senden bahsetti? Sorarım ben sana."
Hakan’la forma için kavga edecek değiliz
Hakan’la konuşmadığım söyleniyor. Vallahi eskiden böyle şeyler oluyordu. Herkes biliyor, defalarca boş yere birbirimize düşmüştük. Artık büyüdük. Eğer takımda ben Necati’yi, o beni, Hakan ağabeyi kıskanmış olsaydık, buralara nasıl gelecektik? ’Aman o atmasın, ben vurayım’ diye birbirimize pas bile vermezdik. G.Saray takımı bunları aştı. Forma için Hakan’la kavga edecek değiliz. Kaldı ki, ben olgunlaştım, 5 ay sonra baba olacağım.
Keşke Hagi’yle tanışmasaydım
Hagi, futbolcu olarak benim idolümdü. Ancak, kötü bir teknik direktör. Keşke Hagi ile hiç tanışmasaydık. Keşke hocam olmasaydı, gözümde futbolcu olarak kalsaydı. Onun döneminde birçok kez haksızlığa uğradım. Hiçbir sebep yokken bana sırtını döndü, şans tanımadı. Beni kafasından silmişti. Bırakın yolda, idmanda bile bana merhaba demiyordu, tek kelime konuşmuyordu. İnsan selam bile almadığı biriyle nasıl tartışabilir? Beni Ankaraspor’a yolladı. Ne oldu? Geçen sezon bu yüzden şampiyonluğu kaybettik.
Song kadro dışı kalsa formaları çıkarırdık
Çok sıkıntılar çektik. Sevinci de hüznü de birlikte yaşadık. Eğer Song idmana çıkmadı diye kadro dışı kalsaydı, inanın hepimiz formaları çıkarır giderdik. Öyle ki, bizim kendimizden başka dostumuz yoktu. Buna yöneticiler de dahil.
Tuncay’ın üzerine fazla gitmeyelim
Hindi olayı çok abartıldı. Tuncay, sevincini taraftarıyla paylaşmak için bunu yaptı. Biraz abartılı oldu ama onun üzerine fazla gidildiğini düşünüyorum. Çünkü yaptığı hareket art niyetli değildi. Büyütmenin anlamı yok.
Fakir-fukara edebiyatı yanlış cümleler
Murat Özaydınlı’nın bizim için kullandığı ’fakir-fukara edebiyatını’ yanlış buluyorum. Bazı Fenerli yöneticiler, ’Denizli maçı iptal edilsin’ demiş. Ne oldu ki, maç iptal olacak. Önce geçmişe baksınlar.
Beşiktaş Cordoba gibi kaleci bulamaz
Bizim maçta yediği goller yüzünden gönderilen Cordoba’ya yanlış yaptılar. Beşiktaş, onun gibi düzgün bir insan ve iyi bir kaleci bulamaz. Bence, Beşiktaş camiası ona şaka(!) yaptı.
Bizi Tromsö şampiyon yaptı
Tromsö, hayatımda unutmak istediğim nadir maçlardan biri. Belki de bu turu geçsek UEFA Kupası’nda çeyrek finalde elenecektik. Bu yolda ligde puan kaybedecektik. Belki de elenmemiz iyi oldu. Tromsö faciası bize şampiyonluğu getirdi. Çünkü turu geçsek ligde puan kaybedecektik.
Kaynak: Hürriyet
Yorum