Küresel ısınma ormanları yakacak
ABD’li bilim insanları küresel ısınmanın orman yangınlarını tetiklediğini vurguluyor. Son yıllarda yaz sıcaklıklarının yükselmesi, orman yangınlarının da sayısını artırıyor.
ABD’de son yıllarda artışa geçen orman yangınlarını ele alan çevre uzmanları, küresel ısınmanın rolünün altını çiziyor. ABD’deki orman yangınlarının 1970’lerden bu yana seyrini araştıran uzmanlar, 1980’lerde ani bir artış, 1990’larla birlikte de bu artışın ‘normalleştiğini’ farketti. Uzmanlar, küresel ısınmanın yaz sıcağını artırarak, orman yangını sezonunu uzattığını vurguluyor
Araştırmayı yürüten Scripps Institution of Oceanography uzmanı Dan Cayan, “Orman yangını sezonunun uzaması, potansiyel yangın sayısını artırıyor. Sezonun uzaması ise küresel ısınmanın direkt bir sonucudur” diye konuştu. Cayan, yangın sezonunun insan eliyle Dünya’nın ısınmasıyla uzadığını tahmin ediyor.
SON 20 YILDA ANİ ARTIŞ VAR
Bilim insanları, fosil bazlı yakıtlardan atmosfere salınan karbon diyoksidin 20’inci yüzyıl içinde ortalama sıcaklıkları artırdığını vurguluyor. Araştırmacılar ABD Ormanlar ve Ulusal Parklar İdaresi’nin 4 kilometre kare ve daha fazlasını etkileyen bin 166 adet orman yangının mercek altına aldı. Araştırmada 1987 yılından itibaren orman yangınlarında ani bir artış gözlemlendi. Ayrıca orman yangısı sezonu olarak nitelenen en sıcak dönemin 78 gün genişlediği ortaya çıktı.
SICAK YAZ, ORMAN YANGINI DEMEK
Uzmanlar değişimin ilkbahar ve sonbahar sıcaklıklarındaki artışla ilişkili olduğunu, sıcak geçen yıllarda soğuk yıllada nazaran daha çok orman yangını çıktığını belirtiyor. Bilim insanları yaz aylarının sıcak geçip geçmeyeceğini ilkbaharda karların ne zaman erimeye başladığından çıkarıyor. Buna göre, karlar erken erirse sıcak bir yaz geliyor.
KÜRESEL ISINMANIN DİREKT ETKİLERİ
Bağımsız uzmanlar, orman yangınlarındanki artışın küresel ısınmayla ilişkilendirilmesini önemli bir araştırma olarak niteliyor. Bilim insanları küresel ısınmanın getirilerinin sanıldığı gibi 100 yıl sonra değil, bugün bile hissedilebilir olduğuna vurgu yapıyor.
Kaynak: Science dergisi
ABD’li bilim insanları küresel ısınmanın orman yangınlarını tetiklediğini vurguluyor. Son yıllarda yaz sıcaklıklarının yükselmesi, orman yangınlarının da sayısını artırıyor.
ABD’de son yıllarda artışa geçen orman yangınlarını ele alan çevre uzmanları, küresel ısınmanın rolünün altını çiziyor. ABD’deki orman yangınlarının 1970’lerden bu yana seyrini araştıran uzmanlar, 1980’lerde ani bir artış, 1990’larla birlikte de bu artışın ‘normalleştiğini’ farketti. Uzmanlar, küresel ısınmanın yaz sıcağını artırarak, orman yangını sezonunu uzattığını vurguluyor
Araştırmayı yürüten Scripps Institution of Oceanography uzmanı Dan Cayan, “Orman yangını sezonunun uzaması, potansiyel yangın sayısını artırıyor. Sezonun uzaması ise küresel ısınmanın direkt bir sonucudur” diye konuştu. Cayan, yangın sezonunun insan eliyle Dünya’nın ısınmasıyla uzadığını tahmin ediyor.
SON 20 YILDA ANİ ARTIŞ VAR
Bilim insanları, fosil bazlı yakıtlardan atmosfere salınan karbon diyoksidin 20’inci yüzyıl içinde ortalama sıcaklıkları artırdığını vurguluyor. Araştırmacılar ABD Ormanlar ve Ulusal Parklar İdaresi’nin 4 kilometre kare ve daha fazlasını etkileyen bin 166 adet orman yangının mercek altına aldı. Araştırmada 1987 yılından itibaren orman yangınlarında ani bir artış gözlemlendi. Ayrıca orman yangısı sezonu olarak nitelenen en sıcak dönemin 78 gün genişlediği ortaya çıktı.
SICAK YAZ, ORMAN YANGINI DEMEK
Uzmanlar değişimin ilkbahar ve sonbahar sıcaklıklarındaki artışla ilişkili olduğunu, sıcak geçen yıllarda soğuk yıllada nazaran daha çok orman yangını çıktığını belirtiyor. Bilim insanları yaz aylarının sıcak geçip geçmeyeceğini ilkbaharda karların ne zaman erimeye başladığından çıkarıyor. Buna göre, karlar erken erirse sıcak bir yaz geliyor.
KÜRESEL ISINMANIN DİREKT ETKİLERİ
Bağımsız uzmanlar, orman yangınlarındanki artışın küresel ısınmayla ilişkilendirilmesini önemli bir araştırma olarak niteliyor. Bilim insanları küresel ısınmanın getirilerinin sanıldığı gibi 100 yıl sonra değil, bugün bile hissedilebilir olduğuna vurgu yapıyor.
Kaynak: Science dergisi