Galatasaray'ın altın dönemini yaşayan isimlerden olan yıldız futbolcu; Faruk Süren, Fatih Terim ve Özhan Canaydın'a çok anlamlı mesajlar yolladı
Arif Erdem... Türk futbolunun ve Galatasaray'ın unutulmaz yıldızlarından. Golleri kadar, yaptırdığı penaltılarla konuşuldu. Sarı-Kırmızılı ekipte tam 15 yıl oynadı. O şimdi teknik adam. İstanbul Belediyespor'un teknik kadrosunda yer alıyor. Mesleğe ilk adımını attı. Futbolu bıraktıktan sonra herkes onu aradı, belki bir şeyler söyler diye... O suskunluğunu korumayı tercih etti, ama söylecekleri vardı. Çünkü acısıyla tatlısıyla tam 15 yıl ve birden yuvadan kopuş...
* Neden İstanbul Belediyespor?
- Başkan Göksel Gümüşdağ ve eşimin büyük etkisi oldu. Çalışma şartları ve Abdullah Avcı'nın olması en büyük faktörlerden biri bu tercihimde. Şu anda A kategorisi diplomaya ve 5 günlük bir seminere sahibim. İki yıl bir takımda çalıştıktan sonra teknik direktörlük yapabilirim. Ama ben basamakları teker teker çıkıp bir yerlere gelmek istiyorum. Doğru zamanda doğru yerde olduğuma inanıyorum. Bu meslekte öğreneceğim çok şey var.
Futbolu bıraktım çünkü...
* Galatasaray'dan ayrılışın ve futbolu bırakışını anlatır mısın...
- 15 yıl hizmet ettim. En büyük mutlulukları Galatasaray'da yaşadım. Hala oynayabilirdim. Ancak Fatih Terim döneminin sonunda 4 kişi (Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, Elvir Baliç ve kendisi) kadro dışı bırakılmıştık. Bu olay beni çok soğuttu. Açıkcası camianın bize karşı bakış açısı farklılaştı. Başarısızlığın sebebi bizler gibi gösterildi. Takımı bozan bizmişiz gibi, suçluymuşuz gibi gösterildik.15 yıl sonra "seninle olmuyor kanaati" beni etkiledi, kararımı verdim ve futbolu bıraktım. Belki yurtdışı olsaydı devam edebilirdim. Buruk değilim. Hayatın gerçekleri var. Ancak "Bir veya iki yıl kal" diyebilirlerdi. Bizim jenerasyondan hala oynayanlar olduğuna göre. Üstelik fizik olarak, kişilik olarak sportmen bir yapıya sahiptim. Bıraktıktan sonra herkes "konuşur" diye bekledi. Ama ben iyiyken iyi, kötüyken kötü anlayışında olamazdım. Şu bir gerçek ki buruk değilim ama üzülmedim dersem yalan olur. Üzülmemin nedeni de bazı şeylerin bize başkan tarafından söylenmemiş olması. Bence Bülent Tulun'a söyletmesi şık olmadı. Sonuçta 15 yıl hizmet etmiş bir oyuncusuna nezaketen de olsa başkanın çağırıp söylemesi gerekirdi. Bizler de elini öper, saygı duyar, çekip giderdik. Ben hiç bir zaman Galatasaraylılığımdan gocunmam. Eğer Arif Erdem olduysam Galatasaray sayesinde oldum. Hem sosyal hem de ekonomik anlamda herşeyimi Galatasaray'a borçluyum. Ama verilenin karşılığını da verdiğimize inanıyorum.
Forvet transferi yapılmalı
* Bu yılki Galatasaray nasıl sence?
- Şampiyonluğun yanısıra olumlu adımlar atılıyor. Ancak önemli transferlere ihtiyaçları var. Yerli ve yabancı takviyeler gerekli. Tolga olursa iyi bir seçim. Orta alana da kesinlikle adam alınmalı. Bence forvet hattı çok güçlü görünse de takviye edilmeli. Geçen sezon Ümit Karan en iyi zamanında sakatlandı. Allah'tan Hakan Şükür hazırdı da açığı kapattı. Ama bu sezon işi şansa bırakmamalılar. Bana göre Arda sağ kanatta banko oynar. Ancak Gerets'in bu oyuncuya karşı geçen yılki bakış açısını değiştirmesi lazım. Ferhat ve Aydın'ın da bu yıl daha iyi olacaklarını düşünüyorum. Gençler yavaş yavaş monte edilmeli.
Birden yapılırsa kaybedersiniz.
* Okan Buruk transferi için ne diyorsun?
- Bana göre eski başkan Faruk Süren'in polemiğe girmesi çok yanlış. Ben de İspanya'dan döndüğümde, "Ağlayarak gitti, ağlayarak geldi" demişti. Sana yakışmaz. Eğer sen başkan olarak kulübü düzgün yönetmiş olsaydın o çocuk daha farklı konumda olabilirdi. Emre'nin basında çıkan bütün sözleri doğru. Okan'ın kaç defa boş mukaveleye imza attığını bilenler bilir. Bu olayda kulübün tavrını yanlış buluyorum. Bence hemen alınmalı. Karakter olarak çok düzgün bir insandır, adam gibi adamdır Okan Buruk. Bana Okan kadar koşan bir isim göstersinler hadi.
Bilbao'da yıkılmıştım
* Futbol hayatında en çok üzüldüğün an?
- Athletic Bilbao maçını unutamıyorum. Berabere kalsak bir üst tura çıkacaktık ve bunu yapabilirdik ama olmadı.
* UEFA Kupası'nı kazanan ekip gibi bir takım bir daha gelir mi?
- İmkansız diyebilirim. Yerlisiyle yabancısıyla muhteşem bir kadroydu. Taffarel ile hala görüşüyorum. Rumenler'in yaptıkları ortada. Çok karakterli ve yetenekli bir ekiptik. Arkadaşlık had safhadaydı.
* Hagi niye teknik adamlıkta başarılı olamıyor sence?
- Çok iyi futbolcudan çok iyi teknik adam olur diye bir madde yok. Olur da olmaz da... Hagi bence çok agresif bir yapıya sahip. Futbolculuğunu asla konuşmam. Onun da meslekte bazı şeyleri ayırt etmesi lazım.
Terim eskisi gibi değildi
* Peki Fatih Terim...
- Terim'in 1996-2000 döneminde futbolcuya yaklaşımı daha üst düzeydeydi. Herkesin herşeyiyle ilgilenirdi. Ama sonraki gelişinde aynı duyguları hissedemedim. Ancak Terim hırslı ve başarıya doymayan birisi. 2008 Avrupa Şampiyonası için ipler elinde. Başarı ve başarısızlığın hesabı Fatih Terim'e ait olur.
* Penaltı dendi mi hala senin ismin anılıyor...
- Bence bu kötü bir imaj. Futbol hayatımda içime sinmeyen tek penaltı, İstanbulspor maçındaki... Ondada Engin ayağını kaldırmıştı, ondan kaçtım, çime takıldım. Dirseğimi tutuyordum. Vahap Beyaz 30 metre geriden penaltı verdi. Erman Toroğlu, "Nobre'yi gördükten sonra Arif'ten özür diliyorum" dedi. Ama yine de 15 yıl başarılı bir şekilde Galatasaray formasını giymiş bir oyuncunun iki penaltı posiyonuyla anılmasını hoş bulmuyorum. Gerçekten dolu dolu bir kariyere sahip olduğuma inanıyorum. Ben sezgileri çok güçlü ve top gelmeden düşünen bir oyuncuydum. Futbolumla anılmak isterim.
Kaynak: Fanatik
Arif Erdem... Türk futbolunun ve Galatasaray'ın unutulmaz yıldızlarından. Golleri kadar, yaptırdığı penaltılarla konuşuldu. Sarı-Kırmızılı ekipte tam 15 yıl oynadı. O şimdi teknik adam. İstanbul Belediyespor'un teknik kadrosunda yer alıyor. Mesleğe ilk adımını attı. Futbolu bıraktıktan sonra herkes onu aradı, belki bir şeyler söyler diye... O suskunluğunu korumayı tercih etti, ama söylecekleri vardı. Çünkü acısıyla tatlısıyla tam 15 yıl ve birden yuvadan kopuş...
* Neden İstanbul Belediyespor?
- Başkan Göksel Gümüşdağ ve eşimin büyük etkisi oldu. Çalışma şartları ve Abdullah Avcı'nın olması en büyük faktörlerden biri bu tercihimde. Şu anda A kategorisi diplomaya ve 5 günlük bir seminere sahibim. İki yıl bir takımda çalıştıktan sonra teknik direktörlük yapabilirim. Ama ben basamakları teker teker çıkıp bir yerlere gelmek istiyorum. Doğru zamanda doğru yerde olduğuma inanıyorum. Bu meslekte öğreneceğim çok şey var.
Futbolu bıraktım çünkü...
* Galatasaray'dan ayrılışın ve futbolu bırakışını anlatır mısın...
- 15 yıl hizmet ettim. En büyük mutlulukları Galatasaray'da yaşadım. Hala oynayabilirdim. Ancak Fatih Terim döneminin sonunda 4 kişi (Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, Elvir Baliç ve kendisi) kadro dışı bırakılmıştık. Bu olay beni çok soğuttu. Açıkcası camianın bize karşı bakış açısı farklılaştı. Başarısızlığın sebebi bizler gibi gösterildi. Takımı bozan bizmişiz gibi, suçluymuşuz gibi gösterildik.15 yıl sonra "seninle olmuyor kanaati" beni etkiledi, kararımı verdim ve futbolu bıraktım. Belki yurtdışı olsaydı devam edebilirdim. Buruk değilim. Hayatın gerçekleri var. Ancak "Bir veya iki yıl kal" diyebilirlerdi. Bizim jenerasyondan hala oynayanlar olduğuna göre. Üstelik fizik olarak, kişilik olarak sportmen bir yapıya sahiptim. Bıraktıktan sonra herkes "konuşur" diye bekledi. Ama ben iyiyken iyi, kötüyken kötü anlayışında olamazdım. Şu bir gerçek ki buruk değilim ama üzülmedim dersem yalan olur. Üzülmemin nedeni de bazı şeylerin bize başkan tarafından söylenmemiş olması. Bence Bülent Tulun'a söyletmesi şık olmadı. Sonuçta 15 yıl hizmet etmiş bir oyuncusuna nezaketen de olsa başkanın çağırıp söylemesi gerekirdi. Bizler de elini öper, saygı duyar, çekip giderdik. Ben hiç bir zaman Galatasaraylılığımdan gocunmam. Eğer Arif Erdem olduysam Galatasaray sayesinde oldum. Hem sosyal hem de ekonomik anlamda herşeyimi Galatasaray'a borçluyum. Ama verilenin karşılığını da verdiğimize inanıyorum.
Forvet transferi yapılmalı
* Bu yılki Galatasaray nasıl sence?
- Şampiyonluğun yanısıra olumlu adımlar atılıyor. Ancak önemli transferlere ihtiyaçları var. Yerli ve yabancı takviyeler gerekli. Tolga olursa iyi bir seçim. Orta alana da kesinlikle adam alınmalı. Bence forvet hattı çok güçlü görünse de takviye edilmeli. Geçen sezon Ümit Karan en iyi zamanında sakatlandı. Allah'tan Hakan Şükür hazırdı da açığı kapattı. Ama bu sezon işi şansa bırakmamalılar. Bana göre Arda sağ kanatta banko oynar. Ancak Gerets'in bu oyuncuya karşı geçen yılki bakış açısını değiştirmesi lazım. Ferhat ve Aydın'ın da bu yıl daha iyi olacaklarını düşünüyorum. Gençler yavaş yavaş monte edilmeli.
Birden yapılırsa kaybedersiniz.
* Okan Buruk transferi için ne diyorsun?
- Bana göre eski başkan Faruk Süren'in polemiğe girmesi çok yanlış. Ben de İspanya'dan döndüğümde, "Ağlayarak gitti, ağlayarak geldi" demişti. Sana yakışmaz. Eğer sen başkan olarak kulübü düzgün yönetmiş olsaydın o çocuk daha farklı konumda olabilirdi. Emre'nin basında çıkan bütün sözleri doğru. Okan'ın kaç defa boş mukaveleye imza attığını bilenler bilir. Bu olayda kulübün tavrını yanlış buluyorum. Bence hemen alınmalı. Karakter olarak çok düzgün bir insandır, adam gibi adamdır Okan Buruk. Bana Okan kadar koşan bir isim göstersinler hadi.
Bilbao'da yıkılmıştım
* Futbol hayatında en çok üzüldüğün an?
- Athletic Bilbao maçını unutamıyorum. Berabere kalsak bir üst tura çıkacaktık ve bunu yapabilirdik ama olmadı.
* UEFA Kupası'nı kazanan ekip gibi bir takım bir daha gelir mi?
- İmkansız diyebilirim. Yerlisiyle yabancısıyla muhteşem bir kadroydu. Taffarel ile hala görüşüyorum. Rumenler'in yaptıkları ortada. Çok karakterli ve yetenekli bir ekiptik. Arkadaşlık had safhadaydı.
* Hagi niye teknik adamlıkta başarılı olamıyor sence?
- Çok iyi futbolcudan çok iyi teknik adam olur diye bir madde yok. Olur da olmaz da... Hagi bence çok agresif bir yapıya sahip. Futbolculuğunu asla konuşmam. Onun da meslekte bazı şeyleri ayırt etmesi lazım.
Terim eskisi gibi değildi
* Peki Fatih Terim...
- Terim'in 1996-2000 döneminde futbolcuya yaklaşımı daha üst düzeydeydi. Herkesin herşeyiyle ilgilenirdi. Ama sonraki gelişinde aynı duyguları hissedemedim. Ancak Terim hırslı ve başarıya doymayan birisi. 2008 Avrupa Şampiyonası için ipler elinde. Başarı ve başarısızlığın hesabı Fatih Terim'e ait olur.
* Penaltı dendi mi hala senin ismin anılıyor...
- Bence bu kötü bir imaj. Futbol hayatımda içime sinmeyen tek penaltı, İstanbulspor maçındaki... Ondada Engin ayağını kaldırmıştı, ondan kaçtım, çime takıldım. Dirseğimi tutuyordum. Vahap Beyaz 30 metre geriden penaltı verdi. Erman Toroğlu, "Nobre'yi gördükten sonra Arif'ten özür diliyorum" dedi. Ama yine de 15 yıl başarılı bir şekilde Galatasaray formasını giymiş bir oyuncunun iki penaltı posiyonuyla anılmasını hoş bulmuyorum. Gerçekten dolu dolu bir kariyere sahip olduğuma inanıyorum. Ben sezgileri çok güçlü ve top gelmeden düşünen bir oyuncuydum. Futbolumla anılmak isterim.
Kaynak: Fanatik