Tweet
Anıtı dikilmiş TV dizileri bile unutuldu
Ekranların sivri dilli sunucusu Metin Uca, "Doğru bildiğimi söylemekten hiçbir zaman çekinmem" dedi ve ekledi: Bu ülkede adına anıt dikilmiş TV dizilerdi bile unutuldu. 'Kurtlar Vadisi' de unutulacak....
Kanal 1'in sevilen yarışma programı 'Passaparola' ile her gece evlerinize konuk olan Metin Uca, yeni kanalından çok memun olduğunu söylüyor. "Passaparola benim peşimi bırakmıyor" diyen ünlü sunucu, "Ben yeni kanallara inanırım. Yeni kanallar daha dinamik olur. Bazı şeyler daha güç gerçekleşse de oralarda yeni bir şeyler yapmak daha kolaydır" diye konuşuyor. Her akşam konuklarıyla kelimelerin dünyasına doğru bir yolculuğa çıkan Uca, programını şöyle anlatıyor: "Passaparola, dilencilik kültürünün oturtulmaya çalışıldığı, saçma oyunların ya da esprilerin yarışma diye yutturulduğu bir ortamda; temiz kalmış ender işlerden birisidir. Programı bu anlamda da çok önemli buluyorum. Benimle tanınmıştı, yine bana döndü. Umarım uzun soluklu olur."
* Programınızın bu kadar çok beğenilmesini neye bağlıyorsunuz? Bir kere eğlendiriyor. Her yaş ve kültür grubundan seyircinin, neler bildiğini denetleyebildiği bir program. Buradaki herkes inanarak bu işi yapıyor. Soru yazarından, programın sahibinden sunucusuna kadar herkesin inandığı bir iş bu.
'HAYIR DEMESİNİ BİLİRİM'
* Bugüne kadar inanmadığınız bir işe dahil oldunuz mu? İnanmadığım hiçbir işi yapmadım. En şanslı olduğum yanım bu. İstemediğim bir işin içinde, para için olmadım. Doğru gittiğine inanmadığım hiçbir işte de yer almadım. Reytingi başarılı olsa bile içime sinmeyen işler bence iyi olmamış işlerdi. Bu anlamda, hayır demesini bilen bir adamım.
* Ünlü isimlerle 'Pişti' programını yaptınız ama sizin için kısa sürdü. Programdan ne umdunuz, ne bulamadınız? 'Pişti' istediğimiz gibi olmadı, olaylı bir biçimde sona erdi. Bence iyi de oldu. Çünkü ne yapmak istediğimi biliyordum, ne yapamadığımı gördüm. 'Pişti'yi Türkiye'ye ben getirdim, ben önerdim. Ama ben bunu komedyen arkadaşlarımla yapmak istiyordum. Çünkü eleştirel bir program bu. Olay; magazin programlarında konuşulan konuların tekrarı haline dönüştüğü zaman da reyting aldı. Ama istediğimiz o değildi.
* 'Pişti'den ayrılma nedeninizin 'Kurtlar Vadisi' yapımcılarının kanala yaptığı baskı olduğu söylenmişti... Evet. Tartışmaya neden olan bir sinema filmiyle ilgili filmin yapımcısı konumundaki kişilerin beni, şirketin sahibine şikayet etme hakkını kendinde görmesi; Türkiye'de bazı prodüksiyon şirketlerinin kendilerini televizyon üzerinde görme şımarıklığına kapıldığı bir dönemin eseridir! Bakın; bu ülkede adına anıt dikilmiş TV dizileri bile unutuldu. Bu da unutulacak... Ama gençlerin ruhunda yarattığı kirlenme çok önemli. Bu anlamda, reklam verenlerin 'Şiddet içeren yayına hayır' adlı ciddi bir girişimi oldu...
'DERS ALMALARI GEREK'
* Destekliyor musunuz bu projeyi? Sonuna kadar. Bunların anlayacağı yöntem onların can damarı reklamı kesmekse; bu bir sansür değildir. Bu yöntemle; gözünü reyting hırsı bürümüş, mafya olmakla mafyayı oynamayı karıştıran yapımcılara çok iyi ders olacaktır. Bu dersi almalarının zamanı geldi de geçti bile!
* Bu çıkışlarınızla saldırıya uğradınız. Hiç önemli değil. Bir doğru vardır, kendini bilmezin biri bana muştayla saldırınca bu doğrudan vazgeçer miyim? 18 yıl önce söylediklerini hâlâ söyleyebiliyorsan bu senin tutarlı olduğunu gösterir.
* Bu tavrınızı gazetecilik geçmişinize borçlu olduğunuzu söyleyebilir miyiz? Kesinlikle. Kuşku duymanın, soru sormanın ve sonucu akıllı kullanmanın gerekli olduğuna inanıyorum.
Sistem terbiye edilmeli
*Mehmet Ali Erbil'in programında yaşananlardan sonra eğlence programlarının dejenere olduğu söylemleri arttı. Bu görüşe katılıyor musunuz? Televizyonlarda asıl terbiye edilmesi gereken; sınırları zorlayan sunucular değil, reyting uğruna her şeye göz yuman sistemdir! Don düşmeseydi ne olacaktı? Şu anda don düşmeden devam eden kadın programlarına kim ne diyecek? İğreniyorum onlardan. Al birini vur ötekine. Kadınları salaklaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun; insanları zehirlemek anlamında esrar satmaktan bir farkı yok. Şimdi Mehmet Ali neden suçlu olsun ki? O olmasa başkasına yaptıracaklar. Her şeyin kirlendiği bir ortamda Mehmet Ali'yi günah keçisi yapmamak lazım.
*Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Kadın programlarından uzak durun! Bence kötü kadın programlarını yapan yapımcıların yeri direkt cehennemdir, en dibinde yanacaklar. Ben de gelip onları orada dürtükleyen zebanilerden biri olmayı çok istiyorum. Son sözüm budur. GÜNAYDIN