Bir şike vakası daha

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • nail40
    Member
    • 20-03-2006
    • 1528

    Bir şike vakası daha

    Rizespor'un Sebatspor'la 2004'te oynadığı maçın ardından Vedat Peker'in bir gazeteciyle yaptığı telefon görüşmesi, karşılaşmada Yılmaz Vural'ın bilgisi dışında 'bir şeyler yaşandığını' ortaya koyuyor

    Örtbas edilen ŞİKE BELGELERİ - 2
    kaynak: milliyet gazetesi
    LUBE AYAR araştırdı

    Sedat Peker'e yönelik "Kelebek operasyonu" davasındaki telefon kayıtları, 2004'te oynanan ve Çaykur Rizespor Teknik Direktör Yılmaz Vural'ın istifasıyla sonuçlanan Çaykur Rizespor-Akçaabat Sebatspor maçına da "şike" gölgesi düşürüyor. Maçtan sonra Çaykur Rizesporlu futbolcular ve yöneticiler, Vural'ı hedef gösteren açıklamalar yapsa da dosyadaki kayıtlarda Çaykur Rizespor Futbol Şube Sorumlusu Vedat Peker ve futbolcuların yaptıkları görüşmeler dikkat çekiyor.

    Vural'ın şok istifası
    Tarih 24 Nisan 2004. Sezonun 31. haftasında düşme hattındaki Akçaabat Sebatspor, Çaykur Rizespor ile oynuyor. Maçın 8. dakikasında Sebatspor, Orhan'ın golüyle 1 - 0 öne geçiyor. Rizespor'un hocası Yılmaz Vural, ilk yarı boyunca kendini yerden yere atıyor. Vural, ikinci yarı için sahaya çıktığında ise, "pes etmiş" bir yüz ifadesiyle maçı yedek kulübesinden izliyor. Yılmaz'ın tepkisi maçın skorunu değiştirmeye yetmiyor ve Rizespor maçı 1 - 0 yenik tamamlıyor. Sebatspor ise puanını 31'e yükselterek, Bursaspor'un 3 puan önündeki yerini koruyor. Bilindiği gibi, Bursaspor sezon sonunda 2. Lig'e düşüyor. Vural, maçtan sonra düzenlediği basın toplantısında, "Öncelikle Sebat'ı kutluyorum. Çok değerli bir 3 puan aldılar. Ancak istifa ediyorum. Çaykur Rize'ye başarılar diliyorum" diyor.

    'Şikeyi hoca yaptı!'
    Rizespor'un kaptanı Murat Yiğiter, Vural'ı şahsı ve takım arkadaşları adına kınadığını belirterek, "Hiç kimsenin takımı ve futbolcuları töhmet altında bırakmaya hakkı yok. Spor kamuoyu herkesin ne karaktere sahip olduğunu çok iyi biliyor" diyor.
    Kulüp Başkanı Ekrem Cengiz, Vural'ı iyi tanıdığını ve tek derdinin kaybettiği tazminatı olduğunu öne sürerek, "Şike yapılmışsa, şikeyi yapan da kendisidir" iddiasını ortaya atıyor. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise, "Hiçbir takımın yönetici veya teknik adamının kafa karıştırmaya, liglere gölge düşürmeye hakkı yoktur. Elinde bilgi olan getirir. O zaman federasyon harekete geçer ve kurulacak şike tahkim kurulu görevini yapar" diye konuşuyor. Vural ise bu konuda tek kelime etmiyor.

    Gerçek, telefon kayıtlarında gizli
    Bu maçla ilgili olarak dava dosyasındaki iki telefon kaydı bulunuyor. Bunların ilkinde, Sedat Peker'in manevi oğlu olarak tanınan ve soyadını bile "Peker" olarak değiştiren menajer Olgun Aydın'a, Trabzonlu işadamı Zeki Mazlum, "Rizesporlu Saffet'le bağlantımız var mı? Bir maçla alakalı görüşmemiz lazım" diyor.
    Maçın ertesi günü yapılan diğer konuşma ise maçta Vural'ın bilgisi dışında "bir şeylerin döndüğünü" açıkça ortaya koyuyor.
    Rizespor'un Futbol Şube Sorumlusu Vedat Peker, kimliği dosyada belirtilmeyen bir gazeteciyle konuşuyor. Vural'ın aksine maçta neler olduğunu bildiği izlenimi veren gazeteci, "Vural konuşursa, Sebat da, Rize de küme düşer" deyince, Peker, "Nasıl konuşursa? Yılmaz Vural'ın haberi yok ki bir şeyden!" karşılığını veriyor.

    'Koray'la Kürşat üzerine yürüdü'

    Vedat PEKER- X Şahıs
    25.04.2004 (12:08)
    X: Akşam gelecek misin maça?
    P: Yok canım, hem düğün var hem o maça gelinmez, kalabalık ya!
    X: Ama güzel maç olur ya.
    P: Rize nasıl verdi maçı?
    X: Ya ama Yılmaz Vural da nasıl yaptı, istifa etti?
    P: Rizeliler mantarladı!
    X: Akçaabat da gider, Rize de gider bu şekilde. Eğer konuşursa Yılmaz Vural.
    P: Nasıl konuşursa? Yılmaz Vural'ın haberi yok ki bir şeyden!
    X: Haberi yok işte. Soyunma odasında Koray ile Kürşat saldırmış üzerine Yılmaz Vural'ın. Dövmeye kalkışmışlar.
    P: Bak şimdi!
    X: Vallahi! Soyunma odasına girmiş devre arası. "Ulan sattınız maçı" demiş. Ondan sonra Kürşat da, Koray da üstüne yürümüşler, dövmeye falan koşmuşlar. Herif ondan sonra bırakmış yani maçı, bitirmişler öyle 90 dakikayı...
    V: Tamam Serhat'a söyle, ben Sedat'la akşam konuştum.
    X: Tamam oldu ben konuşurum onunla.
    P: De ki, böyle abiye söyledim, abi yol verdi. Yapılan her şeyi yapsın. O bir şeyler daha biliyor. Bana bir şeyler söylüyordu, onları da yapsın.
    X: Tamam oradan bizim gazeteyi arayın, gazetedekiler de yazılar yazsın, bir şeyler tamam mı?
    P: Tabii tabii.
    X: Tamam oldu abi.
    P: Serhat Savaş da haberlerde vardı, onları da yazsın.
    X: Tamam tamam oldu abi.

    TFF YÖNETİM KURULU ÜYESİ'NDEN SİVASSPOR BAŞKANI'NA:'Devreye gireriz canım'

    Sedat Peker'in kız kardeşinin eşi olan Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, 38 yıl sonra takımını 1. Lig'e çıkardı. Ama dinlemeye takılan konuşmalar, bu yükselişin nasıl gerçekleştiği konusunda kuşkular da doğuruyor. Konuşmada Sivasspor, 2004'te henüz 2. Lig A Kategorisi'nde mücadele ederken, Otyakmaz'ın henüz sezonun ikinci maçı için eski TFF Yönetim Kurulu Üyesi Hüsnü Hayali'den hakemler için destek istediği görülüyor.
    Mahkeme dosyasındaki kayıt, İtalya'da, mahkeme kararıyla küme düşürülen Juventus'un yöneticilerinin maçlarına istedikleri hakemlerin atanması için yaptıkları girişimleri hatırlatıyor. hakemlerden yakınan ve son maçlarındaki hakemi, "korkak" ve "cahil" olarak niteleyen Otyakmaz, "Ne yapacağız bilmiyorum. Çok cahiller" diyor. Hayali ise "Merak etme, devreye girerim. İzmir Bölge'ye telefon açarım. Bu hafta Erciyes'e aslan gibi yaslarsın" diye söz veriyor.

    30.08.2004 Saat: 22.36
    Hüsnü Hayali - Mecnun Otyakmaz
    Hüsnü Hayali: Dayım nasılsın dayım?
    Mecnun Otyakmaz: İyiyim teşekkür ederim, sen?
    HH: Nerdesin?
    MO: Sivas'tayım.
    HH: Sivas ellerinde, sazım çalınır. Ah dayı helal olsun valla. 90 dakika tam koştun da, doksanda vurdun.
    MO: Ya hiç sorma ya. On tane gol kaçırdık, bir de gol yedik. Maç tehlikeye girdi yav. Allah yüzüme güldü vallahi yav, çok ihtiyacım vardı.
    HH: Benim dualarım tutar dayı.
    MO: Salak bir tane hakem geldi ya. Yav bir acemiydi, art niyetli değildi ama penaltı vermeye cesaret edemiyor, kart gösteremiyor. Salağın biri geldi ya, ne yapacağız bu işleri.
    HH: Bu hafta kimlesin?
    MO: Bu hafta Erciyes'teyim.
    HH: Yaslarsın ona aslan gibi.
    MO: İnşallah işte ama ne yapacağız bilmiyorum ya.
    HH: Bakarız şimdi bakarız, şimdi devreye gireriz artık canım.
    MO: Yav bildiğin gibi değil ya, çok cahiller var, çok cahil!
    HH: Devreye gireriz şimdi.
    MO: Çok cahil, nerden çıktı bunlar ya?
    HH: Doğrudur. Bu hafta İzmir bölgesine bir telefon açarım ben.
    MO: Ya işte bilmiyorum ben.
    HH: Tamam.
    MO: Ya müsaitsen vallahi, köydeyiz bir iki gün kafa dinleyelim.
    HH: Nasıl geleyim ya. Vallahi gelemem ki. Ama kesin geleceğim bu sene Sivas'a. Haluk'la beraber geleceğim.
İşlem Yapılıyor