Alerjik Olmayan ( non-alerjik) Rinitler
Bulguları genel olarak; yıl boyu süren allerjik rinitten farklı değildir.
Değerlendirilmesi ve tedavisi zorluk gösterebilir.
Solunumsal allerjenle temas olmadan burun mukozası iltihabı vardır.
Allerjenlerle prick testi pozitifliği yoktur.
Sınıflama:
İnflamatuvar (İltihabi)
a.İnfeksiyöz
Viral
Bakteriyel
b.Atrofik rinit (Burun mukozasında silinme ile gider)
c.Eosinofili ile giden non-allerjik rinit (NARES)
d.Burundaki poliplerle ilgili rinitler
e.Burunda mastositoz
Non-inflamatuvar (İltihabi olmayan)
a.Medikamantöz rinit (ilaçlara bağlı)
Lokal kullanılan ilaçlar
Sistemik ilaçlar
b.Vazomotor rinit
c.Hormonla oluşan vazomotor dengesizlik
Hormonal hastalıklar-Tiroid hormonu azlığı (hipotiroidi)
Gebelik
d.Yapısal problemlerle ilgili burun hastalığı
Septum deviasyonu (Burun orta hat yamukluğu)
Beyim-omurilik sıvısının burundan gelmesi ile sonuçlanan kafa travması
Tümörler
Yabancı cisimler
Vazomotor Rinit:
En sik rastlanilan non-allerjik rinittir,
Yil boyu süren burunda konjesyon (ödem), burun akintisi ve burun arkasina akinti ile karakterize sebebi bilinmeyen bir durumdur.
Göz şikayeti olmaz.
Bulgular tipik olarak sabahlari artar; sigara dumani, irritanlar, kimyasal maddeler, parfümler, kötü kokularla alevlenir.
Bulgular, ani sicaklik degisiklikleri ile tetiklenebilir.
Infeksiyöz Rinitler:
Koyu kivamli, sari yesil renkli burun akintisi vardir.
Sinüs hassasiyeti akut veya kronik sinüzitle birlikteligini gösterir.
Atrofik Rinit:
Yaslilarda, sebebi belli olmayan,
Burun tikanikligi, kötü koku, burun için kabuk oluºumu ile giden bir hastaliktir.
NARES:
Eosinofili ve burun ifrazatinda eosinofil görülen iltihabi bir rinittir.
Sebebi bilinmiyor.
Allerjenlerle yapilan prick testi negatiftir.
Burun içi allerjik rinitteki gibi soluk ve parlak renkli ve ödemlidir.
NARES, burundaki polipozisin sebeplerinden biridir.
Nasal Mastositozis:
Nadir görülen bir hastalik,
Burunda mukozada artmiş mast hücre bulunmasi ile tani konulur.
Medikomantöz Rinit:
Lokal veya sistemik ilaçlarin uzun süreli kullanimlari ile olusur.
Antihipertansifler
Reserpin,
Hidralazin
Guanetidin
Metildopa
Prazosin
Beta-blokerler
ACEI’ leri
Psikotropik ilaçlar
Tioridazin
Klordiazepoksid-amitriptilin
Kadinlik hormon ilaçlari
Oral kontraseptifler (dogum kontrol ilaçlari)
Fenilefrin ve oksimetazolin gibi topikal vazokonstrüktörlerin (Burun içine kullanilan ve hizla burun akmasini durduran ilaçlar) uzun kullanilmasi sonucu, burun kanamasi, ilaci biraktiktan sonra burunda konjesyon ve bazen de burun septumunda yirtilma gelişebilir.
Hormonal Sebepler:
Hipotiroidi, miksödem,
Gebeligin son üç ayinda (bu durum progesteron veya östrojenle ortaya çikan burun damarlarinda genislme ve mukus ifrazati artimina baglidir).
Anatomik (yapisal) Sebepler:
Ileri derecede burun septum deviasyonu (yamuklugu),
Burun tümörleri,
Beyin-omurilik sivisinin burundan gelmesi (Tüm kafa kadiesi kiriklarinin % 5’ inde görülür).
Degerlendirme:
Muayene:
* Burun septal yamuklugu,
* Soluk, parlak, ödemli mokuza? Allerjik rinit/NARES/burunda polipozisi gösterir
* Kirmizi ve kanamali görüntü? Medikomantöz rinit (ilaçla olusan)
Tedavi:
Non-allerjik rinitin, inflamtuvar veya non-inflamatuvar oldugunun ayrimi tedavinin seçimi açisindan önemlidir.
Non-inflamatuvar rinit tedavisi:
Medikomantöz rinit? Sorumlu ilaç kesilmeli
Burun içine steroid uygulanmasi ödemi azaltmada faydali
Hamilelikte ortaya çikan rinit? Mümkün oldukça ilaç verilmemeli Çok gerekli ise Burun içine steroid (budesonid veya beklametazon), güvenli ve etkilidir.
Hipotiroidi ve miksödem? Tiroid hormon tedavisi
Burun deviasyonu? Operasyon
Beyin-omurilik sivisinin burundan gelmesi? % 50 kendiliginden düzelir,
Devam edenlerde;Menenjitten korunma için için damardan antibiyotik, Cerrahi tedavi.
Vazomotor rinit tedavisi? Problemli
Sigara, parfüm gibi çevresel faktörler önlenmeli,
12 saatte bir verilecek olan yavas salinimli agizdan dekonjesan (psödoefedrin veya fenilpropanolamin),
Oral dekonjesana cevap vermeyenlerde brun içine steroid eklenmeli,
Vazomotor rinitin bir özelligi olan kolinerjik asiri cevabin engellenmesine yönelik 80 m g 4x1/gün ipratropium etkili
Çogu hastada agizdan sempatomimetiklerle birlikte burun içine steroid/ipratropium vasomotor bulgulari kontrol altina alir.
Allerjik rinitle birlikte olan vazomotor rinitte; tek başina veya dekonjesanla birlikte antihistaminik etkili.
Inflamatuvar rinit tedavisi:
NARES? Burun içine steroid (Başlangiç dozu idamede en aza indirilerek bulgularin tekrarlamasi engellenir.
Infeksiyöz rinit ve tekrarlayici sinüzit ? Uygun antibiyotik tedavisi,
Virüslerle olusan burun bulgulari? Semptomatik tedavi (antihistaminik-dekonjesan)
Kurdeşen (Ürtiker)
Toplumda sık görülen rahatsızlıklardan biri olan kurdeşen bazı durumlarda gerçekten hem hasta hem de hekim için sorun yaratan hastalıkların başında gelebilir. Tıp dilinde “ürtiker” diye anılan kurdeşen iki formda olabilir. Bunlardan ilki şikayetlerin 6 haftadan kısa sürdüğü akut ürtiker; diğeri ise şikayetlerin 6 haftayı geçtiği kronik ürtikerdir. Her iki durumda da hastalığın bulguları birbirine benzese de hastalığın oluşum nedenleri açısından belirgin farklar vardır.
Hastalığın bulguları arasında kaşıntılı, deriden kabarık, kızarık 0,5cm ila çok büyük ölçülerde deride plaklar bulunur. Bu plakların bazıları birleşme eğilimindedir. Plakların sınırlarını net olarak çizmek herzaman mümkün olmaz. Lezyonlar genellikle birkaç saat içerisinde solar, yerine başka alanlarda yenileri çıkabilir.
Ayrıca bazı ürtiker vakalarına “anjioödem” dediğimiz tablo da eşlik edebilir. Anjioödem genelde göz kapaklarında (genellikle tek taraflı), dudakta, yüzün diğer kısımlarında, kol ve bacaklarda, parmaklarda, genital bölgelerde oluşabilir. Bunlarda da özellikle şişlik ön plandadır. Her iki hastalıkta da deriden kabarık olan durumu ortaya çıkaran şey deri içinde ödem olmasıdır. Anjioödemde derinin alt tabakaları da olaya iştirak ettiği için şişlik çok ön plandadır. Şişliğe kaşıntıdan ziyade yanma hissi eşlik edebilir.
Daha önce de bahsedildiği gibi 6 haftadan kısa süreli kurdeşen akut ürtiker olarak anılır. Bu hastalıkta neden genellikle allerjidir. Bu allerji de genellikle ağız yolu ile alınan allerjenlerle oluşur. Yani gıdalar ve ilaçlar akut ürtikerdeki en önemli sebeplerdir. Bunun dışında çok nadir de olsa solunum yolu ile alınan bazı allerjenler (örneğin ev tozu akarları) de akut ürtiker yapabilir. Kronik ürtikerin altında ise allerji pek bulunmaz. Bu hastaların ancak %3-5’ inde allerji rol oynayabilirler. Bu allerjenler de genel olarak ağız yolu ile alınan allerjenlerdir (gıdalar...). Bunun dışında bu hastalığın çok değişik sebepleri olabilir. Bunlar içerisinde otoimmun hastalıklar (otoimmün tiroidit, sistemik lupus eritematozus vb.), kronik enfeksiyonlar (tuberküloz, bruselloz vb.), fokal enfeksiyonlar (sinüzit, diş ve dişeti enfeksiyonları vb.), Helikobacter pylori enfeksiyonları, bazen hepatitler, bazen bazı kanser türleri vardır. Bu nedenle bir çok araştırma yapmak gereklidir. Tüm ayrıntılı araştırmalara rağmen %60-65 vakada hiçbir neden bulunamayabilir. Bu hastalar da idiyopatik (sebebi bilinmeyen) kronik ürtiker olarak adlandırılır.
Hastalarda iyi bir hastalık öyküsü sonrası, allerji testlerini içeren araştırmalar yanında diğer bahsi geçen hastalıkların araştırmaları yapılmalıdır.
Altta yatan hastalığın tedavisi sonucunda genel olarak ürtiker kendiliğinden geçer ve tekrar etmez. Ancak sebebi bilinmeyen ürtiker hastalarında antiallerjik ilaçlardan faydalanılır. Bu hastalarda kalsik olarak sabahları sedatif olmayan antiallerjikler, akşamları sedatif antiallerjikler ve H2 reseptör blokerleri birlikte kullanılır. H2 reseptör blokerleri asıl itibari ile mide asiditesini azaltmak için kullanılan ilaçlardır. Ancak derideki histamin reseptörlerinin % 20 kadarı H2 tipinde olduğu için bu tür ilaçlar bu hastalarda faydalı olmaktadır. Bunun dışında bunlara cevap vermeyen hastalarda kortizon dahi kullanılabilir.
Bunlar dışında ayrıca değişik kurdeşen türleri de vardır. Aşağıdaki tabloda bu ürtiker tiplerini görmektesiniz:
Fiziksel ürtiker
Aquajenik ürtiker (su ile temas sonucu oluşan)
Kolinerjik ürtiker (terleme, aşırı efor sonucu oluşan)
Soğuk ürtikeri (soğuk havada oluşan)
Dermografizm (ciltte çizik ile veya kaşınma ile oluşan ürtiker)
Gecikmiş basınç ürtikeri
Solar ürtiker (güneş ışınları ile oluşan)
Vibratuvar ürtiker (vibrasyon yapan aletlerle oluşan)
Herediter ürtiker (ailenin diğer fertlerinde de görülen tip)
Ürtikeryal vaskülit (ürtiker plaklarının 24 saatten uzun sebat ettiği damar iltihabı ile giden tip)
Diğerleri.
İlaç Alerjileri
Hastalıkların tanı ve tedavileri için ardarda geliştirilen ilaçlarla birlikte bunlarla oluşan alerjik reaksiyonların da görülme sıklığında artış olmuştur.
İlaçların çoğu kendi başına alerjik etkil olmayıp vücuda girdiğinde bir takım proteinlerle birleşip allerjik etkinlik kazanırlar. Bunun dışında bir çok ilaçta kullanılan boya ve koruyucu maddeler de alerjik reaksiyondan sorumlu olabilir.
Aslında sık görülen reaksiyonlar değildirler. Örneğin Amerikada 36 653 hastada yapılan bir araştırmada % 1.67 oranında ilaç yan etkisi saptanmışken, bunların sadece % 10’ u ilaç alerjisidir. Yine tüm bu hastaların sadece 8 tanesinde alerjik reaksiyon hayatı tehtid edici tarzda bulunmuş.
İlaçlarla Oluşan Tüm Reaksiyonlar Alerjik midir?
Hayır değildir. İlaçların alerji dışında, kendi toksik etkileri,kişilerdeki dayanıksızlık reaksiyonları ve idiyosnekrazi denilen hiç beklenmeyen yan etkiler yapabilirler.Alerji dışındaki diğer reaksiyonlar genelde doza bağımlıdır. Ailesinde alerjik hastalık hikayesi olan kişiler ilaç alerjisi açısından risk altındadırlar.Ayrıca alerjik reaksiyon bir ilacın ilk alınması ardından ortaya çıkmaz. Genellikle bu ilaç daha önceden alınmış olmalıdır.
İlaç Alerjileri Nasıl Bulgular Verirler?
İlaç alerjileri anafilaksi denilen ve hayatı tehtid eden tabloların yanı sıra, ateş, kurdeşen, anjioödem, alerjik dermatit, kan hücrelerinin yıkımı, böbrek iltihabı, damar iltihabı, karaciğer iltihabı ve safra kanallarının tıkanması, romatizmal hastalıklara benzer tablolar, ışık alerjisi gibi durumlara sebep olabilir.
Hangi İlaçlar Alerji Yapabilir?
En sık antibiyotikler ilaç alerjisine neden olurlar. Antibiyotikler ilaç alerjilerinin % 45’ inden sorumludurlar. Bunun dışında aspirin ve romatizma ilaçları da ilaç alerjisinin önemli nedenleri arasındadır.
Bunlarda ilaç alerjilerinin % 17’ sinden sorumludurlar. Bunlardan başka renkli röntgen filmi çekmek için kullanılan ilaçlar da alerjiden sorumludurlar. Diş çekimleri ve ameliyatlarda kullanılan uyuşturucu ilaçlar da önemli ilaç alerjisi nedenlerindendir.
Tüm bu ilaçlar arasında adı en sık anılan penisilin ve penisilin alerjisidir. Çeşitli araştırmalara göre görülme sıklığı değişmekle birlikte % 0.7-10 arasında değişir. Daha önce de belirtildiği gibi bir ilaca alerjik reaksiyon oluşması için kişinin o ilaçla daha önceden de karşılaşmış olması gereklidir. Ancak bazen penisilin üreten küf mantarlarına alerjisi olan insanlarda ve yine penisilin ile tedavi edilmiş hayvanların sütlerini içen kişilerde daha önceden penisilin ilacını almadan da alerjik reaksiyon görülebilir. Bunun dışında dondurulmuş gıda ve alkolsüz içeceklerle de duyarlılanma gösterilmiştir.Penisilin alerjisinde en sık görülen bulgu kurdeşendir; ancak anafilaksi ölümcül sonuçları nedeni ile daha fazla dikkat çeker.
Anestezik madde alerjisi de son dönemlerde dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Her 5000-15000 ameliyatta bir ciddi alerjik reaksiyon görülebilir. Bunların bir kısmı anstezik maddelere bağlı iken bir kısmı da latekse bağlıdır. Özellikle küçük ameliyatlar ve diş girişimlerinde kullanılan lokal anestezikler de yan etkiler oluşturabilirler; ancak bunların az bir kısmı gerçek ilaç alerjisidir.
Bu ilaçlar dışında bir çok ilaç alerjik reaksiyona neden olabilir. Örneğin; Gut hastalığında kullanılan allopurinol, antibiyotik sınıfından kinolonlar, sülfa içeren ilaçlar, sara ilaçları, bazı hormonlar (örneğin; insülin).
Bu reaksiyonlar dışında bazı ilaçlar yalancı alerjik reaksiyon denen bir duruma neden olabilirler. Bunlar içinde Aspirin ve diğer romatizma ilaçları, radyokontrast maddeler, bazı tansiyon ilaçları(Angiotensin dönüşürücü enzim blokerleri, beta blokerler), morfin,K vitamini, bazı antibiyotikler (vankomisin), bazı durumlarda kullanılan ve vücuttan demir atılımı sağlayan ilaçlar (desferroksamin) bulunur.
Aspirin ve diğer romatizma ilaçlarının en iyi bilinen yan etkileri mide üzerine olmakla birlikte kurdeşen, bronşlarda sıkışma, nezle ve göz mukozası iltihabı gibi yalancı alerjik reakasiyonlar yapmaları nedeni ile sıkça sorun yaratırlar.
İlaç Alerjimin Varlığını Nasıl Anlarım, TestYaptırmalı mıyım?
Daha önceden herhangi bir ilaçla alerjik reaksiyonunuz (kurdeşen,göz ve burun iltihabı, nefes darlığı, öksürük, göğüste sıkışma hissi, alerjik dermatit) varsa en iyi yol bir daha bu ilacı kullanmamaktır.
Bunun yanında herhangi bir sebeple gittiğiniz doktora bu durumunuzdan ayrıntıları ile bahsetmelisiniz. İlaç alerjisi varlığını araştırmak için alerji deri testi ve bazı ilaçlar için (örneğin; penisilin) RAST testi yapılabilir. Ancak bu sadece şu anda kullanmanız elzem olan ilaçlar için yapılmalıdır. Kullanılmayacak ilaçlara önceden test yapmak ne pratik ne de mantıklı değildir.
Çünkü eğer ilacı hemen yakınlarda kullanmayacaksanız, cilt testi esnasında size verilen ufacık dozla bile vücudunuz duyarlılanabilir.
Bu durumda negatif çıkan reaksiyona güvenip günler, aylar,yıllar sonra bu ilacı alırsanız alerjik reaksiyon oluşabilir. Bu nedenle öncelikle herhangi bir nedenle doktorunuz size reçete yazarken onu durumunuz konusunda uyarmalısınız. Doktorunuz size en
uygun ialcı yazacaktır. Ancak ilaç alerjiniz olduğu kesin olan buna rağmen şu an kesinlikle kullanılması gereken bir ilaç varsa bu durumda alerji kliniğinize baş vurun, orada yapılacak olan testler sonrası gerekli görülürse size o ilaca karşı duyarsızlaştırma tedavisi
uygulanabilir.
Tedavi
En önemli tedavi ilaç alerjisinden sorumlu olan ilaçtan sakınmaktır.Ayrıca gereksiz yere uygun olmayan dozlarda düzensiz ilaç kullanımları da ilaç alerjisini davet edeceği için bu tür uygulmalardan sakınılmalıdır. Kurdeşen, alerjik dermatit gibi hafif durumlar dahil ilk iş kullanılan ilacın kesilmesidir. Bunun hemen ardından zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız.
Bulguları genel olarak; yıl boyu süren allerjik rinitten farklı değildir.
Değerlendirilmesi ve tedavisi zorluk gösterebilir.
Solunumsal allerjenle temas olmadan burun mukozası iltihabı vardır.
Allerjenlerle prick testi pozitifliği yoktur.
Sınıflama:
İnflamatuvar (İltihabi)
a.İnfeksiyöz
Viral
Bakteriyel
b.Atrofik rinit (Burun mukozasında silinme ile gider)
c.Eosinofili ile giden non-allerjik rinit (NARES)
d.Burundaki poliplerle ilgili rinitler
e.Burunda mastositoz
Non-inflamatuvar (İltihabi olmayan)
a.Medikamantöz rinit (ilaçlara bağlı)
Lokal kullanılan ilaçlar
Sistemik ilaçlar
b.Vazomotor rinit
c.Hormonla oluşan vazomotor dengesizlik
Hormonal hastalıklar-Tiroid hormonu azlığı (hipotiroidi)
Gebelik
d.Yapısal problemlerle ilgili burun hastalığı
Septum deviasyonu (Burun orta hat yamukluğu)
Beyim-omurilik sıvısının burundan gelmesi ile sonuçlanan kafa travması
Tümörler
Yabancı cisimler
Vazomotor Rinit:
En sik rastlanilan non-allerjik rinittir,
Yil boyu süren burunda konjesyon (ödem), burun akintisi ve burun arkasina akinti ile karakterize sebebi bilinmeyen bir durumdur.
Göz şikayeti olmaz.
Bulgular tipik olarak sabahlari artar; sigara dumani, irritanlar, kimyasal maddeler, parfümler, kötü kokularla alevlenir.
Bulgular, ani sicaklik degisiklikleri ile tetiklenebilir.
Infeksiyöz Rinitler:
Koyu kivamli, sari yesil renkli burun akintisi vardir.
Sinüs hassasiyeti akut veya kronik sinüzitle birlikteligini gösterir.
Atrofik Rinit:
Yaslilarda, sebebi belli olmayan,
Burun tikanikligi, kötü koku, burun için kabuk oluºumu ile giden bir hastaliktir.
NARES:
Eosinofili ve burun ifrazatinda eosinofil görülen iltihabi bir rinittir.
Sebebi bilinmiyor.
Allerjenlerle yapilan prick testi negatiftir.
Burun içi allerjik rinitteki gibi soluk ve parlak renkli ve ödemlidir.
NARES, burundaki polipozisin sebeplerinden biridir.
Nasal Mastositozis:
Nadir görülen bir hastalik,
Burunda mukozada artmiş mast hücre bulunmasi ile tani konulur.
Medikomantöz Rinit:
Lokal veya sistemik ilaçlarin uzun süreli kullanimlari ile olusur.
Antihipertansifler
Reserpin,
Hidralazin
Guanetidin
Metildopa
Prazosin
Beta-blokerler
ACEI’ leri
Psikotropik ilaçlar
Tioridazin
Klordiazepoksid-amitriptilin
Kadinlik hormon ilaçlari
Oral kontraseptifler (dogum kontrol ilaçlari)
Fenilefrin ve oksimetazolin gibi topikal vazokonstrüktörlerin (Burun içine kullanilan ve hizla burun akmasini durduran ilaçlar) uzun kullanilmasi sonucu, burun kanamasi, ilaci biraktiktan sonra burunda konjesyon ve bazen de burun septumunda yirtilma gelişebilir.
Hormonal Sebepler:
Hipotiroidi, miksödem,
Gebeligin son üç ayinda (bu durum progesteron veya östrojenle ortaya çikan burun damarlarinda genislme ve mukus ifrazati artimina baglidir).
Anatomik (yapisal) Sebepler:
Ileri derecede burun septum deviasyonu (yamuklugu),
Burun tümörleri,
Beyin-omurilik sivisinin burundan gelmesi (Tüm kafa kadiesi kiriklarinin % 5’ inde görülür).
Degerlendirme:
Muayene:
* Burun septal yamuklugu,
* Soluk, parlak, ödemli mokuza? Allerjik rinit/NARES/burunda polipozisi gösterir
* Kirmizi ve kanamali görüntü? Medikomantöz rinit (ilaçla olusan)
Tedavi:
Non-allerjik rinitin, inflamtuvar veya non-inflamatuvar oldugunun ayrimi tedavinin seçimi açisindan önemlidir.
Non-inflamatuvar rinit tedavisi:
Medikomantöz rinit? Sorumlu ilaç kesilmeli
Burun içine steroid uygulanmasi ödemi azaltmada faydali
Hamilelikte ortaya çikan rinit? Mümkün oldukça ilaç verilmemeli Çok gerekli ise Burun içine steroid (budesonid veya beklametazon), güvenli ve etkilidir.
Hipotiroidi ve miksödem? Tiroid hormon tedavisi
Burun deviasyonu? Operasyon
Beyin-omurilik sivisinin burundan gelmesi? % 50 kendiliginden düzelir,
Devam edenlerde;Menenjitten korunma için için damardan antibiyotik, Cerrahi tedavi.
Vazomotor rinit tedavisi? Problemli
Sigara, parfüm gibi çevresel faktörler önlenmeli,
12 saatte bir verilecek olan yavas salinimli agizdan dekonjesan (psödoefedrin veya fenilpropanolamin),
Oral dekonjesana cevap vermeyenlerde brun içine steroid eklenmeli,
Vazomotor rinitin bir özelligi olan kolinerjik asiri cevabin engellenmesine yönelik 80 m g 4x1/gün ipratropium etkili
Çogu hastada agizdan sempatomimetiklerle birlikte burun içine steroid/ipratropium vasomotor bulgulari kontrol altina alir.
Allerjik rinitle birlikte olan vazomotor rinitte; tek başina veya dekonjesanla birlikte antihistaminik etkili.
Inflamatuvar rinit tedavisi:
NARES? Burun içine steroid (Başlangiç dozu idamede en aza indirilerek bulgularin tekrarlamasi engellenir.
Infeksiyöz rinit ve tekrarlayici sinüzit ? Uygun antibiyotik tedavisi,
Virüslerle olusan burun bulgulari? Semptomatik tedavi (antihistaminik-dekonjesan)
Kurdeşen (Ürtiker)
Toplumda sık görülen rahatsızlıklardan biri olan kurdeşen bazı durumlarda gerçekten hem hasta hem de hekim için sorun yaratan hastalıkların başında gelebilir. Tıp dilinde “ürtiker” diye anılan kurdeşen iki formda olabilir. Bunlardan ilki şikayetlerin 6 haftadan kısa sürdüğü akut ürtiker; diğeri ise şikayetlerin 6 haftayı geçtiği kronik ürtikerdir. Her iki durumda da hastalığın bulguları birbirine benzese de hastalığın oluşum nedenleri açısından belirgin farklar vardır.
Hastalığın bulguları arasında kaşıntılı, deriden kabarık, kızarık 0,5cm ila çok büyük ölçülerde deride plaklar bulunur. Bu plakların bazıları birleşme eğilimindedir. Plakların sınırlarını net olarak çizmek herzaman mümkün olmaz. Lezyonlar genellikle birkaç saat içerisinde solar, yerine başka alanlarda yenileri çıkabilir.
Ayrıca bazı ürtiker vakalarına “anjioödem” dediğimiz tablo da eşlik edebilir. Anjioödem genelde göz kapaklarında (genellikle tek taraflı), dudakta, yüzün diğer kısımlarında, kol ve bacaklarda, parmaklarda, genital bölgelerde oluşabilir. Bunlarda da özellikle şişlik ön plandadır. Her iki hastalıkta da deriden kabarık olan durumu ortaya çıkaran şey deri içinde ödem olmasıdır. Anjioödemde derinin alt tabakaları da olaya iştirak ettiği için şişlik çok ön plandadır. Şişliğe kaşıntıdan ziyade yanma hissi eşlik edebilir.
Daha önce de bahsedildiği gibi 6 haftadan kısa süreli kurdeşen akut ürtiker olarak anılır. Bu hastalıkta neden genellikle allerjidir. Bu allerji de genellikle ağız yolu ile alınan allerjenlerle oluşur. Yani gıdalar ve ilaçlar akut ürtikerdeki en önemli sebeplerdir. Bunun dışında çok nadir de olsa solunum yolu ile alınan bazı allerjenler (örneğin ev tozu akarları) de akut ürtiker yapabilir. Kronik ürtikerin altında ise allerji pek bulunmaz. Bu hastaların ancak %3-5’ inde allerji rol oynayabilirler. Bu allerjenler de genel olarak ağız yolu ile alınan allerjenlerdir (gıdalar...). Bunun dışında bu hastalığın çok değişik sebepleri olabilir. Bunlar içerisinde otoimmun hastalıklar (otoimmün tiroidit, sistemik lupus eritematozus vb.), kronik enfeksiyonlar (tuberküloz, bruselloz vb.), fokal enfeksiyonlar (sinüzit, diş ve dişeti enfeksiyonları vb.), Helikobacter pylori enfeksiyonları, bazen hepatitler, bazen bazı kanser türleri vardır. Bu nedenle bir çok araştırma yapmak gereklidir. Tüm ayrıntılı araştırmalara rağmen %60-65 vakada hiçbir neden bulunamayabilir. Bu hastalar da idiyopatik (sebebi bilinmeyen) kronik ürtiker olarak adlandırılır.
Hastalarda iyi bir hastalık öyküsü sonrası, allerji testlerini içeren araştırmalar yanında diğer bahsi geçen hastalıkların araştırmaları yapılmalıdır.
Altta yatan hastalığın tedavisi sonucunda genel olarak ürtiker kendiliğinden geçer ve tekrar etmez. Ancak sebebi bilinmeyen ürtiker hastalarında antiallerjik ilaçlardan faydalanılır. Bu hastalarda kalsik olarak sabahları sedatif olmayan antiallerjikler, akşamları sedatif antiallerjikler ve H2 reseptör blokerleri birlikte kullanılır. H2 reseptör blokerleri asıl itibari ile mide asiditesini azaltmak için kullanılan ilaçlardır. Ancak derideki histamin reseptörlerinin % 20 kadarı H2 tipinde olduğu için bu tür ilaçlar bu hastalarda faydalı olmaktadır. Bunun dışında bunlara cevap vermeyen hastalarda kortizon dahi kullanılabilir.
Bunlar dışında ayrıca değişik kurdeşen türleri de vardır. Aşağıdaki tabloda bu ürtiker tiplerini görmektesiniz:
Fiziksel ürtiker
Aquajenik ürtiker (su ile temas sonucu oluşan)
Kolinerjik ürtiker (terleme, aşırı efor sonucu oluşan)
Soğuk ürtikeri (soğuk havada oluşan)
Dermografizm (ciltte çizik ile veya kaşınma ile oluşan ürtiker)
Gecikmiş basınç ürtikeri
Solar ürtiker (güneş ışınları ile oluşan)
Vibratuvar ürtiker (vibrasyon yapan aletlerle oluşan)
Herediter ürtiker (ailenin diğer fertlerinde de görülen tip)
Ürtikeryal vaskülit (ürtiker plaklarının 24 saatten uzun sebat ettiği damar iltihabı ile giden tip)
Diğerleri.
İlaç Alerjileri
Hastalıkların tanı ve tedavileri için ardarda geliştirilen ilaçlarla birlikte bunlarla oluşan alerjik reaksiyonların da görülme sıklığında artış olmuştur.
İlaçların çoğu kendi başına alerjik etkil olmayıp vücuda girdiğinde bir takım proteinlerle birleşip allerjik etkinlik kazanırlar. Bunun dışında bir çok ilaçta kullanılan boya ve koruyucu maddeler de alerjik reaksiyondan sorumlu olabilir.
Aslında sık görülen reaksiyonlar değildirler. Örneğin Amerikada 36 653 hastada yapılan bir araştırmada % 1.67 oranında ilaç yan etkisi saptanmışken, bunların sadece % 10’ u ilaç alerjisidir. Yine tüm bu hastaların sadece 8 tanesinde alerjik reaksiyon hayatı tehtid edici tarzda bulunmuş.
İlaçlarla Oluşan Tüm Reaksiyonlar Alerjik midir?
Hayır değildir. İlaçların alerji dışında, kendi toksik etkileri,kişilerdeki dayanıksızlık reaksiyonları ve idiyosnekrazi denilen hiç beklenmeyen yan etkiler yapabilirler.Alerji dışındaki diğer reaksiyonlar genelde doza bağımlıdır. Ailesinde alerjik hastalık hikayesi olan kişiler ilaç alerjisi açısından risk altındadırlar.Ayrıca alerjik reaksiyon bir ilacın ilk alınması ardından ortaya çıkmaz. Genellikle bu ilaç daha önceden alınmış olmalıdır.
İlaç Alerjileri Nasıl Bulgular Verirler?
İlaç alerjileri anafilaksi denilen ve hayatı tehtid eden tabloların yanı sıra, ateş, kurdeşen, anjioödem, alerjik dermatit, kan hücrelerinin yıkımı, böbrek iltihabı, damar iltihabı, karaciğer iltihabı ve safra kanallarının tıkanması, romatizmal hastalıklara benzer tablolar, ışık alerjisi gibi durumlara sebep olabilir.
Hangi İlaçlar Alerji Yapabilir?
En sık antibiyotikler ilaç alerjisine neden olurlar. Antibiyotikler ilaç alerjilerinin % 45’ inden sorumludurlar. Bunun dışında aspirin ve romatizma ilaçları da ilaç alerjisinin önemli nedenleri arasındadır.
Bunlarda ilaç alerjilerinin % 17’ sinden sorumludurlar. Bunlardan başka renkli röntgen filmi çekmek için kullanılan ilaçlar da alerjiden sorumludurlar. Diş çekimleri ve ameliyatlarda kullanılan uyuşturucu ilaçlar da önemli ilaç alerjisi nedenlerindendir.
Tüm bu ilaçlar arasında adı en sık anılan penisilin ve penisilin alerjisidir. Çeşitli araştırmalara göre görülme sıklığı değişmekle birlikte % 0.7-10 arasında değişir. Daha önce de belirtildiği gibi bir ilaca alerjik reaksiyon oluşması için kişinin o ilaçla daha önceden de karşılaşmış olması gereklidir. Ancak bazen penisilin üreten küf mantarlarına alerjisi olan insanlarda ve yine penisilin ile tedavi edilmiş hayvanların sütlerini içen kişilerde daha önceden penisilin ilacını almadan da alerjik reaksiyon görülebilir. Bunun dışında dondurulmuş gıda ve alkolsüz içeceklerle de duyarlılanma gösterilmiştir.Penisilin alerjisinde en sık görülen bulgu kurdeşendir; ancak anafilaksi ölümcül sonuçları nedeni ile daha fazla dikkat çeker.
Anestezik madde alerjisi de son dönemlerde dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Her 5000-15000 ameliyatta bir ciddi alerjik reaksiyon görülebilir. Bunların bir kısmı anstezik maddelere bağlı iken bir kısmı da latekse bağlıdır. Özellikle küçük ameliyatlar ve diş girişimlerinde kullanılan lokal anestezikler de yan etkiler oluşturabilirler; ancak bunların az bir kısmı gerçek ilaç alerjisidir.
Bu ilaçlar dışında bir çok ilaç alerjik reaksiyona neden olabilir. Örneğin; Gut hastalığında kullanılan allopurinol, antibiyotik sınıfından kinolonlar, sülfa içeren ilaçlar, sara ilaçları, bazı hormonlar (örneğin; insülin).
Bu reaksiyonlar dışında bazı ilaçlar yalancı alerjik reaksiyon denen bir duruma neden olabilirler. Bunlar içinde Aspirin ve diğer romatizma ilaçları, radyokontrast maddeler, bazı tansiyon ilaçları(Angiotensin dönüşürücü enzim blokerleri, beta blokerler), morfin,K vitamini, bazı antibiyotikler (vankomisin), bazı durumlarda kullanılan ve vücuttan demir atılımı sağlayan ilaçlar (desferroksamin) bulunur.
Aspirin ve diğer romatizma ilaçlarının en iyi bilinen yan etkileri mide üzerine olmakla birlikte kurdeşen, bronşlarda sıkışma, nezle ve göz mukozası iltihabı gibi yalancı alerjik reakasiyonlar yapmaları nedeni ile sıkça sorun yaratırlar.
İlaç Alerjimin Varlığını Nasıl Anlarım, TestYaptırmalı mıyım?
Daha önceden herhangi bir ilaçla alerjik reaksiyonunuz (kurdeşen,göz ve burun iltihabı, nefes darlığı, öksürük, göğüste sıkışma hissi, alerjik dermatit) varsa en iyi yol bir daha bu ilacı kullanmamaktır.
Bunun yanında herhangi bir sebeple gittiğiniz doktora bu durumunuzdan ayrıntıları ile bahsetmelisiniz. İlaç alerjisi varlığını araştırmak için alerji deri testi ve bazı ilaçlar için (örneğin; penisilin) RAST testi yapılabilir. Ancak bu sadece şu anda kullanmanız elzem olan ilaçlar için yapılmalıdır. Kullanılmayacak ilaçlara önceden test yapmak ne pratik ne de mantıklı değildir.
Çünkü eğer ilacı hemen yakınlarda kullanmayacaksanız, cilt testi esnasında size verilen ufacık dozla bile vücudunuz duyarlılanabilir.
Bu durumda negatif çıkan reaksiyona güvenip günler, aylar,yıllar sonra bu ilacı alırsanız alerjik reaksiyon oluşabilir. Bu nedenle öncelikle herhangi bir nedenle doktorunuz size reçete yazarken onu durumunuz konusunda uyarmalısınız. Doktorunuz size en
uygun ialcı yazacaktır. Ancak ilaç alerjiniz olduğu kesin olan buna rağmen şu an kesinlikle kullanılması gereken bir ilaç varsa bu durumda alerji kliniğinize baş vurun, orada yapılacak olan testler sonrası gerekli görülürse size o ilaca karşı duyarsızlaştırma tedavisi
uygulanabilir.
Tedavi
En önemli tedavi ilaç alerjisinden sorumlu olan ilaçtan sakınmaktır.Ayrıca gereksiz yere uygun olmayan dozlarda düzensiz ilaç kullanımları da ilaç alerjisini davet edeceği için bu tür uygulmalardan sakınılmalıdır. Kurdeşen, alerjik dermatit gibi hafif durumlar dahil ilk iş kullanılan ilacın kesilmesidir. Bunun hemen ardından zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız.
Yorum