24 DİZİSİNİN DİÐER YÜZÜ Emmy’de ödülleri silip süpüren “24” dizisi Türkleri terörist olarak göstermeye devam ediyor..
İşte Sabah yazarı Yılmaz Özdil’in bugünkü köşe yazısı:
İzmirli Thomas...
Bugün size, Amerikan halkının en korktuğu ve en nefret ettiği “terörist”i tanıtacağım.
İsmi, Thomas Sherak.
Sıkı durun...
Türk vatandaşı.
Hem de sonradan olma değil.
İzmir doğumlu.
Ama Türkçe bilmiyor.
Ana dili Arapça.
Peki ne yaptı da, bu kadar nefret ediliyor bu tuhaf Türk'ten?
Bir nükleer santralı havaya uçurdu...
ABD Savunma Bakanı'nı kaçırdı...
ABD Başkanı'nın uçağını düşürdü...
Oha!
Valla.
Tek başına mı yaptı bu işleri?
Hayır.
Los Angeles'da oturan bir aile var.
Ortakları...
İşinde gücünde okulunda “normal bir aile gibi” yaşıyorlar...
Ama aslında onlar da terörist.
Örgütün, “uyuyan hücresi...”
Üstelik, onlar da Türk.
Bir de elebaşları var...
Habib.
Buyrun bakalım, o da Türk.
ABD'yi birbirine katan ve Arapça konuşan bu Türk örgüt, Ankara'dan, İstanbul'dan talimatlar alıyor... Yani, anlaşılıyor ki, merkez üsleri Türkiye'de.
“İyi de kardeşim, niye bizim haberimiz yok” derseniz...
Bir televizyon dizisi bu.
ABD'de en çok seyredilenler arasında.
Meraklıları bilir. İsmi, “24...”
Türkiye'de de yayınlandı.
Ama, anlattığım bölümlerde, “Türk” ve “Türkiye” kelimeleri makaslandı.
Ve önceki gün, “Dünya Televizyon Oscar'ı” olarak nitelenen “Emmy Ödülleri”, Los Angeles'daki muhteşem törenle, sahiplerini buldu.
Tören, dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye'de de yayınlandı.
Biz Türkleri “Arapça konuşan” ve “ABD'yi hedef alan azılı teröristler” olarak gösteren “24” isimli dizi, 5 dalda Emmy aldı.
O kadar çok izlenmiş ve o kadar çok beğenilmiş yani.
Hizbullah'a karşı göğsümüzü siper etmek için, ABD'nin ittirmesiyle, bir zamanlar PKK'nın barındığı Lübnan'a, İsrail'i korumaya gideceğimiz şu günlerde... Ormanlarımız yakılıp, insanlarımız bombalarla havaya uçurulurken... Yabancı turistlere “aman oraya gitmeyin” çağrıları yapılırken... Tam da şeytanın karı boşadığı ortamda, KKTC'yi tanıtmak için cinlik yapmaya çalışırken...
“Çok güzel bir Türkiye tanıtımı” oldu.
Haberiniz olsun istedim.
İşte Sabah yazarı Yılmaz Özdil’in bugünkü köşe yazısı:
İzmirli Thomas...
Bugün size, Amerikan halkının en korktuğu ve en nefret ettiği “terörist”i tanıtacağım.
İsmi, Thomas Sherak.
Sıkı durun...
Türk vatandaşı.
Hem de sonradan olma değil.
İzmir doğumlu.
Ama Türkçe bilmiyor.
Ana dili Arapça.
Peki ne yaptı da, bu kadar nefret ediliyor bu tuhaf Türk'ten?
Bir nükleer santralı havaya uçurdu...
ABD Savunma Bakanı'nı kaçırdı...
ABD Başkanı'nın uçağını düşürdü...
Oha!
Valla.
Tek başına mı yaptı bu işleri?
Hayır.
Los Angeles'da oturan bir aile var.
Ortakları...
İşinde gücünde okulunda “normal bir aile gibi” yaşıyorlar...
Ama aslında onlar da terörist.
Örgütün, “uyuyan hücresi...”
Üstelik, onlar da Türk.
Bir de elebaşları var...
Habib.
Buyrun bakalım, o da Türk.
ABD'yi birbirine katan ve Arapça konuşan bu Türk örgüt, Ankara'dan, İstanbul'dan talimatlar alıyor... Yani, anlaşılıyor ki, merkez üsleri Türkiye'de.
“İyi de kardeşim, niye bizim haberimiz yok” derseniz...
Bir televizyon dizisi bu.
ABD'de en çok seyredilenler arasında.
Meraklıları bilir. İsmi, “24...”
Türkiye'de de yayınlandı.
Ama, anlattığım bölümlerde, “Türk” ve “Türkiye” kelimeleri makaslandı.
Ve önceki gün, “Dünya Televizyon Oscar'ı” olarak nitelenen “Emmy Ödülleri”, Los Angeles'daki muhteşem törenle, sahiplerini buldu.
Tören, dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye'de de yayınlandı.
Biz Türkleri “Arapça konuşan” ve “ABD'yi hedef alan azılı teröristler” olarak gösteren “24” isimli dizi, 5 dalda Emmy aldı.
O kadar çok izlenmiş ve o kadar çok beğenilmiş yani.
Hizbullah'a karşı göğsümüzü siper etmek için, ABD'nin ittirmesiyle, bir zamanlar PKK'nın barındığı Lübnan'a, İsrail'i korumaya gideceğimiz şu günlerde... Ormanlarımız yakılıp, insanlarımız bombalarla havaya uçurulurken... Yabancı turistlere “aman oraya gitmeyin” çağrıları yapılırken... Tam da şeytanın karı boşadığı ortamda, KKTC'yi tanıtmak için cinlik yapmaya çalışırken...
“Çok güzel bir Türkiye tanıtımı” oldu.
Haberiniz olsun istedim.