Sinema Emekçileri Sendikası, 15 Eylül'den itibaren setlere temsilci göndererek; çalışma saat ve koşullarını denetleyecek.
Pınar Altuğ'un aldatma iddialarıyla ilgili olarak “Pınar bir devrimci” ve “Kadınlar ona sahip çıkmalı” sözleriyle tartışma yaratan ünlü televizyon yapımcısı Fatih Aksoy; dizi sektöründe devrim niteliğinde bir girişime öncülük etti.
NELER OLACAK?
Yaklaşık 6 ay önce dizi çalışanlarına; örgütlenip haklarını korumasını öneren Aksoy'un bu girişimi uygulanmaya başlıyor. Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen) 15 Eylül'den itibaren dizi setlerine temsilci göndererek; çalışma saatlerini, koşullarını denetletecek ve yemek molası verdirecek. Sendika temsilcisi; yapımcılarla 'Takım Sözleşmesi' yapılmasını sağlayacak. 'Takım Sözleşmesi'; çalışanların sigortalarının yapılıp yapılmadığını denetleyecek, ücretlerinin hafta başında (pazartesi günleri) nakit olarak ödenmesini, belirlenen dönemsel taban ücretlerinin korunmasını kontrol edecek. Buna göre; çalışma süresi günlük 11, haftalık 45 saatin üzerine çıkamayacak. Çıkarsa yüzde 50 oranında fazla mesai verilecek. Sine-Sen'in 'Takım Sözleşmesi' girişimine ÇASOD (Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği), SODER (Sinema Oyuncuları Derneği) destek veriyor. Oyuncuların sevinçle karşıladığı ancak uygulanma konusunda umutlu olmadıkları girişime; yapımcılar ise tam destek veriyor.
“TV dizisi sektöründe çalışanların örgütlenmesi gerekir. Çok daha önce olmalıydı! Daha önce de dediğim gibi; buna ben her türlü desteği vermeye hazırım. Eğer çalışanlar böyle bir örgütlenme içinde olabilirlerse; biz de dizilerimizde, diğer yapımlarımızda bu örgütlü insanları çalıştırırız. Belirli kurallara uyarız. Sonunda da 'Ben bu işi insani koşullarda çektim' diye bir logo koyarız. Ayrıca örgütlü olmak bütün sektörün gelişimi için hayırlı bir iş olur. Sigorta konusu bizde zaten sorun değil. Biz kimseyi sigortasız çalıştırmıyoruz. Ama çalışma saatleri düzene girebilir. Dizi emekçilerinin tabii ki şimdiki gibi düzensiz koşullarda çalışmaması gerekir.”
YAPIMCILAR OLUMLU YAKLAŞTI
FARUK TURGUT : Herkes hakkını aramalı
“Bu işe yapımcı olarak başlamadım. Set işçiliğinden yönetmenliğe kadar oyunculuk dışında her kısmında çalıştım. Böyle bir örgütlenmenin en büyük destekçisiyim. Yapımcı olarak elimizden geldiği kadar destekleyeceğiz. Bu işte televizyonlar kural koyucu durumunda. Bir düzenleme olursa gerçekten çok mutlu olurum. Sektörün toparlanmasında etkisi olur. Böyle bir harekete ihtiyaç var. Herkes hakkını aramalı.”
BİROL GÜVEN: Diziler kısalsın
“Böyle bir girişime karşı çıkılamaz ama Türkiye'nin gerçeklerine uyar mı bilmiyorum. Bu kadar uzun dizilerle sektördekilerin çalışma koşullarının düzelmesi çok zor. Haftada 45 saat çalışarak 80 dakikalık dizi çekip bitirmek imkansız. Bence bu sistem hayata geçirilsin. Dizilerin de süreleri kısalsın. Çalışan hakları konusunda biz zaten çok hassasız. Ben yapımcıların da daha örgütlü olmasından yanayım.
MUSTAFA ALTIOKLAR: Bunlar iyi adımlar
“Biz şirket olarak bu tür girişimlere olumlu olarak bakarız. Bizi başkalarıyla karıştırmasınlar. Bizim kendimizle ilgili bir kaygımız yok. Çalışanlarımızın tüm haklarını vermek için zaten çok hassas davranıyoruz. 'Sine-Sen' temsilcisinin başımızın üstünde yeri var; buyursun gelsinler. Sektörleşme konusunda iyi adımlar bunlar. Tabii bir de bu işi yürütecek kişilerin başarılı olması için vizyonunun geniş olması gereklidir. Bunu zaman gösterecek.”
OYUNCULAR NE DİYOR?
ENGİN GÜNAYDIN: Gerçeğe uygun değil
“Şu dönemde uygulanabileceğini düşünmüyorum. Piyasa gerçeğine çok uygun bulmuyorum. Bazı yapımcılar yanaşmayacaktır. Oyuncular olarak zayıf durumdayız. O yüzden yalpalayacağını düşünüyorum. İşsizlik riski var. Ben dizi sektöründekilere acıyorum. 15-16 saat çalışıyorlar. Ertesi sabah yine setteler.”
CEYDA DÜVENCİ: Korkup bildirmezler
“Türkiye'de bunu yüzde yüz başaracaklarını sanmıyorum. Birçok kişi işten çıkarılma korkusu içinde mesai süresi 11 saati geçtiği zaman bunu bildiremeyecektir. Bu tabii ki işin kötü tarafı... Bir de güzel yanı var. En azından böyle bir adımın atılması çok önemli. Doğru uygulanırsa gönülden destek veriyorum.”
HALİT ERGENÇ: Daha kaliteli işler olur
“Bence çok iyi olacak. Eminim ki yapımcılar da buna uyacaklar. Eğer doğru uygulanırsa; yapılan işin daha kaliteli olması, çalışanların haklarını korumak ve herkesin güvenli çalışma ortamına sahip olması gibi bu uygulamanın getirileri olacak. Ben de şahsım olarak bu gelişmeyi destekliyorum.”
Sabah
Pınar Altuğ'un aldatma iddialarıyla ilgili olarak “Pınar bir devrimci” ve “Kadınlar ona sahip çıkmalı” sözleriyle tartışma yaratan ünlü televizyon yapımcısı Fatih Aksoy; dizi sektöründe devrim niteliğinde bir girişime öncülük etti.
NELER OLACAK?
Yaklaşık 6 ay önce dizi çalışanlarına; örgütlenip haklarını korumasını öneren Aksoy'un bu girişimi uygulanmaya başlıyor. Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen) 15 Eylül'den itibaren dizi setlerine temsilci göndererek; çalışma saatlerini, koşullarını denetletecek ve yemek molası verdirecek. Sendika temsilcisi; yapımcılarla 'Takım Sözleşmesi' yapılmasını sağlayacak. 'Takım Sözleşmesi'; çalışanların sigortalarının yapılıp yapılmadığını denetleyecek, ücretlerinin hafta başında (pazartesi günleri) nakit olarak ödenmesini, belirlenen dönemsel taban ücretlerinin korunmasını kontrol edecek. Buna göre; çalışma süresi günlük 11, haftalık 45 saatin üzerine çıkamayacak. Çıkarsa yüzde 50 oranında fazla mesai verilecek. Sine-Sen'in 'Takım Sözleşmesi' girişimine ÇASOD (Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği), SODER (Sinema Oyuncuları Derneği) destek veriyor. Oyuncuların sevinçle karşıladığı ancak uygulanma konusunda umutlu olmadıkları girişime; yapımcılar ise tam destek veriyor.
“TV dizisi sektöründe çalışanların örgütlenmesi gerekir. Çok daha önce olmalıydı! Daha önce de dediğim gibi; buna ben her türlü desteği vermeye hazırım. Eğer çalışanlar böyle bir örgütlenme içinde olabilirlerse; biz de dizilerimizde, diğer yapımlarımızda bu örgütlü insanları çalıştırırız. Belirli kurallara uyarız. Sonunda da 'Ben bu işi insani koşullarda çektim' diye bir logo koyarız. Ayrıca örgütlü olmak bütün sektörün gelişimi için hayırlı bir iş olur. Sigorta konusu bizde zaten sorun değil. Biz kimseyi sigortasız çalıştırmıyoruz. Ama çalışma saatleri düzene girebilir. Dizi emekçilerinin tabii ki şimdiki gibi düzensiz koşullarda çalışmaması gerekir.”
YAPIMCILAR OLUMLU YAKLAŞTI
FARUK TURGUT : Herkes hakkını aramalı
“Bu işe yapımcı olarak başlamadım. Set işçiliğinden yönetmenliğe kadar oyunculuk dışında her kısmında çalıştım. Böyle bir örgütlenmenin en büyük destekçisiyim. Yapımcı olarak elimizden geldiği kadar destekleyeceğiz. Bu işte televizyonlar kural koyucu durumunda. Bir düzenleme olursa gerçekten çok mutlu olurum. Sektörün toparlanmasında etkisi olur. Böyle bir harekete ihtiyaç var. Herkes hakkını aramalı.”
BİROL GÜVEN: Diziler kısalsın
“Böyle bir girişime karşı çıkılamaz ama Türkiye'nin gerçeklerine uyar mı bilmiyorum. Bu kadar uzun dizilerle sektördekilerin çalışma koşullarının düzelmesi çok zor. Haftada 45 saat çalışarak 80 dakikalık dizi çekip bitirmek imkansız. Bence bu sistem hayata geçirilsin. Dizilerin de süreleri kısalsın. Çalışan hakları konusunda biz zaten çok hassasız. Ben yapımcıların da daha örgütlü olmasından yanayım.
MUSTAFA ALTIOKLAR: Bunlar iyi adımlar
“Biz şirket olarak bu tür girişimlere olumlu olarak bakarız. Bizi başkalarıyla karıştırmasınlar. Bizim kendimizle ilgili bir kaygımız yok. Çalışanlarımızın tüm haklarını vermek için zaten çok hassas davranıyoruz. 'Sine-Sen' temsilcisinin başımızın üstünde yeri var; buyursun gelsinler. Sektörleşme konusunda iyi adımlar bunlar. Tabii bir de bu işi yürütecek kişilerin başarılı olması için vizyonunun geniş olması gereklidir. Bunu zaman gösterecek.”
OYUNCULAR NE DİYOR?
ENGİN GÜNAYDIN: Gerçeğe uygun değil
“Şu dönemde uygulanabileceğini düşünmüyorum. Piyasa gerçeğine çok uygun bulmuyorum. Bazı yapımcılar yanaşmayacaktır. Oyuncular olarak zayıf durumdayız. O yüzden yalpalayacağını düşünüyorum. İşsizlik riski var. Ben dizi sektöründekilere acıyorum. 15-16 saat çalışıyorlar. Ertesi sabah yine setteler.”
CEYDA DÜVENCİ: Korkup bildirmezler
“Türkiye'de bunu yüzde yüz başaracaklarını sanmıyorum. Birçok kişi işten çıkarılma korkusu içinde mesai süresi 11 saati geçtiği zaman bunu bildiremeyecektir. Bu tabii ki işin kötü tarafı... Bir de güzel yanı var. En azından böyle bir adımın atılması çok önemli. Doğru uygulanırsa gönülden destek veriyorum.”
HALİT ERGENÇ: Daha kaliteli işler olur
“Bence çok iyi olacak. Eminim ki yapımcılar da buna uyacaklar. Eğer doğru uygulanırsa; yapılan işin daha kaliteli olması, çalışanların haklarını korumak ve herkesin güvenli çalışma ortamına sahip olması gibi bu uygulamanın getirileri olacak. Ben de şahsım olarak bu gelişmeyi destekliyorum.”
Sabah