Dün Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda ele alınan "Türkiye raporu" ile ilgili tartışmalar, gerek AB Komisyonu’nun gerekse Avrupa Parlamentosu’nun TCK’nın 301’inci maddesinin değiştirilmesi konusunda "ısrarcı" olduğunu gösterdi.
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Temsilcisi Olli Rehn, 301’inci maddenin değişmemesinin, 8 Kasımda yayınlanacak "ilerleme raporunu" olumsuz yönde etkileyeceği mesajını verdi ve "Türkiye bu madde ile AB standartlarını doğrudan ihlal ediyor" dedi. "301 ve benzer yasaların değiştirilmesi için uğraşmaktan yorulduğunu" ama çabalarına devam edeceğini söyleyen Olli Rehn, 301’inci maddenin değiştirilmesinin, Türkiye’nin AB sürecinde içeride yapacağı tartışmaların da "demokratik ortamda" yapılması için gerekli olduğunu kaydetti. Türkiye raporunu hazırlayan Camiel Eurlings de, 301’inci maddenin Türkiye’nin dünyadaki imajını "zedeleyici" olduğunu söyledi.
MİCHEL’DEN AP’YE UYARI
Bugün oylaması yapılacak olan ve 80 değişiklik önergesinin sunulduğu raporun tartışmaları üç konu üzerinde yoğunlaştı. 301’inci maddenin yanı sıra, Rumlara limanların açılması ve sözde Ermeni soykırımı konusu da parlamenterlerin üzerinde durduğu konular oldu.
AP’deki Sosyalist grup, soykırımı tanımanın, üyeliğin "ön şartı" olmasını talep eden paragrafın rapordan çıkarılması konusunda uzlaştıklarını açıkladılar. Yeşiller ve Liberallerin de buna destek vereceği bildirildi.
Görüşmeler sonrasında AB Komisyonu adına konuşan Louis Michel, Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili kriterlerin belli olduğunu ve hiçbir zaman Ermeni soykırımı gibi bir konunun bu kriterler içinde yer almadığını söyleyerek, "Türkiye’ye diğer aday ülkelerden farklı kriterler getirilemez. AB üyeliği için önüne yeni şartlar konulamaz" dedi. Michel, "Bir oyunun kuralı oyun başladıktan sonra değiştirilemez" dedi. Michel, Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı olduğundan daha çok, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu belirtti ve "Bakın bölgedeki sorunlara, Irak’a, İran’a, Ortadoğu’ya. Her seferinde Türkiye anahtar rol oynuyor. AB’nin; demokrasi, istikrar ve refahı için Türkiye’ye ihtiyacı var" diye konuştu.
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Temsilcisi Olli Rehn, 301’inci maddenin değişmemesinin, 8 Kasımda yayınlanacak "ilerleme raporunu" olumsuz yönde etkileyeceği mesajını verdi ve "Türkiye bu madde ile AB standartlarını doğrudan ihlal ediyor" dedi. "301 ve benzer yasaların değiştirilmesi için uğraşmaktan yorulduğunu" ama çabalarına devam edeceğini söyleyen Olli Rehn, 301’inci maddenin değiştirilmesinin, Türkiye’nin AB sürecinde içeride yapacağı tartışmaların da "demokratik ortamda" yapılması için gerekli olduğunu kaydetti. Türkiye raporunu hazırlayan Camiel Eurlings de, 301’inci maddenin Türkiye’nin dünyadaki imajını "zedeleyici" olduğunu söyledi.
MİCHEL’DEN AP’YE UYARI
Bugün oylaması yapılacak olan ve 80 değişiklik önergesinin sunulduğu raporun tartışmaları üç konu üzerinde yoğunlaştı. 301’inci maddenin yanı sıra, Rumlara limanların açılması ve sözde Ermeni soykırımı konusu da parlamenterlerin üzerinde durduğu konular oldu.
AP’deki Sosyalist grup, soykırımı tanımanın, üyeliğin "ön şartı" olmasını talep eden paragrafın rapordan çıkarılması konusunda uzlaştıklarını açıkladılar. Yeşiller ve Liberallerin de buna destek vereceği bildirildi.
Görüşmeler sonrasında AB Komisyonu adına konuşan Louis Michel, Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili kriterlerin belli olduğunu ve hiçbir zaman Ermeni soykırımı gibi bir konunun bu kriterler içinde yer almadığını söyleyerek, "Türkiye’ye diğer aday ülkelerden farklı kriterler getirilemez. AB üyeliği için önüne yeni şartlar konulamaz" dedi. Michel, "Bir oyunun kuralı oyun başladıktan sonra değiştirilemez" dedi. Michel, Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı olduğundan daha çok, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu belirtti ve "Bakın bölgedeki sorunlara, Irak’a, İran’a, Ortadoğu’ya. Her seferinde Türkiye anahtar rol oynuyor. AB’nin; demokrasi, istikrar ve refahı için Türkiye’ye ihtiyacı var" diye konuştu.