Şampiyonlar Ligi’nden elenen, Süper Lig’de bekleneni veremeyen F.Bahçe tartışılıyor, camiada formüller ortaya atılıyor. Hedefteki adam, teknik direktör Zico. Sarı-lacivertli camianın ortak görüşü ise Brezilyalı hocanın gönderilmese bile yanına bir teknik menajer alınması. Teknik menajer olarak konuşulan tek isimse Rıdvan Dilmen. Biz de başarılı teknik adam ve futbol yorumcusu Dilmen’le F.Bahçe’yi, Zico’yu, Türk futbolunu konuştuk. İşte Dilmen’in çarpıcı görüşleri:
‘MENAJERLİK SAÇMA’
“F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerle sık sık bir araya geliyorum, görüşüyorum. Ama bu konuda bırakın konuşmayı, sohbet bile olmadı. Şu anki süreçte ne benim, ne de kulübün bu konularla ilgisi var. Danışmanlık, menajerlik Türkiye için doğru sistem değil; ben teknik adamım. Orada çalışan bir teknik direktör var, tüm dünya tanıyor. Ben jübilesinde oynadım, Ali Şen götürdü. F.Bahçe’de iyi bir menajer de var; Volkan Ballı. Başarılı, kültürlüdür, yeteneği, ilişkileri, çalışması, iyidir. Ben hadi diyelim geldim, takım başarılı oldu. Bu sefer ‘Zico ne işe yarar?’ diyecek bizim toplumumuz. Başarısızlık gelirse de Rıdvan Dilmen bitirilmeye çalışılacak; ortası yok bunun yani.
Ben de F.Bahçeli olduğuma göre bu varsayımlar üzerine zarar vermek istemem. Ne yapacağım, ‘Aman şunu oynatma bunu oynat Zico’ mu diyeceğim? Ekibi var, doğrusu da yanlışı da olabilir. Böyle saçma bir sistemde yer almak istemem.
‘DEÐİŞİKLİK GEREKİYOR’
ZİCO hata yapacak. Ancak her antrenörü saygı çerçevesinde değerlendirmek gerek. Zico’nun sisteminde ısrar etmesi saygı ile karşılanmalı. Herkesin kendine göre 11’i var. Ancak bu sistemde takımın diğer mensupları çok dışlanan oyuncular olmamalı. Serkan, Selçuk, Mehmet, Kemal, Semih Can gibi isimler bu takımın üç yıllık başarılı geçmişinde takımda zaman zaman yer bulup şampiyon olunmasında etken olmuş, bir anda yok sayamazsınız.
NTV’de yaptığım yorumlardaki gibi Zico’nun skora göre taktiksel bir değişim yapmaması büyük bir handikap. 5-0, 6-0 öne geçilen bir maçta da aynı şablon, 1-0 mağlupken de aynı şablon. Teknik adamın yapacağı hamleler oyuncunun üzerinde psikolojik etki yaratmalı. Çok net bir örnek vereyim; G.Saray-Liverpool maçı. Gerets 5 orta saha, tek forvet çıktı maça, ilk yarı 2-0 mağlup. İkinci yarı taktiksel bir değişim yaptı, risk aldı, ikinci forveti soktu, İliç’i daha ileri çekti. Bir hamle yaptı, kazanmak istedi kaybetmeyi bir tarafa bırakıp. Bu da oyuncuyu etkiledi.
F.Bahçe öyle bir periyoda giriyor ki, ya kahraman çıkarır bu ay, ya da birilerinin kellesi gider. Zorlu maçlar var çünkü. Hangi hoca eleştirilmedi ki Türkiye de? Del Bosque, Fatih Terim, Hiddink... Onun için sen hep doğruları yapmaya çalışacaksın ki ‘Yapıyor ama olmuyor’ deyip sıkıntıyı başka bir yerde arayacak insanlar. Üç sene sözleşme yaparsın kamuoyu rahatlar.
Asıl tehlike ne biliyor musun? Gerets, Tigana, Zico, Yılmaz Vural, Hikmet Karaman Güvenç Kurtar... İsim ne olursa olsun, oyuncu ’Benim antrenörüm gider’diyor. Yöneticiler taraftarını ikna edemiyor. Bu kulüplerin futbolcusu da yöneticilerinin tavrını görüyor. En büyük tehlike bu. Oyuncu ‘Patron gider ben kalırım. Bana bir şey olmaz’ diyor. Bunları resmen sohbetlerinde kendi aralarında konuşuyor, az mı şahit oldum. Bizim oyuncularımız ‘Ben de gidebilirim’ demeyi öğrense o zaman işler doğruya gider.
Aziz Yıldırım da hata yapar, ben de yaptım, sen de. Tartışılacak son adam olmalı Yıldırım. Rahatsızlığının dışında antrenör gecikmesi, transferlerin yapılmasındaki gecikme eleştirilebilir. Ama inanılmaz işler yaptı. Diğerlerine göre Aziz Yıldırım’ın yaptıkları arasında, ortaya koydukları da dahil olmak üzere büyük fark var.
Herkes biliyor F.Bahçe’deki eksikleri, devre arası beklenmeli. Önümüzdeki 10 gün Zico için taktik olarak sistemini değiştirmek adına bir fırsat. Ama hâlâ değişmiyorsa büyük sorun var demektir. Aynı şablon, aynı oyuncular devam ediyor, başkan ve yönetim de bu duruma bakıp duruyorsa o zaman onların da durumlarının tartışılması gerekir. Bu durum böyle devam ederse yönetimin ocak ayında kanayan yaraya kesinlikle müdahale etmesi gerek. 10 gün ilaç olur mu olmaz mı göreceğiz.
Zico belki şu an durumunu çok parlak görüyor olabilir. Futbol olarak kötü oynasalar da UEFA’da, ligde iyi durumda olduğunu düşünüp ‘İnsanlar niye eleştiriyor?’ diyebilir. Ama Türkiye’yi bir yılda tanımak kolay iş değil. Burada büyük takımların başında Real Madrid hocası gibi olmak zorundasın, bunu beklerler.
Anadolu takımları güçlendi diyorlar bana göre hikaye. Kayseri 4. sırada. 8 haftada 3 yenilgi, 1 beraberlik almış. Anadolu büyüklere yaklaşmadı, büyükler Anadolu’ya yaklaştı. Geçen sezon Kayseri yine iyiydi. Şampiyon ile arasında 20-25 puan fark var. Ve ligi 4’ncü bitirmiş. İddia ediyorum, bu sezon bu kadar kötü bir ligde 75 puanı alan şampiyon olur.
‘MENAJERLİK SAÇMA’
“F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerle sık sık bir araya geliyorum, görüşüyorum. Ama bu konuda bırakın konuşmayı, sohbet bile olmadı. Şu anki süreçte ne benim, ne de kulübün bu konularla ilgisi var. Danışmanlık, menajerlik Türkiye için doğru sistem değil; ben teknik adamım. Orada çalışan bir teknik direktör var, tüm dünya tanıyor. Ben jübilesinde oynadım, Ali Şen götürdü. F.Bahçe’de iyi bir menajer de var; Volkan Ballı. Başarılı, kültürlüdür, yeteneği, ilişkileri, çalışması, iyidir. Ben hadi diyelim geldim, takım başarılı oldu. Bu sefer ‘Zico ne işe yarar?’ diyecek bizim toplumumuz. Başarısızlık gelirse de Rıdvan Dilmen bitirilmeye çalışılacak; ortası yok bunun yani.
Ben de F.Bahçeli olduğuma göre bu varsayımlar üzerine zarar vermek istemem. Ne yapacağım, ‘Aman şunu oynatma bunu oynat Zico’ mu diyeceğim? Ekibi var, doğrusu da yanlışı da olabilir. Böyle saçma bir sistemde yer almak istemem.
‘DEÐİŞİKLİK GEREKİYOR’
ZİCO hata yapacak. Ancak her antrenörü saygı çerçevesinde değerlendirmek gerek. Zico’nun sisteminde ısrar etmesi saygı ile karşılanmalı. Herkesin kendine göre 11’i var. Ancak bu sistemde takımın diğer mensupları çok dışlanan oyuncular olmamalı. Serkan, Selçuk, Mehmet, Kemal, Semih Can gibi isimler bu takımın üç yıllık başarılı geçmişinde takımda zaman zaman yer bulup şampiyon olunmasında etken olmuş, bir anda yok sayamazsınız.
NTV’de yaptığım yorumlardaki gibi Zico’nun skora göre taktiksel bir değişim yapmaması büyük bir handikap. 5-0, 6-0 öne geçilen bir maçta da aynı şablon, 1-0 mağlupken de aynı şablon. Teknik adamın yapacağı hamleler oyuncunun üzerinde psikolojik etki yaratmalı. Çok net bir örnek vereyim; G.Saray-Liverpool maçı. Gerets 5 orta saha, tek forvet çıktı maça, ilk yarı 2-0 mağlup. İkinci yarı taktiksel bir değişim yaptı, risk aldı, ikinci forveti soktu, İliç’i daha ileri çekti. Bir hamle yaptı, kazanmak istedi kaybetmeyi bir tarafa bırakıp. Bu da oyuncuyu etkiledi.
F.Bahçe öyle bir periyoda giriyor ki, ya kahraman çıkarır bu ay, ya da birilerinin kellesi gider. Zorlu maçlar var çünkü. Hangi hoca eleştirilmedi ki Türkiye de? Del Bosque, Fatih Terim, Hiddink... Onun için sen hep doğruları yapmaya çalışacaksın ki ‘Yapıyor ama olmuyor’ deyip sıkıntıyı başka bir yerde arayacak insanlar. Üç sene sözleşme yaparsın kamuoyu rahatlar.
Asıl tehlike ne biliyor musun? Gerets, Tigana, Zico, Yılmaz Vural, Hikmet Karaman Güvenç Kurtar... İsim ne olursa olsun, oyuncu ’Benim antrenörüm gider’diyor. Yöneticiler taraftarını ikna edemiyor. Bu kulüplerin futbolcusu da yöneticilerinin tavrını görüyor. En büyük tehlike bu. Oyuncu ‘Patron gider ben kalırım. Bana bir şey olmaz’ diyor. Bunları resmen sohbetlerinde kendi aralarında konuşuyor, az mı şahit oldum. Bizim oyuncularımız ‘Ben de gidebilirim’ demeyi öğrense o zaman işler doğruya gider.
Aziz Yıldırım da hata yapar, ben de yaptım, sen de. Tartışılacak son adam olmalı Yıldırım. Rahatsızlığının dışında antrenör gecikmesi, transferlerin yapılmasındaki gecikme eleştirilebilir. Ama inanılmaz işler yaptı. Diğerlerine göre Aziz Yıldırım’ın yaptıkları arasında, ortaya koydukları da dahil olmak üzere büyük fark var.
Herkes biliyor F.Bahçe’deki eksikleri, devre arası beklenmeli. Önümüzdeki 10 gün Zico için taktik olarak sistemini değiştirmek adına bir fırsat. Ama hâlâ değişmiyorsa büyük sorun var demektir. Aynı şablon, aynı oyuncular devam ediyor, başkan ve yönetim de bu duruma bakıp duruyorsa o zaman onların da durumlarının tartışılması gerekir. Bu durum böyle devam ederse yönetimin ocak ayında kanayan yaraya kesinlikle müdahale etmesi gerek. 10 gün ilaç olur mu olmaz mı göreceğiz.
Zico belki şu an durumunu çok parlak görüyor olabilir. Futbol olarak kötü oynasalar da UEFA’da, ligde iyi durumda olduğunu düşünüp ‘İnsanlar niye eleştiriyor?’ diyebilir. Ama Türkiye’yi bir yılda tanımak kolay iş değil. Burada büyük takımların başında Real Madrid hocası gibi olmak zorundasın, bunu beklerler.
Anadolu takımları güçlendi diyorlar bana göre hikaye. Kayseri 4. sırada. 8 haftada 3 yenilgi, 1 beraberlik almış. Anadolu büyüklere yaklaşmadı, büyükler Anadolu’ya yaklaştı. Geçen sezon Kayseri yine iyiydi. Şampiyon ile arasında 20-25 puan fark var. Ve ligi 4’ncü bitirmiş. İddia ediyorum, bu sezon bu kadar kötü bir ligde 75 puanı alan şampiyon olur.
Yorum