BiTKiLERiN YETİŞMESİ, YAŞAMASI İÇİN GEREKLİ FAKTÖRLER (VEJETASYON FAKTÖRLERİ)
Bir bitkinin yetişmesi, gelişmesi ve yaşamsal (biyotik) fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli faktörlere vejetasyon faktörleri denir. Toprak, su, ışık, ısı, hava nemi, rüzgar, vs. Bütün bunlar bir bitkinin yaşamasına etki eder, yardım eder. Konumuzu yakından ilgilendirdiğinden bunları teker teker ve kısaca inceleyip, bazı bildiklerimizi yeniden hatırlayalım:
TOPRAK:
Köklerin yayıldığı, tohumların çimlendiği, su ve gerekli besin maddelerinin bulunduğu, bitkilerin en önemli bir yaşam faktörüdür. Toprak yer kabuğunu oluşturan kayaçların ufalanması, alterasyonu, kimyasal olarak değişimi ve içine organik maddelerin girmesi ile binlerce hatta milyonlarca yıllarda oluşan bir maddeler kompleksidir.
Toprak katmanları HORİZON sözcüğü ile ifade edilir.
En üstteki toprak katmanına "A. Horizon" denir. Bu katman yağmur, sel sulan ve rüzgarın sürüklediği materyallerle oluşmuştur. Kalınlığı 5-lO cm.den başlar, bazen metrelerce derinlere inebilir. A Horizon'da ayrışma olayı bitmiştir.
Bu ilk katmanın altında bulunan orta katman "B Horizon", ayrışmanın devam ettiği ikinci katmandır.
Ana kayaya bitişik olan ve geçit formunda bulunan "C Horizon" ise en alttaki toprak katmanıdır. C Horizon'da ayrışma çok yavaş olarak sürmektedir. Bu katmanların temeli ise ana kayadır. Bu üç horizon içinde konumuzu en çok ilgilendireni A ve B Horizonlarıdır. Oluşmuş bu topraklara, orman toprağı, funda toprağı, tarım toprağı gibi isimler verilir.
Toprağı oluşturan başlıca elemanlar İse şunlardır
Yeryüzünde en çok bulunan element oksijen, yer kabuğunun %46.71'ini oluşturup diğer çeşitİi elementlerin bileşiminde bulunur. Oksijeni sırası ile Silis %27.09, Alüminyum %8.07, Demir %5.05, Kalsiyum %3.65, Sodyum %2.75, Potasyum %2.58, Magnezyum %2.08, Titan %0.62 ve Hidrojen %0.14 oranlan ile takip eder.
Kil ise içerdiği moleküllere göre değişiklikler gösterir, örnegin Bentonitik killer %50 ye varan oranlarda gözenekliliğe sahip olup, hemen hemen bu oranda da su tutar (Abzorpsiyon); seramik (plastik) killeri ise su geçirimsizdir. Porozitesi yüksek olan bentonitik killer suyu çekince şişerek genişlemelerine karşın, kuruyunca da toprakta çatlaklar, yarıklar meydana getirirler. Kilin en gelişmiş şekli KAOLİN yani Arı kildir. Eski ve tam oluşmuş killerin karıştığı topraklar bitki yasamı için daha elverişlidir.
Buraya kadar kısaca inorganik maddeleri tanıtmaya çalıştık.
Toprağı oluşturan diğer grup da organik maddelerdir. Biliyoruz ki organik maddelerin esasını C, O, H, N gibi elementler oluşturur. Yani yaşayan varlıkların (Flora veya Fauna) ana maddesi temelde bunlardır. (Tabii bir takını değişik mineraller de bunlara katılabilir.) Toprağın içinde ve üstündeki çeşitli bitki ve hayvanlar öldükten sonra parçalanır. Bu artıklar yeterince hava bulursa, geride kül bırakarak bazı maddeleri oluştururlar. Yeteri kadar hava bulunmazsa bu bozuşma olmaz, sadece çürüme olur ve organik maddelerin az bir kısmı inorganik maddelere dönüşür. Böyle bir durumda metan, amonyak gibi gazlar meydana gelir (Bilinçsizce atılan ve üstüste yığılan çöplerin durumunu hatırlayalım).
Toprakta yeteri kadar kireç bulunmadığı hallerde "Humus Asidi" oluşur. Humus Asidi killi topraklan ve demir oksitlerini harekete geçirerek PAS TAŞI denilen bir oluşuma neden olur. Çürümede organik maddeler yığılıp kalırlar.
Ayrışma ile çürüme arasında bir faz vardır ki bu faza MODERLEŞME denir. Moderlesme fazında organik maddelerin bir kısmı biraz daha ayrışmış olur.
Moderlesme ile çürüme arasında diğer bir faz'a TORFLAŞMA denir.
Torflaşmada yararlı mikroorganizmanın işlevini önleyen humus asidi meydana gelir.
Konumuz yönünden çok önemli olan bu kavramları biraz daha açalım:
HUMUS: Orijini organik (özellikle bitkisel) olan maddelerin karbonca zengin, parçalanıp ayrışmış, esmer renkteki ürünleridir. Humusun bitkilerce kullanılabilir hale gelmesi için toprakta bir miktar kalker bulunması zorunludur. Kalker humustaki karbonun , karbonik asit haline geçmesini kolaylaştırdığı gibi, humustaki azotun da Amonyak haline geçmesini sağlayarak , bitkilerin kullanabileceği nitrik asidi oluşturur. Kalker, toprağa alkali ya da başka bir deyişle Kalevi bir karakter verir.
Toprakta kalker yoksa o toprak asit karakterlidir. Toprağın asit ya da alkali karakterli olmaları durumuna TOPRAK REAKSİYONU ismi verilir. PH ile ifade edilir.
Şimdi kısaca PH nedir açıklamaya çalışalım:
Elektrik akımı geçirilen bir eriyikte Hidrojen iyonları negatif kutupta, hidroksit iyonları ise pozitif kutupta toplanır. Kutuplarda toplanan iyonlardan H iyonu çoksa, o eriyik asit reaksıyonludur; OH iyonu çoksa alkali, kalevi ya da bazik reaksiyonludur. Uygulamada negatif kutupta toplanan hidrojen (H) ölçü olarak alınmıştır. Bu durum PH sembolü ile gösterilir (Hidrojen poierizasyonu demektir). Logaritma l/H formülü ile ve logaritmik olarak hesaplanır. Bu değer ekstremi, 1 ila 14'tür.
Topraklar pratik olarak:
a- Taşlı topraklar
b-Kumlu topraklar
c- Killi topraklar
d- Killi kumlu topraklar
e- Kumlu killi topraklar
f- Kireçli topraklar
g- Humuslu topraklar gibi sınıflandırılabilir.
a- Taşlı topraklar: Bir toprağın bünyesine 1/5 oranında taş karışmışsa biraz taşlı, 2/5 oranında oldukça taşlı, 3/5 oranında ise çok taşlı denir. Eskiler "Tarlanın taşlısı, gelinin saçlısı" deyimini kullanmışlardır. Bu inanç, az su alan ya da sulanamayan kurak yerlerdeki tarlalar için geçerli olup, taşlar alt taraflarında bir miktar toprak nemini sakladıkları gerçeğine dayanmaktadır. Aslında taşlı topraklar fakir topraklar kategorisinde değerlendirilirler.
b-Kumlu topraklar: Topraktaki kum silis kökenli ise besleme değeri zayıftır. Feldspat, granit, gnays, hornblend gibi silikatlardan oluşmuş ise besleme değeri iyidir, kuvvetlidir.
c-Killi topraklar Tane büyüklüğü 0.02mm.den küçük olan killi topraklara "Kolaidal Topraklar" denir. Koloidal topraklar suda eriyen silikatlerden oluşmuştur. Genelde en ince kumun %0.5-%1.5 oranında koloid kille karışmasından bildiğimiz kil meydana gelir.
d- Killi kumlu topraklar %70-80 kum ile %10-30 oranında kilden ibaret topraklardır. Çoğunlukla demiroksit içerdiğinden renkleri koyu pas rengindedir.
e- Kumlu killi topraklar: %20-30 kum ile %70-80 kil içerir. Makbul ve aranan topraklardır.
f- Kireçli topraklar: Kalkerli kayaçların ufalanmasından oluşmuş açık renkli, biraz esmerce, gevşek yapıda topraklardır. Çok su emerler, çabuk ısınırlar, organik maddeleri çabuk parçalar, TÜRBİYER oluşumunu engellerler.
g- Humuslu topraklar: Yukarıda açıklandığı gibi organik maddelerin ufalanıp ayrışmasından oluşan esmer renkli, bitkiler için çok yararlı, ideal topraklardır.
Bir bitkinin yetişmesi, gelişmesi ve yaşamsal (biyotik) fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli faktörlere vejetasyon faktörleri denir. Toprak, su, ışık, ısı, hava nemi, rüzgar, vs. Bütün bunlar bir bitkinin yaşamasına etki eder, yardım eder. Konumuzu yakından ilgilendirdiğinden bunları teker teker ve kısaca inceleyip, bazı bildiklerimizi yeniden hatırlayalım:
TOPRAK:
Köklerin yayıldığı, tohumların çimlendiği, su ve gerekli besin maddelerinin bulunduğu, bitkilerin en önemli bir yaşam faktörüdür. Toprak yer kabuğunu oluşturan kayaçların ufalanması, alterasyonu, kimyasal olarak değişimi ve içine organik maddelerin girmesi ile binlerce hatta milyonlarca yıllarda oluşan bir maddeler kompleksidir.
Toprak katmanları HORİZON sözcüğü ile ifade edilir.
En üstteki toprak katmanına "A. Horizon" denir. Bu katman yağmur, sel sulan ve rüzgarın sürüklediği materyallerle oluşmuştur. Kalınlığı 5-lO cm.den başlar, bazen metrelerce derinlere inebilir. A Horizon'da ayrışma olayı bitmiştir.
Bu ilk katmanın altında bulunan orta katman "B Horizon", ayrışmanın devam ettiği ikinci katmandır.
Ana kayaya bitişik olan ve geçit formunda bulunan "C Horizon" ise en alttaki toprak katmanıdır. C Horizon'da ayrışma çok yavaş olarak sürmektedir. Bu katmanların temeli ise ana kayadır. Bu üç horizon içinde konumuzu en çok ilgilendireni A ve B Horizonlarıdır. Oluşmuş bu topraklara, orman toprağı, funda toprağı, tarım toprağı gibi isimler verilir.
Toprağı oluşturan başlıca elemanlar İse şunlardır
a- Kum
b- Kil
c- Kalker
d- Organik maddeler
e- Su
f- Hava
Kum, Kil, Kalker toprağın inorganik bölümünü oluşturur. b- Kil
c- Kalker
d- Organik maddeler
e- Su
f- Hava
Yeryüzünde en çok bulunan element oksijen, yer kabuğunun %46.71'ini oluşturup diğer çeşitİi elementlerin bileşiminde bulunur. Oksijeni sırası ile Silis %27.09, Alüminyum %8.07, Demir %5.05, Kalsiyum %3.65, Sodyum %2.75, Potasyum %2.58, Magnezyum %2.08, Titan %0.62 ve Hidrojen %0.14 oranlan ile takip eder.
- Genelde silisli kayaçların ufalanması ile KUM;
- kalkerli kayaçların ufalanması ve alterasyonu ile KALKER;
- erilptif (püskürük) ve metamorfik kayaçların minerallerinden oluşan feldispat, mika, piroksen, anfıbol, vs. gibi silikatların ufalanması ve alterasyonu ile de KİL materyali meydana gelir.
Kil ise içerdiği moleküllere göre değişiklikler gösterir, örnegin Bentonitik killer %50 ye varan oranlarda gözenekliliğe sahip olup, hemen hemen bu oranda da su tutar (Abzorpsiyon); seramik (plastik) killeri ise su geçirimsizdir. Porozitesi yüksek olan bentonitik killer suyu çekince şişerek genişlemelerine karşın, kuruyunca da toprakta çatlaklar, yarıklar meydana getirirler. Kilin en gelişmiş şekli KAOLİN yani Arı kildir. Eski ve tam oluşmuş killerin karıştığı topraklar bitki yasamı için daha elverişlidir.
Buraya kadar kısaca inorganik maddeleri tanıtmaya çalıştık.
Toprağı oluşturan diğer grup da organik maddelerdir. Biliyoruz ki organik maddelerin esasını C, O, H, N gibi elementler oluşturur. Yani yaşayan varlıkların (Flora veya Fauna) ana maddesi temelde bunlardır. (Tabii bir takını değişik mineraller de bunlara katılabilir.) Toprağın içinde ve üstündeki çeşitli bitki ve hayvanlar öldükten sonra parçalanır. Bu artıklar yeterince hava bulursa, geride kül bırakarak bazı maddeleri oluştururlar. Yeteri kadar hava bulunmazsa bu bozuşma olmaz, sadece çürüme olur ve organik maddelerin az bir kısmı inorganik maddelere dönüşür. Böyle bir durumda metan, amonyak gibi gazlar meydana gelir (Bilinçsizce atılan ve üstüste yığılan çöplerin durumunu hatırlayalım).
Toprakta yeteri kadar kireç bulunmadığı hallerde "Humus Asidi" oluşur. Humus Asidi killi topraklan ve demir oksitlerini harekete geçirerek PAS TAŞI denilen bir oluşuma neden olur. Çürümede organik maddeler yığılıp kalırlar.
Ayrışma ile çürüme arasında bir faz vardır ki bu faza MODERLEŞME denir. Moderlesme fazında organik maddelerin bir kısmı biraz daha ayrışmış olur.
Moderlesme ile çürüme arasında diğer bir faz'a TORFLAŞMA denir.
Torflaşmada yararlı mikroorganizmanın işlevini önleyen humus asidi meydana gelir.
Konumuz yönünden çok önemli olan bu kavramları biraz daha açalım:
HUMUS: Orijini organik (özellikle bitkisel) olan maddelerin karbonca zengin, parçalanıp ayrışmış, esmer renkteki ürünleridir. Humusun bitkilerce kullanılabilir hale gelmesi için toprakta bir miktar kalker bulunması zorunludur. Kalker humustaki karbonun , karbonik asit haline geçmesini kolaylaştırdığı gibi, humustaki azotun da Amonyak haline geçmesini sağlayarak , bitkilerin kullanabileceği nitrik asidi oluşturur. Kalker, toprağa alkali ya da başka bir deyişle Kalevi bir karakter verir.
Toprakta kalker yoksa o toprak asit karakterlidir. Toprağın asit ya da alkali karakterli olmaları durumuna TOPRAK REAKSİYONU ismi verilir. PH ile ifade edilir.
Şimdi kısaca PH nedir açıklamaya çalışalım:
Elektrik akımı geçirilen bir eriyikte Hidrojen iyonları negatif kutupta, hidroksit iyonları ise pozitif kutupta toplanır. Kutuplarda toplanan iyonlardan H iyonu çoksa, o eriyik asit reaksıyonludur; OH iyonu çoksa alkali, kalevi ya da bazik reaksiyonludur. Uygulamada negatif kutupta toplanan hidrojen (H) ölçü olarak alınmıştır. Bu durum PH sembolü ile gösterilir (Hidrojen poierizasyonu demektir). Logaritma l/H formülü ile ve logaritmik olarak hesaplanır. Bu değer ekstremi, 1 ila 14'tür.
PH=1 maksimum asitliği, buna karşılık minimum alkaliliği gösterir.
Tersine PH=14 ise minimum asilliği ve maksimum alkaliliği ifade eder.
Nötr eriyiklerde PH=7 olup, PH<7 ise reaksion asit, PH>7 ise reaksion alkalidir.
Tarım topraklarında PH değeri 6'dan büyük, orman topraklarında ve ham topraklarda ise 6'dan küçük değerler taşır. Tersine PH=14 ise minimum asilliği ve maksimum alkaliliği ifade eder.
Nötr eriyiklerde PH=7 olup, PH<7 ise reaksion asit, PH>7 ise reaksion alkalidir.
Topraklar pratik olarak:
a- Taşlı topraklar
b-Kumlu topraklar
c- Killi topraklar
d- Killi kumlu topraklar
e- Kumlu killi topraklar
f- Kireçli topraklar
g- Humuslu topraklar gibi sınıflandırılabilir.
a- Taşlı topraklar: Bir toprağın bünyesine 1/5 oranında taş karışmışsa biraz taşlı, 2/5 oranında oldukça taşlı, 3/5 oranında ise çok taşlı denir. Eskiler "Tarlanın taşlısı, gelinin saçlısı" deyimini kullanmışlardır. Bu inanç, az su alan ya da sulanamayan kurak yerlerdeki tarlalar için geçerli olup, taşlar alt taraflarında bir miktar toprak nemini sakladıkları gerçeğine dayanmaktadır. Aslında taşlı topraklar fakir topraklar kategorisinde değerlendirilirler.
b-Kumlu topraklar: Topraktaki kum silis kökenli ise besleme değeri zayıftır. Feldspat, granit, gnays, hornblend gibi silikatlardan oluşmuş ise besleme değeri iyidir, kuvvetlidir.
c-Killi topraklar Tane büyüklüğü 0.02mm.den küçük olan killi topraklara "Kolaidal Topraklar" denir. Koloidal topraklar suda eriyen silikatlerden oluşmuştur. Genelde en ince kumun %0.5-%1.5 oranında koloid kille karışmasından bildiğimiz kil meydana gelir.
d- Killi kumlu topraklar %70-80 kum ile %10-30 oranında kilden ibaret topraklardır. Çoğunlukla demiroksit içerdiğinden renkleri koyu pas rengindedir.
e- Kumlu killi topraklar: %20-30 kum ile %70-80 kil içerir. Makbul ve aranan topraklardır.
f- Kireçli topraklar: Kalkerli kayaçların ufalanmasından oluşmuş açık renkli, biraz esmerce, gevşek yapıda topraklardır. Çok su emerler, çabuk ısınırlar, organik maddeleri çabuk parçalar, TÜRBİYER oluşumunu engellerler.
g- Humuslu topraklar: Yukarıda açıklandığı gibi organik maddelerin ufalanıp ayrışmasından oluşan esmer renkli, bitkiler için çok yararlı, ideal topraklardır.
(Alıntıdır)