Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler
marmarada düşen ufo
20/04/1959 .İstanbul semalarında, saat 19.57 de , kuzeydoğu-batı yönünde bir yörünge izleyen ve kentin sokaklarını, gözleri kör eden mavi-yeşil bir ışıkla aydınlatan çok büyük bir obje gözlemlenmişti. Parlak obje İstanbul üzerinde bir eğri çizerek, batı yönünde ve çok uzaklarda, yere düşer gibi gözden kaybolmuştu
Kentin her yanında görülen bu olay, halk arasında heyecan uyandırmış ve değişik yorumlara yol açmıştı. Yeşilköy Meteoroloji istasyonundaki uzmanlar gözlemleri hakkında şunları söylemişlerdi: «iki arkadaş grup incelemesi yapıyorduk. Birden gökyüzünde, kuzeyden batıya giden, parlak, mavi bir cisim belirdi. 10 saniye süreyle kuvvetli bir ışık saçan bu cismin bir meteor olduğunu sanıyoruz. Olay, Ankara, Konya, Bandırma ve İzmir'den de görülmüştür. 0 sırada Marmara üzerinde uçuş halinde bulunan SAS ve KLM pilotları da hadiseyi görmüşler ve telsizle Yeşilköy'e bildirmişlerdir.." İstanbul Üniversitesi profesörlerinden Hamit Nafiz Pamir ise, bu objenin bir meteorit olamayacağı görüşünü savunmuştur: «Bu bir meteorit olayı değildir. çünkü, anlatıldığına göre, obje, gökyüzünde yatay bir yörünge izlemiştir. 'Bilimsel olarak, bir meteoridin havada düz bir çizgi çizmesi imkansızdır. Eğer bir meteorit olsaydı, o zaman dikey düşmesi gerekirdi. Çünkü, bir astronomik cisim üzerinde oluşan patlama sonucu meydana gelen bir meteoridin, yerçekimine kapılarak yere dikey inmesi gerekirdi. Bu yüzden, olayı başka türlü açıklamalıyız...' Olayın görgü tanıklarından olan, Beyazıt Yangın Kulesi bekçisi, gördüklerinin kendisini heyecanlandırdığını söylemişti:
«Saat 20.00'ye geliyordu. Her yana dikkatle bakıyordum; birden, bütün şehir bir anda aydınlanıverdi... İstanbul gündüz gibi oldu sanki.» Yeşilköy Kılavuzluk Dairesi nöbetçi memuru. o güne kadar böyle bir şey görmediğini belirtiyordu: «Kuyruklu yıldız gibi bir şey gökten uzaya uzaya indi. İskemlede oturmuş, denizi seyrediyordum... Her yan, floresan ampulleriyle aydınlanmış gibi bembeyaz oldu. Çok parlak ve uzun cisim, yine tıpkı sönen bir ampul gibi, kararıp kayboldu." Çanakkale, Biga çıkışlı haber: Akşam saatlerinde, tahminen 50 metre uzunluğunda ve 5 metre çapında, çok parlak bir ışık, doğu yönünden gelerek, havada infilak etmişti. Patlamadan sonra bir uğultu ve hafif yer sarsıntısı hissedilmişti. Işık batı yönünde kaybolmuştu. Patlama, tüm Çanakkale yöresinde duyulmuştu, Tekirdağ, Mürefte çıkışlı haber: Saat 20.00 sıralarında, Anadolu kıyıları yönümden alçaktan uçarak gelen bir ışık kümesi, Mürefte üzerinden batıya doğru ilerlemişti. Aynı anda işitilen bir patlama sesiyle birlikte, halk sokaklara dökülmüştü.
Balıkesir çıkışlı haber: Akşam vakti, saat 19.50 civarında, gökyüzünde parlayan bir ışık, hem Balıkesir kentinde, hem de 45 km. öte-deki Susurluk, 30 km. ötedeki Kepsüt ilçeleri ile Balıkesir'in kazalarında ve köylerinde gözlemlenmişti. Olayın tanıkları, ışığın, kuzeye doğru bir yere düştüğünü görmüşlerdi. Nihaî haber, 22 Nisan 1959 tarihli gazetelerde çıkmıştır:
"Önceki akşam inişi görülen ışıklı büyük cismin, Gönen' le Tahirova arasına düştüğü sanılmaktadır. Köylülere göre, toprağı 40-50 metre kadar delen cisim, 1000 metre çapında bir alanı altüst etmiştir. Düşüşten sonra yerden sular fışkırmaya başlamış, yakınlarındaki hayvanlar saatlerce acayip sesler çıkarmışlardır. Cismin düştüğü sanılan bölgedeki köpeklerin çoğu kaybolmuştur. Köylüler, düşüş sırasında, cismin, 20 kilometre çapındaki bir alanı gündüz gibi aydınlattığını, kuvvetli bir ışığın saatlerce sürdüğünü söylemişlerdir. Kandilli Rasathanesi Müdürü, bu olay hakkındaki görüşlerini belirterek şöyle söylemiştir: 'Aklımıza ilk gelen ihtimal, bir meteoridin düşmüş olmasıdır. Fakat, cismin, bir meteoridinkine uymayan tarifleri, ve yaklaşık 2000 metrelik bir irtifada izlediği yörüngesi, bu ihtimali çürütmektedir..'»
Görgü tanıklarının ifadeleri analiz edildiğinde, bu olay ile 1908 yılında Sibirya'da meydana gelen Tunguska olayı arasında birçok benzerliğin bulunduğu anlaşılmaktadır:
a) Objelerin tanımları: Her ikisi de, mavimsi bir ışık çıkararak parlayan, silindir biçiminde objeler olarak tanımlanmıştır. Silindir şekli, bu objelerin Ana gemiler olduklarını belirlemektedir.
b) Balistik etkiler: Hem Tunguska hem de Marmara olaylarındaki objelerin önünde oluşan şok dalgası, inişlerinin nihai kademesinde yere ulaştığında, bir sonik patlama meydana gelmişti (bu, tüm Çanakkale yöresinde duyulmuş ve bir infilak sesi olarak yorumlanmıştı) ve bunun yanı sıra, Biga'da hissedildiği gibi, yer sarsıntısına yol açmıştı.
c) Hız: Tunguska olayının görgü tanıkları, objeyi gördükleri anda, gök gürültüsüne benzer sesini de işitmişlerdi;
Mürefte ahalisi de sonik patlamayı, gözlemle aynı anda duymuşlardı. Tunguska olayının gizemini çözmeye çalışan Sovyet bilim adamlarından Profesör Ziegel'e göre, bu eşzamanlılık Tunguska'daki objenin hızının, saniyede 0,3 km. kadar olduğunu göstermektedir. Anlaşıldığına göre, aynı husus, Marmara olayı için de geçerli olmaktadır.
d) Uçuş yörüngesindeki değişim: Tanıkların ifadelerine dayanarak, Marmara'daki objenin uçuş yörüngesini tespit ettiğimizde, objenin, batı yönünde alçaldıktan sonra manevra yaptığı ve Gelibolu Yarımadasının üzerinde bir yerde doğuya yöneldiği açıkça anlaşılmaktadır. Objenin, İstanbul'da ve Marmara'nın batı ucunda gözlemlendiği üzere, kuzeydoğu - batı yönünde izlediği yörünge, ancak böyle bir manevra sonucunda Gönen yakınlarındaki düşüş sahasında son bulabilirdi.
marmarada düşen ufo
20/04/1959 .İstanbul semalarında, saat 19.57 de , kuzeydoğu-batı yönünde bir yörünge izleyen ve kentin sokaklarını, gözleri kör eden mavi-yeşil bir ışıkla aydınlatan çok büyük bir obje gözlemlenmişti. Parlak obje İstanbul üzerinde bir eğri çizerek, batı yönünde ve çok uzaklarda, yere düşer gibi gözden kaybolmuştu
Kentin her yanında görülen bu olay, halk arasında heyecan uyandırmış ve değişik yorumlara yol açmıştı. Yeşilköy Meteoroloji istasyonundaki uzmanlar gözlemleri hakkında şunları söylemişlerdi: «iki arkadaş grup incelemesi yapıyorduk. Birden gökyüzünde, kuzeyden batıya giden, parlak, mavi bir cisim belirdi. 10 saniye süreyle kuvvetli bir ışık saçan bu cismin bir meteor olduğunu sanıyoruz. Olay, Ankara, Konya, Bandırma ve İzmir'den de görülmüştür. 0 sırada Marmara üzerinde uçuş halinde bulunan SAS ve KLM pilotları da hadiseyi görmüşler ve telsizle Yeşilköy'e bildirmişlerdir.." İstanbul Üniversitesi profesörlerinden Hamit Nafiz Pamir ise, bu objenin bir meteorit olamayacağı görüşünü savunmuştur: «Bu bir meteorit olayı değildir. çünkü, anlatıldığına göre, obje, gökyüzünde yatay bir yörünge izlemiştir. 'Bilimsel olarak, bir meteoridin havada düz bir çizgi çizmesi imkansızdır. Eğer bir meteorit olsaydı, o zaman dikey düşmesi gerekirdi. Çünkü, bir astronomik cisim üzerinde oluşan patlama sonucu meydana gelen bir meteoridin, yerçekimine kapılarak yere dikey inmesi gerekirdi. Bu yüzden, olayı başka türlü açıklamalıyız...' Olayın görgü tanıklarından olan, Beyazıt Yangın Kulesi bekçisi, gördüklerinin kendisini heyecanlandırdığını söylemişti:
«Saat 20.00'ye geliyordu. Her yana dikkatle bakıyordum; birden, bütün şehir bir anda aydınlanıverdi... İstanbul gündüz gibi oldu sanki.» Yeşilköy Kılavuzluk Dairesi nöbetçi memuru. o güne kadar böyle bir şey görmediğini belirtiyordu: «Kuyruklu yıldız gibi bir şey gökten uzaya uzaya indi. İskemlede oturmuş, denizi seyrediyordum... Her yan, floresan ampulleriyle aydınlanmış gibi bembeyaz oldu. Çok parlak ve uzun cisim, yine tıpkı sönen bir ampul gibi, kararıp kayboldu." Çanakkale, Biga çıkışlı haber: Akşam saatlerinde, tahminen 50 metre uzunluğunda ve 5 metre çapında, çok parlak bir ışık, doğu yönünden gelerek, havada infilak etmişti. Patlamadan sonra bir uğultu ve hafif yer sarsıntısı hissedilmişti. Işık batı yönünde kaybolmuştu. Patlama, tüm Çanakkale yöresinde duyulmuştu, Tekirdağ, Mürefte çıkışlı haber: Saat 20.00 sıralarında, Anadolu kıyıları yönümden alçaktan uçarak gelen bir ışık kümesi, Mürefte üzerinden batıya doğru ilerlemişti. Aynı anda işitilen bir patlama sesiyle birlikte, halk sokaklara dökülmüştü.
Balıkesir çıkışlı haber: Akşam vakti, saat 19.50 civarında, gökyüzünde parlayan bir ışık, hem Balıkesir kentinde, hem de 45 km. öte-deki Susurluk, 30 km. ötedeki Kepsüt ilçeleri ile Balıkesir'in kazalarında ve köylerinde gözlemlenmişti. Olayın tanıkları, ışığın, kuzeye doğru bir yere düştüğünü görmüşlerdi. Nihaî haber, 22 Nisan 1959 tarihli gazetelerde çıkmıştır:
"Önceki akşam inişi görülen ışıklı büyük cismin, Gönen' le Tahirova arasına düştüğü sanılmaktadır. Köylülere göre, toprağı 40-50 metre kadar delen cisim, 1000 metre çapında bir alanı altüst etmiştir. Düşüşten sonra yerden sular fışkırmaya başlamış, yakınlarındaki hayvanlar saatlerce acayip sesler çıkarmışlardır. Cismin düştüğü sanılan bölgedeki köpeklerin çoğu kaybolmuştur. Köylüler, düşüş sırasında, cismin, 20 kilometre çapındaki bir alanı gündüz gibi aydınlattığını, kuvvetli bir ışığın saatlerce sürdüğünü söylemişlerdir. Kandilli Rasathanesi Müdürü, bu olay hakkındaki görüşlerini belirterek şöyle söylemiştir: 'Aklımıza ilk gelen ihtimal, bir meteoridin düşmüş olmasıdır. Fakat, cismin, bir meteoridinkine uymayan tarifleri, ve yaklaşık 2000 metrelik bir irtifada izlediği yörüngesi, bu ihtimali çürütmektedir..'»
Görgü tanıklarının ifadeleri analiz edildiğinde, bu olay ile 1908 yılında Sibirya'da meydana gelen Tunguska olayı arasında birçok benzerliğin bulunduğu anlaşılmaktadır:
a) Objelerin tanımları: Her ikisi de, mavimsi bir ışık çıkararak parlayan, silindir biçiminde objeler olarak tanımlanmıştır. Silindir şekli, bu objelerin Ana gemiler olduklarını belirlemektedir.
b) Balistik etkiler: Hem Tunguska hem de Marmara olaylarındaki objelerin önünde oluşan şok dalgası, inişlerinin nihai kademesinde yere ulaştığında, bir sonik patlama meydana gelmişti (bu, tüm Çanakkale yöresinde duyulmuş ve bir infilak sesi olarak yorumlanmıştı) ve bunun yanı sıra, Biga'da hissedildiği gibi, yer sarsıntısına yol açmıştı.
c) Hız: Tunguska olayının görgü tanıkları, objeyi gördükleri anda, gök gürültüsüne benzer sesini de işitmişlerdi;
Mürefte ahalisi de sonik patlamayı, gözlemle aynı anda duymuşlardı. Tunguska olayının gizemini çözmeye çalışan Sovyet bilim adamlarından Profesör Ziegel'e göre, bu eşzamanlılık Tunguska'daki objenin hızının, saniyede 0,3 km. kadar olduğunu göstermektedir. Anlaşıldığına göre, aynı husus, Marmara olayı için de geçerli olmaktadır.
d) Uçuş yörüngesindeki değişim: Tanıkların ifadelerine dayanarak, Marmara'daki objenin uçuş yörüngesini tespit ettiğimizde, objenin, batı yönünde alçaldıktan sonra manevra yaptığı ve Gelibolu Yarımadasının üzerinde bir yerde doğuya yöneldiği açıkça anlaşılmaktadır. Objenin, İstanbul'da ve Marmara'nın batı ucunda gözlemlendiği üzere, kuzeydoğu - batı yönünde izlediği yörünge, ancak böyle bir manevra sonucunda Gönen yakınlarındaki düşüş sahasında son bulabilirdi.
Yorum