Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler
Eski Çin ve Hint kaynaklarında insan vücudundaki enerji merkezlerinden bahsedildiğini hatırlatan uzmanlar, bunların "Chakra" olarak ifade edildiğini ve adedinin 88 bin olduğunu aktarıyor. Bu merkezler, günümüzde 7 temel merkez halinde inceleniyor. Uzmanlar, "Chakra felsefesinden yola çıkılarak insan bedenini 7 kilitli bir sandığa benzetmek hata olmaz. Günlük hayatımızdaki stres, mutsuzluk, negatif enerjide boğulmak, kendimizi ifade edememek, üzerimizdeki ailevi ve toplumsal baskılar, dış dünyayla iletişimimizi sağlayan enerji merkezlerinin tıkanmasına yol açar" şeklinde konuşuyor.
İstanbul Ulus'ta klinik aromaterapi, sıcak taş terapisi, refleksoloji, manuel lenf drenajı ve çiçek terapisi uygulayan Doğal Terapi Uzmanı İpek Çaldemir, sıcak taş terapisi ve çiçek terapisini chakraları açmak amacıyla kullanıyor. Sıcak taş terapisi, uzun süre ısıyı tutma özelliğine sahip volkanik lav taşları ile yapılıyor. Çaldemir, terapilerine nasıl başladığını, "Önce pürüzsüz görünümdeki, bu parlak ve değişik boylardaki yassı taşlar su içerisinde ısıtılıyor. Sıcak taşlar, vücuttaki 7 chakranın bulunduğu noktalara yerleştiriliyor" şeklinde aktarıyor.
Taşlarla yapılan özel masajın buradaki sıkışıp kalmış enerjinin özgürleşmesini sağladığını söyleyen Çaldemir, 7 merkezin nerelerde bulunduğu ve etkileri hakkında bilgi verdi. Buna göre birinci chakra ''kök chakra'' veya ''temel chakra'' olarak isimlendiriliyor. Makatla üreme organlarının arasında bulunuyor ve aşağıya doğru açılıyor. Bu merkezin görevi, kozmik enerjileri maddi ve manevi düzeylerde aktarmak. Bu merkezi harekete geçirenler, hayatı bütün yönleriyle kabul ederek daha uyumlu oluyor. Aksi takdirde insanların maddi değerlere olan tutku ve bağımlılığı artıyor. Bu kök chakranın açılması için güneşin batışını ve doğuşunu seyretmek ve kabile müzikleri dinlenmesi öneriliyor. Cinsel organların üstünde yer alan ikinci chakra, cinsel enerjilerin ve yaratıcılığın merkezi kabul ediliyor. Ay ışığını ve berrak suları seyretmek bu merkezi canlandırırken, **** yapmak ilaç gibi kullanılabiliyor. Bu merkezin sembolü olan portakal rengi, yenileyici ve canlandırıcı bir enerjiye kavuşma imkanını sağlıyor.
ÜÇÜNCÜ CHAKRA
Terapist Çaldemir, üçüncü chakranın göbeğin iki parmak üstünde yer aldığını anlatıyor. Bu merkezin, bedenin duygusal enerji yaydığı bölge olduğunu söyleyen Çaldemir, "Başkalarıyla ilişkilerimiz, hoşlanıp hoşlanmadıklarımız, uzun süreli bir ilişkiye girme yeteneği hep bu merkezden kontrol edilir. Uyumsuz çalıştığında, her şeyi ve herkesi kendi istediğiniz gibi idare etmek istersiniz. Bir iç huzursuzluk ve tatminsizlik yaşarsınız" şeklinde değerlendirmelerde bulunuyor. Bu merkezin harekete geçirilmesi için Çaldemir, güneş ışıklarıyla yıkanan bir başak tarlasına bakmak, ayçiçeklerini izlemeyi, orkestra müziği dinlemeyi öneriyor. Bu merkezin sembolü ise altın rengi. Dördüncü chakra olan kalp chakrası, tüm sistemin merkezini oluşturuyor. Bu chakranın düzenli çalışmadığı durumlarda verilen sevginin karşılığında her zaman takdir ve destek beklenebilir, çabalarınız yeteri kadar takdir görmediğinde derin bir hayal kırıklığına sürüklenilebilir. Yemyeşil kırlarda dolaşmak, her bir çiçek kalbinizdeki umutların yeşermesini sağlıyor. Sembolize ettiği renk yeşil ve pembe, yeşil iç huzur ve berraklığı sağlarken, pembe sevgi ve şefkat duygularını canlandırıyor.
Beşinci chakra, "boyun ve boğaz" chakra'sı olarak biliniyor. Düşüncelerle, duyguların, dürtülerle tepkilerin arasında köprü işlevi gören bu enerji merkezi hakkında Çaldemir, "Uyumsuz çalışması halinde, ya duyguları yansıtmakta zorluk çekersiniz ya da kendi içinize kapanarak duygularınıza yaşama hakkı tanımazsınız. Bulutsuz gökyüzünün açık, saydam mavisini içinize almak için yere uzanın ve rahatlayın. Bu arada New Age müzikler dinleyin. Açık ve berrak mavi boğaz chakra'sının rengidir" bilgilerini veriyor.
Göz chakrası ise altıncı chakra, burun köprüsünün bir parmak üstünde ve altın ortasında yer alıyor. Yüksek zihinsel güçlerin, entelektüel kapasitenin, hafızanın ve iradenin merkezi olan göz chakrası uyumsuz çalıştığında kibir tuzağına düşürebiliyor. Bu merkezin harekete geçirilmesi için geceleyin yıldızlı, lacivert gökyüzünü seyredilebilir. Klasik Batı müziği dinlemek, zihninizin rahatlayıp açılmasını sağlıyor.
Çaldemir, başın ortasında yer alan yedinci chakraya, taç chakra ya da tepe chakra ismini veriyor. Başın ortasında en yüksek noktada bulunan bu merkez enerjilerin hepsinin kaynağı ve başlama noktası. Çaldemir bu merkez için, "Yedinci chakra açıldığında, diğer altısında meydana gelen bütün tıkanıklıklar çözülür ve enerjileri en yüksek frekanslarda titreşir. En iyi müzik sessizliktir. Rengi mor ve beyazdır. Mor renk zihnin ve ruhun dönüşümünü sağlar. Beyaz, ruhu aydınlığa, pozitif enerjiye açar" bilgisini veriyor.
Terapist Çaldemir, "Ancak tüm bu söylenenleri yapabilmek için beynimizi rahatlatmamız, yapacaklarımıza inanmamız, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz, değiştirmeye çalışmak yerine hatalarımızla sevmeye çalışmamız gerekiyor" şeklinde konuşuyor. Çaldemir, bu merkezlerin harekete geçirilmesi için taş ve çiçek terapisini öneriyor.
İNSAN VÜCUDUNUN ENERJİ MERKEZLERİ
Günümüzde gelişen teknoloji, iş stresi ve yoğun trafikte geçirilen zamanın insanların vücutlarında biriken enerjinin dışarı atılmasını engellediği ortaya çıktı. Günlük hayatta negatif veya pozitif olarak ifade edilen bu enerjiler, insanların çevresine iyilik, kötülük, sertlik, yumuşaklık gibi özelliklere dönüşerek yansıyor. Eski Çin ve Hint kaynaklarında insan vücudundaki enerji merkezlerinden bahsedildiğini hatırlatan uzmanlar, bunların "Chakra" olarak ifade edildiğini ve adedinin 88 bin olduğunu aktarıyor. Bu merkezler, günümüzde 7 temel merkez halinde inceleniyor. Uzmanlar, "Chakra felsefesinden yola çıkılarak insan bedenini 7 kilitli bir sandığa benzetmek hata olmaz. Günlük hayatımızdaki stres, mutsuzluk, negatif enerjide boğulmak, kendimizi ifade edememek, üzerimizdeki ailevi ve toplumsal baskılar, dış dünyayla iletişimimizi sağlayan enerji merkezlerinin tıkanmasına yol açar" şeklinde konuşuyor.
İstanbul Ulus'ta klinik aromaterapi, sıcak taş terapisi, refleksoloji, manuel lenf drenajı ve çiçek terapisi uygulayan Doğal Terapi Uzmanı İpek Çaldemir, sıcak taş terapisi ve çiçek terapisini chakraları açmak amacıyla kullanıyor. Sıcak taş terapisi, uzun süre ısıyı tutma özelliğine sahip volkanik lav taşları ile yapılıyor. Çaldemir, terapilerine nasıl başladığını, "Önce pürüzsüz görünümdeki, bu parlak ve değişik boylardaki yassı taşlar su içerisinde ısıtılıyor. Sıcak taşlar, vücuttaki 7 chakranın bulunduğu noktalara yerleştiriliyor" şeklinde aktarıyor.
Taşlarla yapılan özel masajın buradaki sıkışıp kalmış enerjinin özgürleşmesini sağladığını söyleyen Çaldemir, 7 merkezin nerelerde bulunduğu ve etkileri hakkında bilgi verdi. Buna göre birinci chakra ''kök chakra'' veya ''temel chakra'' olarak isimlendiriliyor. Makatla üreme organlarının arasında bulunuyor ve aşağıya doğru açılıyor. Bu merkezin görevi, kozmik enerjileri maddi ve manevi düzeylerde aktarmak. Bu merkezi harekete geçirenler, hayatı bütün yönleriyle kabul ederek daha uyumlu oluyor. Aksi takdirde insanların maddi değerlere olan tutku ve bağımlılığı artıyor. Bu kök chakranın açılması için güneşin batışını ve doğuşunu seyretmek ve kabile müzikleri dinlenmesi öneriliyor. Cinsel organların üstünde yer alan ikinci chakra, cinsel enerjilerin ve yaratıcılığın merkezi kabul ediliyor. Ay ışığını ve berrak suları seyretmek bu merkezi canlandırırken, **** yapmak ilaç gibi kullanılabiliyor. Bu merkezin sembolü olan portakal rengi, yenileyici ve canlandırıcı bir enerjiye kavuşma imkanını sağlıyor.
ÜÇÜNCÜ CHAKRA
Terapist Çaldemir, üçüncü chakranın göbeğin iki parmak üstünde yer aldığını anlatıyor. Bu merkezin, bedenin duygusal enerji yaydığı bölge olduğunu söyleyen Çaldemir, "Başkalarıyla ilişkilerimiz, hoşlanıp hoşlanmadıklarımız, uzun süreli bir ilişkiye girme yeteneği hep bu merkezden kontrol edilir. Uyumsuz çalıştığında, her şeyi ve herkesi kendi istediğiniz gibi idare etmek istersiniz. Bir iç huzursuzluk ve tatminsizlik yaşarsınız" şeklinde değerlendirmelerde bulunuyor. Bu merkezin harekete geçirilmesi için Çaldemir, güneş ışıklarıyla yıkanan bir başak tarlasına bakmak, ayçiçeklerini izlemeyi, orkestra müziği dinlemeyi öneriyor. Bu merkezin sembolü ise altın rengi. Dördüncü chakra olan kalp chakrası, tüm sistemin merkezini oluşturuyor. Bu chakranın düzenli çalışmadığı durumlarda verilen sevginin karşılığında her zaman takdir ve destek beklenebilir, çabalarınız yeteri kadar takdir görmediğinde derin bir hayal kırıklığına sürüklenilebilir. Yemyeşil kırlarda dolaşmak, her bir çiçek kalbinizdeki umutların yeşermesini sağlıyor. Sembolize ettiği renk yeşil ve pembe, yeşil iç huzur ve berraklığı sağlarken, pembe sevgi ve şefkat duygularını canlandırıyor.
Beşinci chakra, "boyun ve boğaz" chakra'sı olarak biliniyor. Düşüncelerle, duyguların, dürtülerle tepkilerin arasında köprü işlevi gören bu enerji merkezi hakkında Çaldemir, "Uyumsuz çalışması halinde, ya duyguları yansıtmakta zorluk çekersiniz ya da kendi içinize kapanarak duygularınıza yaşama hakkı tanımazsınız. Bulutsuz gökyüzünün açık, saydam mavisini içinize almak için yere uzanın ve rahatlayın. Bu arada New Age müzikler dinleyin. Açık ve berrak mavi boğaz chakra'sının rengidir" bilgilerini veriyor.
Göz chakrası ise altıncı chakra, burun köprüsünün bir parmak üstünde ve altın ortasında yer alıyor. Yüksek zihinsel güçlerin, entelektüel kapasitenin, hafızanın ve iradenin merkezi olan göz chakrası uyumsuz çalıştığında kibir tuzağına düşürebiliyor. Bu merkezin harekete geçirilmesi için geceleyin yıldızlı, lacivert gökyüzünü seyredilebilir. Klasik Batı müziği dinlemek, zihninizin rahatlayıp açılmasını sağlıyor.
Çaldemir, başın ortasında yer alan yedinci chakraya, taç chakra ya da tepe chakra ismini veriyor. Başın ortasında en yüksek noktada bulunan bu merkez enerjilerin hepsinin kaynağı ve başlama noktası. Çaldemir bu merkez için, "Yedinci chakra açıldığında, diğer altısında meydana gelen bütün tıkanıklıklar çözülür ve enerjileri en yüksek frekanslarda titreşir. En iyi müzik sessizliktir. Rengi mor ve beyazdır. Mor renk zihnin ve ruhun dönüşümünü sağlar. Beyaz, ruhu aydınlığa, pozitif enerjiye açar" bilgisini veriyor.
Terapist Çaldemir, "Ancak tüm bu söylenenleri yapabilmek için beynimizi rahatlatmamız, yapacaklarımıza inanmamız, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz, değiştirmeye çalışmak yerine hatalarımızla sevmeye çalışmamız gerekiyor" şeklinde konuşuyor. Çaldemir, bu merkezlerin harekete geçirilmesi için taş ve çiçek terapisini öneriyor.
Yorum