dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

    sayıların ilginçliği

    142857 Sayısı

    142857 silindirik bir sayıdır. Bu sayıyı 1 den 6 ya kadar hangi sayıyla çarparsanız basamaklar hep aynı kalır yalnızca rakamlar kendi etrafında dönerler.

    142857 x 1 = 142857
    142857 x 2 = 285714
    142857 x 3 = 428571
    142857 x 4 = 571428
    142857 x 5 = 714285
    142857 x 6 = 857142

    Şimdi de bu sayıyı 7 ile çarpalım:
    142857 x 7 = 999999

    Yorum

    • delphin
      Senior Member
      • 27-12-2005
      • 15279

      Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

      Dünyanın En Büyük Yolcu Gemisi: Queen Mary 2

      Dünya'nın En Büyük Yolcu Gemisi Queen Mary 2:
      Queen Mary 2'nin uzunluğunu esas aldığınızda üç futbol sahasına eşit. Uzunluğu ise tam 345 Metre. Gemide çok güzel bir spor kulübü var ama kullanmanıza hiç gerek yok, Queen Mary 2’nin güvertesinde bir tur attığınızda 620 metre yol kat etmiş oluyorsunuz
      Geminin motorları 1570 arabanın motoruna, jeneratörleri ise 200.000 kişilik bir şehrin elektrik ihtiyacına karşılık verecek biçimde yapılmış. Maksimum hızı 55 km. Gemi 5 milyon dolar (7.5 trilyon TL) değerinde sanat eserleriyle süslenmiş. İki katlı restoranı 1350 kişilik. Yerlerde toplam 250.000 metrekare halı kullanılmış. 1310 kabin ve 1420 personel var. Yolcu kapasitesi ise 2620. Gemi yaklaşık 1 Milyar Dolar'a (1.5 katrilyon TL) malolmuş. Bu transatlantik denizlerdeki ilk Canyon Ranch Kaplıca Kulübüne, güneş sistemini canlandıran uzay kubbesine, en büyük balo salonuna, en büyük kütüphaneye, iki katlı tiyatro salonuna, beş adet kapalı ve açık yüzme havuzuna, jakuzilere, butiklere ve geniş çocuk bahçelerine sahip.





      Son düzenleme delphin; 10-10-2006, 21:48.

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler



        İnsan VÜcudunun Gizemleri !!!


        *Vücudumuzda bulunan yağla 7 iri sabun kalıbı yapabiliriz.


        *O kadar çok karbon taşırız ki bunları bîr araya toplayıp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurşun kalem yapabiliriz.2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sürfürümüz, bir kaşık dolusu muz mağnezyummuş, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardır.


        *Vücudumuzda 25 milyar oksijen alıcı kırmızı kan yuvarlakları bulunmaktadır. Bunları bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alanı kaplar.


        *Bebekken 270'den fazla kemiğimiz varken, büyüdükçe bunların bazısı birbiriyle kaynaşarak sonunda sadece 206 kemikle kalırız.


        *Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre, 70 yaşındaki insanın kalbi 2500 milyon kere atmış ve bu süre içindede 167561600000 kilo kan, damarlarımıza pompalamıştır


        *Normal bir vücut ısısı ile, insanın dayanabileceği en sıcak suyun ısısı 110°C 'dir.


        *Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik, 25 Wattlık bir lambayı dakikalarca yakabilir.


        *Esmerlerde 120 bin, sarışınlarda ise 140 bin adet saç teli vardır. Her geçen gün başımızdan 25.000 arasında saç teli kopar ve yerine yine aynı sayıda yenileri çıkar.


        *Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayı içimize çeker, 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz.


        *Yapılan araştırmalara göre 6 dakika su altında kalabilir, 20 dakika nefesimizi tutabilir, sıfırın altında 103 derecelik bir soğuğa karşı koyabiliriz. 30 gün aç 110 saat da uykusuzluğa dayanabiliriz.


        *Tırnaklarımız bir yılda 3,75 metre kadar uzar.


        *İnsan doğduktan bir kaç gün sonraya kadar, hiç birşey duymayacak kadar sağırdır

        Yorum

        • delphin
          Senior Member
          • 27-12-2005
          • 15279

          Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

          Bilgisayar Hataları


          * Boş bir Word dosyası açın ve
          =rand(200,99)
          yazip Enter'a basın bakalım ne olacak.

          * Yeni Klasör oluşturun. Oluşturduğunuz klasörün adını aşağıda yazılı olan kelimelerden herhangi birini yazmaya çalışın.
          prn aux nul con com1 com2 com3 com4 com5 com6 com7 com8 com9 lpt1 lpt2 lpt3 lpt4 lpt5 lpt6 lpt7 lpt8 lpt9

          Yorum

          • delphin
            Senior Member
            • 27-12-2005
            • 15279

            Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

            Dahi Matematikçi: Grigori Perelman


            Üç boyutlu uzayı sarmalayan iki boyutlu düzlemin, dördüncü boyut olan "zaman"la bağı üzerine devrim niteliğinde bir çalışma ortaya koyan Grigori Perelman'dan yaklaşık iki yıldır haber alınamıyor. Perelman, 2002 yılında dünyanın çözülemeyen en büyük 7 probleminden biri olarak kabul edilen Poincaré varsayımını çözdüğünü iddia ederek internette 39 sayfalık bir makale yayımladı. Ertesi yıl ilkini tamamlar nitelikte 22 sayfalık başka bir makaleyi de internette yayımlanayan Perelman, aslında çalışmalarında Poincaré varsayımından hiç söz etmiyor. Bu problemin de bağlı olduğu çok daha geniş kapsamlı bir önerme olan Thurston Geometrizasyon Konjektürü'ne çözüm getiren Rus matematikçi, 2003 yılında ABD'de bir dizi konferans verdi ve bilim dünyasına çalışmalarını anlattı.

            Düşünce Tarihinde Yeni Bir Sayfa
            İlk etapta kuşkuyla yaklaşılan makalelerin doğrulunu test etmek için oluşturulan bilim kurulları geçtiğimiz günlerde Perelman'ı destekler nitelikte açıklamalarda bulundu. Çoğu bilim insanı sadece matematik alanında değil, düşünce tarihinde yeni bir sayfa açıldığına da hemfikir. Elde edilen bilgiler ışığında bilgisayar teknolojilerinde olduğu kadar bilimin hemen her alanında büyük değişimler bekleniyor. Üç yıldır Perelman'ın makaleleri üzerinde çalışan Yale Üniversitesi'nden Bruce Kleiner, değil önümüzdeki 100 yılda, belki de hiçbir zaman çözüleceğine inanmadıkları bir problemin çözüldüğünü söylüyor.
            Uzmanlar Çözümü Bile Zor Anladı
            Rus bilimadamının, 2002'de tüm dünyayı şaşkına çeviren Poincaré varsayımına çözüm olarak sunduğu makaleler çok ağır bir matematik diliyle yazılmıştı ve bilimsel bir makaleden çok karalamayı andırıyorlardı. Uzmanların anlamakta güçlük çektiği dokümanların gelmiş geçmiş en büyük matematik problemlerinden birinin çözümünü içerdiğine artık kesin gözüyle bakılıyor. Yazdıklarıyla ilgili detayları açıkladığı ABD'deki konferanslarından sonra 2003'te ülkesine dönen Perelman o tarihten beri e-posta ve telefonlara yanıt vermiyor. Steklov Enstitüsü'nden de ayrıldığı söylenen Grisha'nın ne yaptığı merak konusu. Madrid'de toplanacak olan Uluslararası Matematik Birliği'nde matematiğin Nobel ödülü diye adlandırılan Fields Madalyası'na layık görülmesine kesin gözüyle bakılan Perelman'ın törene katılacağına dair hiçbir belirti de yok.
            Poincaré Varsayımı Nedir?
            Fransız matematikçi, fizikçi ve filozof Henri Poincaré 1904'te ortaya attığı önermede, "üzerinde delik olmayan her şey bir küredir" diye özetlenebilecek bir yargıda bulunuyor. Bir elmanın üzerine gerilmiş paket lastiğinin şeklini bozmadan ya da elmayı parçalamadan sonsuza kadar büzülebileceğini, ancak ortası delik bir simitte bunun mümkün olmadığını, delik var oldukça lastiği sınırlayacağını iddia ediyor.
            G. Perelman Hakkında
            ABD Clay Matematik Enstitüsü'nün, problemin çözümünü bulan bilim adamına vermeyi vaad ettiği 1 milyon doları almak için çaba sarf etmeyen ve 1996'da Avrupa'nın en saygın matematik kurumunun verdiği Genç Matematikçi Ödülü'nü kabul etmeyen Perelman, esrarengiz kişiliğiyle de merak konusu. Grisha adıyla da anılan Grigori Perelman, 1966 St. Petersburg doğumlu. 1982'de henüz bir lise öğrencisiyken Madrid'deki Matematik Olimpiyatları'nda en yüksek skorla altın madalya aldı. Perelman, 90'lı yıllarda araştırma bursuyla ABD'deki üniversitelerde bulundu. O dönemki arkadaşları tarafından "Sanki bu dünyadan değil gibiydi" diye tanımlanan Grisha, uzun saç ve tırnaklarıyla Rasputin'e benzetilmiş. Dahi matematikçinin en büyük zevkinin St. Petersburg yakınlarındaki ormanlık alanda mantar aramak olduğu söyleniyor.

            Yorum

            • delphin
              Senior Member
              • 27-12-2005
              • 15279

              Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

              "e" Sayısının Gizemi

              e sayısı, matematikte Pi sayısı kadar meşhur olmasa da en az bir o kadar gizemli sayıdır. e sayısının Euler tarafından bulunduğu, adının bu yüzden "e" olduğu rivayet edilir. e sayısı hesaplamalarda e ile gösterilir ve hesaplama çok hassas değilse genellikle 2.718 alınır. Sayının birinci ve en önemli özelliği doğal logaritmanın (Napier logaritmasının) tabanı olmasıdır. e sayısı üstel fonksiyonlarda ve yarıömür hesaplamalarında çok kullanılır. Türevi ve integrali kendisine eşit olan tek fonksiyon (0 hariç)
              f(x) = e^x (e üzeri x) fonksiyonudur.Sayı a(n) = (1 + (1/n))^n dizisinin limitidir. Bu şu anlama gelir: 1.1'in 10'uncu kuvveti, 1.01'in 100'üncü kuvveti, 1.001'in 1000'inci kuvveti şeklinde almaya devam ederseniz (hesap makinenizde deneyebilirsiniz) sonuçta ulaşacağınız sayı, e sayısıdır. (Buradan, örneğin birmilyarbirin birmilyarıncı kuvvetinin soldan ilk iki basamağının 2 ve 7 olduğu sonucuna varabiliriz).
              Sayımız, 1/0! + 1/1! + 1/2! + 1/3! + 1/4! + ... sonsuz toplamının limitidir ayrıca. Yani bütün tamsayıların faktöriyellerinin terslerini toplarsanız, elde edeceğiniz sayı e'dir. e sayımız da irrasyonel bir sayıdır, yani iki sayının bölümü olarak yazılamaz, basamakları arasında herhangi bir tekrar vs sözkonusu değildir, sonsuz basamağı vardır, ve bu basamaklar hiçbir tekrar yaratmadan uzayıp giderler (Pi sayısı gibi). Ayrıca katsayıları tamsayılar olan herhangi bir polinomun kökü değildir.
              e sayısı ve Pi sayısı matematiğin en önemli iki gizemli sayısıdır.

              Yorum

              • delphin
                Senior Member
                • 27-12-2005
                • 15279

                Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                MAVİ GECELİK GİYDİRİP KOYUNA TECAVÜZ ETTİ


                ABD'nin Iowa Eyaleti'nde bir sapik, mavi gecelik giydirdigi bir koyunla cinsel iliskide bulundu. Robert Brodesson adindaki sapik, Waterloo'da bir yüksekokula ait çiftlikte yakalandi. Koyun iplerle baglanmis bir durumda bulunurken, yaninda da bir de mavi bayan geceligi ele geçirildi. Polis tarafindan yapilan testler sonucu, koyunun tecavüze ugradigini ortaya çikti. Broderson, ögrenciler tarafindan yakalandi ve güvenlik güçlerine teslim edildi. Bir emniyet görevlisi, ‘‘23 yildir polisim, böyle bir seye hayatimda ilk kez tanik oluyorum. Köpekleri duymustum, ama mavi gecelikli koyunu asla’’ diye konustu. Robert Broderson, 75 bin dolar kefalet ödedikten sonra serbest birakildi.
                ABD'deki 24 eyalette hayvanlarla **** yasalara aykiri. Ancak Iowa bunlardan biri degil. Bu nedenle Broderson, ‘‘hayvana kötü davranmak’’tan suçlandi ve en fazla iki yil hapis cezasina çarptirilabilecek. 24 eyaletten 5'inde hayvanlarla **** ‘‘agir’’ suç kabul ediliyor. 19 eyalette ise ‘‘hafif’’ suçlardan sayiliyor.
                Hayvan haklarini savunan ‘‘Humane Society’’ (HS) adli kurulusun yetkilileri, hayvanlarin cinsel sömürüsünün ABD'de ‘‘ciddi bir sorun’’ oldugunu belirttiler. Bir HS görevlisi, ‘‘Hayvanlar baslarina gelenleri polise rapor edebilme kapasitesine sahip degil. Köpekler ve atlar, cinsel sömürünün önde gelen hedefleri’’ dedi.

                Yorum

                • delphin
                  Senior Member
                  • 27-12-2005
                  • 15279

                  Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                  HAVA ALMAYA GİTTİ KAYBOLDU

                  Bursa'nin Küçükbalikli Mahallesi'nde oturan 65 yasindaki Ali Aslan, akrabalarinin yanina gittigi Samsun'un Terme Ilçesi'nde kayboldu. Esi Zübeyde Aslan'la birlikte Bursa'dan Terme'ye giden 4 çocuk babasi Ali Aslan, kaldigi akrabalarinin evinden 28 Temmuz'da ‘‘Ben biraz hava almaya çikiyorum’’ diyerek ayrildi. Üzerinde 500 bin lira bulunan Aslan'dan bir daha haber alinamadi. Ali Aslan'in Bursa'da oturan damadi, Hüseyin Tasçioglu, kayinpederinin zaman zaman hafizasinin kaybettigini belirterek, ‘‘Simdiye kadar evden ayrilip gelmemezligi olmamisti. Hayatindan endise etmeye basladik. Aramadigimiz yer kalmadi’’ dedi. Ali Aslan'in çogaltilan fotograflari çesitli güvenlik birimlerine de dagitildi.

                  Yorum

                  • delphin
                    Senior Member
                    • 27-12-2005
                    • 15279

                    Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                    habercilerin ilginç olayı

                    Geçtiğimiz hafta çok deneyimli bir muhabir ile kameraman trafiğin sıkıştığı İstanbul'da röportaj yapıyordu. Kilitlenip duran trafikte, tek tek araçları gezip, içinde oturan sahipleri ile röportaj yapıyordu. Haber çalışmasını bitirip kanala döndüler.
                    Yarım saat sonra haber müdürleri girdi içeri, bizim elemanlara "Benimle niye röportaj yaptınız" diye sordu. Muhabir ve kameraman "Hayır abi, seninle röportaj yapmadık, nereden çıktı bu" karşılığını verdiler. Sonuçta hep birlikte oturdular, kasedi izlediler...
                    Bir de baktılar ki... Aaaa... Trafikte sıkışıp, aracında yolun açılmasını bekleyen haber müdürü ile de röportaj var kasette... Meğer tanıyamamışlar bizim iki uyanık eleman müdürlerini...
                    İsimlerini vermeyeyim şimdi.
                    Noolur nolmaz?


                    * * *

                    Hep merak ederdim, "En entelektüel TV" acaba hangisi diye... Sonunda merakımı yendim. Meğerse yeni kurulan ve Haziran ayında atağa geçmeye hazırlanan Kanal1'miş en entelektüel televizyon. Nereden mi biliyorum.. Çünkü tuvaletlerinin içinde "Lütfen gazete ve dergilerinizi burada bırakmayın" yazısı yer alan tek kanal orası... Tüm personel tuvalete gazete ve dergiyle giriyormuş. Tuvaletlerin içi gazete ve dergiden geçilmiyormuş...


                    * * *

                    Önceki gün arkadaşımın NTV izleyen kedisini yazmıştım. Cıyak cıyak bağırdığı için bütün apartmanı rahatsız eden kedi, ekranda NTV açılınca sus pus oluyormuş.
                    Gıkı çıkmıyormuş.
                    Entelektüel kedimiz, geçtiğimiz aylarda ölmüş. Yavuz Uysal yazımızı okuduktan sonra bir mail atmış. Diyor ki;
                    "Yazınızı ilgiyle okudum. Aklıma kedinin ölümü geldi. Ölüm sebebi sabahtan akşama kadar NTV izlemesi olabilir mi? Diğer kedileri de öldürmeyelim"...
                    İşin bu tarafını hiç düşünmemiştim. Bence hemen soruşturma açılmalı, kedi mezardan çıkarılıp otopsi yapılmalı..Mı? Ne dersiniz?


                    * * *

                    Eskiler "Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp" der... Okan Bayülgen dün eğitim adına gündüz kuşağında özel bir program yaptı. Tanıtım fragmanı çok hoşuma gitti. "Bilmemek ayıp değil, öğretmemek ayıp" diyordu.
                    Bu devirde artık öğrenmemek değil...öğretmemek ayıp... Doğru bir tespit...
                    Yalnız Cumartesi gecesi de Televizyon Makinası'nda ilkokul önlüğü içinde Faslı bir kıza çocuk tiplemesiyle 23 Nisan skeci yaptırdı. Sonra gönderdi. Onun kim olduğunu anons bile etmeyip öğretmedi seyirciye...
                    Faslı sevgilisiydi çünkü...
                    Sevgilinin kimliğini gizleyip, öğretmemen ayıptı Okan!

                    Yorum

                    • delphin
                      Senior Member
                      • 27-12-2005
                      • 15279

                      Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                      Onur Air uçağında ilginç olay



                      Antalya’dan İngiltere’ye sefer yapacak olan uçağın kaptan pilotu son anda uçağı terk edince yolcular büyük panik yaşadı. 180 yolcu, 2 saat sonra başka uçakla Bristol’a uçtu

                      20.09.2006

                      Onur Hava Yolları’nın Antalya-Bristol seferini yapan uçağında ilginç bir olay yaşandı. Geçen Cuma, Antalya Havalimanı’nda Onur Air’e ait Airbus A321 tipi uçağın kaptan pilotu yolcuları aldıktan sonra pist başına gitmek için hazırlıklarını yaptı. Ancak uçağın motorlarından garip sesler duyunca kokpitten çıkıp kabine geçti. Pilot yolcuların şaşkın bakışları altında “Bu uçak emniyetli değil” diyerek yolcuların bu uçakla uçmamasını, kendisinin de uçmak istemediğini söyledi. Pilotun açıklamasından sonra uçakta korku dolu dakikalar yaşandı. Bazı yolcular baygınlık geçirdi, fenalaşan yolculara kabin ekibi müdahale etti. Yarım saat uçakta bekletilen 180 yolcu, daha sonra terminale alındı ve iki saat sonra başka bir uçakla İngiltere’ye uçtu.

                      Genel Müdür pilotu suçladı
                      Onur Air Genel Müdürü Şahabettin Bolukçu ise pilotu suçladı. Bolukçu, “Pilot arkadaşımız başka bir şirkete geçmek için anlaşma yapmış. Sonra da ben uçmuyorum demiş. Biz yedek pilotumuzu gönderdik. Başka bir uçakla sefer gerçekleşti. O pilot arkadaşımız da ayrıldı, gitti” dedi. Bolukçu, “Pilot motordan ses geldiğini söylemiş. Uçakta bir problem var mıydı?” sorumuza, “Hayır, hiçbir problem yoktu. Motor çalışırken ses gelmez mi” diyerek ilginç bir yanıt verdi. Bolukçu, pilotun yabancı olduğu iddialarını yanıtlarken şunları söyledi:

                      “Kendini yabancı pilot olarak tanıtmış. Halbuki Gaziantepli. Dolayısıyla bir Türk vatandaşının, başka bir şirkete gidiyorsa, bunu bahane etmesi pek olanak dışı değil. Bunu da turizm adına üzüntüyle karşılıyorum... Zaten Türk turizmi iki bomba yüzünden bu hale geldi.”

                      Yorum

                      • delphin
                        Senior Member
                        • 27-12-2005
                        • 15279

                        Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                        Maçta ilginç olay

                        Balıkesir Amatör Süper Ligi'nde Balıkesirspor ile Yeni Sanayispor arasında oynanan karşılaşmada ilginç bir olay yaşandı.

                        Karşılaşma öncesi vefat ettiği gerekçesiyle gıyabında bir dakika saygı duruşunda bulunulan Balıkesirsporlu eski futbolcu Özer Kumdu'nun ölmediği anlaşıldı. Özer Kumdu, haberi cep telefonundan öğrenince Balıkesir'deki bazı yerel gazeteleri arayarak, hayatta olduğunu bildirdi. Balıkesirspor'un eski futbolcularından olan, "Altın kafa" lakaplı Özer Kumdu için, bir süre önce de Balıkesirspor Yönetim Kurulu mahalli gazetelere başsağlığı ilanı vermişti. Balıkesir dışında yaşayan Özer Kumdu, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Sağlığım yerinde. İnşallah bu acı haber de ömrüme ömür verir" dedi.
                        Balıkesir Atatürk Stadı'nda pazar günü oynanan Amatör Süper Ligi maçında Balıkesirspor, rakibini 3-1 mağlup ederek, şampiyonluğunu ilan etmişti. Balıkesirspor'un şampiyonluk kupasını Vali Selahattin Hatipoğlu vermişti.

                        Yorum

                        • delphin
                          Senior Member
                          • 27-12-2005
                          • 15279

                          Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                          64 yaşında ilk kez anne oldu!

                          İstanbul’daki Alman Hastanesi’nde bir erkek çocuk dünyaya getiren Memnune Tiryaki, Türkiye’de bu güne kadar en geç yaşta doğum yapan anne oldu.



                          İstanbul’daki Alman Hastanesi’nde bir erkek çocuk dünyaya getiren Memnune Tiryaki, Türkiye’de bu güne kadar en geç yaşta doğum yapan anne oldu. Tirkaki, kendisi gibi tüp bebek yöntemiyle doğum yapıp bu konuda dünya rekoru kıran Rumen Adriana İliescu’dan sadece iki yaş genç.

                          YAKLAŞIK 35 yıldır çocuk sahibi olmaya çalışan ev kadını Memnune Tiryaki, bu hayalini 64 yaşında gerçekleştirdi. Eşi Ömer Tiryaki (62), çocuk sahibi olmak için yıllardır uğraş verdiklerini belirterek, "İlk testlerde hamile olduğunu öğrendiğimizde önce inanmadık. Yakınlarımız da hamilelik değil, dış gebeliktir dedi ama hiç vazgeçmedik" dedi. İki kilo 735 gram ağırlığında, 48 santimetre boyunda sağlıklı bir erkek çocuğu doğuran Tiryaki, dünyadada da en geç yaşta anne olan kadınlar arasına girdi.

                          ÖLÜMÜ BİLE GÖZE ALIRIM

                          Tiryaki çifti iki yıl önce KKTC’nin Magosa kentindeki Ortadoğu ve Balkanlar Tüp Bebek Merkezi’den Dr. Halil İbrahim Tekin’e başvurdu. Daha önce 50 yaş üstündeki 200 anneyi çocuk sahibi yapan Dr. Tekin, annenin ileri yaşından ötürü önce çekindi. Memnune Tiryaki’nin, "35 yıldır canımızı, malımızı mülkümüzü bu uğurda yedik. Bebeğimiz olmadı. Ölümü bile göze alıyorum. Yeter ki bebeğim olsun" demesi üzerine ilk koşul olarak hastasının en az 15-20 kilo vermesini istedi. Dört ayda 20 kilo veren Tiryaki sağlık kontrolünden geçirildi, herhangi bir sorununun olmadığı anlaşılınca tedavi programına alındı. Donörden alınan yumurta, babadan alınan spermle döllendirildi. 3 embriyon annenin rahmine yerleştirildi. Annede ortaya çıkan gebelik diyabeti insülinle kontrol altına alındı. Doktorların tüm önerilerini yerine getiren Tiryaki, önceki gün Alman Hastanesi’nde sezaryenle ilk bebeğini dünyaya getirdi.

                          Eşinin daha önce dört-beş kez düşük yaptığını anlatan Ömer Tiryaki, heyecanını gizlemiyor. "Çocuğumuz olmuyor diye eşimden boşanmayı hiç düşünmedim. Tedaviye birlikte devam ettik. İleri yaştaki kadınların da anne olabileceğini öğrenince bir kez daha umutlandık. Biz inandık. Etrafımızdakiler inanmadı. Sonunda bebeğimiz de doğdu. Emekliyim, bebeğimizi eşimle birlikte büyüteceğiz" diyor.

                          Tüp bebek işleminin yapıldığı KKTC’de Meclis, donör yumurtasıyla anne olma yaşını 45 ile sınırladı. Tiryaki’nin gebeliği bu yasaktan hemen önce gerçekleşti. 45 yaşın üzerinde anne olmayı isteyen kadınlar bu nedenle artık KKTC yerine Bakü’yü tercih etmeye başladı.

                          Rekor Romanyalı akademisyende

                          16 Ocak 2005’te Budapeşte’de bir kız çocuğu dünyaya getiren 66 yaşındaki Rumen akademisyen ve çocuk öyküleri yazarı Adriana İliescu dünyanın en yaşlı annesi. İliescu’dan önce bir İtalyan kadın 62 yaşında anne olarak rekor kırmıştı. Tiryaki’den önce Türkiye’nin en ileri yaşta bebek doğuran kadın ünvanı 59 yaşında doğum yapan kimya mühendisi Münevver Yavuz’daydı.

                          Yorum

                          • delphin
                            Senior Member
                            • 27-12-2005
                            • 15279

                            Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                            KAMERALARA YANSIYAN İLGİNÇ OLAY..


                            DÜZCEDE İLGİNÇ BİR OLAY YAŞANDI.AĞIRLIKLI OLARAK ALTIN SATIŞININ YAPILDIĞI BİR İŞYERİNE GİREN VATANDAŞ 300 EURO BOZDURMAK İSTEDİ. PARAYI ALAN SATIŞ ELAMANI. ALDIĞI PARAYI BİLGİSAYARA 300 EURO YERİNE 3000 EURO OLARAK GİRDİ VE NORMALDE 486 YTL VERMESİ GEREKİRKEN 4 BİN 860 YTL ÖDEME YAPTI.BU DURUM KARŞISINDA PARAYI ALAN VATANDAŞ İSE İSTİFİNİ BOZMADAN ALDIĞI PARAYI DA UZUN UZUN SAYARAK KAYIPLARA KARIŞTI. OLAY GÜVENLİK KAMERALARININ İNCELENMESİ SIRASINDA ORTAYA ÇIKTI. ŞİMDİ İŞYERİ SAHİPLERİ KAMERALARA YANSIYAN BU OLAY SONRASI FAZLA PARA ALAN VATANDAŞI ARIYor.

                            Yorum

                            • delphin
                              Senior Member
                              • 27-12-2005
                              • 15279

                              Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                              Kupa tarihinden ilginç olaylar

                              Fourfourtwo dergisi son sayısında Avrupa Futbol Şampiyonaları boyunca yaşanan 10 ilginç olaya yer vermiş. Birlikte bakalım.

                              7 Haziran 2004— Fritz Neuman adlı bir Alman vatandaşın açılış karşılaşmasını izlemek için 850 mil pedal çevirerek Roma’ya gitmesinden, 1986 finallerine katılan İspanya’nın son maçta Malta’yı tam gereken gol sayısıyla, yani 12-1 yenmesine, Danimarka’nın EURO 92’ye son anda katılmasına kadar pek çok ilginç olay var


                              1) Franco’nun futbola ihaneti
                              İspanya’nın faşist Generali Franco, (daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi) 1960 finallerinde adeta futbola ihanet ederek çeyrek finalde eşleştikleri S.S.C.B’li oyuncuları “komünist” oldukları gerekçesiyle İspanya’ya sokmamıştı. 4 yıl sonra İspanya’daki turnuvada ise yine S.S.C.B. ile bu kez finalde eşleşmişlerdi.
                              Rivayete göre Franco, İspanyol oyuncuların “komünistlere”(!) karşı elde ettiği zaferi V.İ.P. (Kurthan Fişek hocanın kulakları çınlasın; “Very İmportant Potatoes” yani ) locasında kurulu koltuğundan büyük bir zevkle izlemiş.

                              2) Yine de havaya ateş açmaktan daha iyidir!
                              Geçtiğimiz yılın Eylül ayında, Romen Ulusal takımı EURO 2004 için Danimarka ile eleme maçı oynuyordu. O sırada polis telefonları çalıyor ve Romanya’nın bir bölgesinde duyulan patlama seslerinin sebebi soruluyordu. Çok geçmeden durum aydınlanacaktı. Danimarka uzatmalarda, 95. dakikada attığı golle Romanya’yı finallerden edince aynı anda 5 futbol tutkunu televizyonlarını camdan aşağıya, sokağa fırlatıyordu.

                              3) Evlilik Kutsal Müessese!
                              Çek orta saha oyuncusu Vladimir Smicer ülkesinin oynadığı futbol ve EURO 96’da elde edecekleri başarı konusunda ümitsiz olmalıydı ki, nikah tarihini finalin oynanacağı günden bir gün önceye aldırmıştı. Oysa, Çekler yarı finalde Fransa’yı da devirip finale çıkıyordu. Smicer maçtan sonra doğru Prag’a gidip evleniyor, karısını alıp final için koştura koştura Londra’ya dönmek zorunda kalıyordu.

                              4) FİFA’yı dürten maç!
                              1986 finalleri için Hollanda ve İspanya aynı eleme grubundaydılar. Hollanda son maçta Malta’yı 5-0 yenince finallere gitmeye hak kazandığına inanıyordu. Çünkü İspanya’nın son maçta (yine Malta’yı) en az 12 golle geçmesi gerekiyordu. Üstelik maçın ilk yarısı da 3-1 bitmişti. İspanyollar ikinci yarıda coşuyor(!) ve skoru 12-1 yapabiliyorlardı. FİFA grup maçları için “aynı anda” oynama kararını bu maçtan sonra alıyordu.

                              5) Oyumu fakslar, maça çıkarım!
                              Rus Ulusal Takımı’nın EURO 96 finallerinde oynamak için İngiltere’de olduğu günlerde Rusya’da genel seçimler yapılıyordu. Ne de olsa, kimi zaman bir oy, bir milletvekili, bir milletvekili bir iktidar demekti. Özel bir izin çıkıyor ve futbolcular oylarını seçim kuruluna İngiltere’den faksla gönderiyorlardı. Böylece futbol sayesinde belki de dünyanın ilk faksla oy kullanma olayı gerçekleşmiş oluyordu.

                              6) Dolap kapakları gıcırdıyordu da!
                              Yugoslavya’nın EURO 92’ye son anda katılamaması, grup ikincisi Danimarka’yı sürpriz şekilde finallere yolluyordu. Bunu herkes gibi milli takımın çalıştırıcısı Richard Moller de beklemiyordu. Takımının (sonunda Avrupa şampiyonu olacağı) kupanın finallerine katılmaya hak kazandığını telefonla öğrendiğinde yazlık evinin mutfağını dekore etmekle meşguldü!

                              7) Hocanın bir bildiği varmış!
                              Çekoslavakya ulusal takımı EURO 76 hazırlıkları için antrenörleri Vaclav Jezek’in ısrarı ile sürekli penaltı atışı çalışması yapmaktaydı ve bu yüzden Jezek bir grup taraftarla tartışmak zorunda bile kalmıştı. Ne var ki, Çekler finaldeydi ve maç uzatmaya gidiyor sonra da penaltılara kalıyordu.
                              Bazı Alman futbolcular penaltı atışını kullanmak dahi istemezken Çekler kendilerinden emin geçiyorlardı her seferinde topun başına. Ve penaltı atışları sonrasında Çekoslovakya Avrupa şampiyonu oluyordu.

                              8) Don’t Go Home!
                              EURO 88’in açılış maçında Hollanda, S.S.C.B ile oynuyordu. Ruslar Hollanda’yı 1-0 yenince Marco Van Basten belki de “bu takımdan bir şey olmaz” düşüncesiyle ısrarla ülkesine dönmek istiyordu. Johan Cruyff buna izin vermiyordu. İyi ki de vermiyordu; çünkü Van Basten 3 hafta sonra futbol dünyasının ‘süperstar’ı olacaktı.

                              9) Guinness’in haberi vardır mutlaka
                              Fritz Neuman adlı bir Alman vatandaşı EURO 80’in açılış karşılaşmasında ülkesinin Çekoslovakya ile oynayacağı maçı izlemek için bisikletine atlayıp Frankfurt’tan yola çıkarak tam 850 mil boyunca pedal çevirerek Roma’ya vardığını biliyor muydunuz? Hadi bunu biliyordunuz; peki, Herr Neuman’ın bu işi gerçekleştirdiğinde kaç yaşında olduğunu da biliyor muydunuz? Tam 65 yaşında!

                              10) Kopyalamak serbest, çok benzetmek yasak!
                              Avrupa Şampiyonaları sonrasında kazanılan kupanın (Henry Delaunay kupası) mülkiyeti kazanan ülkeye değil, UEFA’ya ait oluyor. Yine de UEFA, şampiyona şöyle bir kıyak geçiyormuş: O ülkenin futbol federasyonuna “dilersen bir kopyasını kendine yaptırabilirsin” diyormuş. Ancak bir de şart koşarak: Kopyası, aslının en fazla 4/5’i büyüklüğünde olabilir!

                              Yorum

                              • delphin
                                Senior Member
                                • 27-12-2005
                                • 15279

                                Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                                İLGİNÇ OLAY (Tebeşir)

                                ODTÜ'nün büyük anfilerinden birinde, tarih dersinde yaşanmış bu olay. Ders hem çok sıkıcı, hem de aksi gibi sabahın köründeymiş. Öğrencilerin çoğu ama vur patlasın çal oynasın olayı, ama ders, yani bi şekilde geceden kalmaymış. Arka sıralara kapağı atmış öğrencilerden biri bayağı bayağı uyuklamaya başlamış. Hoca çocuğu görmüş ama ses çıkarmamış. Bu profesör de her söylediğini tahtaya yazan bi adammış. Dersin ortalarında tebeşir bitince, uyuklayan öğrenciyi gözüne kestirmiş. Hani bi işe yarasın bari hesabı, çocuğa, "Evladım... Evet sen, sen. Tebeşir bitti. Hadi yan sınıftan bi'kaç tebeşir al da gel bi zahmet" demiş. Çocuk uyku salaklığıyla yerinden fırlayıp hocanın yanındaki kapıdan dışarı çıkmış.
                                Çocuk o mahmur haliyle anfinin orta kapısını geçip arka kapısına gelmiş ve kapıyı tıklayıp kafasını uzatmış, "Hocam fazla tebeşir var mı acaba? Bizde bitti de" demiş. Adamcağız zaten yaşlı, emekliliğim gelse de köşeme çekilip bi kaç kitap yazsam diyen bi tip, ner'den tanıycak çocuğu. "Yok evladım. Bizde de bitti. Az önce bi arkadaşı alsın diye gönderdik" demiş. Çocuk da "Peki hocam" diyerek dışarı çıkmış. Yine orta kapıyı geçip ön kapıdan sınıfa girmiş. Profesöre, "Hocam yan sınıfta da tebeşir kalmamış" demiş. Hoca da "Yaa? Ne bu tebeşir kıtlığı böyle? Allah Allah" diye başını sallayıp, "Peki, yine de sağol evladım" demiş. Çocuk uykulu gözlerle yerine oturmuş.
                                Sınıfta uykusunu almış bi kaç kişi hariç kimse anlamamış mevzuyu. Hoca derse tahtaya yazmadan devam etmiş...

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor