dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

    dünya kupası finalleri 9


    Bobby Moore tutuklandı
    1970 Dünya Kupası'na ev sahipliği için Meksika seçildiğinde Avrupalılar rakımın yüksekliğinden dolayı itiraz ettiler ama sonuç değişmedi. 1970 Dünya Kupası'nın en önemli özelliği hakemlerin hiç kırmızı kart göstermemesidir. Finaller öncesi yaşanan bir skandal ise herkesi şaşkına çeviriyordu. Kolombiya'da kamp yapan İngiltere Milli Takımı'nın kaptanı Bobby Moore, Meksika'ya hareket edecekleri gün, mücevher hırsızlığı iddiasıyla tutuklandı. Üç gün sonra suçsuz olduğu anlaşıldı ama bu arada İngilizler, öldü öldü dirildi. Türkiye yine finallerde yoktu. Sovyetler Birliği ve Kuzey İrlanda'nın bulunduğu grupta puan alamamıştık. Brezilya, finalde İtalya gibi güçlü bir takımı 4-1 yenerek kupayı 3. kez alırken başarıda Pele'nin rolü büyüktü. Kupanın unutulmaz iki maçı vardı. Biri çeyrek finalde İngiltere-Almanya arasındaydı ve bir bakıma 1966'nın rövanşıydı. İngilizler 2-0 öne geçti Almanlar 2-2'yi yakaladı ve uzatmalarda Müller'in volesi Almanya'yı 3-2 öne geçirdi ve yarı finale çıkardı. Diğeri ise Almanya ile İtalya arasındaki yarı final maçıydı. 90 dakika 1-1 sonuçlandı ve uzatmalara geçildi. Almanların genç oyuncusu Franz Beckenbauer omuzu çıkmasına rağmen sahadan çıkmadı. Saha doktorunun omzunu askıya alması ile maça devam etti. Aynı olay, 30 yıl sonra 2000'de UEFA Kupası final maçında Galatasaraylı Bülent Korkmaz'ın da başına gelecekti. Sonuçta İtalya, Almanya'yı 120 dakika sonunda 4-3 mağlup ederek finale yükselirken her iki takım oyuncuları da 120 dakikalık nefesleri kesen mücadeleden dolayı büyük takdir kazandı.

    Yorum

    • delphin
      Senior Member
      • 27-12-2005
      • 15279

      Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

      dünya kupası finalleri 10

      Maçlar naklen Türkiye'de
      Dünya Kupası organizasyonunda bir Avrupa bir Amerika geleneğinde bu defa sıra Avrupa’nın ve de Almanya’nındı. 1970'de Meksika’da aşırı sıcaktan bunalan takımları bu kez Almanya’da sürekli yağmur havası tedirgin ediyordu. 2 yıl evvel Münih'te düzenlenen olimpiyatlarda yaşanan trajediden sonra bu kupada o zamana kadarki en yüksek güvenlik önlemleri alındı. Yeri gelmişken 1972 Münih’te ne olmuştu onu da hatırlatıverelim. 5 Eylül sabahı, olimpiyatların sona ermesine altı gün kala, sekiz kişi olimpiyat köyünde, İsrail kafilesinin kaldığı yeri bastılar. İki İsrailli sporcuyu öldürdüler, dokuz sporcuyu da rehin aldılar. Bu kişiler, İsrail'deki 234 Arap tutuklunun yanı sıra Almanya'da tutuklu bulunan Andreas Baader'le Ulrike Meinhof'un (ünlü Baader-Meinhof örgütünün liderleri) serbest bırakılmasını istediler. Yoğun pazarlık başladı. Alman polisi, baskıncılara Kahire'ye gidecek bir uçak temin etmişti ve bunlar yanlarındaki rehinelerle havaalanına geldiler. Ancak Alman keskin nişancıları ateş açınca ortalık kan gölüne döndü. Rehinelerin hepsi öldü.

      Futbola dönelim isterseniz… Türkiye yine yoktu. İtalya, İsviçre ve Lüksemburg’un olduğu grupta ikincilik bize yetmemişti. 1974 Almanya’da statü değişikti. Çeyrek final yerine A ve B olmak üzere iki grupta ikinci tur maçları yapıldı. Grup birincileri final, ikinciler ise üçüncülük maçı oynadı. 1974 Dünya Kupası'nda Hollanda fırtınası esti ama bu fırtınayı Almanya durdurdu. Hollanda, ikinci turda Arjantin'i 4-0, Doğu Almanya ve Brezilya'yı 2-0 yendi. Batı Almanya ise Yugoslavya’yı 2-0, İsveç’i 4-2 ve Polonya’yı 1-0 yenerek grup lideri oldu. Böylece Hollanda ile Batı Almanya karşılaştı. Son derece heyecanlı geçen maçın ilk dakikasında Hollanda “Sarı fare” lakaplı Johann Cruyf’un attığı golle 1-0 öne geçti. Almanlar morallerini bozmadı. Kayser Franz Beckenbauer, arkadaşlarını çabuk toparladı ve şampiyonanın başından beri olduğu üzere yükü omuzlarına aldı. Hollanda, Almanya karşısında tutunamadı, Panzerlerin iki golüne engel olamayınca kupayı Almanlar kazandı. Bu şampiyonanın diğer bir özelliği, Türk insanının, Dünya Kupası finallerini ilk kez TV’den naklen izlemesiydi. Bir diğer önemli nokta ise Dünya Kupası finallerinde ilk kez bir Türk hakem görev yapıyordu. Doğan Babacan, aynı zamanda Dünya Kupası finallerinde kırmızı kart çıkaran ilk hakem olarak tarihe geçti

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

        dünya kupası finalleri 11

        Arjantin-Peru hatır şikesi
        1978'de yapılacak 11. Dünya Kupası'nın ev sahipliği için FIFA'dan söz alan Arjantin'de 1966'da askeri darbe oldu. Çıkan çatışmalarda 5000'den fazla insan öldü. FIFA ve ona bağlı ülkeler telaşlandı. Ancak şampiyonanın oynanmasına 1,5 yıl kala ülke duruldu ve yeni Arjantin yönetimi kupa finallerinde bir problem çıkmayacağına dair garanti verdi ve gerçekten de korkulan olmadı. Statü, 1974 Almanya'dakinin aynısıydı. 16 takım mücadele etti. Tabii ki Türkiye yine yoktu. Doğu Almanya, Avusturya ve Malta'nın bulunduğu gruptan çıkamadık. 1978 Arjantin'e damga vuran en önemli olay, ev sahibi Arjantin'in Peru'yu 6-0 yenerek averajla finale çıkmasıydı. Brezilya ile Arjantin; Polonya ve Peru'nun da bulunduğu gruptaydı. Grup lideri finale çıkacaktı. Brezilya 2 galibiyet bir beraberlikle 7 puana ulaşmıştı. Averajı da çok iyiydi. Arjantin ise bir galibiyet bir beraberlik almıştı. Son maçı Peru'yla oynayacaktı. Maçın oynanacağı gün, "Peru, Arjantin'e farklı yenilecek" diyenler haklı çıktı. Aslında Arjantin'e 4 gol yetiyordu ama onlar 6-0 kazandı ve finale çıktı. Bu arada, Türk futbolseverler, argo kültüründen bildiğimiz, "Patagonya"nın gerçekten var olduğunu 1978 yazında anlayacaklardı. Evet, Patagonya, Arjantin'de bir bölgenin adıydı. Çoğu kimseye göre hatır şikesiyle finale kadar gelen Arjantin'e Hollanda rakip olmuştu. Portakallar, 4 yıl evvel de finalde kaybetmişti, bu kez kazanmaktı niyetleri. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve Arjantin, normal süresi 1-1 biten maçı 3-1 kazanarak şampiyon olurken, Hollanda'ya gene hüzün düşmüştü.

        Yorum

        • delphin
          Senior Member
          • 27-12-2005
          • 15279

          Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

          dünya kupası finalleri 12


          Yeni hatır şikesi Almanlar'dan
          1982 yılında İspanya'da yapılan 12. Dünya Kupası'nda takım sayısı 16'dan 24'e yükseldi. Takım sayısının yükselmesi en çok Avrupa'yı memnun etti. Çünkü Avrupa'dan daha çok takım finallere gidecekti. Peki bunlardan biri de biz olabilir miydik? Nerdeee... Türkiye; Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Galler, İzlanda'nın da bulunduğu grupta; tarihinin en kötü eleme maçlarını oynadı. Tüm maçları kaybetti, sadece bir gol atarken, kalesinde 22 gol gördü ve tabii ki sıfır çekti... Tek golümüzü de İzmir'de oynanan ve 3-1 yenildiğimiz İzlanda maçında Fatih Terim, penaltıdan atmıştı. İspanya'da farklı bir statü uygulandı. Birinci turdan sonra ikinci tur, 3'er takımdan oluşan 4 grup halinde oynandı. Kupaya damgasını vuran olay ise Almanya ile Avusturya'nın yaptığı hatır şikesiydi. Almanya'ya galibiyet lazımdı. Avusturya'nın tur için 3 farklı yenilmemesi gerekiyordu. İkisinin de istediği oldu. Almanya 1-0 kazandı. Diğer ülkeler FIFA'yı şikâyet yağmuruna tuttu ama bir sonuç çıkmadı. Bir diğer önemli olay ise Fransa-Kuveyt maçında Kuveyt federasyon başkanı Şeyh Ahmet'in sahaya girerek golü iptal ettirmesiydi. İtalya yarı finalde Polonya'yı rahatça yenerek finale yükseldi, ama diğer yanda Almanya ve Fransa arasında müthiş bir maç oynandı. Maçın uzatma dakikalarında Fransızlar 3-1 öndeydi. Ancak Almanlar kısa sürede 3-3'e ulaştılar ve penaltılar sonunda Fransa'yı 5-4 yenerek finale çıktılar. Final maçında ise İtalya, Almanya' yı 3-1 yenerek kupayı kazandı. Böylece İtalya 3. kez kupayı kazanmayı başarırken, Paolo Rossi de 6 golle turnuvanın gol kralı oldu.

          Yorum

          • delphin
            Senior Member
            • 27-12-2005
            • 15279

            Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

            dünya kupası finalleri 12

            Maradona'nın 'sihirli eli'
            13. Dünya Kupası'nın ev sahibi Kolombiya idi. Fakat Orta Amerika ülkesi ekonomik kriz sebebiyle çok zor durumdaydı. 1983'te FIFA'ya başvurarak kupayı organize edemeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine acilen toplanan FIFA, organizasyonu bir diğer Orta Amerika ülkesi Meksika'ya verdi. Meksika, büyük bir heyecanla kupaya hazırlandı. Fakat kupanın başlamasına 8 ay kala Meksika'da büyük bir deprem oldu ve 25 bin kişi hayatını kaybetti. Tüm dünya Meksika'nın yardımına koştu. Finallerin düzenlenip düzenlenmeyeceği konuşulduğunda Meksika, “Düzenleyeceğiz.” diyerek dik durdu ve başarılı bir organizasyon gerçekleştirdi. Meksika'da statü bir kez daha değişti ve çeyrek final maçları oynanması kararlaştırıldı. Finalde Arjantin Almanlar'ı 3-2 yenerek kupayı aldı. Almanlar bir kez daha finalde kaybetmenin acısını yaşadı. Turnuvanın en önemli olayı ise Arjantinli Armanda Diego Maradona'nın çeyrek finalde İngiltere'ye attığı efsanevi goldü. İngiliz futbolcular, Maradona'nın topa eliyle müdahale ettiğini iddia ederken, Maradona, buna "Tanrı'nın Eli (Hand of God)" diyordu. Bu arada, futbol sahalarında daha sonra sıkça görülecek olan Meksika dalgalanması da ilk kez bu kupada görülmüştü. Türkiye mi? Tabii ki gene yokuz. Elemelerde İngiltere, Kuzey İrlanda, Finlandiya ve Romanya'nın da yer aldığı gruptan çıkma başarısı gösteremedik. Meşhur 8-0'lık İngiltere yenilgisi 1984 elemelerinde yaşanmıştı. Bu defa 24 gol yemiş iki gol atmıştık. Gollerden birini İlyas Tüfekçi, penaltıdan Finlandiya'ya atmıştı. Diğer golümüzün sahibi Romanya filelerini havalandıran Metin Tekin'di. Tabii ki, şampiyon Arjantin’in yıldızı Maradona’nın bu kupada tavan yaptığını söylemeye gerek yok… İngiltere maçında elle attığı gol hâlâ konuşulur

            Yorum

            • delphin
              Senior Member
              • 27-12-2005
              • 15279

              Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

              dünya kupası finalleri 13

              Huzurlarınızda Roger Milla
              İtalya, 1990'da Dünya Kupası'na ikinci kez ev sahipliği yapıyordu. Türkiye A Milli Takımı gene yoktu finallerde. Ama bir gelişme vardı. Millilerimiz artık elemelerde grup sonuncusu değillerdi. Grup maçları sonunda 7 puan toplamış ancak 3. olduğumuz için İtalya'ya gidememiştik. Turnuvada neredeyse tüm takımların defans ağırlıklı futbol oynaması dikkat çekti. Kupanın sürpriz takımı Kamerun'du. Açılış maçında hem de 9 kişiyle Arjantin'i 1-0 yenen Kamerun, çeyrek finale yükselen ilk Afrika takımı olarak tarihe geçti. 38 yaşındaki golcü Roger Milla ise Kamerun'da efsane haline geliyordu. Kolombiya'nın hokkabaz kalecisi Higuiata'nın gösterileri de bu dünya kupasında büyük ilgi görmüştü!.. Ancak kendine olan aşırı güvenin cezasını ikinci turda çok kötü bir gol yiyerek ödeyecekti. Ceza biletini ona, 38 yaşındaki Kamerun Aslan'ı Milla kesecekti. Hollanda Milli Takımı'nın yıldızı Gullit'in lisansı kaybolmuştu. Herkes şaşkındı. Ancak organizasyon komitesi Gullit için yeni bir lisans çıkardı ve Hollandalı yıldız kendini gösterebildi. Federal Almanya ile Hollanda 16 yıl sonra rövanşta buluştu. Ama bu kez finalde değil ikinci turdaydılar. Ve Almanlar kazandı hem de 16 yıl önceki skorla: 2-1. Turnuvada yıldızı parlayan İtalyan Salvatore Schillaci, 6 golle turnuvanın gol kralı oldu ama ülkesi İtalya 3.'lükten öteye gidemedi. Final bir kez daha Batı Almanya ile Arjantin arasında oynandı. Şimdiye kadar en az 3 golün atıldığı kupa finallerinde ilk defa bu maç tek golle bitti. Brehme'nin penaltıdan attığı golle Almanya şampiyon oldu ve kupayı 3. kez kazandı.

              Yorum

              • delphin
                Senior Member
                • 27-12-2005
                • 15279

                Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                dünya kupası finalleri 14

                Salenko'dan Kamerun'a
                60 dakikada 5 gol

                1994 Dünya Kupası, futboldan daha çok basketbolun, Rugby'nin sevildiği bir ülkede; ABD'de yapıldı. Çoğu kimse seyirci açısından turnuvanın en sönük şampiyona olacağını tahmin ediyordu. Fakat Amerikalılar, tahminlerin aksine şampiyonaya hayli ilgi gösterdiler ve başarılı bir organizasyon yaptılar. Turnuvada 2 rekor kırıldı. Sovyet futbolcu Oleg Salenko, 6-1 biten Kamerun maçında 60 dakika içinde 5 gol atarak yeni bir rekorun sahibi oldu. Bu maçta Roger Milla ise Kamerun'un tek golünü kaydederken, kupa tarihinde gol atan en yaşlı futbolcu (42) ünvanına sahip oldu. Finalde İtalya ve Brezilya karşılaştı. Normal süresi golsüz berabere biten maç penaltılara kaldı. Bir Dünya Kupası final maçı ilk defa penaltı atışlarına kalıyordu. 4. penaltılar sonunda Brezilya 3-2 öne geçmişti ve İtalya'nın 5. penaltısı için topun arkasına Roberto Baggio geçti. İtalya'nın kupa hayalini devam ettirebilmek için Baggio'nun bu penaltıyı gole çevirmesi gerekiyordu, fakat Baggio topu dışarı vurdu. Bu vuruş İtalyanları kahrederken Brezilya'yı 4. kez şampiyon yapıyordu. Bu şampiyonanın en önemli olayı ise doping kontrolü sırasında, numunesinden Ephedrine adlı ilaç çıkan Arjantin'in yıldızı Maradona'nın kupadan ihraç edilmesiydi.

                Yine Türkiye'yi merak ediyorsunuz değil mi? Tabii ki yokuz. Elemelerde öyle bir gruba düşmüştük ki, tam bir kaynar kazandı. İngiltere, Hollanda, Polonya, Norveç ve Malta. Farklı mağlubiyetler aldık ama yine umudumuz vardı. Ta ki İstanbul'da oynadığımız San Marino maçına kadar. Herkesin tarihi fark beklediği maçtan 0-0'lık sonuç çıktı. San Marino, tarihinin ilk puanını bizden aldı.

                Yorum

                • delphin
                  Senior Member
                  • 27-12-2005
                  • 15279

                  Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                  dünya kupası finalleri 14

                  Fransa evinde şampiyon
                  1998'de Meksika ve İtalya'dan sonra Fransa da kupaya 2. kez ev sahipliği yapıyordu. 1982'de 16'dan 24'e çıkarılan katılımcı ülke sayısı, 98 Fransa'da 32'ye çıktı. Ev sahibi takım 1938'deki üçüncü organizasyona ev sahipliği yapmış ancak daha önceki iki ev sahibi gibi şampiyon olamamıştı. Daha önce kupayı hiç kazanamamış olan Fransa bu defa çok iddialıydı. Türkiye'nin adı yine yoktu... Hollanda, Belçika, Galler ve San Marino'nun olduğu gruptan çıkamamıştık. Katılım sayısı 24'ten 32'ye çıkmasına rağmen finallere gidemeyişimiz Türk futbolu açısından son derece üzücüydü. Önemli bir kural değişikliği yapıldı. Eleme turu maçlarında normal süre berabere bittiğinde "altın gol" uygulaması ilk kez bu kupada denenmişti. 2005'te Barcelona formasıyla yıldızı parlayacak olan Eto'o, 18 yaşındayken Kamerun Milli Takımı kadrosundaydı. Kupadan iki yıl sonra G.Saray formasıyla UEFA ve Süper Kupa kazanacak olan kaleci Taffarel, Brezilya'nın kalesindeydi. 1998'de ABD ile İran'ın arası açıktı, iki ülke politik arenada kıyasıya mücadele ediyordu. Öte yandan bu iki ülkenin milli takımları aynı gruptaydı ve bu maçı İran 2-1 kazanmıştı. Fransa finale kadar rahat geldi. Finaldeki rakip Brezilya idi. Fransızlar yıllar sonra, Michael Platini gibi takımı sırtlayıp götürecek bir yıldıza sahiptiler: Zinedine Zidane… Cezayir asıllı bu futbolcu gerçekten oynadığı ve oynattığı futbolla göz kamaştırıyordu. Finale kadar takımını peşine takan Zinedine Zidane, finalde Brezilya'ya iki gol birden attı. 92. dakikada Petit'in golü kupanın Fransa'ya gittiğini tescilledi.

                  Yorum

                  • delphin
                    Senior Member
                    • 27-12-2005
                    • 15279

                    Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                    dünya kupası finalleri 15 son



                    Kupa'ya Türk damgası
                    Güney Kore ile Japonya'nın ortaklaşa düzenlediği şampiyonaya yine 32 ülke katıldı. Türkiye 40 yıl aradan sonra bir Dünya Kupası'nda boy gösterdi. Gruptan çıkan Türkiye yarı final maçında Brezilya'ya 1-0 yenilerek üçüncülük maçı oynamaya hak kazandı. Türkiye 3.lük maçında Güney Kore'yi 3-2 yenerek dünya üçüncüsü oldu. Bu şampiyonada kimsenin fazla şans tanımadığı Almanya yine finale kadar gelmeyi başardı. Almanya'nın rakibi ise favorilerden Brezilya idi. Ve Brezilya final maçını 2-0 kazanarak şampiyon oldu. Bu kupanın Türkiye açısından önemi çok büyüktü. Üçüncülük maçında Hakan Şükür, 9. saniyede attığı golle Dünya Kupaları tarihinin en erken golünü atarak rekor kırdı.

                    2002’DE TÜRKİYE NE YAPTI?
                    A Millilerimiz, Dünya Kupası’na Brezilya maçı ile başladı. Hasan Şaş’ın golü ile 1-0 öne geçen Millilerimiz, Güney Koreli hakemin kötü yönetimi yüzünden konsantrasyon bozukluğuna girdi ve maçı ikinci yarıda yediği iki golle kaybetti. Türkiye ikinci maçında, Çin’i mağlup eden Kosta Rika ile karşılaştı. Maçı 86. dakikaya kadar Emre’nin attığı golle 1-0 önde götüren Milliler, bu dakikada yenilen golle ikinci tur şansını zora soktu. A Milli Futbol Takımımızın C Grubu’ndaki son maçında rakibi Çin’di. Ay-Yıldızlı ekibimiz Çin’i 3-0 mağlup etmeyi başardı. Aynı gün Brezilya da Kosta Rika’yı yenince Millilerimiz, ikinci tura çıktı. Milli Takım’ın ikinci turdaki rakibi; Rusya, Tunus ve Belçika’nın bulunduğu H Grubu’nu lider tamamlayan kupanın ev sahiplerinden Japonya’ydı. Taraftar desteğini de arkasına alan Japonya karşısında, çok etkili bir futbol sergileyememesine rağmen Milliler, 90 dakika sonunda Ümit Davala’nın attığı golle sahadan 1-0’lık galibiyet ayrıldı ve çeyrek finale çıktı. Ay yıldızlı ekip, çeyrek finalde, kupanın açılış maçında Fransa’yı mağlup eden Senegal'le karşılaştı çıktı. O gün turnuvanın en iyi futbolunu oynayan Milliler, uzatmalara giden maçta İlhan Mansız’ın 94. dakikada attığı altın golle yarı final biletini aldı. Yarı finalde karşımıza yine Brezilya çıktı. Grup maçında 2-1 mağlup olduğumuz Brezilya’yı yine yenemedik. 49. dakikada Ronaldo’nun attığı gole cevap veremeyince maçı 1-0 kazanan Brezilya finalist oldu. Üçüncülük maçında rakibimiz Güney Kore’yi 3-2 mağlup ettik. Bu karşılaşmada 9. saniyede Hakan Şükür’den gelen gol kupa tarihinin en erken atılan golü olurken, diğer 2 golü İlhan Mansız attı. Maçtan sonra ise Türk ve Koreli oyuncuların el ele ve ülke bayraklarıyla tribünleri selamlaması, dünya futbol tarihinde ilk kez görülen bir fair-play olayıydı.

                    Yorum

                    • delphin
                      Senior Member
                      • 27-12-2005
                      • 15279

                      Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                      Profesörü o bıçaklamamış

                      Kayseri Erciyes Üniversitesi İksisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Unutulmaz'ı bıçakladığı iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konulan Anestezi Uzmanı 28 yaşındaki Yunus Emre Köse, olay günü Rize Belediyesi'ne girdiğini güvenlik kamerası görüntülerinden tespit ettirince serbest kaldı. İki gün cezaevinde boşu boşuna tutulduğunu savunan Köse, kendisini yanlış teşhis eden Prof. Unutulmaz'la yargı önünde hesaplaşacağını söyledi.

                      İlginç olay, Prof. Dr. Osman Unutulmaz'ın, geçen 26 Temmuz'da okulda iki kişinin saldırısına uğramasıyla başladı. İddiaya göre, bacağından bıçaklanan Prof. Dr. Osman Unutulmaz, 4'üncü sınıf öğrencisi 30 yaşındaki Rizeli Arif Semih Köse'nin olayı azmettirmiş olabileceği yönünde ifade verdi.

                      Bu sırada Kayseri'nin Tekir Yaylası'ndaki Zafer Kurultayı'nda bulunan Arif Semih Köse'nin adı, ertesi gün yayımlanan gazetelerde yer aldı. Gazetelerde konuyla ilgili haberi okuyunca özel işyerinin bulunduğu Rize'den Kayseri'ye giden Anestezi Uzmanı Yunus Emre Köse, olayda 2 gün sonra ağabeyi Arif Semih Köse ile birlikte gittiği Kayseri Emniyet Müdürlüğü'nde yüzleştirme için gözaltına alındı. Prof. Dr. Osman Unutulmaz olayı Yunus Emre Köse'nin yaptığı yönünde ifade verince, cumhuriyet savcılığınca tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Tutuklanan Köse, Kayseri Kapalı Cezaevi'ne konuldu.

                      Kayseri'de olmadığı halde, saldırı olayını gerçekleştirdiği iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konulan Yunus Emre Köse, olay günü bir iş için Rize Belediyesi'ne gittiğini belirterek, belediyenin güvenlik kamerası kayıtlarının incelenmesini istedi. Bunun üzerine yapılan incelemede, Yunus Emre Köse'nin bıçaklama olayından 4 saat önce Rize Belediyesi'ne girdiği güvenlik kamerası kayıtlarında tespit edildi.

                      Köse, hiçbir şekilde 4 saat içinde Kayseri'ye gitmesinin mümkün olmadığı da gözönüne alınarak 2 gün tutulduğu Kayseri Kapalı Cezaevi'nden tahliye edildi.

                      ‘PROFESÖRÜN YANLIŞ TEŞHİSİ ADLİ SKANDAL'

                      Hakkını yargı yoluyla arayacağını belirten Köse, “Ağabeyimin adının gazetelerde görünce Kayseri'ye gittim. Olayla alakası olmadığını öğrenince birlikte polise gittik. Burada mağdur kişiyle bizi yüzleştiriyorlar. Beni olayın faili olarak gösterince kendimi cezaevinde buldum. Bu olayda profesörün beni teşhis etmesi adli bir skandaldır. Olay günü belediyeye girdiğim kanıtlanamasaydı şu an cezaevinde olacaktım. Sorumsuz hareket eden profesörle yargı önünde hesaplaşacağım. Hakkımı arayacağım” dedi

                      Yorum

                      • delphin
                        Senior Member
                        • 27-12-2005
                        • 15279

                        Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                        ÇALDIKLARI OTOMOBİLİ SAHİBİNE SATMAYA KALKTILAR!..
                        Antalya'da girdikleri evden cep telefonu ve paranın yanı sıra otomobil anahtarını çalan 2 kişi, kapı önüne park edilen son model otomobili çalarak kaçtı. Şaka gibi olay da bundan sonra yaşandı:

                        Uluç Mahallesi'nde galerici Hasan Yiğit'in evine giren 28 yaşındaki Mesut Polat ve 21 yaşındaki Mehmet Günay, evden 3 cep telefonu, 700 YTL ve ev sahibine ait otomobilin anahtarını çaldı. Çaldıkları anahtarla sokak içerisinde otomobil arayan iki zanlı, anahtarın girdikleri binanın önünde bulunan son model BMW marka otomobile ait olduğunu belirledi. Evinden hırsızlık yaptıkları Yiğit'in otomobilini de çalan Günay ve Polat, kayıplara karıştı. Ev sahibi Yiğit, hırsızlık olayını polise haber verdi. Antalya polisi hırsızları araştırırken, işadamı Hasan Yiğit'i telefonla arayan zanlılar, otomobili teslim etmek için 10 bin YTL istedi. Çaldıkları otomobili sahibine satmak isteyen iki zanlı buluşma yerinde polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. İfadeleri alınmak üzere Oto Hırsızlık Büro Amirliği'ne götürülen zanlıların sorguları sürüyor.
                        Son düzenleme delphin; 12-10-2006, 16:36.

                        Yorum

                        • delphin
                          Senior Member
                          • 27-12-2005
                          • 15279

                          Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                          FUTBOLCULAR MAÇTA İFTAR MOLASI VERDİ, HAKEM ŞAŞTI KALDI!..

                          Ankara Amatör 1. Küme 5. Grup'ta oynanan Çamlıderespor-Etlikspor maçı ilginç bir olaya sahne oldu. 7 Ekim Cumartesi günü oynanan maçın 70. dakikasında ezan okununca maça 'iftar molası' verildi. İşte şaşırtıcı olay:

                          Ankara Amatör Küme'de Çamlıdere-Etlik maçının 70. dakikasında ezanın okunmasıyla Çamlıdere takım kaptanı Cemil Özdemir topu taca attı. Maça ara verildi; futbolcular da orucunu açtı.

                          Ankara Amatör 1. Küme 5. Grup'ta oynanan Çamlıderespor-Etlikspor maçı ilginç bir olaya sahne oldu. 7 Ekim Cumartesi günü oynanan maçın 70. dakikasında ezan okununca maça 'iftar molası' verildi.


                          Ankara'da amatör küme maçlarının oynanacağı sahaların yetersiz olması nedeniyle maçlar geç saatlere kadar sürüyor. Saat 17.00'de başlayan Çamlıderespor-Etlikspor karşılaşmasının iftar saatine denk gelmesi ve her iki takım futbolcularının çoğunun oruçlu olması da maça ara verilmesine neden oldu. Çamlıderespor 3-1 öndeyken karşılaşmanın 70. dakikasında ezan sesini duyan galip ekibin kaptanı Cemil Özdemir topu taca atarak, "Top atıldı, iftar saati. Herkes bir yudum su içip orucunu açsın" çağrısında bulundu. Bu çağrı üzerine iki takım futbolcuları da saha kenarına koştu ve oruçlarını su içerek açtılar.

                          HAKEM DE ŞAŞTI KALDI
                          Maçın hakemi Mücahit Er ise durum karşısında bir an şaşkınlığa uğradı. Ancak daha sonra futbolcuların sadece su içerek oruçlarını açtıklarını anlayınca maçın devam etmesine karar verdi ve oyunu yeniden başlattı. Sahada ışıklandırma olmaması nedeniyle maçın son 20 dakikası karanlıkta oynandı.

                          Yorum

                          • delphin
                            Senior Member
                            • 27-12-2005
                            • 15279

                            Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                            YÜZSÜZLÜĞÜN BU KADARI: 'POLİSİZ' DİYEREK KIZ KAÇIRMAYA ÇALIŞTILAR, POLİS GELİNCE DE 'ASKERİZ' DEDİLER!..

                            Polis olduklarını söyleyip yabancı uyruklu kız arkadaşının götürülmesine direnen gencin imdadına polisler yetişti. Polisi gören kişiler, bu kez de polislere, "Biz askeriz, olay kontrolümüz altına alındı" diyerek polisleri olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştı.

                            Kadıköy'de, önce polis olduklarını iddia eden kişilerce, yabancı uyruklu kız arkadaşının götürülmesine direnen gencin imdadına, olay yerinden geçmekte olan polisler yetişti. Polis ekibinin geldiğini gören iki kişi, bu kez de polislere, "Biz askeriz, olay kontrolümüz altına alındı" diyerek polisleri olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştı. Taksi içinde şahısları bekledikleri iddia edilen 2 kişi de, arkadaşlarının gözaltına alındığını görünce araçtan inerek polis memurlarına saldırmaya başladı. Şahıslar, bölgeye gelen onlarca polis ekibi tarafından gözaltına alındı.

                            Edinilen bilgiye göre, 05.00 sıralarında Fahrettin Kerim Gökay Caddesi E-5 Katılım mevkiinde meydana gelen olayda, Ukrayna uyruklu olan kız arkadaşı Hayat Ozodovna'yla eğlence dönüşü caddede yürüyen Hasan Şahin'in yanına tanımadığı iki kişi geldi. Şahin'in yanına gelen ve polis olduklarını iddia eden U.Y. (25) ve B.D. (28), Şahin'e kız arkadaşı olan Ozodovna'yı almaları gerektiğini söyledi. Durumlarından şüphelenen Şahin'le polis olduklarını iddia eden şahıslar arasında tartışma başladı.

                            Bu sırada bölgede ring halinde dolaşan ve olay yerinden geçmekte olan bir ekip otosu durumu fark etti. Şahıslar duruma müdahale eden polis ekiplerine asker olduklarını söyleyerek, askerlik döneminden kalma kimlik kartlarını gösterdi. Olayın kendi kontrollerinde olduğunu belirten Yağız ve Dönmez, polis ekiplerinden uzaklaşmalarını istedi. Polis ekipleri, tutarsız davranan şahısları gözaltına almak isteyince ortalık karıştı. Bu sırada taksi içinde şahısları bekledikleri iddia edilen Ö.F. (23) ve Ö.G. (34), arkadaşlarının gözaltına alındığını görünce araçtan inerek polis memurlarına saldırmaya başladı.


                            Bir yandan dört kişi ile mücadele eden polis memurları bir yandan da olay yerine destek ekip çağırdı. Olay yerine kısa süre içinde gelen onlarca ekip, şahısları etkisiz hale getirerek polis merkezine götürdü. Kadıköy Hasanpaşa Polis Merkezi'ne götürülen dört şahıs ve sevgililer burada polise ifade verdi.


                            İlk ifadelerinde U.Y ve B. D. suçlamaları reddederken taksi ile olay yerine gelerek daha sonra polise saldıran Ö.F ve Ö.G. o esnada oradan geçtiklerini ve olayla bir alakalarının olmadığını iddia etti. Olayın şokunu uzun süre üzerlerinden atamayan iki sevgili, daha sonra dört şahıstan şikayetçi oldu. Şahıslar hakkında "zorla adam kaçırma", "polise mukavemet", "polis süsü vermek" ve "polisi yanıltmaktan" işlem yapılacağı öğrenildi.


                            Öte yandan U.Y'nin "gasp", B.D.'nin ise "hırsızlıktan" daha önce sabıkalarının olduğu iddia edildi.

                            Yorum

                            • delphin
                              Senior Member
                              • 27-12-2005
                              • 15279

                              Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                              RÜYASINDA GÖRDÜ 14 MİLYON USD KAZANDI!

                              Kanadalı kadın rüyası sayesinde 14 milyon dolar (16 milyon Kanada doları) kazandı.Toroto'da yaşayan Mary Wollens çekilişten birkaç gün önce bir piyango bileti almıştı ancak rüyasında biletini bol sıfırlı bir çekle gören Wollens bir bilet daha almaya karar verdi.

                              İlk bilettiyle aynı rakamlarda ikinci bir bilet alan Wollens, iki biletinin
                              de kazandığını ve 14 milyon doların sahibi olduğunu öğrendi. 24 milyon dolarlık (21 milyon Kanada doları) ikramiyenin kalanını ise başka
                              bir şanslı aldı.

                              Yorum

                              • delphin
                                Senior Member
                                • 27-12-2005
                                • 15279

                                Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                                Oto hırsızını yağ yaktı!

                                İSTANBUL - Silivri'de, marketi soyduktan sonra çalıntı otomobille kaçan hırsızları, araçtan sızan yağın izi ele verdi.
                                İlginç olay, Parkköy'de meydana geldi. Çaldıkları 34 VY 5959 plakalı otomobille Metin Güldallı'ya ait marketi soymaya çalışan dört kişi, marketin alarmı çalınca paniğe kapılarak kaçmaya başladı. Hırsızların çaldığı otomobilden yola yağ akmaya başladı. Otomobille daha fazla gidemeyeceklerini anlayan hırsızlar yaklaşık 500 metre ileride aracı terk etti. Marketin önünde yağ izlerini fark eden polis, hırsızların kaçtığı yöndeki izleri takip ederek dört zanlı yakaladı. Üç zanlı yaşı küçük olduğu için serbest bırakılırken, Tuğrul Dönmez tutuklandı.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor