AKTÜEL, CÜBBELİ HOCA'NIN VİLLASINDA. CÜBBELİ YİNE DÖKTÜRDÜ
19.10.2006 09:31
Jet skide haşemalı fotoğraflarıyla bir kez daha gündeme gelen Cüppeli Ahmet Hoca Yeni Aktüel'in sorularını yanıtladı. Çok tartışılan villasının kapılarını Yeni Aktüel'e açan Ahmet Hoca her zamanki gibi 'akıl almaz' açıklamalar yapmaktan geri kalmadı...
Bu ne demek cüppeli hoca
"Kızlar 7 yaşını geçti mi, kendimizi sakınıyoruz. El bile öptürmüyoruz. 11, 12 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum. Bizim İsmailağa'da usul böyledir".
İsmailağa cemaatinin, "jet-skili fotoğraflarıyla" tartışılan ismi Cüppeli Ahmet Hoca, Aktüel dergisinin sorularını yanıtlarken şaşkınlık yaratan bu sözleri etti. Hoca, iki kız çocuğu ile denize girdiği fotoğraflar konusunda kendini savunmaya çalışırken şunları söyledi:
CEMAAT OLSA UZAKLAŞTIRIRDI
"Yaptığımyanlış. Çocuğum yaşında gördüğüm için yüzdüm. Ve dinen buluğ çağına ermediklerinden haram değil. Bizim grup (İsmailağa) aslında o kızı o halde görünce uzaklaştırır. Takvaya göre kızı kovmam lazımdı ama yapamam."
PROF.: İSLAMİYETTE BU OLMAZ
Cüppeli Ahmet Hoca'nın bu sözlerine, ilahiyatçılar tepki gösterdi. Profesör Ali Köse, "İslamiyette, insanın kendi kızından sakınmasını gerektirecek bir yasaklama yoktur. Aksi halde insana potansiyel bir sapkın varlık olarak bakmak gerekir ki bu İslam'da yok" dedi.
'11 yaşındaki kendi kızımı bile öpmem'
İsmailağa cemaatinin önemli ismi Cüppeli Ahmet Hoca, Acarkent'teki villasının kapısını Yeni Aktüel'e açtı: Bizde 7 yaşına geldi mi kızlardan sakınırız. 11 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum.
Jet skide haşemalı fotoğraflarıyla bir kez daha gündeme gelen Cüppeli Ahmet Hoca Yeni Aktüel'in sorularını yanıtladı. Çok tartışılan villasının kapılarını Yeni Aktüel'e açan Ahmet Hoca, İsmailağa Camisi cinayetinden, 28 Şubat'a ve cemaatin siyasilerle ilişkilerine kadar pek çok çarpıcı açıklama yaptı.
* Tartışılan tatil fotoğraflarınızı basına veren Mehmet Sağlamer'le nereden tanışıyorsunuz?
- 15 senedir sohbetlerime gelirmiş ama yakınıma girmesi 28 Şubat sürecinde oldu. 28 Şubat'la cami vaazlarım iptal olunca, mescidime çekildim. Ev sohbetleri de tertip edildi. Ev dediysem, beş kat bina; her katta hoparlör, bin kişi dinliyor. Sağlamer de apartmanında sohbet tertip edenlerden. Bir süre sonra bana "Türkiye'de hiçbir yere vaaza gidemiyorsun. Avrupa'da konferanslara götüreyim. Bürokratik işlemleri hallederim, masraflarını karşılarım" dedi. Zamanla yüzlerce konferans teklifi geliyor. Menfaati olmadan bu kadar masraf yapmasından şüphelendim ama 'zengindir' deyip geçtim. İki yıl sürdü bu durum.
* Fotoğraflar cemaatinize anlattıklarınızla ters değil mi?
- Ben bir tezat görmüyorum. İslam'a uygun şekilde yüzmeye karşı değilim. Avret yerlerimi açmam, avret yerleriaçık olana da bakmam. Arkamızdaki kadının sırtı açıkmış. Oraya uzağız biz. Şehvetle bakmak, halvet haramdır. Kürsüden de bunu söylüyorum. Yüzdüğümüz yer plaja 100 kilometre uzakta. Biri kızımdı, diğeri de Mehmet'in kızıydı ve yaşları küçüktü.
* Ama mayoluydular.
- Kızım haşema giymişti, ayrıca kızımla yüzmemde sakınca yok. Mehmet'in kızı mayolu olabilir, hatırlamıyorum. Yabancı kadınla veya buluğa ermiş kızlarla yüzmüyorum ki! İkisi de 10 yaşlarında filan. Mehmet'in kızını üç yaşından beri tanırım.
'EVET HATA YAPTIM'
* Yaşları küçük de olsa, fotoğraftaki tablo cevaz verdiğiniz bir şey mi?
- Hayır değil. Kızlar yedi yaşını geçti mi kendimizi sakınıyoruz. El bile öptürmüyoruz. Şimdi 11, 12 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum.
* Usule aykırı davrandınız...
- Yaptığım yanlış, doğruymuş gibi fetva veremem. Çocuğum yaşında gördüğüm için yüzdüm ve dinen buluğ çağına ermediklerinden haram değil. Yani fıkha göre yanlış yapmadım, Mahmut Efendi'nin ekolüne göre yanlış yaptım. Kız kardeşimin, teyzemin başı açıktır. Diyecekler ki, "Vay, kardeşi açıkmış!" Hanımım açıksa beni eleştirebilirsin, çünküşeriat beni hanımımdan, kızımdan sorumlu tutar.
* Geçen hafta görüştüğümüz Metin Balkanlıoğlu, İsmailağa cemaatine muhalif bir parti liderinin Mahmut Efendi ile görüştüğünden bahsetti. Baykal'ı ima ediyor gibiydi...
- Ankara Hacıbayram'da bir arabanın içinde iki saat boyunca Efendi Hazretleri'ni (Mahmut Ustaosmanoğlu'nu kastediyor) dinlemiş Baykal. Hatta Efendi Hazretleri (Mahmut Ustaosmanoğlu), "Beni bugüne kadar kimse onun gibi dinlemedi" demiş. İkisini buluşturan dönemin Halk Parti sekreterlerinden Selahaddin Eyyübi diye tanınan, kartvizitinde "Hiç" yazan biriymiş.
* Ne zaman oldu bu görüşme?
- 25-30 sene var.
'ÖNE ÇIKAN ÖLÜYOR'
* Mahmut Efendi (Ustaosmanoğlu) ile aranız nasıl? Medyada isminiz çok yıprandığı için sizi "dairenin dışına" ittiği iddiaları var...
- Yok öyle şey. Düzenli ziyaretine gidiyorum. Tefsirini halen bana yazdırıyor. Geçen Kurban Bayramı'nda "Bu villa yüzünden beni çok rahatsız ettiler" dedim, "Hiçbir şey olmaz, ben arkandayım, Allah arkanda, işine bak" dedi. Çok sever beni. Hatta iki hafta önceki son ziyaretimde bana, "Seni sevdiğimi artık gizlemiyorum, herkese söylüyorum" dedi. Demek daha önce gizliyormuş.
*Niye gizliyormuş?
- Bana "Kıskanan gruplar olabilir" demişti. Benzer şeyleri 25 sene önce babama da söyledi. "Korkarım bunun yemeğine zehir katacaklar" dedi.
* Bu kadar ilgilendiğine göre yerine sizi düşünüyor...
- Ben sözlerini naklediyorum ama veliahtı değilim. Kendisinden sonrası için, dünürü Hasan Kılıç ve Mustafa Bilici'nin isimlerini verdi. Yaşlı olsalar da ikisi de sağ.
* Bir sürpriz yapabilir mi?
- Hayır, o vasiyet kolay değişmez. Ama şimdi daha iyi anlıyorum. İyi ki beni ortaya atmamış. Baksana öne çıkanı öldürüyorlar! Ben korunmuşum.
* Geçmişte damadı Hızır Efendi, yakın zamanda da sağ kolu imam Bayram Ali Öztürk, Mahmut Efendi'nin sevgisi yüzünden mi öldürüldü?
- İki katile de meczup süsü verildi ama işin aslını bilmiyoruz. Bakın, cemaat içinde kıskançlık olabilir ama suikast olabileceğine ihtimal vermiyorum. Hızır Efendi'nin katili dışarıda geziyor. Adam ondan sonra iki kişi daha öldürdü, Bakırköy Akıl Hastanesi'nde bir sene yattı, çıktı. Cemaat linç edecek olsa onu ederdi. Her gün Çarşamba'da geziyor. Bunların Patrikhane veAB uğruna cemaatin dağıtılması projesi olduğuna inanıyorum.
*Siz böyle bir komplo teorisinde taraf olmayı istiyor musunuz?
- Hayır ama Çarşamba'dan başka yere de gidemeyiz. Hocalarımızın, şeyhlerimizin kabirlerini Patrikhane'ye bırakıp nereye gideceğiz.
* Hayatınızda başka "yapmasaydım" dediğiniz şey oldu mu?
- Evet, 28 Şubat'tan sonra Milli Eğitim'e devredilen külliyemiz. Orası büyük ölçüde babamın parasıyla yapıldı. Ama tapusuz, imarsız yere kuruş yatırım yapmasaydık keşke. O zaman düşünemedik. Nasıl düşüneceksin, Özal'ın rahatlığı vardı! Kandil geceleri yollar tıkanınca yolları askeriye açar, bizi askeriye getirip götürürdü. Babam jandarmaya tel, malzeme veriyordu. Jandarma komutanı yüzbaşıyla iyi münasebetlerimiz vardı. Henüz tanışmıyoruz, külliyedeki ilk kandil toplantısından sonra çağırdı, kızdı. Ama dinleyince yatıştı, hak verdi bize. "Kabahatiniz bize bilgi vermemek" dedi. Sonra hep haber verdik. Askerle aramız çok iyiydi. Ne bilelim 28 Şubat olacak!
*Kimdi o yüzbaşı?
- İzinsiz adını veremem, sıkıntı olmasın adama. Birkaç sene kaldı. Sonra gitti, Batı Çalışma Grubu'nun önemli isimlerinden oldu. Şimdi emekli
19.10.2006 09:31
Jet skide haşemalı fotoğraflarıyla bir kez daha gündeme gelen Cüppeli Ahmet Hoca Yeni Aktüel'in sorularını yanıtladı. Çok tartışılan villasının kapılarını Yeni Aktüel'e açan Ahmet Hoca her zamanki gibi 'akıl almaz' açıklamalar yapmaktan geri kalmadı...
Bu ne demek cüppeli hoca
"Kızlar 7 yaşını geçti mi, kendimizi sakınıyoruz. El bile öptürmüyoruz. 11, 12 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum. Bizim İsmailağa'da usul böyledir".
İsmailağa cemaatinin, "jet-skili fotoğraflarıyla" tartışılan ismi Cüppeli Ahmet Hoca, Aktüel dergisinin sorularını yanıtlarken şaşkınlık yaratan bu sözleri etti. Hoca, iki kız çocuğu ile denize girdiği fotoğraflar konusunda kendini savunmaya çalışırken şunları söyledi:
CEMAAT OLSA UZAKLAŞTIRIRDI
"Yaptığımyanlış. Çocuğum yaşında gördüğüm için yüzdüm. Ve dinen buluğ çağına ermediklerinden haram değil. Bizim grup (İsmailağa) aslında o kızı o halde görünce uzaklaştırır. Takvaya göre kızı kovmam lazımdı ama yapamam."
PROF.: İSLAMİYETTE BU OLMAZ
Cüppeli Ahmet Hoca'nın bu sözlerine, ilahiyatçılar tepki gösterdi. Profesör Ali Köse, "İslamiyette, insanın kendi kızından sakınmasını gerektirecek bir yasaklama yoktur. Aksi halde insana potansiyel bir sapkın varlık olarak bakmak gerekir ki bu İslam'da yok" dedi.
'11 yaşındaki kendi kızımı bile öpmem'
İsmailağa cemaatinin önemli ismi Cüppeli Ahmet Hoca, Acarkent'teki villasının kapısını Yeni Aktüel'e açtı: Bizde 7 yaşına geldi mi kızlardan sakınırız. 11 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum.
Jet skide haşemalı fotoğraflarıyla bir kez daha gündeme gelen Cüppeli Ahmet Hoca Yeni Aktüel'in sorularını yanıtladı. Çok tartışılan villasının kapılarını Yeni Aktüel'e açan Ahmet Hoca, İsmailağa Camisi cinayetinden, 28 Şubat'a ve cemaatin siyasilerle ilişkilerine kadar pek çok çarpıcı açıklama yaptı.
* Tartışılan tatil fotoğraflarınızı basına veren Mehmet Sağlamer'le nereden tanışıyorsunuz?
- 15 senedir sohbetlerime gelirmiş ama yakınıma girmesi 28 Şubat sürecinde oldu. 28 Şubat'la cami vaazlarım iptal olunca, mescidime çekildim. Ev sohbetleri de tertip edildi. Ev dediysem, beş kat bina; her katta hoparlör, bin kişi dinliyor. Sağlamer de apartmanında sohbet tertip edenlerden. Bir süre sonra bana "Türkiye'de hiçbir yere vaaza gidemiyorsun. Avrupa'da konferanslara götüreyim. Bürokratik işlemleri hallederim, masraflarını karşılarım" dedi. Zamanla yüzlerce konferans teklifi geliyor. Menfaati olmadan bu kadar masraf yapmasından şüphelendim ama 'zengindir' deyip geçtim. İki yıl sürdü bu durum.
* Fotoğraflar cemaatinize anlattıklarınızla ters değil mi?
- Ben bir tezat görmüyorum. İslam'a uygun şekilde yüzmeye karşı değilim. Avret yerlerimi açmam, avret yerleriaçık olana da bakmam. Arkamızdaki kadının sırtı açıkmış. Oraya uzağız biz. Şehvetle bakmak, halvet haramdır. Kürsüden de bunu söylüyorum. Yüzdüğümüz yer plaja 100 kilometre uzakta. Biri kızımdı, diğeri de Mehmet'in kızıydı ve yaşları küçüktü.
* Ama mayoluydular.
- Kızım haşema giymişti, ayrıca kızımla yüzmemde sakınca yok. Mehmet'in kızı mayolu olabilir, hatırlamıyorum. Yabancı kadınla veya buluğa ermiş kızlarla yüzmüyorum ki! İkisi de 10 yaşlarında filan. Mehmet'in kızını üç yaşından beri tanırım.
'EVET HATA YAPTIM'
* Yaşları küçük de olsa, fotoğraftaki tablo cevaz verdiğiniz bir şey mi?
- Hayır değil. Kızlar yedi yaşını geçti mi kendimizi sakınıyoruz. El bile öptürmüyoruz. Şimdi 11, 12 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum.
* Usule aykırı davrandınız...
- Yaptığım yanlış, doğruymuş gibi fetva veremem. Çocuğum yaşında gördüğüm için yüzdüm ve dinen buluğ çağına ermediklerinden haram değil. Yani fıkha göre yanlış yapmadım, Mahmut Efendi'nin ekolüne göre yanlış yaptım. Kız kardeşimin, teyzemin başı açıktır. Diyecekler ki, "Vay, kardeşi açıkmış!" Hanımım açıksa beni eleştirebilirsin, çünküşeriat beni hanımımdan, kızımdan sorumlu tutar.
* Geçen hafta görüştüğümüz Metin Balkanlıoğlu, İsmailağa cemaatine muhalif bir parti liderinin Mahmut Efendi ile görüştüğünden bahsetti. Baykal'ı ima ediyor gibiydi...
- Ankara Hacıbayram'da bir arabanın içinde iki saat boyunca Efendi Hazretleri'ni (Mahmut Ustaosmanoğlu'nu kastediyor) dinlemiş Baykal. Hatta Efendi Hazretleri (Mahmut Ustaosmanoğlu), "Beni bugüne kadar kimse onun gibi dinlemedi" demiş. İkisini buluşturan dönemin Halk Parti sekreterlerinden Selahaddin Eyyübi diye tanınan, kartvizitinde "Hiç" yazan biriymiş.
* Ne zaman oldu bu görüşme?
- 25-30 sene var.
'ÖNE ÇIKAN ÖLÜYOR'
* Mahmut Efendi (Ustaosmanoğlu) ile aranız nasıl? Medyada isminiz çok yıprandığı için sizi "dairenin dışına" ittiği iddiaları var...
- Yok öyle şey. Düzenli ziyaretine gidiyorum. Tefsirini halen bana yazdırıyor. Geçen Kurban Bayramı'nda "Bu villa yüzünden beni çok rahatsız ettiler" dedim, "Hiçbir şey olmaz, ben arkandayım, Allah arkanda, işine bak" dedi. Çok sever beni. Hatta iki hafta önceki son ziyaretimde bana, "Seni sevdiğimi artık gizlemiyorum, herkese söylüyorum" dedi. Demek daha önce gizliyormuş.
*Niye gizliyormuş?
- Bana "Kıskanan gruplar olabilir" demişti. Benzer şeyleri 25 sene önce babama da söyledi. "Korkarım bunun yemeğine zehir katacaklar" dedi.
* Bu kadar ilgilendiğine göre yerine sizi düşünüyor...
- Ben sözlerini naklediyorum ama veliahtı değilim. Kendisinden sonrası için, dünürü Hasan Kılıç ve Mustafa Bilici'nin isimlerini verdi. Yaşlı olsalar da ikisi de sağ.
* Bir sürpriz yapabilir mi?
- Hayır, o vasiyet kolay değişmez. Ama şimdi daha iyi anlıyorum. İyi ki beni ortaya atmamış. Baksana öne çıkanı öldürüyorlar! Ben korunmuşum.
* Geçmişte damadı Hızır Efendi, yakın zamanda da sağ kolu imam Bayram Ali Öztürk, Mahmut Efendi'nin sevgisi yüzünden mi öldürüldü?
- İki katile de meczup süsü verildi ama işin aslını bilmiyoruz. Bakın, cemaat içinde kıskançlık olabilir ama suikast olabileceğine ihtimal vermiyorum. Hızır Efendi'nin katili dışarıda geziyor. Adam ondan sonra iki kişi daha öldürdü, Bakırköy Akıl Hastanesi'nde bir sene yattı, çıktı. Cemaat linç edecek olsa onu ederdi. Her gün Çarşamba'da geziyor. Bunların Patrikhane veAB uğruna cemaatin dağıtılması projesi olduğuna inanıyorum.
*Siz böyle bir komplo teorisinde taraf olmayı istiyor musunuz?
- Hayır ama Çarşamba'dan başka yere de gidemeyiz. Hocalarımızın, şeyhlerimizin kabirlerini Patrikhane'ye bırakıp nereye gideceğiz.
* Hayatınızda başka "yapmasaydım" dediğiniz şey oldu mu?
- Evet, 28 Şubat'tan sonra Milli Eğitim'e devredilen külliyemiz. Orası büyük ölçüde babamın parasıyla yapıldı. Ama tapusuz, imarsız yere kuruş yatırım yapmasaydık keşke. O zaman düşünemedik. Nasıl düşüneceksin, Özal'ın rahatlığı vardı! Kandil geceleri yollar tıkanınca yolları askeriye açar, bizi askeriye getirip götürürdü. Babam jandarmaya tel, malzeme veriyordu. Jandarma komutanı yüzbaşıyla iyi münasebetlerimiz vardı. Henüz tanışmıyoruz, külliyedeki ilk kandil toplantısından sonra çağırdı, kızdı. Ama dinleyince yatıştı, hak verdi bize. "Kabahatiniz bize bilgi vermemek" dedi. Sonra hep haber verdik. Askerle aramız çok iyiydi. Ne bilelim 28 Şubat olacak!
*Kimdi o yüzbaşı?
- İzinsiz adını veremem, sıkıntı olmasın adama. Birkaç sene kaldı. Sonra gitti, Batı Çalışma Grubu'nun önemli isimlerinden oldu. Şimdi emekli
Yorum