bir arkadaşımız bana bir sağlıkçı olarak bir kez derdini yazmıştı bende kedisine yardımcı olmaya çalıştım hepsi bu kadar şimdi hikayenin iç yüzünü hastamızdan öğrenelim bakalım derdi ney imiş derdine deva olan şey ne imiş!
Arkadaşlar herkesin sorunu olabilir aklımızda olsun.. 9 Eylül 2006 Cumartesi günkü ulusal bir gazetenin okur köşesinde okuduğum bir yazının kupürünü keserek birçok kişinin ilgisini çektiğini görünce, internet aracılığıyla bu yazıyı herkesle paylaşmak istedim.
"PATLICAN,SENİ YARATAN ALLAH'A KURBAN OLAYIM” Kamuran Alaca/Çınarcık
Başlığı okuyunca kafayı üşüttüğümü sanacaksınız. Eğer siz de benim gibi 36 yıldır hemoroit (basur) hastası olsanız, ilaçla tedaviniz yok dense… Fistülünüzü ya lastikle boğarak çürütüp koparacağınız veya lazerle kesip yarayı yakacağız deseler ve bunun için de 1 milyar 300 milyon lira isteselerdi...
Hem parası çok, hem ıstırabı çok bir işten, patlıcanın, yeşil soğanın sayesinde sapları kaynatıp suyunu içerek beş günde parası yok, ıstırabı yok bir şekilde kurtulsaydınız, bu başlığa az bile derdiniz. 36 yıldır devamlı sanki tuvalet ihtiyacı var gibi bir hisle
yaşamanın, üstelik ağrı ve kanamanın olmasının ne demek olduğunu ancak bu derdi çeken bilir.
Allah, sebep olandan razı olsun. Gazetede anlatıldığı gibi, 10 adet kemer patlıcanın yeşil sap kısmını 10 bardak su ile kaynatıp, bu sudan sabah akşam bir bardak içtim. Beşinci gün sonunda basur diye bir derdim kalmadı.
Sevincimden sokaklarda bağırıp bu derdi hala çeken kardeşlerime duyurmak istiyorum ve ilaçla tedavisi yok denilen bu hastalığın çaresini patlıcanın sapına yerleştiren Yüce Rabbime sonsuz şükürler olsun diyorum.
Yorum