Bayram öncesi ehliyetimi B+A2 sınıfı olarak aldım. Belki bayramda memleketime gidip gezerim diye. Bayraın ilk günü monoton bir havada sıradan bayramlaşma merasimleri ile geçti. Ancak daha yeni kız arkadaşından ayrılan, işten güçten el ayak çekmek için fırsat kollayan ben sonunda dayanamadım ve babamdan arabayı istedim, ilk başta mırın kırın etti ama taksiyi vermedi (takside geçirdiği kazadan sonra yenilenmiş vermiyor ) git minibüsü al dedi.Aldım minibüsü benim arkadaşla dolandık şehir merkezinde (Zonguldak' ın Devrek ilçesi). Bizim arkadaş usta şoför ben direksiyon dersinin dışında araba kullanmamışım :D... Sonra akşam vaktine kadar biraz ben sürdüm... Sonra akşam Çaycuma ilçesine doğru yola çıktık ... Şehirler arası sürdüm. Tabi gittiğim yerlerin fotosunu çekemedim. Telim de zatin fotograflı olan bozulduğu için 3310 idi o günlük Yarısı gün B.Karadeniz' in mistik ilçesi Amasra' ya gitmek üzere sözleştik. Sabah olduğunda annem babam milleti ziyarete gitcez dedi. Ben yok itmeyeceğim gezcem ben araba ile dedim ama sonra sözleştiğim arkadaş ya şu benim dayı uşaklarını bilmem ne köyüne götürelim gideriz diyince tamam dedim. Sabah gittik akşam üstü köylerden çıktık. Ben gıcık oldum. Satışa gelmek bu olmalı ya da kullanılmak :D Sonra akşam üstü herne olursa olsun çıktık yola Amasra' ya kadar arabayı sürdüm, Amasra' dan geri de arabayı sürdüm. Delirmiş olmalıyım dimi ... Birazcık adrenalinden bişi olmaz canım. 140' ı geçmedim :D Amasra' da balık ve o güzel salatayı yemek için gitmiştik. Ama boş bir restorant bulamadık. Bayramın ikinci günü gidersen Amasra' ya Ankara' nın Amasra' ya taşındığını görürsün. Dedik biraz dolaşalım. Kaleye çıktık kalede "Ağlayan Ağaç Meydanı" geçtik. Oradan karanlıkta daha yukarıda fener kulesi olduğunu farkedince yokuşu tırmanıp Fener kulesine gittik. Gece olmasına rağmen görüntü süperdi. Sonra gerisin geriye restoranlara bakmaya indik ama yine bir yer bulamadık. Sonunda dolana dolana bulduk bir yer. Onlarda servis vermedi kalabalık diye. Sinirlenip kalktık. Biraz daha dolanıp limanda bir yer bulduk. Ordada şansımıza fileto balık çıktı çıka çıka. Neyse salatanın hatırına yedik. İşimiz bitti bindik arabaya gece ilk defa orta mesafe bir yol yaptım. Tabi daha ehliyetini alışının 5. gününde yola çıkan biri için ölümüne susamak biraz ama. Neyse bayramımın resimsiz bölümü böyle geçti. Bundan sonraki bölümünde tek başıma bişiler yapmayı istedim.
Yıllardır uyduculuk olgusu altında bilgisayar masasına mahkum kalan ben, dayanamadım ve bir delilik yapıp yine eski yıllardaki gibi tek başıma gezmeye karar verdim tabiki eskiden olmayan altımdaki minibüs farkı ile. Ama nereden bilebilirdim ki adrenalin ve macera duygumu en sonuna kadar yaşamayı isteyeceğimi. Hadi birlikte bakalım...
İlk önce devrek çayı boyunca şöyle bir ilerleyeyim dedim.
Rotayı gerze dediğimiz bir nahiyeye doğru yönlendirdim.
Gittikçe karadenizin o güzelliğine vurula vurula ilerliyorum.
Sonunda benzinin çok olmadığını farkedip benzinci arayışına başlıyorum ama bu dağ başında benzinci nerede olabilir ki? Sonunda bu civarın en kalabalık yeri olan eğerciye geçmek için sapıyorum. Sonra ırmak yakınında bir boşluk olduğunu farkedip minibüsü sulayayım bari diyip ırmak kenarına iniyorum...
Ve eğercide benzinlik buluyorum. Depoyu doldurup yola koyuluyorum.
Hangi cesaretle bilmiyorum ama o noktada en profesyonel sürücülerin bile gitmeye zor cesaret ettiği yedigöllere gitmeye karar veriyorum. Gezinin bu en eğlenceli bölümünü fotograflarla Devrek' ten Ankara' ya döndüğümde anlatacağım. Yedigöllerde' ki Jurassic Park havasını sizinle paylaşmak bir güzellik, macerayı anlatmak bir başka güzellik...
Şimdilik hoşçakalın...
Yıllardır uyduculuk olgusu altında bilgisayar masasına mahkum kalan ben, dayanamadım ve bir delilik yapıp yine eski yıllardaki gibi tek başıma gezmeye karar verdim tabiki eskiden olmayan altımdaki minibüs farkı ile. Ama nereden bilebilirdim ki adrenalin ve macera duygumu en sonuna kadar yaşamayı isteyeceğimi. Hadi birlikte bakalım...
İlk önce devrek çayı boyunca şöyle bir ilerleyeyim dedim.
Rotayı gerze dediğimiz bir nahiyeye doğru yönlendirdim.
Gittikçe karadenizin o güzelliğine vurula vurula ilerliyorum.
Sonunda benzinin çok olmadığını farkedip benzinci arayışına başlıyorum ama bu dağ başında benzinci nerede olabilir ki? Sonunda bu civarın en kalabalık yeri olan eğerciye geçmek için sapıyorum. Sonra ırmak yakınında bir boşluk olduğunu farkedip minibüsü sulayayım bari diyip ırmak kenarına iniyorum...
Ve eğercide benzinlik buluyorum. Depoyu doldurup yola koyuluyorum.
Hangi cesaretle bilmiyorum ama o noktada en profesyonel sürücülerin bile gitmeye zor cesaret ettiği yedigöllere gitmeye karar veriyorum. Gezinin bu en eğlenceli bölümünü fotograflarla Devrek' ten Ankara' ya döndüğümde anlatacağım. Yedigöllerde' ki Jurassic Park havasını sizinle paylaşmak bir güzellik, macerayı anlatmak bir başka güzellik...
Şimdilik hoşçakalın...
Yorum