Endemik türler için "tehlike çanları" çalıyor

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • HIAMOVI
    satélite de expertos
    • 22-12-2004
    • 14236

    Endemik türler için "tehlike çanları" çalıyor

    Antalya (AA)- Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Gökçeoğlu, Türkiye genelindeki 9 bini aşkın bitki türünden 13'ünün neslinin tükendiğini, çoğu endemik (yöreye özgü) bin 30 bitki türünün neslinin de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.

    Kirli sarı renkte gösterişli çiçeklere sahip Alkanna pinardii, daha çok denize yakın kayalıklarda görülen Onosma strigosissimum, kalkerli yamaçların pembe çiçekli güzelliği Origanum solymicum... Halk arasında bilinen isimleriyle havaciva otu, emzik otu ve mercanköşk, Türkiye'nin nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bitki türlerinden sadece birkaçı... Sanayileşme, plansız şehirleşme, çevreyi dikkate almayan turizm yatırımları ve tarım alanlarının plansız genişlemesi gibi faktörler, Türkiye'nin sahip olduğu 9 bini aşkın bitki türünden bazılarının varlığını tehdit etmeye başladı.

    Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve AÜ Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gökçeoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sahip olduğu 9 bini aşkın bitki türü arasında eski flora kayıtlarına göre Türkiye'nin sahip olduğu 13'ünün yok olduğunu bildirdi. Gökçeoğlu, çoğu endemik olan bin 30 bitki türünün de neslinin tehlike altında olduğunu belirtti. Bu bitki türlerinden 186'sının ''çok tehlike altında'' kategorisinde yer aldığına dikkati çeken Gökçeoğlu, koruma altına alınmazlarsa bu türlerin kısa zamanda yok olacaklarını vurguladı.

    Gökçeoğlu, nesli çok tehlike altında olan 186 türün 24'ünün Antalya'da yetiştiğine işaret etti. Nesli tehlike altında olan türlerin devamlılığını sağlamak için tabiatı koruma alanları ve botanik bahçeleri oluşturulması gerektiğini söyleyen Gökçeoğlu, kullanım için doğadan sökülen tüm bitkilerin, yararlanan kişi ve kuruluşlarca üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Gökçeoğlu, özellikle soğanlı ve yumrulu bitkilerin doğadan bilinçsizce toplanması, göllerin kurutulması, bilinçsiz yapılan ağaçlandırma ve orman yangınlarının biyoçeşitliliği bozduğuna dikkati çekti.

    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






İşlem Yapılıyor