Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • gönülver
    Member

    • 21-02-2004
    • 2747

    #16
    Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

    Originally posted by ybalcik
    AŞK bana uygun bir kelime değil .... SEVGİ çok daha anlam ifade eden bir duygu,

    Sevgi Beslendikçe Yeşerir, Filizlenir ...

    bu durumda 2 seçenekten PARA'yı seçebiliyorum

    eee düzen onun üzerine kurulmuş, gözü kör olsun ... eyecrazy


    doğru söze ne denir

    Yorum

    • MentaL
      *Security

      • 01-03-2004
      • 8134

      #17
      Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

      Ne aşkı yav para olunca aşk oluyor zaten ya.. PARA,PARA,PARA örneğin ben artık maneviyat değil maddiyat takılıyorum kahretsin..

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        #18
        Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

        Huzur


        illaki bi cevapsa para malesef

        Yorum

        • cankim
          Member
          • 01-03-2006
          • 609

          #19
          Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

          BU KADAR SEVEBİLİR MİSİNİZ?



          Biraz uzun gibi ama kesinlikle okurken farkına varmadan bitirmiş
          olacaksınız...



          Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu,
          öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere
          daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse
          bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
          bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her sabah
          otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında
          kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf
          birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin
          öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf
          ettiler bir süre sonra...



          Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu...
          Bazen
          işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki
          yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri
          günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep
          mutluydular.

          Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında
          para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale
          getirmek uğruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler
          günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek
          eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağmen çocuk
          sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik
          olur"

          diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini
          büyüttüler...
          "Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adam "Hayır,
          ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...

          Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir
          tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında
          başka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi
          sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya
          okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en
          sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı...

          Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....

          Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun
          hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların
          ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam,
          hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da
          mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı.

          Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken,
          harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan.
          "Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika
          bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları
          kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..." "Sen istersin
          de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam. "Amerika'daki tıp
          kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası
          bizimdir artık...." Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde,
          ayrılmaları zor oldu adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konuştular
          telefonla.

          Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra,
          kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu
          görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi
          hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap
          aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..."

          Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da
          çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini
          söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur
          anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve
          sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton
          duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...

          Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği
          arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım"

          diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam
          karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyor her öğlen. Sonra
          sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...." "Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu
          yalanları" diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini
          kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen
          karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal
          olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk
          doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl
          sarıldığını gördü adamın...

          Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen
          ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi.
          İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa
          geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve
          bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak
          isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...

          İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son
          bulmasına kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı
          kadın.

          Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi. Bazen
          yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri
          geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin
          kalması için dua ediyordu.

          Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile,
          kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle
          uyandı.

          Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle
          geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri girmeme
          izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye ilişti
          ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: "Hiçbir şey göründüğü gibi
          değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü.

          Geçen yıl Amerika'daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve
          yaklaşık bir senelik ömrü kaldığını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin
          gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden
          uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de
          haber vermedi.

          Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk
          karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor
          ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni
          aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden
          akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek
          istiyordu.

          Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla
          katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda.




          İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu...
          Sırayla
          okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim", "Senin
          için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim." "Fakat benim için
          ölmeni istemedim" "Şimdi bana söz vermeni istiyorum." "Benim için
          yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar
          olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:



          "Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman
          terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."

          Yorum

          • cankim
            Member
            • 01-03-2006
            • 609

            #20
            Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

            keşke herkez böyle aşık olabilse.para nedirki yanında o zaman
            Son düzenleme cankim; 02-11-2006, 02:30.

            Yorum

            • iyi
              Member

              • 13-03-2004
              • 2187

              #21
              Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

              Arkadaslar cogunuz para diyorsunuzda parayi nerden bulacaksinizki?
              Cok para yoldan cikariyor fakat fakirlik oluncada kisi cinnet gecirebilir.
              Parasi olmayanlarin durumu zor sevsede kizi alamaz baskasi alir.
              Fakirin cilesi mezarda biter.Garibin cilesi mezarda biter..Olay bitti..

              Yorum

              • uzman63
                Member
                • 11-11-2005
                • 528

                #22
                Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

                Originally posted by cankim
                keşke herkez böyle aşık olabilse.para nedirki yanında o zaman

                öyle deme hocam ben çok parasız aşık oldum..limitli adsl kullanıyormuş gibi oluyor insan.....

                Yorum

                • ahmet444
                  Senior Member
                  • 23-04-2005
                  • 3136

                  #23
                  Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

                  bence aşk para herşey demek değil. parayı bir şekilde kazanırsın ama aşk para gibi değildir bir kez ya yakalarsın ya yakalayamazsın...

                  Yorum

                  • OfThELoRd
                    Member
                    • 17-07-2004
                    • 2830

                    #24
                    Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

                    acemiuyducu, amenna, armonill, demokan, EMiRDAGLI, emre82, emrebabayigit, erciyesboran, fuga, Gondaray, hercai, hertash, hikmetozol, jnihas, kaplan111, kopUX, MentaL </B>, nail40, oraceftin, rotten, s.o.s58, sayit, sivaskartalı, Teknisyen45, tenten44, uzman63, ybalcik, yuksel06



                    işte paracıların listesi :D yaw ben aşk diyorum aşkkkk aşkkk para kazanılır ama aşk kolay kolay olmaz yaw

                    Yorum

                    • bosver
                      Senior Member
                      • 02-07-2004
                      • 5012

                      #25
                      Konu: Anketimize katılırmısınız AŞK MI PARAMI ? buyurun

                      her iki seçenekte yokmu yaw :D

                      tabikide para blush

                      Yorum

                      İşlem Yapılıyor