Fatih Altaylı, Aydın Doğan hakkında yeni yeni dosyalar çıkarmaya devam ediyor..Bir zamanlar Doğan Grubu’na ve Aydın Doğan’a söz söyletmeyen Fatih Altatlı, Sabah’a geçince birden gözü açıldı ve Aydın Doğan’ı sürekli olumsuz şekilde gündeme getirmeye başladı.
En büyük darbeyi POAŞ üzerinden vuran Altaylı yeni bir dosya daha açacak gibi duruyor: “İş Doğan ile Petrol Ofisi birleşmesi”
Hatırlanacağı gibi, İş bankası ile Aydın Doğan Petrol Ofisi’ni birlikte almıştı. Alım İş-Doğan firması üzerinden yapılmıştı. Ancak şirketin yükü, Petrol Ofisi’yle yaşanan birleşmeyle birlikte POAŞ’a yıkılmış oldu.
Görünen o ki, Sabah çok yakında bu sayfayı da açacak ve Doğan Grubu’na bu konu üzerinden de yüklenmeye başlayacak.
İşte Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın bugünkü köşe yazısı:
Kesilene mi, kesilmesi muhtemel olanlara mı!
Bazı medya grupları enteresan oluyor.
Herkesin onları taklit etmesini istiyorlar.
"Siz neden Yimpaş yazmıyorsunuz" diye soruyorlar.
Soruyorlar çünkü "patronları" emrediyor, "yazın" diye.
Yimpaş meselesi haberdir elbette.
Ama hiçbir haberin üzerine bu kadar gitmeyip, bir haberin üzerine bu kadar gidince herkeste bir "merak" oluşması, "Bu işin üzerine neden bu kadar gidiyorlar" denmesi de normaldir.
Çünkü Yimpaş bugünün mevzusu değil. Halkı 10 küsur yıldır dolandırıyor.
Ben o zaman Yimpaş ve benzerleri ile ilgili onlarca yazı yazmışım.
Halkı uyarmaya çalışmışım.
Bunlar asıl o zaman "Haber değeri taşıyordu" ama hiçbir zaman manşet olamadı, benim köşemde kaldı.
Şimdi 10 gündür manşet.
Hem de kaç gazeteleri varsa, hepsinde.
Neden zamanında değil de, iş işten geçtikten sonra.
Milletin merakı da bu yüzden.
Diyorlar ki, "Petrol Ofisi'ne cezalar kesildi. Bu nedenle hükümete baskı yapıyorlar."
Hiç zannetmiyorum.
Bu kadar ayyuka çıkmış bir meselede hükümete baskı yapılması mümkün değil.
Karar artık yargıda.
Onların derdi şimdi artık yargıyla.
Peki o zaman niye?
Bilmiyorum.
Ama akıl yürütüyorum.
Mesela aylar önce bir vergi denetçisi "İş Doğan ile Petrol Ofisi birleşmesi" ile ilgili bir rapor hazırlamıştı.
Aslında yasal olan bu işlemden dolayı vergi kaybı olduğunu ortaya çıkarmış ve bunu bir tutanakla belirlemişti.
Kimbilir belki bununla ilgili rapor hazır hale gelmiştir.
Ya da ne bileyim, ağustos ayında petrol dağıtım şirketlerine baskınlar yapılmıştı.
Oradan tatsız bir şey çıkma ihtimali vardır.
Bunlara karşı önlem alınıyor olabilir.
"Bu cezalar geliyor, çünkü biz onlara muhalifiz" demek için.
Dilemem ki, öyle olsun.
Ama olur mu olur!
Sabah
Fatih Altaylı
En büyük darbeyi POAŞ üzerinden vuran Altaylı yeni bir dosya daha açacak gibi duruyor: “İş Doğan ile Petrol Ofisi birleşmesi”
Hatırlanacağı gibi, İş bankası ile Aydın Doğan Petrol Ofisi’ni birlikte almıştı. Alım İş-Doğan firması üzerinden yapılmıştı. Ancak şirketin yükü, Petrol Ofisi’yle yaşanan birleşmeyle birlikte POAŞ’a yıkılmış oldu.
Görünen o ki, Sabah çok yakında bu sayfayı da açacak ve Doğan Grubu’na bu konu üzerinden de yüklenmeye başlayacak.
İşte Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın bugünkü köşe yazısı:
Kesilene mi, kesilmesi muhtemel olanlara mı!
Bazı medya grupları enteresan oluyor.
Herkesin onları taklit etmesini istiyorlar.
"Siz neden Yimpaş yazmıyorsunuz" diye soruyorlar.
Soruyorlar çünkü "patronları" emrediyor, "yazın" diye.
Yimpaş meselesi haberdir elbette.
Ama hiçbir haberin üzerine bu kadar gitmeyip, bir haberin üzerine bu kadar gidince herkeste bir "merak" oluşması, "Bu işin üzerine neden bu kadar gidiyorlar" denmesi de normaldir.
Çünkü Yimpaş bugünün mevzusu değil. Halkı 10 küsur yıldır dolandırıyor.
Ben o zaman Yimpaş ve benzerleri ile ilgili onlarca yazı yazmışım.
Halkı uyarmaya çalışmışım.
Bunlar asıl o zaman "Haber değeri taşıyordu" ama hiçbir zaman manşet olamadı, benim köşemde kaldı.
Şimdi 10 gündür manşet.
Hem de kaç gazeteleri varsa, hepsinde.
Neden zamanında değil de, iş işten geçtikten sonra.
Milletin merakı da bu yüzden.
Diyorlar ki, "Petrol Ofisi'ne cezalar kesildi. Bu nedenle hükümete baskı yapıyorlar."
Hiç zannetmiyorum.
Bu kadar ayyuka çıkmış bir meselede hükümete baskı yapılması mümkün değil.
Karar artık yargıda.
Onların derdi şimdi artık yargıyla.
Peki o zaman niye?
Bilmiyorum.
Ama akıl yürütüyorum.
Mesela aylar önce bir vergi denetçisi "İş Doğan ile Petrol Ofisi birleşmesi" ile ilgili bir rapor hazırlamıştı.
Aslında yasal olan bu işlemden dolayı vergi kaybı olduğunu ortaya çıkarmış ve bunu bir tutanakla belirlemişti.
Kimbilir belki bununla ilgili rapor hazır hale gelmiştir.
Ya da ne bileyim, ağustos ayında petrol dağıtım şirketlerine baskınlar yapılmıştı.
Oradan tatsız bir şey çıkma ihtimali vardır.
Bunlara karşı önlem alınıyor olabilir.
"Bu cezalar geliyor, çünkü biz onlara muhalifiz" demek için.
Dilemem ki, öyle olsun.
Ama olur mu olur!
Sabah
Fatih Altaylı