"Daha teknik direktör olmadım"
Bir dönem Fenerbahçe kalesini koruyan, Bursaspor Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, teknik direktörlük kariyeri ve hedefleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Bursaspor'un, ligin güçlü ekiplerinden Vestel Manisaspor karşısında aldığı 4-0'lık galibiyet sonrası bir anda spor gündemini değiştiren Yeşil - beyazlı kulübün Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, henüz teknik direktör olmadığını, deneyimsiz teknik adamlara görev vermenin zor bir olay olduğunu, Bursaspor'un 5. büyük benim diyen bir kulüp olduğunu söyledi. Bursaspor'da Raşit Çetiner'in istifa etmesi üzerine göreve getirilen Engin İpekoğlu, ligtv.com.tr'ye yaptığı açıklamalarda, Raşit Çetiner ile 3.5 sene birlikte çalışıp daha sonra ayrılmasının arzu etmediği bir durum olduğunu ifade etti.
Bursaspor'un çiçeği burnunda Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, "Bursa'ya birlikte gittiğimiz için birlikte istifa ettik. İstifa ettikten sonra olaylar öyle bir gelişti ki başkanımız Levent Kızıl, Raşit hocadan 'Bir kaç günlüğüne yeni teknik direktör gelene kadar Engin takımı çalıştırsın' diye izin aldı. Ondan sonra da olaylar farklı bir boyuta geldi. Başkanımız ve yöneticilerimiz yapmış olduğu toplantıdan sonra takımın başına benim getirilmem konusunda hemfikir olmuşlar. Böyle bir teklifle geldiler. Ben özellikle Raşit hocaya saygısızlık yapmama adına kararsız kaldım. Birlikte 3.5 sene çalıştığım teknik direktörümden ayrılmak, bana da yakışmayacağı için kendisiyle oturduk uzun uzun konuştuk. Raşit Hoca bana 'Engin, ben de bu şekilde teknik direktör oldum. Bir yerlerden başlamak zorundasın. Ama bugün, ama seneye zaten bir şekilde ayrılacaktık. Bursaspor da bildiğin tanıdığın bir takım. İyi de bir takım' dedi. Raşit hocadan çok iyi bir miras aldığımı düşünüyorum. Zaten takımımıza güvenmesem bu görevi almazdım. Levent Kızıl'a ve Yönetim Kurulu üyelerine bana duydukları güvenden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
"Bursa gibi bir şehirde özellikle futbol potansiyeli çok yüksek olan bir şehirde deneyimsiz genç bir teknik direktöre görev vermek ve bunun Bursalılar tarafından kabullenilmesi çok zor bir olaydır" diyen İpekoğlu, "Bursa zor bir şehir. Ben Beşiktaş ve "Fenerbahçe'de oynadım. Bursa'nın yeri çok farklı ama. Bursa, futbolla yatıp futbolla kalkan bir şehir. İnanılmaz futbol potansiyeli olan bir şehir. Bursaspor 5. büyük olmak zorunda. 5. büyük olduktan sonra da şampiyonluğa doğru gitmeli, çünkü şehir bu potansiyeli taşıyan bir şehir. Önümüzdeki fikstüre baktığımız zaman çok zorlu maçların bizi beklediğini biliyorduk. Ben yaklaşık 19 sene profesyonel olarak futbol oynadım. Bu 19 senede bu kadar iyi niyetli adam gibi adamların bir araya geldiği takımda bulumadım" diye konuştu.
Engin İpekoğlu, "Biz Fenerbahçe, Galataaray, Beşiktaş değiliz. Biz sistemimizi kuralım, karşı takım bizim sistemimize uymak zorunda diyemeyiz. Oralarda kaliteli futbolculara sahipsin, seyirci potansiyelin var, şampiyonluğa oynuyorsun, rakip senin sistemine uymak zorunda kalır. Ama bizim gerçekci olmamız lazım; oynadığımız rakibe göre de bir sistem belirleyeceğiz. Yani futbolcu seçimini de ona göre yapacağız, kime ihtiyacımız varsa onu oynatacağız. İçeride oynuyoruz, rakibi boğmuşuz baskı altında tutmuşuz, ona göre forvet oyuncusu belirleyeceğiz. Maça göre sistem belirleyeceğiz. Henüz daha teknik direktör olmadık. O yola doğru gidiyoruz. Hedefimiz ilk 10 içinde yer almak ama bunu tabiki sahadaki futbolcu arkadaşlarımız belirleyecek. Hedefinizi ilk 10 olarak belirlersiniz alacağınız puanlarla daha sonra tekrar yeni bir hedef belirlersiniz. Onun için ilk 10 arasına girmek hedeftir ama tabiki daha iyisine hiçbir futbolcu arkadaşımız hayır demez herhalde. Bursaspor takımı tabiki potansiyel olarak şampiyonluğa oynaması gereken bir takım ama bununda zamanı ve yeri var. Henüz süper lige çıkmışız. 'Birinci seneden itibaren biz şampiyonluğa oynayacağız' demek inandırıcı olmaz zaten. Temelleri atarsınız sonra '2. yıl UEFA hedefimiz' dersiniz, sonra 'şampiyonluık hedefimiz' dersiniz ama bunları konuşmak için daha çok erken diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Saha içerisinde sahayı enlemesine boylamasına herşekilde en iyi gören kişinin kaleci olduğunu söyleyen Engin İpekoğlu, "Son adamda dahil olmak üzere takımı yönlendiren kalecidir. Doğal olarak sahada bir nevi teknik direktörün yardımcısı gibidir. Tabi takım kaptanınız vardır. Onun için ben avantaj diye düşünüyorum, farklı düşünenler olabilir ama bugün dünyada bir çok örneği var değil mi. Pareira kaleci değil mi? Eğitim dairesinde Fatih hocanın da Raşit hocanın da hocası Metin Türel değil miydi? Şenol hocamız vardı, bizi dünya 3.sü yapmış bir hocadır ama bunlar bir anda olacak şeyler değil. Ne ben bir maçta teknik direktör oldum ne 1 maçta lig bitti. Çalışmalarımıza devam edeceğiz. Futbolun özünde eğlenmek var" dedi.
Türkiye'de Fenerbahçe'den sonra en fazla kombine satılan kulübün Bursaspor olduğunu kaydeden İpekoğlu, "Her maçta 20 bin kişi gelir mi? Biz Akçaabat Sebatspor'la hafta ortası kupa maçı yaptık. Stada bir geldik inanamadık, 15 bin kişi vardı. Tabi bu ateşli seyirci önünde oynamak hem futbolcu hem teknik adam adına büyük bir şans. Bunun olumlu tarafları da var olumsuz tarafları da var. İşler iyi gittiği zaman olumlu, işler kötü giderse ki Bursaspsor seyircisi bugüne kadar çok olumlu davrandı. Biz mutluyuz, bu kadar ateşli taraftarın önünde oynamaktan. Şu an için mutluyuz inşallah işler kötü gitmesin işin kötü tarafını yaşamayız. İnsanlar takımını destekleyecek tabi ama olayı fanatizm boyutuna getirerek kulübüne zarar vermemin gerekli diye düşünüyorum, artık cezalarda çok arttı çünkü. Çok ciddi yaptırımlar geldi. En ufak atılan bir şeyde 20-30 bin YTL para cezası ödüyorsunuz. Yani kulüp açısından özellikle Anadolu takımlarında bu paralar kolay edinilmiyor" ifadelerini kullandı.