10 KASIM MEDYADAN HABERLER

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • erciyesboran
    Banned
    • 29-12-2005
    • 4110

    #16
    Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

    OSCAR ÖDÜLÜ LANETLİ Mİ!..
    09.11.2006 19:44:27

    Oscar kazanarak oyunculuk kariyerlerinin zirvesine çıkan Hollywood yıldızları bu ödülü alır almaz sevgililerinden veya kocalarından ayrıldı. Ödülü aldıktan sonra kimin başına ne geldi?Oscar kazanarak oyunculuk kariyerlerinin zirvesine çıkan Hollywood yıldızları bu ödülü alır almaz sevgililerinden veya kocalarından ayrıldı. Bu durum akıllara şu soruyu getirdi: Oscar ödülü lanetli mi?
    Hollywood’un en popüler yıldızlarından Angelina Jolie, Halle Berry, Julia Roberts, Hillary Swank, Helen Hunt ve Reese Witherspoon bir oyuncunun hayal edebileceği en yüksek noktaya ulaşıp Oscar heykelciğinin sahibi oldu. Fakat kariyerlerinin zirvesinde parıldayan bu yıldızları özel hayatlarında bekleyen kötü bir sürpriz vardı.
    1998 yılında ‘As Good As It Gets’ adlı filmdeki performansıyla Oscar’a layık görülen Helen Hunt ödülü almasının üzerinden iki yıl geçmeden eşi Hank Azaria’dan ayrıldı.
    2000’de ‘Girl Interrupted’ filmiyle ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülünün sahibi olan güzel yıldız Angelina Jolie ödül aldığı geceye yalnız geldi ve çok geçmeden eşi ünlü aktör Billy Bob Thornton’dan ayrıldı.
    2000 yılında ‘Boys Don’t Cry’ adlı filmdeki performansıyla ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Oscar’ına layık görülen Hillary Swank ödülünü alırken yaptığı konuşmada kocası Chad Lowe’a teşekkür etmeyi unuttuğunda çiftin evliliklerinde bir sorun olabileceği herkesin aklına gelen bir ayrıntıydı. Çiftin ilişkisi Swank’in 2005 yapımı ‘Million Dolar Baby’ filmiyle ikinci Oscar’ını almasının ardından son buldu.
    2001 yapımı ‘Erin Brokovich’ filminde gösterdiği üstün oyunculuk performansıyla Oscar’a layık görülen beyazperdenin ‘Özel Kadın’ı Julia Roberts o dönemde büyük aşk yaşadığı sevgilisi Benjamin Bratt ile yollarını ayırdı.
    2002 yılı Oscar ödülleri ‘Monster’s Ball’ filmindeki cömert sahneleriyle hafızalara kazınan Halle Berry’nin ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalındaki zaferine ev sahipliği yaptı. Berry kocası Eric Benet’den 2003 yılında ayrıldı.
    2006 Oscar’larında ‘Walk the Line’ filmindeki performansıyla Oscar’a layık görülen Reese Witherspoon Oscar heykelciğini aldıktan birkaç ay sonra eşinden ayrılacağını açıkladı. Witherspoon’un ‘Oscar laneti’nin son kurbanı.olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz.

    Yorum

    • erciyesboran
      Banned
      • 29-12-2005
      • 4110

      #17
      Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

      FAZLA CEP TELEFONU TAŞIMA DEVRİ BİTİYOR!..
      09.11.2006 19:43:40

      ODTÜ'lü bir grup öğrencinin geliştirdiği "Dual Sim" sistem sayesinde birden fazla cep telefonu taşımaya gerek kalmayacak. ODTÜ'lü bir grup öğrencinin geliştirdiği 'Dual Sim' sistem sayesinde birden fazla cep telefonu taşımaya gerek kalmayacak.
      Modern yaşamın vazgeçilmez bir unsuru haline gelen cep telefonları bir yandan insanların hayatlarını kolaylaştırırken, öte yandan kabarık faturalar nedeniyle farklı yöntemler aramaya yönlendiriyor. GSM şirketlerinin kendi aboneleri arasındaki görüşmelere daha ucuz ücret uygulaması nedeniyle Türkiye'de bir çok cep telefonu kullanıcısı kabarık faturalardan kurtulmak için birden fazla GSM hattı kullanıyor. Birden fazla hattın aynı telefonda eş zamanlı kullanılamaması nedeniyle de bu kullanıcılar ikinci bir telefon taşımak zorunda kalıyorlar.
      Orta Doğu Teknik Üniversiteli (ODTÜ) bir grup öğrenci birden fazla cep telefonu taşıyanların işlerini kolaylaştırma düşüncesiyle yeni bir proje geliştirdi. Proje ile birden fazla cep telefonu taşımaya gerek kalmayacak.
      Projeleriyle ilgili bilgi veren ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi Mehmet Mustafa Karabulut, üretilecek ürünün (Dual Sim), bir cep telefonu ile iki ayrı sim kartı eş zamanlı olarak kullanmayı sağlayacak bir baskı devre olduğunu söyledi.
      Dual Sim ile her iki numaranın, tek cep telefonu üzerinden aynı anda aranabileceğini ve arama yapabileceğini belirten Karabulut, telefona takılı olan sim kartlardan her ikisinin de gelen aramalara açık olacağını kaydetti.
      Karabulut, arama yapacak sim kartın kullanıcı tarafından verilecek bir komut ile belirleneceğini ve aynı komut ile istenildiği zaman değiştirilebileceğini belirtti.
      Cep telefonlarının, dünyanın en çok kullanılan elektronik eşya niteliğini taşıması ve birden fazla sim kart kullanımının birçok ülkede yaygın olması nedeniyle böyle bir proje geliştirmeye karar verdiklerini ifade eden Karabulut, şöyle konuştu:
      'Dünyada, birden fazla hattı aynı anda çalıştıran başka bir sistem yok. Yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon insan birden fazla GSM hattı kullanıyor. Bizim geliştireceğimiz Dual Sim sayesinde bu kişilerin birden fazla telefon taşımalarına gerek kalmayacak. Dual Sim'in, donanımını bitirdik, yazılımını geliştiriyoruz. Bu ürün telefonlara arka kapak olarak eklenebilecek. Dolayısıyla telefonun garantisini de bozmayacak.' Karabulut, ürünün bir yıl içerisinde halka arzını gerçekleştirmeyi planladıklarını ifade ederek, Dual Sim'in satış fiyatının ise 40 YTL civarında olacağını söyledi. İlk yıl 30 milyon YTL kar hedeflediklerini anlatan Karabulut, orta vadede birden fazla hat kullanımının yaygın olduğu ülkelerde de Dual Sim'i pazarlamayı düşündüklerini bildirdi.
      Projede, Karabulut'un yanı sıra, Mehmet Emre Efeoğlu, Rafet Ilgın ve Serkan Camcıoğlu görev alıyor.

      Yorum

      • erciyesboran
        Banned
        • 29-12-2005
        • 4110

        #18
        Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

        ÖZLEMLE ANIYORUZ
        10.11.2006 11:52:27

        Anma törenine Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları, anamuhalefet partisi lideri Deniz Baykal ve diğer bazı üst düzey yetkililer katıldı.Anma törenine Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları, anamuhalefet partisi lideri Deniz Baykal ve diğer bazı üst düzey yetkililer katıldı.

        Tören saygı gösterisinin ardından İstiklal Marşı'nın okunması ile devam etti.

        Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk'ün hayatını kaybettiği yatağının başında da bir anma töreni düzenlendi.

        Yatağın başucunda saygı duruşunda bulunan askerin gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

        Cumhurbaşkanı Sezer, Anıtkabir defterine özetle şu satırları kaleme aldı:

        "Aramızdan ayrılışınızın 68'inci yıldönümünde son kez cumhurbaşkanı olarak huzurunuzdayım. Ülke bıraktığınız miras karşısında saygı ile eğilmekte, örnek kişiliğinizi kendisine örnek almaktadır. Size duyulan saygı hiç bir zaman eksilmeyecektir."


        TÜRK ULUSU, ATA’SINI UNUTMADI, UNUTMAYACAK Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer: Atatürk’ü anmanın ve anlamanın en güzel yolu bu. Atatürk’ü anlayan, düşüncelerindeki derinliği kavrayan, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde yaşamını biçimlendiren kuşaklar, Cumhuriyet’in her dönemde ayakta kalmasının, bağımsız, çağdaş, ulusal bir devlet olarak varlığını sürdürmesinin en büyük güvencesi olacaklar. Türk ulusu, Atatürk’ü unutmadı ve unutmayacak.



        ATATÜRK’ÜN MECLİS’İYLE AYNI KARARLILIKTAYIZ

        TBMM Başkanı Bülent Arınç: Ülkemiz, temel insan hak ve özgürlüklerinin gelişmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve demokrasinin tüm kurum ve kurallarının geçerli kılınması yolunda da çok önemli mesafeler kat etmiş bulunmaktadır. Atatürk’ün kurduğu ve ilk Başkanlığını yaptığı Meclisimiz, bugün de ilk günkü heyecan ve kararlılık içinde Cumhuriyetimize sahip çıkarak yoluna devam etmektedir.

        CUMHURİYETİMİZ, KURULUŞ İDEALLERİNE ULAŞMIŞTIR

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da cumhuriyet değerlerimizi her türlü siyasi ve toplumsal tartışmanın üzerinde tutmaya devam edeceğiz. Türkiye, bugün cumhuriyetimizin kuruluş idealine uygun olarak özgür ve müreffeh dünyanın, medeni milletler camiasının saygın ülkesi haline gelmiştir. AB’nin eşit ve onurlu üyesi olma yolunda kararlı adımlarla yürüyüşünü sürdürmektedir.

        ESERLERİ ÖNEMİNDEN BİR ŞEY KAYBETMEDİ

        CHP Genel Başkanı Deniz Baykal:

        Bu 10 Kasımda Atatürk’ü anmak, ilke ve devrimlerini sahiplenmek çok daha anlamlı ve önemlidir. Çünkü, AKP iktidarı döneminde Atatürk Türkiye’sinin olmazsa olmazları olan laik cumhuriyetimize, toprak bütünlüğümüze ve ulusal birliğimize yönelik tehdit ve tehlikeler çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Atatürk’ün ortaya koyduğu eserler aradan 70 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir. 10 Kasımlar, bu kazanımları sahiplenme, koruma, güçlendirme ve geleceğe taşıma günüdür.

        UFKUNU GELECEĞE TAŞIMAK GÖREVİMİZ

        Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu: Böylesine bir liderle iftihar etmek ne kadar hakkımız ise onu anlayabilmek ve sahip olduğu muasırlaşma ufkunu geleceğe taşımak da o ölçüde görevimiz olmalıdır. Atatürk’e yapılacak en büyük haksızlık, O’nu statükoyu sürdürmenin bir aracı olarak görmektir.

        ATATÜRK, MİLLETİN KALBİNDE YAŞAYACAK

        DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar:

        Atatürk, farklı bir önderdi. Onurlu kararlılığı, bilginin gücüne olan inancı ve gerçekçiliği kendisini diğer pek çok tarihsel önderden ayıran en önemli vasıflarıydı. Vefakár ve kadirşinas milletimiz var oldukça, Kemal Atatürk, milletimizin kalbinde ve zihninde daima yaşayacaktır.

        GERİCİLİĞE KARŞI SAFLARI SIKLAŞTIRALIM

        SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın: Laik Cumhuriyete, gericiliğe karşı cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin, demokratların, devrimcilerin saflarını sıklaştırması ve güçlerini birleştirmesi, bugün acil bir görevdir.

        BU KRİZLERİ ATATÜRK’Ü ANLAYARAK ATLATIRIZ

        DSP Genel Başkanı Zeki Sezer:

        Cumhuriyetimiz Atatürk’ün yolundan saptırılmaya çalışılmaktadır. Ulusal birliğimiz tehlikeye atılmaktadır. Bu tehditleri ancak Atatürk’ü anlayarak, düşüncelerini özümseyerek, devrimlerini uygulayarak ve genç nesillere aktararak önleriz.

        Yorum

        • erciyesboran
          Banned
          • 29-12-2005
          • 4110

          #19
          Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

          YILDIZLAR MI SUÇLUYDU?
          09.11.2006 22:24:53

          Sevgi Özel, Çınar Yayınları tarafından yayımlanan yeni romanında Marmara depremini anlattı.YILDIZLAR MI SUÇLUYDU?

          Sevgi Özel, Çınar Yayınları tarafından yayımlanan yeni romanında Marmara depremini anlattı. 17 Ağustos 1999’da yaşanan, binlerce insanın öldüğü, binlercesinin yaralandığı, binlercesinin evsiz barksız, çocukların anasız babasız kaldığı Marmara depremini bütün dünya “yüzyılın yıkımı” olarak nitelemişti. Yabancı ekipler, göçüklerdeki toz bulutu yatışmadan yardıma koşmuş, dünyanın öteki ucundan ekmekler soğumadan gelmiş ama Ankara’dan bölgeye sıcak ekmek gidememişti.

          Sevgi Özel, yaşayanların tanıklığına, belgelere dayanarak yazdığı romanda “Yıldızlar mı Suçluydu?” diye soruyor. Deprem sonrası yaşananları değerlendiren Sevgi Özel, binlerce insanın ölümünden, koskoca bir bölgenin yerle bir olmasından ders almayanların sürekli başkasını suçlamasını, tüm olayları eleştirel bir bakışla kurgulayarak, yeryüzünde suçlu kalmadığına göre “asıl suçlu yıldızlar mıydı” diye haykırmamızı sağlıyor.

          Romanda, bu büyük yıkımda yalnız Marmara Bölgesinin değil, devlet örgütünün de şiddetli bir sarsıntı geçirdiğini görüyoruz. Yardıma gelen yabancı kurtarma ekiplerinin bürokrasiye takılıp havaalanlarında saatlerce bekletilmesi, devletin tepesindeki insanların birbirinden kopuk açıklamaları, felç olan iletişim ağı ve yollar, en yetkili ağızların olayı “cinayet” diye nitelemesi ve bu cinayetin yeterince sorgulanmaması; 1999’dan sonra her gece saat üçte korkuyla uyananların psikolojik destek alması ya da alamaması; öte yandan ölü soyucuların yaşattığı başka yıkımlar ve her şeye karşın insan olmanın ne anlama geldiğini gösteren çarpıcı örnekler…

          Yapıt, acı yüklü öykülerle dolu; ama bu öykülerin bir daha yaşanmaması için kim ne yapıyor, kim neleri yapmıyor ya da yapanları engelliyor, bunları düşünmemizi sağlıyor. 1999’dan bu yana deprem korkusuyla yaşayan insanların, daha önceki depremleri unuttuğu ya da unutur gibi olduğu gerçeğini anımsatıyor.

          Sevgi Özel, Yıldızlar mı Suçluydu adlı bu romanını deprem acısını yaşayanların ve kendisinin isyanı olarak niteliyor. Özel’in dileği bu romanın, “Ölenlere rahmet, kalanlara sabır” dilemenin, başka yıkımları engelleyemediğinin anlaşılması, özellikle içinde bulunduğumuz günlerde 1999 sonrası yaşanan acıları unutturmamak, böylesi acıların bir daha yaşanmaması için uyanık olunmasını sağlamak gibi bir işlev üstlenmesi…
          Sevgi Özel’in Çınar Yayınları’ndan 2005 yılında da “Dilimde Tüy Bitti” adlı kitabı yayımlanmıştı

          Yorum

          • erciyesboran
            Banned
            • 29-12-2005
            • 4110

            #20
            Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

            ALMAN MECLİSİ SİGARA REKLAMINI YASAKLADI
            10.11.2006 13:10

            Alman Federal Meclisi, AB'nin isteği doğrultusunda, gazete ve dergiler ile internet ve radyolarda sigara reklamı yapılmasını yapılmasını yasakladı.


            Meclisin büyük bir çoğunlukla aldığı ve sadece Hür Demokrat Parti'nin (FDP) karşı çıktığı karara göre, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren televizyon yayınlarındaki spor müsabakalarında da sigara reklamı yapılamayacak.

            Yeni karardan sonra sadece afişlerde, sinemalarda ve tütün ürünlerinin üzerinde sigara reklamı yapılabilecek.

            Öte yandan, 2007 yılından itibaren sigara otomatlarında kimlik kontrolü yapılacak. Gençleri Koruma Yasası, gençlerin 16 yaşına kadar sigara içmemelerini öngörüyor.

            Otomatlardan sigara çekmek isteyenler, bu makinelerin sağ üst köşesinde bulunan yere kimliklerini koyacak, böylece 16 yaşın üzerinde olup olmadıkları tespit edilecek.

            Almanya'daki sigara otomatlarından 100 bininin bu yılın sonuna kadar yeni sistemle çalışacağı bildirildi.
            </B>

            Yorum

            • erciyesboran
              Banned
              • 29-12-2005
              • 4110

              #21
              Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

              KARAMEHMET, MEHMET ALİ ILICAK'I YANILTTI
              10.11.2006 12:51

              Bugün yazarı Mehmet Ali Ilıcak, Mehmet Emin Karamehmet hakkında nasıl bir tahminde bulunmuştu? Nasıl yanıldı?




              MEHMET ALİ ILICAK / BUGÜN
              Mehmet Emin Karamehmet!

              Mehmet Emin Karamehmet'in geçenlerde TMSF'ye olan borçlarını ödediğini öğrendim. İtiraf etmeliyim, 3 yıl evvel bunu başarabileceğine inanmıyordum, yanılmışım.

              Dile kolay ödenecek para 14 yıl içinde 6 milyar 218 milyon dolardı. Mehmet Emin Bey son 3 yılı çok iyi değerlendirdi. Turkcell'in yüzde 13.22'lik hissesi karşılığında, 3.3 milyar dolarlık bir finansmana imza attı. Yapı Kredi Bankası'nın yüzde 57.4'lük hissesini 1 milyar 450 milyon dolara sattı. Digitürk'te yabancı bir fonla ortaklık yaptı. Bu operasyonlarla TMSF'ye olan borcunu 3 yıl içinde kapattı.

              Çukurova Grubu bugün, bankacılık dışındaki faaliyetlerini eskisinden daha kuvvetli olarak sürdürüyor. Kanaatimce, TMSF'nin yaptığı yegane doğru tahsilat yöntemi bu oldu.

              Mehmet Emin Bey bankacılık sektöründen çıktı. Ancak medyada, sanayide, teknolojide varlığını güçlendirdi. Çukurova Grubu'nun şirketleri heba olmaktan kurtuldu.

              </B>

              Yorum

              • erciyesboran
                Banned
                • 29-12-2005
                • 4110

                #22
                Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                NURGÜL YEŞİLÇAY: CEM SEVİŞMESİNİ BİLE BECEREMEDİ
                10.11.2006 12:40

                Cem Özer ve Nurgül Yeşilçay'ın başrollerini paylaştığı 'Adem'in Trenleri' isimli sinema filminin çekimleri devam ediyor.



                Yönetmenliğini Barış Pirhasan'ın yaptığı film Manisa Karaağaç'ta çekiliyor. Kültür Bakanlığı'na bağlı Sinema Destekleme Kurulu'ndan 450 bin YTL'lik bir bütçeyle teşvik edilen film, basit insanların günlük yaşamları içindeki en karmaşık ahlaki hesaplaşmaları anlatıyor. Sette gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özer, 'Birbirimizi çok fazla göremediğimiz için bu filmde birlikte oynamayı kabul ettik' diyerek espri yaptı. Eşini sevişme sahnelerinde acemi bulan Yeşilçay, 'Hoca ile sevişme sahnelerimiz var. Cem bu sahnelerde zorlandı. Bense tam anlamıyla profesyoneldim' dedi. Bunun üzerine Cem Özer, 'Vallahi unutmuşum' diyerek herkesi güldürdü.

                Oğlu Nejat'ı da anlatan Özer 'Denk gelseydi Nejat küçük bir bebeği oynayacaktı. Ama İstanbul'a döndü. Onu el bebek gül bebek, bilgisayar başında büyütmeyi düşünmüyoruz. Sokakta düşüp kalkacak, ağlayacak. Sokakta büyüsün ben de sokakta büyüdüm. Kavga dövüş büyüdük. Gayet de iyi oldu. Biraz güçlü büyüsün istiyoruz' dedi.


                Yorum

                • erciyesboran
                  Banned
                  • 29-12-2005
                  • 4110

                  #23
                  Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                  PAMUK: NOBEL BENİ DAVALARDAN KORUMAZ
                  10.11.2006 12:37

                  2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk, Nobel'in beni gelecekte açılması muhtemel davalardan koruyacağını zannetmiyorum'' dedi.



                  Associated Press (AP) muhabirinin sorularını yanıtlayan Pamuk, ödülün kendisini değiştirmeyeceğini belirtti ve "ödülün en iyi tarafı artık kimsenin Nobel'i kazanacak mısın? diye sormayacak olması" diye konuştu.

                  Orhan Pamuk, politikanın eserlerinden öte tüm yaşantısını etkilediğini belirtti ve "romancılığımı siyasetten ayırmak için elimden geleni yapıyorum" ifadesini kullandı.

                  AP muhabiri haberinde, Pamuk'un kitaplarını İngilizceye çeviren Morin Freely'nin "politika onun bir parçası, eğer önemli birşey varsa mutlaka birşeyler söyleyecektir" yorumuna da yer verdi.

                  Orhan Pamuk hala en iyi romanın yazmadığı düşüncesinde.

                  Pamuk, "hala defterlerimde yazacağım yeni romanların notları duruyor, zaten roman yazmanın en güzel taraflarından biri de yazma anı değil, hayal kurmak" diye konuştu.

                  Pamuk dört yıldır üzerinde çalıştığı yeni romanını ise 'politik değil, tarihi bir tema çerçevesinde biçimlendirdiğini' ve 'Masumiyet Müzesi' adlı bu kitabında İstanbullu bir zenginin yoksul akrabasıyla ilişkisini konu alacağını açıkladı.

                  Nobel Edebiyat Ödülü Pamuk'un

                  2006 Nobel Edebiyat Ödülü yazar Orhan Pamuk'a verildi. Böylece Pamuk, Nobel ödüllerinin en prestijlisi olan Edebiyat Ödülü'nü alan ilk Türk oldu.

                  Ödülü kazanmasının ardından New York'ta basın toplantısı düzenleyen Pamuk, ''bu ödül, yalnız bana değil, Türkiye'ye de verildi'' dedi.

                  Orhan Pamuk davası

                  Yazar Orhan Pamuk, bir İsviçre gazetesine, "bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü. Benden başka kimse bundan bahsetmeye cesaret edemedi" açıklamasında bulununca hakkında TCK'nın 301'inci maddesinden ‘Türklüğe hakaret’ davası açılmıştı.

                  Geçtiğimiz ekim ayında Almanya'nın Frankfurt kentinde Alman Yazarlar Birliği'nin 'Barış Ödülü'nü alan Pamuk, burada yaptığı konuşmada da "açık ve net bir şekilde tekrarlıyorum. '1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü' dedim. Bu sözlerimin arkasındayım" ifadesini kullanmıştı.

                  Türkiye ile AB arasında ciddi gerilime neden olan Orhan Pamuk’un hakkındaki dava 22 ocak tarihinde düşmüştü.

                  Adalet Bakanlığı, Şişli İkinci Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazıda, Yeni Ceza Yasası gereği izin yetkisi olmadığını hatırlatarak, Pamuk'un yargılanması için Adalet Bakanlığı’nın izin verdiğine ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın düşmesine karar vermişti.

                  Yorum

                  • erciyesboran
                    Banned
                    • 29-12-2005
                    • 4110

                    #24
                    Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                    KORSAN YAZILIM, TÜRK HALKININ YARATICILIĞINI ÖLDÜRÜYOR
                    10.11.2006 11:54


                    Business Software Alliance'nin (BSA) Avrupa ve Orta Doğu Hukuk Direktörü Sarah Coombes, Türkiye'de korsan yazılım kullanım oranının sadece yüzde 10 düşürülmesiyle, yazılım sektörünün yüzde 120 büyüterek 5,3 milyar dolar büyüklüğe ulaştırılabileceğini kaydetti.



                    Bilgisayar programlarından doğan telif haklarının korunması konusunda kamuoyunda bilinç oluşturulması için eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yürüten Business Software Alliance'nin (BSA) Avrupa ve Orta Doğu Hukuk Direktörü Sarah Coombes, Türkiye'de korsan yazılım kullanım oranının sadece yüzde 10 düşürülmesiyle, yazılım sektörünün yüzde 120 büyüterek 5,3 milyar dolar büyüklüğe ulaştırılabileceğini kaydetti.
                    Coombes, korsan yazılımla mücadele konusunda dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen yazılım şirketlerinden oluşan BSA katılımcılarının, yasa dışı yazılım kullanımının önüne geçmek için dünya genelinde resmi ve özel kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaptığını anlattı.
                    Türkiye'de telif haklarının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile korunduğunu, bu kanunun bölgedeki ve AB'deki en kapsamlı kanunlardan bir tanesi olduğunun altını çizen Coombes, bununla birlikte Türkiye'de korsan bilgisayar programı kullanımının, bölge ortalamalarından bile çok yüksek olduğunu bildirdi.
                    Korsan yazılım kullanımı nedeniyle sadece yazılım üreticileri ve yatırımcıların kaybetmediğini dile getiren Coombes, ''Türkiye ve Türk halkı da genç nüfusundan doğan potansiyeli gerçekleştiremiyor, korsanlık yaratıcılığın önünü kesiyor'' dedi.
                    BSA'nın geçtiğimiz dönemde Adalet Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi devlet kurumlarıyla yaptığı işbirliklerini, artırarak devam ettirmek istediğini belirten Coombes, ''Türkiye bölgesinde önemli bir ülke ve burada korsanlığa karşı kazanılacak başarı, bölgedeki diğer ülkelere de model olabilir'' diye konuştu.
                    </B>

                    Yorum

                    • erciyesboran
                      Banned
                      • 29-12-2005
                      • 4110

                      #25
                      Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                      KARİKATÜRÜN OSCAR GECESİNDE ÜNLÜ GAZETECİLER BİRARADAYDI
                      10.11.2006 11:52

                      Bu yıl 83 ülkeden 1187 sanatçının 3212 çalışma ile katıldığı 23'üncü Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’nın ödülleri, önceki gün Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.



                      Karikatürün Oscar'ları sahiplerini buldu
                      Törende konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Aydın Doğan Vakfı, kurulduğu günden bu yana pek çok alanda verdiği teşvik edici ödüllerle başarılı işler yapan kişileri ve kurumları motive etmekte, ilerleme kaydetmelerini sağlamak için itici bir güç olmaktadır" dedi.

                      Sunuculuğunu Korhan Abay'ın yaptığı ödül törenine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Doğan Holding ve Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Aydın Doğan Vakfı Başkan Vekili Sema Doğan, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan ile siyaset ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
                      VAKIF, TÜRK KARİKATÜR SANATINI DÜNYAYA TAŞIDI
                      Ödül töreni Cellissima Grubu'nun verdiği mini konserle başladı. Konserin ardından konuşan Şener, “Örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak 23 yıldır özverili çalışmaları ile Türk kültür ve sanatına ayrı bir renk katan, Türk karikatür sanatını dünyaya taşıyan Aydın Doğan Vakfı’na teşekkür ederim” dedi. ÖDÜL KAZANAN SANATÇILAR

                      Pawel Kuczynski (Polonya) - Birincilik Ödülü: 1976 yılında Szczecin'de doğan sanatçı, Güzel Sanatlar Akademisi'nde grafik öğrenimi gördü. Birçok sergi açan sanatçı daha önce de bu yarışmada ödül kazanmıştı.
                      Mohammad Amin Aghaey(İran) - İkincilik Ödülü & Başarı Ödülü: 1982 yılında doğan sanatçı İran'da birçok ülkede sergiler açtı. Çalışmaları birçok gazete ve dergide yayımlanan sanatçının birçok uluslararası ödülü bulunmaktadır.
                      Yuriy Kosobukin (Ukrayna) - Üçüncülük Ödülü: 1950 yılında doğan sanatçı 1976 yılında karikatür çizmeye başladı. 300'den fazla ödül kazanan sanatçının Küba, Fransa ve Almanya'da açtığı sergiler geniş yankı uyandırdı.
                      Gatto Alessandro (İtalya):1957 yılında doğan sanatçı ABD, Kanada, Arjantin, Meksika gibi ülkelerdeki gazete ve dergilerle işbirliği yapıyor. Sanatçı 1985 yılından beri bir çok kişisel ve kama sergilere katıldı..
                      Valentin Georgiev (Bulgaristan): 1970 yılında doğan sanatçı ulusal ve uluslar arası bir çok sergiye katıldı, uluslar arası yarışmalardan ödüller kazandı.
                      Ludo Goderis ( Belçika): 1962 yılında doğan sanatçı 1991 yılında çizmeye başladı. Birçok uluslararası ödülün sahibi olan sanatçı Belçika'da ve yurtdışında sergiler açtı, yarışmalarda jüri üyeliği yaptı.Sanatçı, televizyonlar ve prodüksiyon şirketleriyle de işbirliği yapmaktadır.
                      Mihai Ignat (Romanya): 1954 yılında Romanya'da doğan sanatçı, 200'den fazla yarışmaya katıldı, 100'den fazla uluslararası ödül kazandı. Ignat, Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması'nda bir çok kez ödül kazandı.
                      Lubica Konkova (Slovak Cum.): 1958 yılında doğan sanatçı birçok uluslararası sergi açtı. Taipei, Haifa, Zagreb gibi şehirlerde ödüller kazanan Konkova bu yarışmadan ilk kez ödül kazandı.
                      Mahmood Nazari (İran): 1981 yılında doğan sanatçı grafik öğrenimi gördü. Çin Halk Cum., Kore ve Türkiye'de ödüller kazandı.
                      Julian Pena Pai (Romanya):1948 yılında sanatçı Güzel Sanatlar öğrenimi gördü. Bugüne kadar 7 karikatür kitabı basan sanatçı 300'den fazla uluslararası ödülün sahibi. Sanatçı, bu yarışmada daha önce 4 kez ödül kazandı.
                      Wei Tie Sheng (Çin Halk Cum.): 1935 yılında Pekin'de doğan sanatçı Çin Minyatür Sanatçıları Birliği'nin üyesi. Çizmeye başladığı 1954 yılından bu yana 2000'den fazla çalışması basılan sanatçı 40'dan fazla uluslararası ödülün de sahibidir.
                      Dmytro Skazhenik (Ukrayna): 1972 yılında doğan sanatçı ilk kez 1995 yılında bir yarışmaya katıldı ve ödül kazandı. Sanatçı 2005 yılında yapılan Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması'nda üçüncülük ödülü kazanmıştı.
                      Muhammet Şengöz (Türkiye): Küçük yaşlarda karikatür çizmeye başlayan sanatçı bir çok sergide de yer aldı.
                      Şevket Yalaz (Türkiye):1956 yılında doğan sanatçı karikatür çizmeye 18 yaşında Gırgır Dergisi'nde başladı. Güzel Sanatlar Akademisi'nde grafik öğrenimi gören sanatçı grafiker ve illüstratör olarak çalışmaktadır. Sanatçı, daha önce de bu yarışmada ödül kazanmıştı.


                      Bir süre önce vefat eden karikatürün duayeni Semih Balcıoğlu'nu da saygıyla andığını söyleyen Şener, “Bizleri çoğu kez gülümseten, bazen sinirlendiren, bazen hayrete düşüren ama özünde düşündüren bu sanat dalında her zaman eleştiri içeren bir yorum ve diller üstü bir yaklaşım vardır. İçinde bulunduğu toplumun tarihi, kültürü ve sosyolojisi hakkında ipuçları veren karikatürü bu kadar güçlü kılan da bu özelliğidir” diye konuştu.
                      Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı da 21'inci yüzyıla girerken bütün sanat dallarının geleceğine ilişkin tartışmalar yaşandığını belirterek, "Yeni milenyumda geçmişin sanatları ölecek, yeni sanat dalları, yeni teknikler doğacaktı. Yeni milenyumun ilk altı yılını geride bıraktık. Tartışmalar sürüyor ama ölümü beklenen sanat dalları daha da dirildi, gelişti. Yeni tekniklerle uyum sağladılar, güçlendiler. Bu atılımı ilk gerçekleştirenlerden biri de karikatür sanatı oldu. Olumsuz bir örnek olmasına karşın, geçtiğimiz günlerde yaşanan karikatür krizi bu sanatın ne kadar etkin ve güçlü olduğunu kanıtladı” dedi.
                      BİRİNCİNİN ÖDÜLÜ 8 BİN DOLAR
                      Konuşmaların ardından ABD'li Brad Holland başkanlığında, rahmetli Semih Balcıoğlu, ABD'li Steve Brodner, Latif Demirci, Selçuk Demirel, Hüsamettin Koçan, Çinli Leng Mu, Tan Oral, İranlı Mostafa Ramezani ve Fransız Tignous'tan oluşan Seçiciler Kurulu'nun geçtiğimiz Haziran ayında Antalya'da yapılan toplantısında belirlenen isimlere ödülleri verildi.
                      Kurulun birinciliğe seçtiği Polonyalı Pawel Kuczynski'ye plaket ve 8 bin dolardan oluşan ödülü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener ile Aydın Doğan Vakfı Başkanı Aydın Doğan tarafından sunuldu.
                      Yarışmada ikinciliği alan ve aynı zamanda başarı ödülünün de sahibi olan İranlı sanatçı Mohammad Amin Aghaey'e 5 bin dolar olan ödülü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Aydın Doğan'ın eşi Sema Doğan tarafından verildi.
                      Üçüncülüğü kazanan Ukraynalı sanatçı Yuriy Kosobukin'in 3 bin 500 dolar olan ödülünü, kendisi törene katılamadığı için Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Stanislav Proshko, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'den aldı.
                      Seçiciler Kurulu, Başarı Ödülleri'ne ise İtalya'dan Gatto Alessandro, Bulgaristan'dan Valentin Georgiev, Belçika'dan Ludo Goderis, Romanya'dan Mihai Ignat, Slovakya'dan Lubica Konkova, İran'dan Mahmood Nazari, Romanya'dan Julian Pena Pai, Çin'den Wei Tie Sheng, Ukrayna'dan Dmytro Skazhenik, Türkiye'den Muhammet Şengöz ve Şevket Yalaz'ı layık gördü.
                      Bu arada, ilk kez Haziran ayında Antalya'da açılan yarışmanın sergisi, Moldova, Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti, KKTC, Yunanistan ve Pakistan'ın yanı sıra gelecek yıl Eylül ayında da New York'ta açılacak.

                      Yorum

                      • erciyesboran
                        Banned
                        • 29-12-2005
                        • 4110

                        #26
                        Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                        ECONOMİST: TÜRKİYE'NİN UMUTLARI SUYA MI DÜŞTÜ
                        10.11.2006 11:26

                        Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye “liman kriziönin çözümlenmesi için AB Zirvesi’ne kadar süre vermesinin yankıları sürüyor. The Economist dergisi, "Türkiye’nin AB’nin ilk Müslüman üyesi olma umutları suya mı düştü" sorusunu sordu.



                        Dergi, “Avrupa Birliği sürecindeki bir duraksama, Türk generalleri reform dalgasında kaybettikleri ağırlıklarını tekrar kazanmaya çalışma yoluna sevk edebilir. Böyle bir gelişme, son yıllarda kaydedilen ekonomik büyümeyi de tehdit edebilirö yorumunu yaptı.
                        The Economist, Avrupa Komisyonu’nun Salı günü yayımladığı İlerleme Raporunu ele aldığı yorumunda, Ankara-Brüksel ilişkilerinde yeni bir krizin başladığını belirtiyor. BBC Türkçe Servisine göre, Sultan 2’nci Abdülhamit’in Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde "Büyük güçlerin reform talebi hiç bitmez" dediğini anımsatan dergi, modern Türkiye’de milyonlarca kişinin bu görüşte olduğunu, raporun yayımlanmasından sonra bu inanışın daha da güçleneceğine dikkat çekti. Dergi şöyle devam ediyor:
                        “Belki belgeden Komisyon’un genişlemeden sorumlu yetkilisi Olli Rehn’in sözünü ettiği tren kazasının çok yakında olduğu sonucu çıkmayabilir ama 14 Aralık’taki liderler zirvesine kadar limanlarını Rumlara açmaması halinde Türkiye’yle müzakerelerin askıya alınacağı tehdidi masada.ö "Türkiye’nin AB’nin ilk Müslüman üyesi olma umutları suya mı düştü" sorusunu da soran dergi, “Avrupa Birliği sürecindeki bir duraksama Türk generalleri reform dalgasında kaybettikleri ağırlıklarını tekrar kazanmaya çalışma yoluna sevk edebilir. Böyle bir gelişme, son yıllarda kaydedilen ekonomik büyümeyi de tehdit edebilirö yorumunu yaptı.

                        KIYAMET SENARYOSUNUN GERÇEKLEŞMEMESİ ERDOĞAN’A BAĞLI

                        Ancak bu kıyamet senaryosunun gerçekleşmesinin önlenmesinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir liderlik göstereceğine bağlı olduğunu belirten dergi, Erdoğan’ın AB hedeflerine bağlı olduklarını söylediğini belirterek “Ancak Başbakan kendi siyasi geleceğini de değerlendiriyor ve cumhurbaşkanlığına adaylığını koyup koymayacağına karar vermeye çalışıyorö diye yazdı.
                        The Economist, Erdoğan’ın köşke çıkmasının aralarında Genelkurmay ve iş çevrelerinin de bulunduğu laik kesimlerce korkunç bir fikir olarak görüldüğünü belirtti.

                        SOLCU ECEVİT’DEN MİLLİYETÇİ ECEVİT’E

                        Bu haftaki sayısında geçen pazar günü hayatını kaybeden ve yarın toprağa verilecek olan eski başbakanlardan Bülent Ecevit’e ilişkin bir değerlendirme de yayımlayan The Economist, siyasi yaşamında sol politikalar ve icraatla öne çıkan Ecevit’in Kıbrıs sorunu nedeniyle ham milliyetçiliğe kaydığını savunuyor.
                        Ecevit’in Türk Yunan şiirinden dizeler alıntılayan dergi, eski liderin Türkler ve Yunanların kendilerini ayıran Ege denizinin sihirli mavisinde rakı ve uzo masasında bir araya gelebilmesi özlemine şiirinde yer verdiğini anımsatıyor.

                        </B>

                        Yorum

                        • erciyesboran
                          Banned
                          • 29-12-2005
                          • 4110

                          #27
                          Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                          REKLAM SEKTÖRÜ YIL SONUNA KADAR BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK
                          10.11.2006 11:07

                          Türkiye'de son yıllarda sürekli büyüme eğiliminde olan ve geçen yılı 2,2 milyar dolarlık bir hacimle kapatan reklam sektörünün yıl sonuna kadar yüzde 25 civarında büyüyeceği bildirildi.



                          Reklamcılar Derneği Genel Koordinatörü Aygen Tezcan, markalaşma yatırımının en önemli unsurlarından birinin reklam olduğunu söyledi.
                          Sektörün son yıllarda sürekli büyüme eğiliminde olduğunu ve geçen yılı 2,2 milyar dolarlık hacimle kapattıklarını hatırlatan Tezcan, sektörün bu yıl yüzde 25 civarında büyüyeceğini tahmin ettiklerini ifade etti.
                          Tezcan, reklam yatırımlarında başı çeken sektörlerin gıda, kozmetik ve kişisel bakım, içecekler, finans ve ev-temizlik ürünlerinin olduğunu belirterek, reklam yatırımlarının dağılımında ise televizyonun toplamdaki payının yaklaşık yüzde 38, yazılı basının yüzde 30, radyoların yüzde 2,7 , sinemaların yüzde 0,9 , açık hava reklamlarının ise yüzde 3,7 olduğunu ifade vurguladı.
                          Reklam yatırımlarındaki en büyük artışın televizyon ve yazılı basında olduğuna dikkati çeken Tezcan, önümüzdeki dönemde televizyon ve basının yine ilk sıralarda yer alacağını öngördüklerini kaydetti. Tezcan, internetin de payının artacağına inandıklarını ve bu nedenle daha verimli kullanılabilmesi için gereken çalışmaları başlattıklarını bildirdi.

                          ''OLMAZSA OLMAZ''

                          Reklamın, markalaşma sürecinin en önemli unsurlarından biri olduğunu ifade eden Tezcan, şunları kaydetti:
                          ''Reklam, markanın olmazsa olmazı. Global dünyada ve iç pazarda markalaşmadan rekabet etmek artık mümkün değil. Reklam ham madde gibi ana girdilerden biri haline gelirken reklam yapanlar zirvede yarışıyor, yapmayanların rekabet haritasında yer bulmaları giderek güçleşiyor.''

                          </B>

                          Yorum

                          • erciyesboran
                            Banned
                            • 29-12-2005
                            • 4110

                            #28
                            Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                            İNTERNET MAHİR YİNE BBC'DE: BEN DE KENDİ FİLMİMİ YAPMAK İSTİYORUM
                            10.11.2006 10:49

                            Amerika ve İngiltere'yi kasıp kavuran Kazak gazeteci Borat karakterinin kendisinin kötü bir taklidi olduğunu savunan internet Mahir, Borat'ın kendini kötü tanıttığını, bu yüzden de kendi filmini yapmak istediğini söyledi.



                            Kazak gazeteci Borat tiplemesinin kendisini kötü tanittigini belirten internet mahir bu yüzden kendi filmini yapmak istedigini belirtti.
                            Amerika ve Ingiltere'de önce skeçleri oldukça ses getiren, ardindan da filmi gisede ciddi bir basari elde eden Borat karakteri, 1999 yilinda bir anda internet yildizi olan Mahir Çagri'yi tekrar dünya gündemine tasidi.
                            Yabanci basinda Borat tiplemesinin Mahir'in bir kopyasi oldugu yönünde haberler çikmasinin ardindan Mahir de bu yönde açiklamalar yapmaya basladi. Son olarak Mahir, BBC'de yayinlanan haberinde, insanlarin kendisini Borat gibi görmesinden rahatsiz oldugunu söyledi.
                            'BORAT'I IZLEYEN BENIM IÇIN NE DÜSÜNÜR'?
                            Borat'in filmine atifta bulunan Mahir, filmde Kazak karakterin çiplak gürestigini ve Yahudi karsiti sakalar yaptigini hatirlatti. Mahir, 'Eger bunu görürseniz benim hakkimda ne düsünürsünüz? Mahir kötü bir komedyen, Mahir bir homo****üel, Mahir Yahudiler hakkinda kötü sözler söyleyebilir? Bu çok kötü' diye konustu.
                            'YARGI YOLUNA GIDEBILIRIM'
                            Dünya basinin da Borat'in kendini kopyaladigini yazdigini söyleyen Mahir, 'Gerçek Mahir' adinda bir film yapmak istedigini kaydetti.
                            Mahir, kendisinin kopyasi oldugunu savundugu Borat karakteri için gerekirse yasal islem baslatabilecegini de söyledi

                            Yorum

                            • erciyesboran
                              Banned
                              • 29-12-2005
                              • 4110

                              #29
                              Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                              TARAFTARDAN GAZETE İLANIYLA TAKTİK
                              10.11.2006 10:46

                              Brezilya Ligi'nde kötü günler geçiren Fluminense'nin ateşli bir taraftarı, teknik direktör Cesar Gusmao'ya sesini duyurmak ve ona takımla ilgili taktik vermek için yaklaşık 25 bin dolar harcadı.



                              İsminin Sheila Candigo olduğu açıklanan taraftar, Rio de Janeiro'da yayımlanan günlük O Globo gazetesinin son sayfasına dev bir ilan vererek, bu sezon takımın başındaki altıncı isim olan Gusmao'ya 'naçizane öneriler'de bulundu. İlanda şu ifadeler yer aldı: "İtirazım son derece basit. Lütfen ileride Tuta'nın yanına gerçek bir forvet koy... Mümkünse Alex veya Beto. Fakat lütfen artık Lenny'yi oynatma, ona iyilik yapmış olursun. Botafogo maçında Lenny topla çok oynadı. Lütfen Fluminense'nin düşmesine izin verme. Hiçbirimiz bu işkenceyi hak etmiyoruz." 20 takımlı Brezilya Ligi'nde bitime altı hafta kala Fluminense 36 puanla 16. sırada yer alıyor.

                              Yorum

                              • erciyesboran
                                Banned
                                • 29-12-2005
                                • 4110

                                #30
                                Konu: 10 KASIM MEDYADAN HABERLER

                                OKAN BAYÜLGEN'İN KAMERASINA BÖYLE POZ VERDİLER
                                10.11.2006 10:28

                                İstanbul'un yeni alışveriş merkezi Doğuş Power Center, Okan Bayülgen'in 'Yaşam Gücü' adlı sergisiyle açıldı. Fotoğraflar 'hayata bağlılığı' anlatıyor.



                                Okan Bayülgen'in 'Yaşam Gücü' adlı sergisi dün Doğuş Power Center'da açıldı. Bayülgen'in yeni alışveriş merkezinin konseptine ve mağaza karmasına uyarlayarak çektiği siyah-beyaz fotoğraflar, insanların hayattan tat almasını sağlayan anları, tutkuları ve derin güçleri anlatıyor.
                                1000 metrekarelik bir alanda açılan ve 90 fotoğrafın yer aldığı sergi için 289 film kullanarak 10 bin 404 kare fotoğraf çeken Bayülgen, kendi alanlarında ün yapmış isimler, sokaktan insanlar, müzisyenler, dansçılar ve şirket yöneticilerinden oluşan yüzlerce kişiyle çalıştı.
                                Bayülgen'in fotoğraflarını çektiği kişiler arasında Erol Günaydın, Yıldırım Mayruk, Eyşan Özhim, Özgü Namal, Nuri Alço, Berrak Tüzünataç, Grup Mor ve Ötesi, Zerrin Özer gibi isimler yer aldı.
                                Bayülgen, sergi için fotoğrafını çektiği kişilerden biri olan Nuri Alço ile yan yana gelince, "Fotoğrafında gördüğünüz gibi Nuri Alço sinemada canlandırdığı karakterin aksine gayet masumane görünüyor. Bu fotoğrafı çekerken onun ne kadar masum ve içten, sevgi dolu bir insan olduğunu vurgulamak istedim" dedi. Alço, açılışa 23 yaşındaki sevgilisi Gamze İrrek ile katıldı.


                                İstanbul'da bir ilk: Doğuş Power Center

                                Garanti Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, 'Power Center' konseptiyle bir ilke daha imza attı. İstanbul Maslak'ta açılan, 61.5 milyon dolarlık Doğuş Power Center, mimari üslubu ve marka karmasıyla ziyaretçilerine farklı bir alışveriş deneyimi sunuyor. 22 bin metrekaresi mağaza, 9 bin 250 metrekaresi otomotiv servis bölümü olarak tasarlanan merkezde iki alışveriş, iki otopark, bir de restoran katı bulunuyor.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor