Üniversiteler, bilimde lime lime dökülüyor
Üniversitelerimizde öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın ortalamasının, bir yılda 1 çalışma bile olmadığı açıklandı.
YÖK’ün resmî internet sitesinde açıklanan 2005 yılı bilimsel yayın verilerine göre, öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın ortalaması 0.6’da kaldı.
ÖÐRETİM ÜYESİ BAŞINA 0.6 YAYIN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya sıralamasında ilk 500’e giremedikleri için eleştirdiği üniversitelerimiz, bilimsel yayın açısından geçtiğimiz yılı yine sönük geçirdi. Türkiye’deki üniversitelerde tam zamanlı çalışan toplam 30 bin 582 öğretim üyesi 2005 yılı içerisinde SCH+SSCI+AHCI kategorilerinde toplam 18 bin 691 bilimsel yayının altına imza attı. İstatistiklere bakıldığında öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın sayısı 0.6’da kalıyor.
EN İYİSİ 1.3’TE KALDI
YÖK’ün açıkladığı veriler arasında, üniversitelere göre bilimsel yayın dağılımı da var. En çok bilimsel yayın çıkaran üniversite Hacettepe. Bu üniversitede bile öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın sayısı 1.3. Hacettepe’yi 1.2 ile Başkent Üniversitesi izliyor. Fırat Üniversitesi’nin öğretim üyesi başına bilimsel yayın ortalaması ise 0.9.
“0” ÇEKEN ÜNİVERSİTELER VAR
Bilimsel yayın konusunda hiçbir varlık gösteremeyen üniversiteler arasında Çağ, Yaşar ve Okan Üniversiteleri başı çekiyor. Çağ Üniversitesi’nde tam zamanlı çalışan 23 öğretim üyesinin hiçbirisinin 2005 yılında bilimsel yayını yok. 33 öğretim üyeli Okan ve 29 öğretim üyeli Yaşar üniversitelerinden de tek bir bilimsel yayın yok. Devlet üniversitesi olan Mimar Sinan Üniversitesi’nde ise sadece 2 yayın yapılmış. 51 öğretim üyesi bulunan Beykent Üniversitesi’nden 6, 189 öğretim üyesi bulunan Bahçeşehir Üniversitesi'nden ise sadece 8 yayın mevcut. 64 öğretim üyesi olan Haliç Üniversitesi ise sadece 8 bilimsel yayın çıkarmış. Geçtiğimiz günlerde dünya çapında yapılan 2 ayrı araştırma, Türk üniversitelerinin bilimsel başarı açısından uluslararası alanda varlık gösteremediğini ortaya koymuştu. Her yıl Çin'de belirlenen dünya üniversiteleri sıralamasında Türkiye'den hiçbir kuruluş ilk 500'e giremedi.
Üniversitelerimizde öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın ortalamasının, bir yılda 1 çalışma bile olmadığı açıklandı.
YÖK’ün resmî internet sitesinde açıklanan 2005 yılı bilimsel yayın verilerine göre, öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın ortalaması 0.6’da kaldı.
ÖÐRETİM ÜYESİ BAŞINA 0.6 YAYIN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya sıralamasında ilk 500’e giremedikleri için eleştirdiği üniversitelerimiz, bilimsel yayın açısından geçtiğimiz yılı yine sönük geçirdi. Türkiye’deki üniversitelerde tam zamanlı çalışan toplam 30 bin 582 öğretim üyesi 2005 yılı içerisinde SCH+SSCI+AHCI kategorilerinde toplam 18 bin 691 bilimsel yayının altına imza attı. İstatistiklere bakıldığında öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın sayısı 0.6’da kalıyor.
EN İYİSİ 1.3’TE KALDI
YÖK’ün açıkladığı veriler arasında, üniversitelere göre bilimsel yayın dağılımı da var. En çok bilimsel yayın çıkaran üniversite Hacettepe. Bu üniversitede bile öğretim üyesi başına düşen bilimsel yayın sayısı 1.3. Hacettepe’yi 1.2 ile Başkent Üniversitesi izliyor. Fırat Üniversitesi’nin öğretim üyesi başına bilimsel yayın ortalaması ise 0.9.
“0” ÇEKEN ÜNİVERSİTELER VAR
Bilimsel yayın konusunda hiçbir varlık gösteremeyen üniversiteler arasında Çağ, Yaşar ve Okan Üniversiteleri başı çekiyor. Çağ Üniversitesi’nde tam zamanlı çalışan 23 öğretim üyesinin hiçbirisinin 2005 yılında bilimsel yayını yok. 33 öğretim üyeli Okan ve 29 öğretim üyeli Yaşar üniversitelerinden de tek bir bilimsel yayın yok. Devlet üniversitesi olan Mimar Sinan Üniversitesi’nde ise sadece 2 yayın yapılmış. 51 öğretim üyesi bulunan Beykent Üniversitesi’nden 6, 189 öğretim üyesi bulunan Bahçeşehir Üniversitesi'nden ise sadece 8 yayın mevcut. 64 öğretim üyesi olan Haliç Üniversitesi ise sadece 8 bilimsel yayın çıkarmış. Geçtiğimiz günlerde dünya çapında yapılan 2 ayrı araştırma, Türk üniversitelerinin bilimsel başarı açısından uluslararası alanda varlık gösteremediğini ortaya koymuştu. Her yıl Çin'de belirlenen dünya üniversiteleri sıralamasında Türkiye'den hiçbir kuruluş ilk 500'e giremedi.
Yorum