Konu: Sağlık ile ilgili her konu
Sağlıklı ve Mutlu Yaşamanın Sırları
Sağlıklı ve mutlu bir yaşlılık geçirmek, kişinin kendi elinde. Yaşlılık yalnızca "yıpratıcı bir sürecin sonunda yaşamın son bulması" anlamına gelmiyor, yaşlanmak "doğal ve evrensel bir süreç" olarak kabul ediliyor. Platin kuşak (85 yaş ve üzeri), altın kuşak (75-84 yaş), gümüş kuşak (65-74 yaş) ve bronz kuşak (60-64 yaş) olarak dönemlere ayrılan yaşlılığı erkenden başlatan etmenler ise; beslenme bozuklukları, kas ve eklem sorunları, egzersiz yetersizliği, kolesterol yüksekliği, yoğun stres ve bunaltı, hipertansiyon, diyabet, damar sertliği gibi hastalıklar ile sigara, alkol ve madde bağımlılığı, uyku problemleri, karaciğer ve böbrek yetmezliği olarak sıralanabiliyor.
Uzmanlara göre, olumlu ve olumsuz yanları olmasına rağmen yaşlılık, yalnızca yıpratıcı bir sürecin sonunda yaşamın son bulması manasına gelmiyor. Uzmanlar, yaşlanmanın doğal ve evrensel bir süreç olduğunu kabul ederek, Thomas Dekker'in 'Yaş da sevgi gibidir, saklanamaz' sözlerine kulak verilmesini tavsiye ediyor. Yaşlılık sözcüğü, yaşam süresinin geç dönemindeki gelişmenin devamıyla birlikte kişideki değişimleri anlatıyor. Yaşlılık, yaşam konusunda kayıpların ve çöküşün görüldüğü, yaşamın son dönemidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tanımına göre yaşlılık, "Çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalmasıdır." Yaşlı hastalar, bağımsız bir yaşam için doktorların yeteneğine bağımlı kişilerdir. Bunun yanında yaşlı kişiler, yaşamları boyunca öyle çok deneyime sahip olurlar ki, bazen kendi sorunlarına çok iyi ve bilinçli yaklaşabilmektedirler. Yaşlanmanın ne zaman başlayacağı konusunda net bir sınır vermek çok mümkün değildir. Ancak yapılan bilimsel sınıflama şöyledir:
"Orta Yaşlılık: 40 ile 64 yaş arasını kapsar. Bu dönemde işlevsel kayıplar sıklıkla, gençlik dönemiyle karşılaştırılınca yüzde 10 ile 30 arasındadır.
Yaşlılık: 65 ile 74 yaş arasını kapsayan bu dönem, sıklıkla emekliliği takip eden bir dönemdir.
İleri Yaşlılık: 75 ile 84 yaş arasını içeren bu dönemde sıklıkla işlevsel kayıplar gözlenir; ama kişi genellikle başkalarına bağımlı olmadan yaşamını sürdürebilir.
Çok İleri Yaşlılık: 85 yaş ve üzerini içeren bu dönemdeki kişiler özel bakıma, özel evlere veya yardımcıya ihtiyaç duyarlar."
Yaşlılık dönemi, platin kuşak (85 yaş ve üzeri), altın kuşak (75-84 yaş), gümüş kuşak (65-74 yaş), bronz kuşak (60-64 yaş) olarak da sınıflandırılmaktadır.
Erken yaşlanma nedenleri ise beslenme bozuklukları, kas ve eklem sorunları, egzersiz yetersizliği, kolesterol yüksekliği, yoğun stres ve bunaltı, hipertansiyon, diyabet, damar sertliği gibi hastalıklar, sigara, alkol ve madde bağımlılığı, uyku problemleri, karaciğer ve böbrek yetmezliği olarak sıralanmaktadır.
YAŞLILIK BELİRTİLERİ VE YAŞLILIKTA *** GÖRÜLEN HASTALIKLAR
Yaşlılıkta vücut gücü ve direnci düşer. Damar hastalıkları 40 yaşın üzerindeki erkeklerde ve menopozdan sonra kadınlarda daha sık görüldüğü için, kalp krizinin neden olduğu ölümlerde artış görülür. "Bakımsız" bir kalp yaşlandıkça sağlığı ve yaşamı tehlikeye atar, "özenle bakılmış" bir kalp ise "bakımsız" yaşıtlarından çok daha sağlıklı işler. Kanser gibi "ölümcül" hastalıklara karşı direnç azalır. Bizi hastalıklara karşı koruyan sistemler daha düşük kapasiteyle işleyebilirler. Kısacası, bağışıklık sistemi zayıflar. Karaciğerin çalışma hızı yavaşlar. Kas gücü azalır. Yağsız kas kitlesi 40 yaşlarında azalmaya başlar ve azalmakta olan kasların yerini yağlar alır.
65 yaşına gelene kadar kişi, kas gücünün yüzde 80'ini kaybedebilir. Omurga ve kemikler zayıflamaya başlar, özellikle kalça kemiğinin kırılma riskinin artması çok tehlikelidir. Ciltte kırışıklıklar ve sarkmalar, saç ve diş kaybı artar. Görme, duyma ve tat alma duyuları zayıflar. Zihinsel kapasite azalır. Yaşama isteği azalabilir veya tümüyle yok olabilir. Kalp damar hastalıkları, kanserler, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, felç, parkinson hastalığı, bunama (alzheimer hastalığı) ve kemik erimesi (osteoporoz), yaşlılıkta sık görülen hastalıklardır.
En önemli kronik hastalık sebepleri ise; fiziksel egzersiz eksikliği, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, şişmanlık, sigara ve alkol kullanımıdır. Bu sebeplerin çoğu, gençlikte atılan doğru adımlarla kontrol altına alınabilir.
Sağlıklı ve Mutlu Yaşamanın Sırları
Sağlıklı ve mutlu bir yaşlılık geçirmek, kişinin kendi elinde. Yaşlılık yalnızca "yıpratıcı bir sürecin sonunda yaşamın son bulması" anlamına gelmiyor, yaşlanmak "doğal ve evrensel bir süreç" olarak kabul ediliyor. Platin kuşak (85 yaş ve üzeri), altın kuşak (75-84 yaş), gümüş kuşak (65-74 yaş) ve bronz kuşak (60-64 yaş) olarak dönemlere ayrılan yaşlılığı erkenden başlatan etmenler ise; beslenme bozuklukları, kas ve eklem sorunları, egzersiz yetersizliği, kolesterol yüksekliği, yoğun stres ve bunaltı, hipertansiyon, diyabet, damar sertliği gibi hastalıklar ile sigara, alkol ve madde bağımlılığı, uyku problemleri, karaciğer ve böbrek yetmezliği olarak sıralanabiliyor.
Uzmanlara göre, olumlu ve olumsuz yanları olmasına rağmen yaşlılık, yalnızca yıpratıcı bir sürecin sonunda yaşamın son bulması manasına gelmiyor. Uzmanlar, yaşlanmanın doğal ve evrensel bir süreç olduğunu kabul ederek, Thomas Dekker'in 'Yaş da sevgi gibidir, saklanamaz' sözlerine kulak verilmesini tavsiye ediyor. Yaşlılık sözcüğü, yaşam süresinin geç dönemindeki gelişmenin devamıyla birlikte kişideki değişimleri anlatıyor. Yaşlılık, yaşam konusunda kayıpların ve çöküşün görüldüğü, yaşamın son dönemidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tanımına göre yaşlılık, "Çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalmasıdır." Yaşlı hastalar, bağımsız bir yaşam için doktorların yeteneğine bağımlı kişilerdir. Bunun yanında yaşlı kişiler, yaşamları boyunca öyle çok deneyime sahip olurlar ki, bazen kendi sorunlarına çok iyi ve bilinçli yaklaşabilmektedirler. Yaşlanmanın ne zaman başlayacağı konusunda net bir sınır vermek çok mümkün değildir. Ancak yapılan bilimsel sınıflama şöyledir:
"Orta Yaşlılık: 40 ile 64 yaş arasını kapsar. Bu dönemde işlevsel kayıplar sıklıkla, gençlik dönemiyle karşılaştırılınca yüzde 10 ile 30 arasındadır.
Yaşlılık: 65 ile 74 yaş arasını kapsayan bu dönem, sıklıkla emekliliği takip eden bir dönemdir.
İleri Yaşlılık: 75 ile 84 yaş arasını içeren bu dönemde sıklıkla işlevsel kayıplar gözlenir; ama kişi genellikle başkalarına bağımlı olmadan yaşamını sürdürebilir.
Çok İleri Yaşlılık: 85 yaş ve üzerini içeren bu dönemdeki kişiler özel bakıma, özel evlere veya yardımcıya ihtiyaç duyarlar."
Yaşlılık dönemi, platin kuşak (85 yaş ve üzeri), altın kuşak (75-84 yaş), gümüş kuşak (65-74 yaş), bronz kuşak (60-64 yaş) olarak da sınıflandırılmaktadır.
Erken yaşlanma nedenleri ise beslenme bozuklukları, kas ve eklem sorunları, egzersiz yetersizliği, kolesterol yüksekliği, yoğun stres ve bunaltı, hipertansiyon, diyabet, damar sertliği gibi hastalıklar, sigara, alkol ve madde bağımlılığı, uyku problemleri, karaciğer ve böbrek yetmezliği olarak sıralanmaktadır.
YAŞLILIK BELİRTİLERİ VE YAŞLILIKTA *** GÖRÜLEN HASTALIKLAR
Yaşlılıkta vücut gücü ve direnci düşer. Damar hastalıkları 40 yaşın üzerindeki erkeklerde ve menopozdan sonra kadınlarda daha sık görüldüğü için, kalp krizinin neden olduğu ölümlerde artış görülür. "Bakımsız" bir kalp yaşlandıkça sağlığı ve yaşamı tehlikeye atar, "özenle bakılmış" bir kalp ise "bakımsız" yaşıtlarından çok daha sağlıklı işler. Kanser gibi "ölümcül" hastalıklara karşı direnç azalır. Bizi hastalıklara karşı koruyan sistemler daha düşük kapasiteyle işleyebilirler. Kısacası, bağışıklık sistemi zayıflar. Karaciğerin çalışma hızı yavaşlar. Kas gücü azalır. Yağsız kas kitlesi 40 yaşlarında azalmaya başlar ve azalmakta olan kasların yerini yağlar alır.
65 yaşına gelene kadar kişi, kas gücünün yüzde 80'ini kaybedebilir. Omurga ve kemikler zayıflamaya başlar, özellikle kalça kemiğinin kırılma riskinin artması çok tehlikelidir. Ciltte kırışıklıklar ve sarkmalar, saç ve diş kaybı artar. Görme, duyma ve tat alma duyuları zayıflar. Zihinsel kapasite azalır. Yaşama isteği azalabilir veya tümüyle yok olabilir. Kalp damar hastalıkları, kanserler, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, felç, parkinson hastalığı, bunama (alzheimer hastalığı) ve kemik erimesi (osteoporoz), yaşlılıkta sık görülen hastalıklardır.
En önemli kronik hastalık sebepleri ise; fiziksel egzersiz eksikliği, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, şişmanlık, sigara ve alkol kullanımıdır. Bu sebeplerin çoğu, gençlikte atılan doğru adımlarla kontrol altına alınabilir.
Yorum