Kaç Yaşında Olursanız Olun, Beyninizi Geliştirmenin 10 Yolu
Yazar: Susan Dunn
“Tulumlulardan Ascidiacea sınıfına ait genç bir deniz canlısı, yapışıp ömrünü geçirebileceği uygun bir kaya ya da mercan arayarak denizde yüzer. Bunu yapmak için, ilkel sinir sistemini kullanır. Aradığı yaşam alanını bulup da oraya kök salınca, beynine artık ihtiyacı kalmaz ve onu yer! Bu, kısa süreli bir ayrıcalığa sahip olmak gibidir.”
David Dennett, “Farkındalığın Açıklaması”
Beyninizi yemeseniz bile dikkatli olmazsanız, körelmesine yol açabilirsiniz. Aşağıda, beyninizi ömrünüz boyunca aktif tutmanın ve geliştirmenin yollarını bulacaksınız.
1. MİT: Doğduğunuzda tek beklentiniz, beyin hücrelerinizi (aka nöronlar) yıldan yıla ve düzenli olarak kaybetmektir.
GERÇEK: İnsan beynindeki “kök” hücreler, süresiz olarak yeni nöronlar yaratabilir ve nispeten yararsız olan nöronlar, uygun koşullar altında ve süresiz olarak, diğer nöronlarla sinyal alışverişi sağlamak için dallanıp budaklanır.
2. MİT: Yaşlandıkça daha zeki olamayız.
GERÇEK: İlginç oyuncaklar ve oyun arkadaşları ile dolu bir ortamda bulunan fareler (Farelere benziyor muyuz… Takdir sizin!), beyinlerinin hippocampus bölgesinde (Bellek ve öğrenme açısından kritiktir) 4.000 yeni nöron geliştirmiştir. Öte yandan, hiçbir oyuncağın ya da oyun arkadaşının bulunmadığı kontrol grubunda, bu rakam 2.400 olmuştur. Ayrıca, yaşlı farelerin beyinleri de hızla büyüyüp gelişmiştir! (Diamond ve Rosenzweig, Elizabeth Gould, Princeton)
3. MİT: Yaratıcılık, yaşla birlikte azalır.
GERÇEK: “Bir Yaşamınız Olsun: İyi Durumda Emekli Olmak İçin Çok Paraya İhtiyacınız Yok” kitabının yazarı Ralph Warner’a göre, “yaşlı ressamlar, genel olarak gayet güzel işler yapar; 65’inden sonra, sürekli ve heyecan verici bir yaratıcılık patlaması yaşarlar”.
4. MİT: Alzheimer hastalığından kaçınmak için yapabileceğiniz fazla bir şey yoktur.
GERÇEK: “Keyifle Yaşlanmak” kitabının yazarı Dr. David Snowden’a göre, çalışkan beyinler (yaşam boyu yeni şeyler öğrenmek için kullanılan beyinler) gayet iyi çalışır; çünkü, uyarılmış hücreleri, sık sık dallanıp budaklanır ve milyonlarca yeni bağlantı (sinaps) kurar. Böylece, beyin daha da büyür. Daha büyük bir beyin, Alzheimer’s ve inme gibi beyin hastalıklarının etkileriyle daha iyi başa çıkar. Teorik olarak, daha çok aktif dokusu vardır ve bu yüzden, hastalıklı ya da zarar görmüş alanlarda etkili olmanın daha fazla yolunu bulur.
5. MİT: Şu anda elinizde ne varsa, gelecekte de o kadarı olacaktır.
GERÇEK: Rutgers Üniversitesi Nörobilim Uzmanı Paul Tallal’a göre, “Beyninizi, bilgiyle besleyerek yaratırsınız”. Başka bir deyişle, zihinsel uyarılma, beyni güçlendirir; çünkü, yaşamın normal akışı içinde, beynimiz sürekli olarak kendini yeniden düzenler. Buna “nöroplastisite” denir. Bu işlem, beynimize giren yeni bilginin miktarı ve karmaşıklığı ile birlikte hızlanır.
6. MİT: Yaşlandıkça yeni şeyler öğrenmek çok zorlaşır; bu yüzden, bildiklerinize sıkı sıkıya tutunun.
GERÇEK: UCLA Beyin Araştırma Enstitüsü Başkanı Arnold Scheibel’e göre, beyindeki akson ve dendritler (mesajları gönderen ve alan uzantılar), yeni malzemeyle birlikte müthiş bir hızla büyür. Golden ve Tsiaras, “Daha İyi Bir Beyne Sahip Olmak” kitabında, “Önemli olan, size tamamen yabancı alanlarla aktif bir biçimde ilgilenmektir” diye yazmaktadırlar. “Zihinsel açıdan sizi zorlayan bir şey, dendritik büyüme için bir tür katalizör görevi görebilir. Bu da beyninizdeki hesaplama rezervlerini artırır.” Şahsen bana, yeni bir sabit sürücü oluşturmak gibi göründü, öyle değil mi?
7. MİT: Discovery Channel’ı seyretmek, uyarılmak için yeterlidir.
GERÇEK: Dr. Robert Friedland, beyni uyaran hobilere sahip 70 yaş üzeri yetişkinlerin Alzheimer hastalığına yakalanma risklerinin, boş zamanlarını çoğunlukla TV seyrederek geçiren yaşıtlarına göre 2,5 kat daha az olduğunu belirtmektedir.
8. MİT: Beyni uyarmak ve geliştirmek için, temel eğitimden geçmeniz gerekir.
GERÇEK: Warner’a göre, geleneksel akademik konular, tek yanıt değildir. İşin sırrı, sizin için yeni ve zorlayıcı bir şey bulmaktadır. Warner, şöyle yazmaktadır: “Bir Latince profesörü, Cicero’nun konuşma sanatını ayrıntılarıyla ele alan akademik bir makale yazmak yerine, meyve ağaçlarını nasıl budayacağını, arabanın frenine nasıl basacağını veya zor bir yap-bozu nasıl çözeceğini öğrense daha iyi eder.”
9. MİT: Bir süre için onu görmemezlikten gelebilirim; ama geri döndüğümde o hâlâ orada olacak.
GERÇEK: Yanlış! Nörolog Oliver Sacks’e göre, beyin çok fazla enerji ve kan kullanır. Bu da amaçsız yere “karşılayabileceğimiz” bir durum değildir. Belli bir beceriyi yerine getirmeye adanmış nöronlar kullanılmıyorsa, ya körelirler ya da başka bir fonksiyonu yerine getirmekle görevlendirilirler.
10. MİT: Zihinsel uyarılma yeterlidir.
GERÇEK: Marion Diamond’a göre, yüzme ve hafif koşu gibi aerobik egzersizler, yaşlı insanlarda beyin fonksiyonu açısından özellikle yararlı olabilir; çünkü kan damarlarının daha iyi bir durumda olmasını sağlar. Salk Enstitüsü’nün çalışmasına göre, dönen bir tekerlek üzerinde sürekli egzersiz yapan fareler, diğer farelerin iki katı kadar yeni beyin hücresi (yine hippocampus bölgesinde) geliştirmiştir.
İşte böyle! Yeni oyuncaklar ve oyun arkadaşları edinmek için harekete geçin; daha sağlıklı bir beyne ve daha güzel bir yaşama kavuşun! Şimdi başlarsanız, asla geç kalmış sayılmazsınız.
Yazar: Susan Dunn
“Tulumlulardan Ascidiacea sınıfına ait genç bir deniz canlısı, yapışıp ömrünü geçirebileceği uygun bir kaya ya da mercan arayarak denizde yüzer. Bunu yapmak için, ilkel sinir sistemini kullanır. Aradığı yaşam alanını bulup da oraya kök salınca, beynine artık ihtiyacı kalmaz ve onu yer! Bu, kısa süreli bir ayrıcalığa sahip olmak gibidir.”
David Dennett, “Farkındalığın Açıklaması”
Beyninizi yemeseniz bile dikkatli olmazsanız, körelmesine yol açabilirsiniz. Aşağıda, beyninizi ömrünüz boyunca aktif tutmanın ve geliştirmenin yollarını bulacaksınız.
1. MİT: Doğduğunuzda tek beklentiniz, beyin hücrelerinizi (aka nöronlar) yıldan yıla ve düzenli olarak kaybetmektir.
GERÇEK: İnsan beynindeki “kök” hücreler, süresiz olarak yeni nöronlar yaratabilir ve nispeten yararsız olan nöronlar, uygun koşullar altında ve süresiz olarak, diğer nöronlarla sinyal alışverişi sağlamak için dallanıp budaklanır.
2. MİT: Yaşlandıkça daha zeki olamayız.
GERÇEK: İlginç oyuncaklar ve oyun arkadaşları ile dolu bir ortamda bulunan fareler (Farelere benziyor muyuz… Takdir sizin!), beyinlerinin hippocampus bölgesinde (Bellek ve öğrenme açısından kritiktir) 4.000 yeni nöron geliştirmiştir. Öte yandan, hiçbir oyuncağın ya da oyun arkadaşının bulunmadığı kontrol grubunda, bu rakam 2.400 olmuştur. Ayrıca, yaşlı farelerin beyinleri de hızla büyüyüp gelişmiştir! (Diamond ve Rosenzweig, Elizabeth Gould, Princeton)
3. MİT: Yaratıcılık, yaşla birlikte azalır.
GERÇEK: “Bir Yaşamınız Olsun: İyi Durumda Emekli Olmak İçin Çok Paraya İhtiyacınız Yok” kitabının yazarı Ralph Warner’a göre, “yaşlı ressamlar, genel olarak gayet güzel işler yapar; 65’inden sonra, sürekli ve heyecan verici bir yaratıcılık patlaması yaşarlar”.
4. MİT: Alzheimer hastalığından kaçınmak için yapabileceğiniz fazla bir şey yoktur.
GERÇEK: “Keyifle Yaşlanmak” kitabının yazarı Dr. David Snowden’a göre, çalışkan beyinler (yaşam boyu yeni şeyler öğrenmek için kullanılan beyinler) gayet iyi çalışır; çünkü, uyarılmış hücreleri, sık sık dallanıp budaklanır ve milyonlarca yeni bağlantı (sinaps) kurar. Böylece, beyin daha da büyür. Daha büyük bir beyin, Alzheimer’s ve inme gibi beyin hastalıklarının etkileriyle daha iyi başa çıkar. Teorik olarak, daha çok aktif dokusu vardır ve bu yüzden, hastalıklı ya da zarar görmüş alanlarda etkili olmanın daha fazla yolunu bulur.
5. MİT: Şu anda elinizde ne varsa, gelecekte de o kadarı olacaktır.
GERÇEK: Rutgers Üniversitesi Nörobilim Uzmanı Paul Tallal’a göre, “Beyninizi, bilgiyle besleyerek yaratırsınız”. Başka bir deyişle, zihinsel uyarılma, beyni güçlendirir; çünkü, yaşamın normal akışı içinde, beynimiz sürekli olarak kendini yeniden düzenler. Buna “nöroplastisite” denir. Bu işlem, beynimize giren yeni bilginin miktarı ve karmaşıklığı ile birlikte hızlanır.
6. MİT: Yaşlandıkça yeni şeyler öğrenmek çok zorlaşır; bu yüzden, bildiklerinize sıkı sıkıya tutunun.
GERÇEK: UCLA Beyin Araştırma Enstitüsü Başkanı Arnold Scheibel’e göre, beyindeki akson ve dendritler (mesajları gönderen ve alan uzantılar), yeni malzemeyle birlikte müthiş bir hızla büyür. Golden ve Tsiaras, “Daha İyi Bir Beyne Sahip Olmak” kitabında, “Önemli olan, size tamamen yabancı alanlarla aktif bir biçimde ilgilenmektir” diye yazmaktadırlar. “Zihinsel açıdan sizi zorlayan bir şey, dendritik büyüme için bir tür katalizör görevi görebilir. Bu da beyninizdeki hesaplama rezervlerini artırır.” Şahsen bana, yeni bir sabit sürücü oluşturmak gibi göründü, öyle değil mi?
7. MİT: Discovery Channel’ı seyretmek, uyarılmak için yeterlidir.
GERÇEK: Dr. Robert Friedland, beyni uyaran hobilere sahip 70 yaş üzeri yetişkinlerin Alzheimer hastalığına yakalanma risklerinin, boş zamanlarını çoğunlukla TV seyrederek geçiren yaşıtlarına göre 2,5 kat daha az olduğunu belirtmektedir.
8. MİT: Beyni uyarmak ve geliştirmek için, temel eğitimden geçmeniz gerekir.
GERÇEK: Warner’a göre, geleneksel akademik konular, tek yanıt değildir. İşin sırrı, sizin için yeni ve zorlayıcı bir şey bulmaktadır. Warner, şöyle yazmaktadır: “Bir Latince profesörü, Cicero’nun konuşma sanatını ayrıntılarıyla ele alan akademik bir makale yazmak yerine, meyve ağaçlarını nasıl budayacağını, arabanın frenine nasıl basacağını veya zor bir yap-bozu nasıl çözeceğini öğrense daha iyi eder.”
9. MİT: Bir süre için onu görmemezlikten gelebilirim; ama geri döndüğümde o hâlâ orada olacak.
GERÇEK: Yanlış! Nörolog Oliver Sacks’e göre, beyin çok fazla enerji ve kan kullanır. Bu da amaçsız yere “karşılayabileceğimiz” bir durum değildir. Belli bir beceriyi yerine getirmeye adanmış nöronlar kullanılmıyorsa, ya körelirler ya da başka bir fonksiyonu yerine getirmekle görevlendirilirler.
10. MİT: Zihinsel uyarılma yeterlidir.
GERÇEK: Marion Diamond’a göre, yüzme ve hafif koşu gibi aerobik egzersizler, yaşlı insanlarda beyin fonksiyonu açısından özellikle yararlı olabilir; çünkü kan damarlarının daha iyi bir durumda olmasını sağlar. Salk Enstitüsü’nün çalışmasına göre, dönen bir tekerlek üzerinde sürekli egzersiz yapan fareler, diğer farelerin iki katı kadar yeni beyin hücresi (yine hippocampus bölgesinde) geliştirmiştir.
İşte böyle! Yeni oyuncaklar ve oyun arkadaşları edinmek için harekete geçin; daha sağlıklı bir beyne ve daha güzel bir yaşama kavuşun! Şimdi başlarsanız, asla geç kalmış sayılmazsınız.