Detaylı Resim için tıklayınız Adana Doktor Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ndeki ‘dayak’ ve ‘uyuşturucu’ skandalı tüyler ürpertti. Hasta bakıcılar yaşlıları ve çocukları dövüyor, tedavi için hastaneye yatan bağımlılara uyuşturucu satıyor
21.02.2007
Mehmet Ali Önel yönetimindeki ‘Deşifre’ programı ekibinden bir muhabirin iki ay boyunca Adana Doktor Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde gizli kamerayla çektiği görüntüler izleyenleri dehşete düşürdü. 500 kişinin görev yaptığı, ruh hastaları ve uyuşturucu bağımlılarının tedavi gördüğü hastanede uyuşturucu bağımlıları ve ağır ruhsal sorunlar altında ezilen hastalar tedavi ediliyor. Hastalar köle gibi
565 yataklı hastane Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesindeki illerden de hasta kabul ediyor. Yani bölgenin kendi alanında hizmet veren tek ve en büyük hastanesi. Taşeron bir firmaya bağlı olan hastabakıcılar, hastaları adeta köle gibi kullanıyor. Odaların temizliğinden, bulaşıkların yıkanmasına kadar her iş hastalara yaptırılıyor. Temizliğe yanaşmayan hastalar ise tekme tokat dövülüyor.
Namazda dayak
Küfürlerin, ağır hakaretlerin ise haddi hesabı yok. Hastalar kimi zaman yastık altında ekmek bulundurdukları için, kimi zaman da odalarına bardak getirdikleri sudan sebeplerden acımasızca dövülüyor. Tedaviye direnen daha 11 yaşındaki bir çocuk hastaya sille tokat zorla ilaç içiriliyor. Yaşlı bir hasta da namaz kılarken sebepsiz yere dayak yiyor.
Kadın hastalara taciz
Hastalar, yedikleri dayak ve küfürleri pencerelere çıkarak program ekibine anlatıyor. Hastalar, “Şok veriyorlar, iğne vuruyorlar, dövüyorlar” diyerek uğradıkları haksızlığı ifade etmeye çalışıyor. Hastanede kadınla erkek hastaların bir arada barındırılması ‘taciz’iddialarını da gündeme getiriyor. Kadın hastalar, taciz edildiklerini öne sürüyor.
GİZLİ KAMERAYA TAKILAN KORKUNÇ DİYALOGLAR
Bir vurdum hastaya elmacık kemiği kalmadı
Bakıcı: Ama bir koydum elmacık kemiği falan kalmadı, a... koyayım göz balon gibi mosmor olmuş. ’Ne oldu Nusret’dedi (şefini kastediyor), ’Bana sövsün ama ana avrat karıştırdı mı isterseniz kovun’ dedim. Biz buraya anamıza bacımıza sövdürmeye gelmedik. Onu ben öldürürüm döve döve Kimse de karışamaz, hasta dövdü derim öyle bırakırım.
Kaşık yokmuş! Dua et yemek bulduğuna
Hasta: Kaşık yok
Bakıcı: Biz de biliyoruz oğlum kaşık olmadığını elinizle idare edin ekmekle. A.... kodumun iti dua et yemek veriyoruz, niye yemiyorsun oğlum y..... yersin.
Sus lan buranın horozu benim
(Hasta bakıcı bir ayağını hastanın yatağına atmış)
Bakıcı: Ne diyorsun lan sen? Allah’a sövüyormuşsun (hasta bir şeyler söylemeye çalışıyor) Sus lan buranın horozu benim, elini s... çek elini. Allah’a sövme Allah’tan önce ben si.... seni tamam mı? Sen beni daha tanımadın. Seninle bir tanışırsak kötü tanışırız.
Hastanenin ortasında esrar sarıp içiyorlar
Deşifre: Ne o elindeki
Hasta: Esrar abi
D: Nasıl içeceksin şimdi bunu?
H: İçeceğim abi kağıt olsaydı iyiydi
D: Ne kağıdı lazım
H: Tütün kağıdı
D: Bunun içinde içebilir misin?
H: İçerim de yazık olur ota ya
D: Nasıl saracaksın onu?
H: Sararım abi şimdi onu
D: İçtin mi daha önce burada
H: Avluda içtim en son 4. erkek servisinde yatarken
D: Yakalanırsan ne olur?
H: Şimdi mi? Kapalıya atarlar abi. İnşallah yakalanmam Gazete kağıdı ya telef ettik malı neyse...
6 ay önce bu hastanede uyuşturucudan öldü
Adana Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 6 ay önce uyuşturucu tedavisi gören Bilal Ergüleç (50), yüksek dozda verilen uyuşturucudan öldü. Üzerinden bir kağıda sarılı esrarlı sigara ile 10 YTL para çıktı. Yapılan soruşturmada Ergüleç’e tedavi gördükleri 20 yataklı Madde Bağımlıları Bölümü’nde eroin sattığı iddia edilen Ali Öztürk (42), nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Başhekim görevden uzaklaştırıldı
HABERİN yayınlanmasının ardından Başhekim Dr. Cem Uraldı görevden alındı. Hastane hakkında da çifte soruşturma başlatıldı. Adana Valisi Cahit Kıraç, “Bu daha önce elimize ulaşmıştı. 29 Ocak tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımız’a konuyu iletmiştik. Adli boyutuyla tahkikat devam ediyordu. Dün gece Sağlık Bakanımızla görüştüm. Ankara’dan 3 tane Sağlık Bakanlığı müfettişi idari soruşturmayı yürütmek üzere ilimize intikal ediyorlar. Konu adliyeye intikal etmiştir. Disiplin ve idari yönden de gerekli soruşturmalara başlatıldı. Gelişmeleri zaman zaman aktaracağız” dedi.
4 kişi gözaltında
Jandarma tarafından hastanede başlatılan soruşturmada, hastalara kötü muamelede bulunan temizlik görevlileri Hüseyin Hatipoğlu, Nusret Er, Yılmaz Ceray ve Şakir Yılmaz, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Temizlik görevlileri jandarma da verdiği ifadelerinde, “Biz hastanenin temizlik görevlisiyiz. Yarı doktor, yarı hemşire olarak çalıştırıyorlardı. Hastaların ilaçlarını bile biz veriyorduk. Hastaların tıraşlarını da yapıyorduk. Biz suçlu değiliz” dedi. Şakir Yılmaz ile Yılmaz Ceray serbest bırakıldı, Hüseyin Hatipoğlu ve Nusret Er ise ‘hastalara kötü muamele yapmak’suçundan nöbetçi mahkemeye tutuklama istemiyle sevk edildi.
HASTABAKICILAR NAZİ SUBAYI GİBİ
Hortumla toplu banyo yaptırıyorlar
Haftanın belirli günlerinde kişisel temizliklerini yapan hastaların banyo sırasında yaşadıkları tam bir insanlık ayıbı. Çırılçıplak halde topluca banyoya sokulan hastalar üzerlerine hortumla su sıkılıp güya temizleniyorlar.
Bağımlılara esrar ve hap satıyorlar
Uyuşturucudan kurtulmak için hastaneye yatan madde bağımlıları diğer hastaların yanında uluorta esrar içiyor. İşin en acı yanı ise güya tedavi gören madde bağımlısı hastalara uyuşturucuyu, bizzat hastabakıcıların satması.
Akıllı olmayana elektrik şoku!
Deşifre muhabirinin bir hastayla yaptığı konuşma yürek sızlatıyor. Hastaneye beşinci kez geldiğini söyleyen hasta, hücreye kapatılıp elektrik şokuna sokulduklarını söylüyor ve “Buraya kimseyi Allah düşürmesin, hapisten beter” diyor.
UZMANLAR ŞOKE OLDU
‘Sorumlusu bakanlık’
ADANA Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosman: Skandalın tek sorumlusu Sağlık Bakanlığı. Hastalar deneyimsiz, temizlik işlerini yapan kişilere emanet edilmiş. Geçen yıl Malatya Çocuk Bakım Evi’nde ortaya çıkan olayın benzeri durumla karşı karşıyayız. Hastanın sorumluluğunu deneyimsiz bir insana bırakırsınız olacağı budur.
‘Temizlikçilerin işi değil’
BAKIRKÖY Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi eski Başhekimi Prof. Dr. Arif Verimli: “Ruh sağlığı önemli önemli bir alandır. Sağlık Bakanlığı’nın bunun öneminin farkına vardığı kanaatinde değilim. Hizmet ince bir hizmettir. Dolayısıyla sadece temizlik elemanlarıyla, hastabakıcı hizmeti verilen bir yer düşünülemez. Bu yüzden kamu hizmetinin kamu personeli eliyle verileceğini kesinlikle kabul etmemiz lazım.”
Yorum