İstanbul’un UNESCO’nun ‘Dünya Mirası Listesi’nden çıkarılmaması için verilen süre 1 Şubat’ta doluyor. UNESCO'ya verilen sözler tutulmazsa İstanbul ‘Dünya Miras Listesi’ndeki yerini kaybedecek... Bu listeden düşmek ise çok büyük bir utancı beraberinde getiriyor.
Önceki gün Sulukule Platformu tarafından düzenlenen basın toplantısında UNESCO İzleme Komitesi’nin Türk üyeleri son 2 yılın değerlendirmesini yaptı. Ancak umut verici bir sonuç çıkmadı: Verilen sözler tutulmazsa İstanbul ‘Dünya Miras Listesi’ndeki yerini kaybedecek... İşte uzmanların tespitleri:
Tutulmamış sözlerin acısını çekiyorum
Cevat Erder (ICOMOS Eski Başkanı, Ulus-lararası Kültür Varlıklarını Koruma Onarım Araştırma Merkezi eski Genel Direktörü):
İki yıl önce İstanbul’u savunmak için beni Litvanya’ya götürdüler. Listede kalmak için lobi yaptım. Dünya Mirası Listesi’nin gereklerini yerine getireceğimize söz verdim. Belediye, Bakanlık, Valilik temsilcileri bana oy birliği ile savunma gücü verdiler. İstanbul’a dönünce düzenli olarak toplantılar yapıp Belediye’ye sorumluluklarını hatırlattım. Mimarlar Odası, “Belediye yetkilileri belki Fransızca, İngilizce bilmiyordur” diye Dünya Mirası Komitesi’nin kararını Türkçe’ye çevirerek bir kitap yayınladı. Ancak UNESCO’nun bize önerdiğinin pek azı gerçekleşti. Bunları size acı çekerek bildiriyorum. Dünya Miras Listesi’nden çıkmak uluslararası toplumdan dışlanmak gibi bir şeydir.
İstanbul'un yüzde 1'i bile korunamadı
Prof. Doğan Kuban (Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye bölümü kurucusu):
İstanbul’da tarihsel koruma yıllardır çözülememiş bir sorun. 1970’lerde hazırladığım İstanbul Koruma Planı uygulanmadı, kentin yüzde 1’i bile korunamadı. Yenikapı’daki Bizans limanının içinden iki metro hattı geçiyor.
UNESCO laf olsun diye rapor istemiyor
Prof. Dr. Nur Akın (UNESCO İzleme Komitesi üyeleri ICOMOS Türkiye Başkanı):
İstanbul listede yer alsa da, almasa da 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyanın en önemli kültür kentidir. Bu bizim mirasımız ve bunu sorumsuzca harcamaya hakkımız yok. UNESCO laf olsun diye, rafa kaldırmak için rapor istemiyor.
İktidar sarhoşluğu içinde iş yapıyorlar
Korhan Gümüş (Mimar):
Türkiye UNESCO’ya yönetim planlarının hazır olacağının sözünü verdi.
Ancak buna uygun bir örgütlenme yok. Tarihi Yarımada plan çalışmaları çok eski tekniklerle yürütülüyor. 19’uncu yüzyıldan kalma planlama-proje yöntemleri dayatılıyor. Korumacılık, geçmişi yeniden inşa etmek demek değildir. Bu uygulamalar yaratıcı alanın gasp edilmesidir. İktidar sarhoşluğu içinde yapılan bu uygulamalarla kenti iyileştirmek mümkün değil.
Akşam
Önceki gün Sulukule Platformu tarafından düzenlenen basın toplantısında UNESCO İzleme Komitesi’nin Türk üyeleri son 2 yılın değerlendirmesini yaptı. Ancak umut verici bir sonuç çıkmadı: Verilen sözler tutulmazsa İstanbul ‘Dünya Miras Listesi’ndeki yerini kaybedecek... İşte uzmanların tespitleri:
Tutulmamış sözlerin acısını çekiyorum
Cevat Erder (ICOMOS Eski Başkanı, Ulus-lararası Kültür Varlıklarını Koruma Onarım Araştırma Merkezi eski Genel Direktörü):
İki yıl önce İstanbul’u savunmak için beni Litvanya’ya götürdüler. Listede kalmak için lobi yaptım. Dünya Mirası Listesi’nin gereklerini yerine getireceğimize söz verdim. Belediye, Bakanlık, Valilik temsilcileri bana oy birliği ile savunma gücü verdiler. İstanbul’a dönünce düzenli olarak toplantılar yapıp Belediye’ye sorumluluklarını hatırlattım. Mimarlar Odası, “Belediye yetkilileri belki Fransızca, İngilizce bilmiyordur” diye Dünya Mirası Komitesi’nin kararını Türkçe’ye çevirerek bir kitap yayınladı. Ancak UNESCO’nun bize önerdiğinin pek azı gerçekleşti. Bunları size acı çekerek bildiriyorum. Dünya Miras Listesi’nden çıkmak uluslararası toplumdan dışlanmak gibi bir şeydir.
İstanbul'un yüzde 1'i bile korunamadı
Prof. Doğan Kuban (Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye bölümü kurucusu):
İstanbul’da tarihsel koruma yıllardır çözülememiş bir sorun. 1970’lerde hazırladığım İstanbul Koruma Planı uygulanmadı, kentin yüzde 1’i bile korunamadı. Yenikapı’daki Bizans limanının içinden iki metro hattı geçiyor.
UNESCO laf olsun diye rapor istemiyor
Prof. Dr. Nur Akın (UNESCO İzleme Komitesi üyeleri ICOMOS Türkiye Başkanı):
İstanbul listede yer alsa da, almasa da 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyanın en önemli kültür kentidir. Bu bizim mirasımız ve bunu sorumsuzca harcamaya hakkımız yok. UNESCO laf olsun diye, rafa kaldırmak için rapor istemiyor.
İktidar sarhoşluğu içinde iş yapıyorlar
Korhan Gümüş (Mimar):
Türkiye UNESCO’ya yönetim planlarının hazır olacağının sözünü verdi.
Ancak buna uygun bir örgütlenme yok. Tarihi Yarımada plan çalışmaları çok eski tekniklerle yürütülüyor. 19’uncu yüzyıldan kalma planlama-proje yöntemleri dayatılıyor. Korumacılık, geçmişi yeniden inşa etmek demek değildir. Bu uygulamalar yaratıcı alanın gasp edilmesidir. İktidar sarhoşluğu içinde yapılan bu uygulamalarla kenti iyileştirmek mümkün değil.
Akşam
Yorum