Kene biyo-terörizm ajanı olabilir mi
23 Haziran 2008Bülent SARIOÐLU/ANKARACHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, ölümcül KKKA virüsü yayan kenelerin Türkiye’ye karşı "biyo-terörizm ajanı" olarak kullanıldığı yönünde, söylentileri destekleyen bir açıklama yaptı. Arıtman, KKKA’nın ilk olarak 2. Dünya Savaşı sırasında Kırım’ın Nazilerce işgalinden sonra ortaya çıktığını anımsatarak, "Bu senaryoya benzer bir açıklama Türkiye için de geçerli olabilir" dedi.
DOKTORolan CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, son günlerde Türkiye çapında bir kabus haline gelen kenelerin "biyo-terörizm" ajanı olarak kullanılmış olabileceğini söyledi. Arıtman, keneden insana geçen ölümcül KKKA virüsünün gelişim seyri ve önlemler konusunda şunları söyledi:
Nazilerce kullanıldı
"KKKA enfeksiyonunun, biyo-terörizm ajanı olarak kullanılabilme özelliği var. Yaygın coğrafi dağılımı ve yüksek ölüm oranıyla seyretmesi, KKKA ve Nairovirüsü önemli bir sorun olarak karşımıza çıkarıyor. Kene popülasyonunu artıran çevresel değişiklikler; tarım alanlarının boşaltılması, tarımsal faaliyetlerin durdurulması, doğal dokunun değişmesi ve sellerdir. İkinci Dünya Savaşı’nda Kırım’ın Naziler tarafından işgali sırasında normal tarımsal faaliyetler durdurulmuş ve tavşan avlama yasağı getirilmiştir. 1944 yılında Sovyet birlikleri dağlık Kırım steplerini ele geçirdiğinde tavşanların sayısının çok fazla olduğunu görmüş ve modern dönemde bilinen ilk salgın ortaya çıkmıştır."
"İlginç olarak bu senaryoya benzer bir açıklama Türkiye için de geçerli olabilir. 2002 salgını öncesinde terör nedeniyle bazı bölgelerde avlanma ve tarım yasağı uygulanmış ve daha sonra bu bölgelerde keneleri taşıma potansiyeli yüksek olan tavşan ve yaban domuzu popülasyonunun çoğaldığı gözlenmiştir. Ayrıca küçük omurgalılardan olan fareler yüksek oranda kene taşıma potansiyeli gösterirler. Fare mücadelesi de yapılmalıdır."
21. yüzyılın salgını
"Hastalık, ülkemizde 2002 yılından itibaren ciddi boyutta seyrediyor ve bugün dünyadaki en büyük epidemi (salgın) olarak yaşanıyor. Salgın AKP iktidarıyla başladı ve her yıl katlanarak artıyor. Çok sayıda tarımsal araştırma enstitülerinin kapatılması yanlış olmuştur. 21. yüzyılda ülkemizin tıp literatürüne dünyadaki en büyük KKKA salgını olarak geçmesi bir utanç kaynağıdır."
Hükümet TSK’ya danışsın
"Salgın ekim ayına kadar süreceği için bu süreçte her cuma hutbesinde imamlar tarafından Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan metinler okunmalı ve broşür şeklinde halka dağıtılmalı. Risk grubunda yer alan askerler içinde hastalık görülmemiştir. Hükümetin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne danışmasında yarar var." Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Hidayet Pekin de önceki gün yaptığı açıklamada, "KKKA hastalığı, biyolojik terör ajanı olarak GATA’nın verilerinde var" diyerek, kurumların eşgüdümlü çalışması gerektiğini belirtmişti
kaynak:hürriyet
23 Haziran 2008Bülent SARIOÐLU/ANKARACHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, ölümcül KKKA virüsü yayan kenelerin Türkiye’ye karşı "biyo-terörizm ajanı" olarak kullanıldığı yönünde, söylentileri destekleyen bir açıklama yaptı. Arıtman, KKKA’nın ilk olarak 2. Dünya Savaşı sırasında Kırım’ın Nazilerce işgalinden sonra ortaya çıktığını anımsatarak, "Bu senaryoya benzer bir açıklama Türkiye için de geçerli olabilir" dedi.
DOKTORolan CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, son günlerde Türkiye çapında bir kabus haline gelen kenelerin "biyo-terörizm" ajanı olarak kullanılmış olabileceğini söyledi. Arıtman, keneden insana geçen ölümcül KKKA virüsünün gelişim seyri ve önlemler konusunda şunları söyledi:
Nazilerce kullanıldı
"KKKA enfeksiyonunun, biyo-terörizm ajanı olarak kullanılabilme özelliği var. Yaygın coğrafi dağılımı ve yüksek ölüm oranıyla seyretmesi, KKKA ve Nairovirüsü önemli bir sorun olarak karşımıza çıkarıyor. Kene popülasyonunu artıran çevresel değişiklikler; tarım alanlarının boşaltılması, tarımsal faaliyetlerin durdurulması, doğal dokunun değişmesi ve sellerdir. İkinci Dünya Savaşı’nda Kırım’ın Naziler tarafından işgali sırasında normal tarımsal faaliyetler durdurulmuş ve tavşan avlama yasağı getirilmiştir. 1944 yılında Sovyet birlikleri dağlık Kırım steplerini ele geçirdiğinde tavşanların sayısının çok fazla olduğunu görmüş ve modern dönemde bilinen ilk salgın ortaya çıkmıştır."
"İlginç olarak bu senaryoya benzer bir açıklama Türkiye için de geçerli olabilir. 2002 salgını öncesinde terör nedeniyle bazı bölgelerde avlanma ve tarım yasağı uygulanmış ve daha sonra bu bölgelerde keneleri taşıma potansiyeli yüksek olan tavşan ve yaban domuzu popülasyonunun çoğaldığı gözlenmiştir. Ayrıca küçük omurgalılardan olan fareler yüksek oranda kene taşıma potansiyeli gösterirler. Fare mücadelesi de yapılmalıdır."
21. yüzyılın salgını
"Hastalık, ülkemizde 2002 yılından itibaren ciddi boyutta seyrediyor ve bugün dünyadaki en büyük epidemi (salgın) olarak yaşanıyor. Salgın AKP iktidarıyla başladı ve her yıl katlanarak artıyor. Çok sayıda tarımsal araştırma enstitülerinin kapatılması yanlış olmuştur. 21. yüzyılda ülkemizin tıp literatürüne dünyadaki en büyük KKKA salgını olarak geçmesi bir utanç kaynağıdır."
Hükümet TSK’ya danışsın
"Salgın ekim ayına kadar süreceği için bu süreçte her cuma hutbesinde imamlar tarafından Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan metinler okunmalı ve broşür şeklinde halka dağıtılmalı. Risk grubunda yer alan askerler içinde hastalık görülmemiştir. Hükümetin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne danışmasında yarar var." Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Hidayet Pekin de önceki gün yaptığı açıklamada, "KKKA hastalığı, biyolojik terör ajanı olarak GATA’nın verilerinde var" diyerek, kurumların eşgüdümlü çalışması gerektiğini belirtmişti
kaynak:hürriyet
Yorum