Telekomünikasyon Kurulu Başkanı Tayfun Acarer, kayıt dışı mobil telefon konusunda belki de en radikal uygulamanın şu ana kadar yaptıkları kara liste kontrolü yerine, beyaz liste kontrolü uygulamasına geçmek olacağını, bu konuda şimdiden GSM operatörlerinin hazırlık yapmasını istediklerini ifade etti.
Acarer, Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD), Telekomünikasyon ve Enerji Hizmetleri Tüketici Hakları ve Sektörel Araştırmalar Derneği (TEDER) ile Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği (TÜTED) tarafından düzenlenen "Mobil Telekomünikasyonda Kayıt Dışı ve Yansımaları" panelinde yaptığı konuşmada, kayıt dışı telefon sisteminde güzel bir iş birliği yapıldığını ve bunun devam ettiğini söyledi.
Kanunun 13 Temmuz 2005'te çıktığını, uygulanmasına 13 Aralık 2005'te başlandığını hatırlatan Acarer, "2,5 yılı aşkın bir süre geçti. Bu konudaki Iceberg'in altı gözüktü. Şu anda Türkiye'de 94,3 milyon telefon kayıt altında. Kanunun çıktığı 13 Temmuz 2005'te ise kayıtlı telefon sayısı 18,5 milyondu. Geçen 2,5 yıllık süre içinde 76 milyon telefon kayıt altına alındı" diye konuştu.
Türkiye'deki kayıtlı telefon sayısı dikkate alındığında bunun ekonomiye katkısının yaklaşık 13 milyar dolar olduğunu belirten Acarer, işin ekonomik tarafı dışında sosyal soruna sağlamış olduğu bir katkısının da bulunduğunu, söz konusu tarihe kadar telefon gaspı ve çalıntı olayları nedeniyle birçok yaralanma, ölüm ve hırsızlık olaylarının meydana geldiğini, geçen hafta emniyet kayıtlarından aldıkları bilgiye göre bunun yüzde 85 oranında azaldığını kaydetti.
Acarer, 2,5 yıllık süreçte Türkiye'ye kayıt dışı yöntemlerle mobil telefon makinesi sokmak konusunda, aklının ucundan geçmeyen pek çok yöntemin uygulandığını gördüklerini, hala bu yöntemlerin uygulandığını, kurum olarak bu konuda mücadele ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini söyledi.
"MAKİNENİN KAYIT DIŞI OLUP OLMADIÐI KISA SÜREDE TESPİT EDİLECEK"
Tayfun Acarer, yapmayı planladıkları son dönemlerdeki belki de en radikal uygulamayı da burada paylaşmak istediğini dile getirerek, "O da, şu ana kadar yaptığımız kara liste kontrolü yerine beyaz liste kontrolü uygulamasına geçmek olacaktır. Bu konuda GSM operatörlerini şimdiden hazırlık yapmasını istiyoruz. Bu şekilde bir makinenin en hızlı ve kolay şekilde kayıt dışı olup olmadığı çok kısa süre içinde tespit edilecektir" diye konuştu.
Kayıt dışı mobil cihazlarla ilgili diğer iki önemli konunun da Türkiye'de hala bir kangren halinde duran ikinci el cihazlar ile bakım onarım merkezlerinin durumu olduğunu ifade eden Acarer, Türkiye'ye geçen yıl 15,6 milyon telefonun ithalat yoluyla, yaklaşık 700 bin telefonun da yolcu beraberinde geldiğini anlattı.
AB'de telefonların kullanım süresinin yaklaşık 3 yıl Türkiye'de ise 17-18 ay olduğunu, Türkiye'de telefonların AB'nin neredeyse yarı ölçüsünde az kullanıldığını belirten Acarer, Avrupa ülkelerinin pek çoğunda telefon üretmenin cazip olmayabileceğini, ancak Türkiye'de bilgi birikimi, yetişmiş eleman, genç nüfus, Ar-Ge ve teşvik yasaları olduğunu anlattı. Acarer, "Fakat bu konuda bu kabiliyette olan özellikle büyük firmalarımızın üretim konusunda...Üretim illa makineyi donanım olarak üretmek olmayabilir, yazılım ve tasarım olarak... Firmalarımızın bu konudaki isteksizliklerini gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum" dedi.
Acarer, sosyal güvenlik ve ekonomik açıdan bu ülkede nüfusun bulunduğu her yerleşim yerine karayolu ve demiryolu güzergahları boyunca mobil iletişimin götürülmesi gerektiğini, bu konuda GSM işletmecilerinin ellerinden gelen çabayı gösterdiğini, GSM işletmecilerine düşen sorumluluğun kapsama alanı ile ilgili çalışmalarını yoğunlaştırmaları ve hızlandırmaları olduğunu vurguladı.
TOPLUMSAL PARANOYAMIZ
Tayfun Acarer, son dönemlerde özellikle dinlenme ve izlenme konusunda toplumda bir paranoya meydana geldiğini söyledi.
Acarer "İşte ’beni dinliyorlar, izliyorlar’ deniliyor. Belki bunun da etkisiyle birçok kuruluş, hatta kişi Jammer veya karıştırıcı cihazlar kullanmaya başladı veya mevcut Jammer’lerinin gücünü artırmaya başladı. Unutmayın, bozma, karıştırma sahası genişledikçe başkalarının haberleşme hak ve hürriyetine zarar verirsiniz" dedi. Kanunda hangi kuruluşların Jammer cihazlarını kullanacaklarının açık bir şekilde yazılı olduğunu ifade eden Acarer, bunun dışında Jammer cihazı kullanmanın kanuna göre suç olduğunu söyledi.
70 milyonun dinlenmesinin mümkün olmadığını savunan Acarer, "Bu fiziksel olarak da mantıksal olarak da mümkün değil. Bir kere Türkiye’de 70 milyon insanı dinlemek için 70 milyon da dinleyici lazım" diye konuştu.
HaberTürk
Yorum