Dünyaya havamızı bastık!
30 Ekim 2008 Perşembe 15:25
Harcanan paranın miktarı az olsa konu edilmeyebilirdi. Boğazdaki görsel şölende madalyonun bir de öbür yüzü var.
İNTERNETHABER-
Oktay Sağlam
Ne güzeldi o görüntüler, nasıl da mutlu olduk. 20 dakikalık illüzyon aklımızı başımızdan aldı.. 29 Ekim gecesi İstanbul boğazı görsel şölene tanıklık etti. Tamam bütün bunlar kabul ama bu kadar para harcanması ne kadar doğru?
Hele ki böylesi bir kriz ortamında; Dünyanın 'kasıp kavrulduğu', felaketin 2-3 ay içinde bizi vuracağı bir dönemde
'Bizden daha iyi kutlayanı yok' diye 'böbürlendik caka sattık.' Havamızdan geçilmedi, 'dosta düşmana' cumhuriyetimizin gücünü gösterdik.
Dünya 'işi gücü bıraktı bizi izledi' diye zannediyorsanız fena halde yanılırsınız. Son yıllarda boğaz kıyılarında 'fiyaka satmanın' da bir de bedeli var.
Boğazdaki görsel şölene tam 2 milyon 355 bin YTL harcandı.. Öyle böyle değil, milyarlar değil trilyorlar harcandı. Evet yanlış okumadınız 'havaya savrulan' paranın miktarı eski parayla 2.3 trilyon lira..
Havai fişek, ışık ve lazer gösterileri için 40 tondan fazla ekipman kullanıldı. Boğaziçi köprüsü üzerine 42 ateşleme sistemi yerleştirildi. Havai fişekler 250 metreye kadar yükseldi..
20 dakikada yaşandı bitti herşey. Bugün 30 Ekim 2008 ve hayat kaldığı yerden devam ediyor; 'bütün sorunlarıyla acımasızlığıyla..'
Kalan 364 gün aynı sorunlarla başbaşayız. Yani 'batı yakasında değişen bir şey yok' aslında.
Görsel şölenin iptali, yaralar için sihirli değnek değil tabii ki; neşteri vurmaya bir yerden başlanmalı.
Neler yapılamazdı ki bu parayla.. Derslikler, öğrencilere burs, köprüler, yardıma muhtaçlara gıda yardımı, listeyi uzatmak mümkün. 'Sözü uzatmaya ne hacet.'. Para ortada hesabını siz yapın.
Açlar, açıklar, yoksullar işsizler dururken, bu harcamanın 'hiç bir kitapta yeri yok'.. En basit ifadesiyle 'kutlamaya evet israfa hovarda harcamaya hayır'.
30 Ekim 2008 Perşembe 15:25
Harcanan paranın miktarı az olsa konu edilmeyebilirdi. Boğazdaki görsel şölende madalyonun bir de öbür yüzü var.
İNTERNETHABER-
Oktay Sağlam
Ne güzeldi o görüntüler, nasıl da mutlu olduk. 20 dakikalık illüzyon aklımızı başımızdan aldı.. 29 Ekim gecesi İstanbul boğazı görsel şölene tanıklık etti. Tamam bütün bunlar kabul ama bu kadar para harcanması ne kadar doğru?
Hele ki böylesi bir kriz ortamında; Dünyanın 'kasıp kavrulduğu', felaketin 2-3 ay içinde bizi vuracağı bir dönemde
'Bizden daha iyi kutlayanı yok' diye 'böbürlendik caka sattık.' Havamızdan geçilmedi, 'dosta düşmana' cumhuriyetimizin gücünü gösterdik.
Dünya 'işi gücü bıraktı bizi izledi' diye zannediyorsanız fena halde yanılırsınız. Son yıllarda boğaz kıyılarında 'fiyaka satmanın' da bir de bedeli var.
Boğazdaki görsel şölene tam 2 milyon 355 bin YTL harcandı.. Öyle böyle değil, milyarlar değil trilyorlar harcandı. Evet yanlış okumadınız 'havaya savrulan' paranın miktarı eski parayla 2.3 trilyon lira..
Havai fişek, ışık ve lazer gösterileri için 40 tondan fazla ekipman kullanıldı. Boğaziçi köprüsü üzerine 42 ateşleme sistemi yerleştirildi. Havai fişekler 250 metreye kadar yükseldi..
20 dakikada yaşandı bitti herşey. Bugün 30 Ekim 2008 ve hayat kaldığı yerden devam ediyor; 'bütün sorunlarıyla acımasızlığıyla..'
Kalan 364 gün aynı sorunlarla başbaşayız. Yani 'batı yakasında değişen bir şey yok' aslında.
Görsel şölenin iptali, yaralar için sihirli değnek değil tabii ki; neşteri vurmaya bir yerden başlanmalı.
Neler yapılamazdı ki bu parayla.. Derslikler, öğrencilere burs, köprüler, yardıma muhtaçlara gıda yardımı, listeyi uzatmak mümkün. 'Sözü uzatmaya ne hacet.'. Para ortada hesabını siz yapın.
Açlar, açıklar, yoksullar işsizler dururken, bu harcamanın 'hiç bir kitapta yeri yok'.. En basit ifadesiyle 'kutlamaya evet israfa hovarda harcamaya hayır'.
Yorum