Koltuğunu bugün Obama’ya devredecek Bush’un 8 yıllık iktidarı savaşlar, işkenceler, skandallar, ekonomik çöküş, kimyasal silah yalanlarıyla hatırlanacak. Bush’un objektiflere yansıyan sakarlıkları ise unutulmayacak.
Bush’un başkanlığı 11 Eylül 2001 saldırılarının ruhsal sarsıntılarıyla başladı, 1930’dan beri görülen en derin ekonomik krizle noktalandı. ABD tarihinin en büyük kasırgalarından biri olan Katrina kasırgasıyla 2005’te karşı karşıya kalan Bush, 50 ay boyunca iş sahaları açarak ve 4 yıl üst üste kesintisiz büyüme sağlayarak ekonomi siyasetiyle övünse de, son aylarda dünya ekonomilerini de etkileyen krize yakalandı. 11 Eylül’den ‘ayakkabı’ya gün gün Bush dönemi...
ABD Başkanı George Bush’un Irak ve Afganistan savaşlarının damga vurduğu 8 yıllık başkanlık dönemi bugün bitiyor.
YAPTIÐI HER ŞEYLE GURUR DUYUYOR
ABD, 2008’de 1945’ten beri görülmeyen kötülükte işten çıkarmalarla tanıştı. Yerini Barack Obama’ya devretmeye hazırlanan Bush, yönetimin yaptığı her şeyden gurur duyduğunu söyledi. Bush, “8 yılda neler verdiğimi biliyorum, popüler olmak için ruhumu satmadım. Evime dönmeye hazırlanırken, aynada kendime bakıyorum ve gördüğümle gurur duyuyorum” dedi.
Bush ve yakın çevresi, Afganistan ve Irak’ta 50 milyon insanı özgürleştirdiğini, teröre karşı savaşta önemli başarılar elde ettiklerini, Asya ile ilişkilerini iyileştirdiklerini, Afrika’daki hastalıklarla eşi benzeri görülmemiş biçimde mücadele ettiklerini, vergileri hafiflettiklerini, eğitim sisteminde reform yaptıklarını, yaşlılar için hastalık sigortası koyduklarını söylüyor.
USAME BİN LADİN HALA YOK
Bush en büyük başarısının ülkesini yeni saldırılardan korumak olduğunu açıkladı ancak Usame Bin Ladin hala saklanıyor. “11 Eylül saldırıları başkanlık dönemimi tanımladı” diyen Bush, popülerliğin zirvesinden en aşağılara düşerken kampanyasında “bölücü değil, birleştiriciyim” demesine rağmen, en gizli iktidar olmakla suçlanan yönetimin icraatları yüzünden eleştiri oklarına hedef oldu.
İŞKENCEYE İZİN VERDİ
Bush, terör zanlılarını Guantanamo’ya kapatırken, zanlılarını konuşturmak için işkence denebilecek yöntemlere izin verirken ve izin almaksızın Amerikalıların telefonlarını dinletirken ABD değerlerine ihanet etmekle suçlandı.
Eski başkan, “ABD işkence yapmaz, bu yöntemler gerekliydi” sözleriyle eleştirilince de, “Sanırım beni en zorlu sorunlarla baş eden bir tip olarak anacaklar, ben onlara cepheden saldırdım. Kararlı göründüm ve son kamuoyu yoklamalarına göre değil, ilkelere dayanarak kararlarını aldım” dedi.
SADDAM’IN SİLAHLARI YALAN ÇIKTI
Bush’un Irak’a savaşı haklı çıkarmak için özgürlüğün yayılması gibi büyük ilkeleri ya da Saddam Hüseyin’in kitle imha silahlarına sahip olduğu argümanı ise boş çıktı.
HAPİSHANEDE İŞKENCE SKANDALI
Ebu Garib cezaevindeki işkencelerin yarattığı skandal, savaşın başlamasından birkaç hafta sonra ülkenin iç savaşa sürüklenmesi de Bush’u haksız çıkaran diğer gelişmeler oldu.
KİMSEYİ DİNLEMEYEN BAŞKAN
Newsweek dergisine “kimseyi dinlemeyen başkan” olarak kapak olan Bush hakkında, “Önceki başkanlardan Bush’un oğlu olmasaydı bir hiç olurdu” ya da “2000’deki seçim zaferini, Florida’daki oyların sayımındaki hileye borçlu gibi” sözler sarf edildi.
Cumhuriyetçi dostlarının 2006 seçimlerinde hezimete uğraması, 2004’te partisinin çoğunluğunu her iki mecliste de korumayı başaran ender bir başkanın, sonradan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in her söylediğini dinler hale gelmesi de eleştirildi.
TARİHE EN KÖTÜ BAŞKAN OLARAK GEÇECEK
Bush, bazı hatalar yaptığını da kabul etti. Sadık yandaşları ona hayranlıklarını sürdürürken, Demokrat senatör Harry Raid gibi bazıları ise Bush’un tarihe “ABD’nin en kötü başkanı” olarak geçeceğini düşünüyor.
EKONOMİ İFLAS ETTİ
Bush, uyarı alametleri karşısında iflas etti. Mali türbülans ve mevcut krize neden olan deregülasyonu teşvik etti. Clinton yönetiminden kalan bütçe fazlasını, Obama’ya milyarlarca dolarlık bütçe açığı olarak devrediyor. Ancak Bush yönetimi, tehlikeleri önceden gördü, bununla birlikte Kongrenin ataletine takıldı. Bush, olağanüstü önlemler almak ve 1930’daki gibi çok ciddi bir krizi önlemek için piyasa ekonomisi ilkelerinden vazgeçti. Bu önlemler, savaşın maliyeti ve teröre karşı savaş açığı daha da artırdı. Ama ülke güvenliği korundu.
IRAK’TA YALAN RÜZGARI
Bush, BM izni ve müttefiklerinin onayı olmaksızın Irak’ı işgal etti. Yönetimi işgali hazırladı ama ardından kaosu hızlandırdı. İstihbarat, kitle imha silahları konusunda yanıldı. Ama Saddam Hüseyin “bir tehditti” ve bu konuda bir BM kararı vardı. ABD, 50 kadar ülkenin katıldığı bir koalisyon oluşturdu ve 25 milyon Iraklıyı özgürleştirdi!
TALİBAN GERİ DÖNDÜ
Bush, teröre karşı savaşın gerçek cephesi Afganistan’da görev yapabilecek kuvvetleri Irak’a göndermeyi tercih etti ve devirdiği Taliban’ın toparlanmasına olanak sağlamış oldu. Ama ABD, 25 milyon Afganlıyı “özgürleştirdi.” Bu yaz ABD Afganistan’daki askeri birliklerin sayısını ikiye katlamaya hazırlanıyor.
İSRAİL-FİLİSTİN CEPHESİ
Bush, 2007’de bu meseleye sırtını döndü ve büyük müttefiki İsrail’in çıkarlarına hizmet etti. Yönetimi, Hamas’ın Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirmesine olanak sağlayan seçim sonuçları konusunda yanıldı. Ama Bush, İsrail ile birlikte var olan bir Filistin devletinin kurulması için çağrıda bulunan ilk ABD Başkanı oldu ve bu fikrin bölgede güçlenmesini sağladı, müzakereleri başlattı.
ORTADOÐU
Bush, istikrarsızlığı ve uyuşmazlığı ile aşırı uçları ve İran’ı güçlendirdi. Ama Irak ve Lübnan’da demokrasi davasını ilerletti, İran karşısında ABD müttefiklerini güçlendirdi.
İRAN
ABD’nin gerçek bir diyalogu reddetmesiyle İran uluslararası topluma meydan okumayı ve aşırı hassas nükleer faaliyetlerini sürdürdü. Ama Bush, uluslararası ittifakı oluşturdu ve İran rejimine artan baskı olanakları bıraktı.
GUANTANAMO VE EBU GARİB UNUTULMAYACAK
Guantanamo kampıyla, gizli terörle mücadele yöntemleriyle, sorgulamalar sırasında işkenceye başvurmakla, Ebu Garib cezaevi skandalıyla ABD’nin dünyadaki ahlaki otoritesini sarstı. Ama ABD’ye yeni saldırılar olmadı. ABD uluslararası yardımı yaydı ve Bush’a göre insanlar ABD’nin bir özgürlük simgesi olduğuna inanmaya devam ediyor.
KÜRESEL ISINMA
Kyoto protokolünü onaylamayı reddederek ve atmosfere sera gazı etkisi salımı kotalarını uygulamayarak Bush, kötüyü kötüleştirdi. Ama ABD, hava kirliliğini yüzde 12 oranında azalttı. Bir Kyoto sonrası anlaşma girişimine taraf oldu ve böylece Obama’ya daha temiz bir hava, daha temiz bir su ve daha iyi korunan topraklar bırakıyor.
2001
20 Ocak: George Walker Bush, Demokrat aday Al Gore’a karşı “şaibeli” olarak anılan seçimin ardından 43 Amerikan Başkanı oldu.
HABERX
Yorum