Eren Güler / hurriyet.com.trBotanika'nın pencere önü bostan işi çok tuttu. Kendi sebzesini kendi evinde yetiştirmek isteyenler ürünlere olan talebi patlattı.
- Daha önce ne iş yapıyordunuz?
Ben daha önce tekstille uğraşıyordum. Bebek ve çocuk trikoları imal ediyorduk. 17 sene boyunca yaptık o işi ve miadını doldurdu.
- Bu işe nasıl girdiniz?
Biz doğayı çok severiz. Yurtdışına gide gele gördük ki bu hobi bahçeciliği sektöründe Türkiye'de önemli bir gelecek var. Bizim işimiz tarla ihtiyaçları değil, bahçesi olan balkonu olan, çiçek böcekle uğraşan insanlara hitap ediyoruz.
Sonuçta zaten hobi olarak bu işin içindeydik ve profesyonel olarak yapmaya karar verdik.
Botanika, hobi bahçeciliği sektöründe faaliyet gösteren bir firma. Sahibi Kemal Eskinazi eskiden tekstil sektöründe iken, 2001 yılında fırsat görerek bu sektöre girmiş. Bahçesi olanlara ve bahçecilik ile ilgilenenlere hitap eden Botanika, son günlerde ise Pencere Önü Bostanları adını verdikleri yeni bir ürünle çok ilgi çekti.
16 çeşit sebzeyi özel saksılara sığdıran şirket, tüketicilere sadece sulama yaparak ev şartlarında yetiştirdikleri sebzeyi yeme fırsatı veriyor. Bu ilginç projeyi Botanika'nın patronu Kemal Eskinazi ve yeni ürünün mucidi Ürün Geliştirme Müdürü Kemal Şamcı ile konuştuk.
- Ne zaman?
2001'de bir tane distribütörlükle başladık, yapı marketlere malzeme verdik. Sonra başka distribütörlüklere girmeye başladık, kendi markamızı oluşturduk ve yavaş yavaş büyüdük. Şu anda 12 firmanın distribütörlüğünü yapıyoruz.
- Pencere önü bostan işi nereden çıktı?
5 senedir üzerinde çalıştığımız bir üründü. Aslında fikir çok basit yoldan çıktı. Madem insanlar süs bitkilerini ev koşullarında yetiştiriyorlar, neden mutfaklarında günlük kullanacakları maydanoz, roka, dereotu, soğan, sarımsak, havuç gibi ürünleri yetiştiremesinler?
Pencere önü bostanlarda 16 çeşit ürünü ev koşullarında sadece su vererek çok kolay bir şekilde yetiştirebiliyorsunuz.
- Sudan başka birşey yok mu?
Pencere önü bostanlarda 16 çeşit ürünü sadece su verip kolayca şekilde yetiştirebiliyorsunuz.
Bunlar hazır ekilmiş saksılar. İçerisinde tamamen organik ve hijyen toprakları var. Buna genetiği ile oynanmamış doğal tohumlar ekilmiş durumda. Tohumların çıkış yapabilmesi için de sadece suya ihtiyaç var. Hazır bir şekilde alınıyor ve alan sadece su koyuyor. Başka hiçbir şey yapmıyor. Bir süre sonra da kendi yetiştirdikleri ürünleri yeme ***fine sahip oluyorlar.
- Ne kadarlık bir ürün alınıyor?
7 kereye kadar biçilebiliyor. Mesela maydanoz çıkış yaptı, üzerinden makasla kesip yiyiyorsunuz, o 10 gün sonra kendini yeniden toparlıyor. İyi bakarsanız da 10 kereye kadar ürün alabiliyorsunuz. Bu semizotunda da, rokada da, terede de böyle. Ama turp gibi sebzelerde sadece bir kere yiyebiliyorsunuz.
Bir de biz bunların içine yedek tohum koyarak iki ayrı kere ekim yapmanızı sağlıyoruz, ev koşullarında sembolik bir ziraat yaptırıyoruz. 'Ben yetiştirdim' demelerinin hazzını yaşatıyoruz.
- Talep nasıl?
Bir senede 690 bine yakın ürün sattık.
Tahmin ettiğimizin çok üzerinde bir taleple karşılaştık. 1 senede 700 bine yakın ürün sattık.
- Kaç lira?
Bauhaus, Metro, Koçtaş gibi yapı marketlerde 13.5 liraya satılıyor.
- Satış alanları artacak mı?
Geçen sene gelen talebe yetişemedk açıkçası. Bu sene için yeni yerlerle görüşüyoruz.
- En çok hangi ürün satılıyor?
Pencere önü bostanlarda en çok maydanoz satılıyor.
En çok maydanoz satılıyor. Çünkü olmazsa olmaz bir ürün. Her mutfakta kullanılıyor.
- Yeni çeşitler gelecek mi?
Bunlardan sonra daha farklı kaplar içerisinde domates, biber, patlıcan gibi minyatürize edilmiş, meyvesi yenen sebzeler gelecek.
- Minyatürize edilmiş ne demek? Meyvesi mi minyatürize edilmiş?
Evet. Çünkü domatesi ev koşullarında yetiştiremezsiniz. Bunların minyatür versiyonu var. Patlıcanlar mesela, bir yumurta büyüklüğünde ve beyaz olacak. Biz onları bir süre sonra satışa çıkarmış olacağız.
- Meyvelerle ilgili bir çalışma var mı?
Gördüğümüz talep üzerine şimdi ev meyveciliği üzerine de çalışmaya başladık. Çarpıcı malzemelerle kolay bir şekilde insanların meyve yetiştirmesini sağlayacağız.
Ama her meyve evde yetişmez. Dış koşullarda yetişen bitkilerin üşüme isteği vardır. Mesela elma... Eğer yılda 1500 saat üşümezse, soğukta kalmazsa meyve vermez. Çünkü o onun uyuma ve dinlenme süresidir.
- Bu işe en uygun meyve hangisidir o zaman?
Yakın zamanda domates, biber, patlıcan gibi minyatürize edilmiş sebzeler gelecek.
Bir kere bodur versiyonda olması lazım. Biz bunların bir versiyon daha bodurlaştırılmışını üreteceğiz. Minyatür mandalinalar, bazı narenciye çeşitleri, papaya olabilir, 6-7 çeşit ürün çıkamayı hedefliyoruz.
- Ne zaman?
Bu sene değil. 2010'dan itibaren olur.
- Dünyada böyle bir trend var mı?
Fransa'nın yüzde 15'i ev sebzeciliği yapar mesela. Ama Avrupa'da bahçe kültürü çok gelişmiş bir vaziyette. İspanya, Yunanistan Almanya'ya göre bizde bahçecilik kültürü çok zayıf.
- Daha önce ne iş yapıyordunuz?
Ben daha önce tekstille uğraşıyordum. Bebek ve çocuk trikoları imal ediyorduk. 17 sene boyunca yaptık o işi ve miadını doldurdu.
- Bu işe nasıl girdiniz?
Biz doğayı çok severiz. Yurtdışına gide gele gördük ki bu hobi bahçeciliği sektöründe Türkiye'de önemli bir gelecek var. Bizim işimiz tarla ihtiyaçları değil, bahçesi olan balkonu olan, çiçek böcekle uğraşan insanlara hitap ediyoruz.
Sonuçta zaten hobi olarak bu işin içindeydik ve profesyonel olarak yapmaya karar verdik.
Botanika, hobi bahçeciliği sektöründe faaliyet gösteren bir firma. Sahibi Kemal Eskinazi eskiden tekstil sektöründe iken, 2001 yılında fırsat görerek bu sektöre girmiş. Bahçesi olanlara ve bahçecilik ile ilgilenenlere hitap eden Botanika, son günlerde ise Pencere Önü Bostanları adını verdikleri yeni bir ürünle çok ilgi çekti.
Eren GÜLER YAZIYOR
16 çeşit sebzeyi özel saksılara sığdıran şirket, tüketicilere sadece sulama yaparak ev şartlarında yetiştirdikleri sebzeyi yeme fırsatı veriyor. Bu ilginç projeyi Botanika'nın patronu Kemal Eskinazi ve yeni ürünün mucidi Ürün Geliştirme Müdürü Kemal Şamcı ile konuştuk.
- Ne zaman?
2001'de bir tane distribütörlükle başladık, yapı marketlere malzeme verdik. Sonra başka distribütörlüklere girmeye başladık, kendi markamızı oluşturduk ve yavaş yavaş büyüdük. Şu anda 12 firmanın distribütörlüğünü yapıyoruz.
- Pencere önü bostan işi nereden çıktı?
5 senedir üzerinde çalıştığımız bir üründü. Aslında fikir çok basit yoldan çıktı. Madem insanlar süs bitkilerini ev koşullarında yetiştiriyorlar, neden mutfaklarında günlük kullanacakları maydanoz, roka, dereotu, soğan, sarımsak, havuç gibi ürünleri yetiştiremesinler?
Pencere önü bostanlarda 16 çeşit ürünü ev koşullarında sadece su vererek çok kolay bir şekilde yetiştirebiliyorsunuz.
- Sudan başka birşey yok mu?
Pencere önü bostanlarda 16 çeşit ürünü sadece su verip kolayca şekilde yetiştirebiliyorsunuz.
Bunlar hazır ekilmiş saksılar. İçerisinde tamamen organik ve hijyen toprakları var. Buna genetiği ile oynanmamış doğal tohumlar ekilmiş durumda. Tohumların çıkış yapabilmesi için de sadece suya ihtiyaç var. Hazır bir şekilde alınıyor ve alan sadece su koyuyor. Başka hiçbir şey yapmıyor. Bir süre sonra da kendi yetiştirdikleri ürünleri yeme ***fine sahip oluyorlar.
- Ne kadarlık bir ürün alınıyor?
7 kereye kadar biçilebiliyor. Mesela maydanoz çıkış yaptı, üzerinden makasla kesip yiyiyorsunuz, o 10 gün sonra kendini yeniden toparlıyor. İyi bakarsanız da 10 kereye kadar ürün alabiliyorsunuz. Bu semizotunda da, rokada da, terede de böyle. Ama turp gibi sebzelerde sadece bir kere yiyebiliyorsunuz.
Bir de biz bunların içine yedek tohum koyarak iki ayrı kere ekim yapmanızı sağlıyoruz, ev koşullarında sembolik bir ziraat yaptırıyoruz. 'Ben yetiştirdim' demelerinin hazzını yaşatıyoruz.
- Talep nasıl?
Bir senede 690 bine yakın ürün sattık.
Tahmin ettiğimizin çok üzerinde bir taleple karşılaştık. 1 senede 700 bine yakın ürün sattık.
- Kaç lira?
Bauhaus, Metro, Koçtaş gibi yapı marketlerde 13.5 liraya satılıyor.
- Satış alanları artacak mı?
Geçen sene gelen talebe yetişemedk açıkçası. Bu sene için yeni yerlerle görüşüyoruz.
- En çok hangi ürün satılıyor?
Pencere önü bostanlarda en çok maydanoz satılıyor.
En çok maydanoz satılıyor. Çünkü olmazsa olmaz bir ürün. Her mutfakta kullanılıyor.
- Yeni çeşitler gelecek mi?
Bunlardan sonra daha farklı kaplar içerisinde domates, biber, patlıcan gibi minyatürize edilmiş, meyvesi yenen sebzeler gelecek.
- Minyatürize edilmiş ne demek? Meyvesi mi minyatürize edilmiş?
Evet. Çünkü domatesi ev koşullarında yetiştiremezsiniz. Bunların minyatür versiyonu var. Patlıcanlar mesela, bir yumurta büyüklüğünde ve beyaz olacak. Biz onları bir süre sonra satışa çıkarmış olacağız.
- Meyvelerle ilgili bir çalışma var mı?
Gördüğümüz talep üzerine şimdi ev meyveciliği üzerine de çalışmaya başladık. Çarpıcı malzemelerle kolay bir şekilde insanların meyve yetiştirmesini sağlayacağız.
Ama her meyve evde yetişmez. Dış koşullarda yetişen bitkilerin üşüme isteği vardır. Mesela elma... Eğer yılda 1500 saat üşümezse, soğukta kalmazsa meyve vermez. Çünkü o onun uyuma ve dinlenme süresidir.
- Bu işe en uygun meyve hangisidir o zaman?
Yakın zamanda domates, biber, patlıcan gibi minyatürize edilmiş sebzeler gelecek.
Bir kere bodur versiyonda olması lazım. Biz bunların bir versiyon daha bodurlaştırılmışını üreteceğiz. Minyatür mandalinalar, bazı narenciye çeşitleri, papaya olabilir, 6-7 çeşit ürün çıkamayı hedefliyoruz.
- Ne zaman?
Bu sene değil. 2010'dan itibaren olur.
- Dünyada böyle bir trend var mı?
Fransa'nın yüzde 15'i ev sebzeciliği yapar mesela. Ama Avrupa'da bahçe kültürü çok gelişmiş bir vaziyette. İspanya, Yunanistan Almanya'ya göre bizde bahçecilik kültürü çok zayıf.