Melih AşıkAçık Pencere
m.asik@milliyet.com.tr
Medya zaferi!
7 Nisan Salı 2009
Barack Obama bugüne dek Türkiye’ye gelen ABD başkanları arasında en fazla sempati toplayanı oldu... Hem göbek adı Hüseyin hem rengi bizimkine daha yakın. Konuşmaları da sempatikti. Laikliğin üzerine sıkı sıkıya bastı. Ermenistan konusunu ortadan idare etti. Bol bol Atatürk’ten alıntı yaptı.
Obama Türkiye’ye neden geldi? Amerikan çıkarlarını tıkayan kimi sorunları aşmak için... Ne istiyor ABD?
Irak’taki Kürt liderlerle anlaşmamızı... Kuzey Irak Kürtlerini himayeye almamızı... Ermenistan sınırını ve Ruhban Okulu’nu açmamızı... Afganistan’a destek vermemizi... vs...
Bunların tümü ABD’nin çıkarına ilişkin konulardır..
Ama basınımız bu durumu da kuşkusuz lehimize şişirecek, zafere dönüştürecektir.
Rasmussen olayının nasıl aktarıldığını gördünüz...
Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne kuvvetle itiraz eden Erdoğan, Başkan Obama ve AB bastırınca yelkenleri indirdi. Rasmussen’e onay verdi. Bizim basın ise bu skandalı:
- Bilek güreşini Türkiye kazandı,
- İstediğimizi aldık,
- Rasmussen özür dileyecek,
- Roj TV kapatılacak,
gibi balon haberlerle zafere dönüştürdü...
Rasmussen özür dilemediği gibi, Roj TV’nin kapatılması konusunda da söz vermemiş. Galiba elde edilen tek sonuç, NATO’ya bir Türk genel sekreter yardımcısı vermek. Bunun için de elbet NATO’yu krize sokmak gerekmezdi. Anlaşılan bizim Davos Fatihi birkaç puan da NATO direnişiyle almak istedi. Ama öyle sanıyoruz ki Batı’nın sabrını iyice taşırdı, adının üzerine gözle görünür bir çizik attırdı.
Zafere dönüştürülen buydu.
m.asik@milliyet.com.tr
Medya zaferi!
7 Nisan Salı 2009
Barack Obama bugüne dek Türkiye’ye gelen ABD başkanları arasında en fazla sempati toplayanı oldu... Hem göbek adı Hüseyin hem rengi bizimkine daha yakın. Konuşmaları da sempatikti. Laikliğin üzerine sıkı sıkıya bastı. Ermenistan konusunu ortadan idare etti. Bol bol Atatürk’ten alıntı yaptı.
Obama Türkiye’ye neden geldi? Amerikan çıkarlarını tıkayan kimi sorunları aşmak için... Ne istiyor ABD?
Irak’taki Kürt liderlerle anlaşmamızı... Kuzey Irak Kürtlerini himayeye almamızı... Ermenistan sınırını ve Ruhban Okulu’nu açmamızı... Afganistan’a destek vermemizi... vs...
Bunların tümü ABD’nin çıkarına ilişkin konulardır..
Ama basınımız bu durumu da kuşkusuz lehimize şişirecek, zafere dönüştürecektir.
Rasmussen olayının nasıl aktarıldığını gördünüz...
Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne kuvvetle itiraz eden Erdoğan, Başkan Obama ve AB bastırınca yelkenleri indirdi. Rasmussen’e onay verdi. Bizim basın ise bu skandalı:
- Bilek güreşini Türkiye kazandı,
- İstediğimizi aldık,
- Rasmussen özür dileyecek,
- Roj TV kapatılacak,
gibi balon haberlerle zafere dönüştürdü...
Rasmussen özür dilemediği gibi, Roj TV’nin kapatılması konusunda da söz vermemiş. Galiba elde edilen tek sonuç, NATO’ya bir Türk genel sekreter yardımcısı vermek. Bunun için de elbet NATO’yu krize sokmak gerekmezdi. Anlaşılan bizim Davos Fatihi birkaç puan da NATO direnişiyle almak istedi. Ama öyle sanıyoruz ki Batı’nın sabrını iyice taşırdı, adının üzerine gözle görünür bir çizik attırdı.
Zafere dönüştürülen buydu.
Yorum