Ahmet Hakan
ahmethakan@hurriyet.com.tr
Yazının kaynağına gitmek için tıklayınız...
Herkesin Obama'sı kendine
AKP’NİN OBAMA’SI
"Ben bu Tayyip Erdoğan’a Allah için bayıldım" manasına gelecek cümleyi, en az üç kez tekrar ederek, bir "Tayyip Erdoğan Sevenler Derneği" haline gelen AKP camiasının gönlünde taht kurmuştur.
MELİH’İN OBAMA’SI
Toplumun bir kesiminde oluşan "Melih nefreti"nden habersizce, Melih Gökçek’e, "Ne kadar da genç görünüyorsunuz?" demiş ve böylece Gökçek’e bir tür "Dorian Grey’in portresi" muamelesi çekmiştir... O artık Melih’in de Obama’sıdır.
BAYKAL’IN OBAMA’SI
Beş dakika baş başa gerçekleşen "Baykal / Obama görüşmesi"nin ardından Deniz Baykal’ın tam 25 dakika konuşmasından yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Baykal, Obama’yı seviyor...
KEMALİST’İN OBAMA’SI
Bilumum Atatürkçülere, "Anıtkabir’de o kadar içten bir şekilde hislendi ki neredeyse Atatürkçü Düşünce Derneği’ne kaydını yaptıracak sandık" dedirtecek denli usta işi bir Kemalist portresi çizmiştir... Kemalistlerimiz artık, "Washington’un taşına bak" türküsünü söylüyorlar.
HACILARIN OBAMA’SI
"Yarım saat sonra ezan okunacak... Ezana kadar devam edebiliriz" diyerek, hacı amcalarımızı iman dolu göğüslerinden yakalamıştır... Gerçi, "Ezan okunduktan sonra hep birlikte namazlarımızı eda ederiz" dememiştir ama hacı amcalarımız da o kadar müşkülpesent değillerdir...
KARİKATÜRİSTİN OBAMA’SI
Ayasofya’nın bahçesinde yoldan geçen bir sokak kedisini okşayıp severek, karikatürist Musa Kart’ın şahsında bütün karikatüristlerimize kallavi bir selam sarkıtmıştır.
HAYVANSEVERLERİN OBAMA’SI
Ayasofya’da sevilen kedi, "köpekleriyle yatıp köpekleriyle kalkanlar" açısından olmasa da, "kedileriyle yatıp kedileriyle kalkanlar" açısından muhteşem bir iade-i itibar fırsatı sunmuştur...
LİBERALLERİN OBAMA’SI
Başta Cengiz Çandar abimiz olmak üzere bilumum liberal aydınlarımız açısından "bir kıyak çekmesi"ne gerek yoktu... Onlar zaten yoldan gönüllü çıkmışlardır...
GAZETECİLERİN OBAMA’SI
Ah, işte "Basın özgürlüğü" dedi... "Çok önemli" dedi... "Özgür basın" vurgusu yaptı... Yaşasın... Yaşasın...
POSTACILARIN OBAMA’SI
Hayatında en fazla açık mektubu Türkiye’den aldığına göre neden "postacıların Obama’sı" demeyelim ki...
MAHSUN’UN OBAMA’SI
Mahsun Kırmızıgül’ün her tarafı gayet güzel idare eden "Güneşi Gördüm" filmine bayılanların Obama’da kendi tarzlarını görmemelerine imkán yok... Kısacası o "Güneşi Gördüm"cülerin de Obaması’dır...
BAKLAVACI’NIN OBAMA’SI
Melih Gökçek’e benzerliği ve her gelen yabancı konuğa bir tepsi baklava sunmasıyla maruf Güllüoğlu Baklava’nın sahibi Nadir Güllü, Obama fırsatını da kaçırmamış ve "Baracklava" adını verdiği bir tepsi baklavayı Obama’ya hediye etmeye kalkarak ulusça yüzümüzü buruşturmuştur.
ahmethakan@hurriyet.com.tr
Yazının kaynağına gitmek için tıklayınız...
Herkesin Obama'sı kendine
AKP’NİN OBAMA’SI
"Ben bu Tayyip Erdoğan’a Allah için bayıldım" manasına gelecek cümleyi, en az üç kez tekrar ederek, bir "Tayyip Erdoğan Sevenler Derneği" haline gelen AKP camiasının gönlünde taht kurmuştur.
MELİH’İN OBAMA’SI
Toplumun bir kesiminde oluşan "Melih nefreti"nden habersizce, Melih Gökçek’e, "Ne kadar da genç görünüyorsunuz?" demiş ve böylece Gökçek’e bir tür "Dorian Grey’in portresi" muamelesi çekmiştir... O artık Melih’in de Obama’sıdır.
BAYKAL’IN OBAMA’SI
Beş dakika baş başa gerçekleşen "Baykal / Obama görüşmesi"nin ardından Deniz Baykal’ın tam 25 dakika konuşmasından yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Baykal, Obama’yı seviyor...
KEMALİST’İN OBAMA’SI
Bilumum Atatürkçülere, "Anıtkabir’de o kadar içten bir şekilde hislendi ki neredeyse Atatürkçü Düşünce Derneği’ne kaydını yaptıracak sandık" dedirtecek denli usta işi bir Kemalist portresi çizmiştir... Kemalistlerimiz artık, "Washington’un taşına bak" türküsünü söylüyorlar.
HACILARIN OBAMA’SI
"Yarım saat sonra ezan okunacak... Ezana kadar devam edebiliriz" diyerek, hacı amcalarımızı iman dolu göğüslerinden yakalamıştır... Gerçi, "Ezan okunduktan sonra hep birlikte namazlarımızı eda ederiz" dememiştir ama hacı amcalarımız da o kadar müşkülpesent değillerdir...
KARİKATÜRİSTİN OBAMA’SI
Ayasofya’nın bahçesinde yoldan geçen bir sokak kedisini okşayıp severek, karikatürist Musa Kart’ın şahsında bütün karikatüristlerimize kallavi bir selam sarkıtmıştır.
HAYVANSEVERLERİN OBAMA’SI
Ayasofya’da sevilen kedi, "köpekleriyle yatıp köpekleriyle kalkanlar" açısından olmasa da, "kedileriyle yatıp kedileriyle kalkanlar" açısından muhteşem bir iade-i itibar fırsatı sunmuştur...
LİBERALLERİN OBAMA’SI
Başta Cengiz Çandar abimiz olmak üzere bilumum liberal aydınlarımız açısından "bir kıyak çekmesi"ne gerek yoktu... Onlar zaten yoldan gönüllü çıkmışlardır...
GAZETECİLERİN OBAMA’SI
Ah, işte "Basın özgürlüğü" dedi... "Çok önemli" dedi... "Özgür basın" vurgusu yaptı... Yaşasın... Yaşasın...
POSTACILARIN OBAMA’SI
Hayatında en fazla açık mektubu Türkiye’den aldığına göre neden "postacıların Obama’sı" demeyelim ki...
MAHSUN’UN OBAMA’SI
Mahsun Kırmızıgül’ün her tarafı gayet güzel idare eden "Güneşi Gördüm" filmine bayılanların Obama’da kendi tarzlarını görmemelerine imkán yok... Kısacası o "Güneşi Gördüm"cülerin de Obaması’dır...
BAKLAVACI’NIN OBAMA’SI
Melih Gökçek’e benzerliği ve her gelen yabancı konuğa bir tepsi baklava sunmasıyla maruf Güllüoğlu Baklava’nın sahibi Nadir Güllü, Obama fırsatını da kaçırmamış ve "Baracklava" adını verdiği bir tepsi baklavayı Obama’ya hediye etmeye kalkarak ulusça yüzümüzü buruşturmuştur.