IMF'nin acı reçetesi yolda! 04 Mayıs 2009 - 16:15 IMF'nin isteğiyle sosyal güvenlikte tasarrufa gidecek olan AKP yine dar gelirliyi vuracak.
MUSTAFA SÖNMEZ/Cumhuriyet
Maliye Bakanlığı’na IMF ile uzun zamandır görüşmeler yapan Mehmet Şimşek’in getirilmesi tesadüf değil. Önümüzdeki dönemin en çok operasyon yapılacak alanı bütçe ve sosyal güvenlik harcamaları olacak. Çünkü, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütçesi büyük açık vermeye başladı. Son 6 ayda kuruma prim ödeyenlerin sayısı 1 milyon azaldı. Gelirler yetmeyince kurumun yılın ilk 3 ayında merkezi bütçeden kullandığı kaynak 13.2 milyar TL’yi buldu.
2009’da beklenen yüzde 6’nın üstünde küçülme, vergi gelirlerinde önemli daralmalara yol açacak. IMF, Sosyal Güvenlik Kurumu’na, emekli, dul-yetim maaşlarını tırpanlamaktan sağlık harcamalarını iyice kısmaya kadar bir dizi tasarruf paketi getirecek. Sayıları 10 milyonu bulan yeşil kartlı yoksulların sağlık harcamaları, 33 milyon sigorta ve emekli yakınlarının aldığı her tür yardım kalemleri de hedef tahtasında olacak.
Sosyal Güvenlik Yine Topun Ağzında
Kabine revizyonu ile Maliye Bakanlığı’na, kalp ve kriz yorgunu Kemal Unakıtan’ın yerine IMF ile uzun zamandır halvet olan Mehmet Şimşek’in getirilmesi tesadüfi değil. Görünen o ki, önümüzdeki dönemin en çok operasyon yapılacak alanı bütçe ve onunla çok yakından ilgili sosyal güvenlik harcamaları olacak. Şimdiden belli ki, IMF’nin budama talimatı vereceği en önemli kalem de yine sosyal güvenlik harcamaları olacak. Çünkü, sosyal güvenlik bilançosu aydan aya içeri giriyor; reform adına yapılan tüm tırpanlamalara rağmen, kısa adı SGK olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütçesi yine büyük açıklar vermeye başladı.
***
SGK gemisi neden su almaya başladı?
Birincisi, sigortalı, dolayısıyla prim geliri girişi düşmeye başladı. Geçen yazımda da belirttiğim gibi, sadece Ekim 2008’den Şubat 2009’a 760 bine yakın sigortalı işçi işini kaybetti, dolayısıyla prim girişi azaldı. Yanı sıra son 6 ayda Emekli Sandığı sigortalısı memur sayısında da 165 bin azalma yaşandı. Mart ayında 100 bin işçi kaybı daha varsayarsak, son 6 ayda kuruma prim ödeyenlerin sayısının yaklaşık 1 milyon azaldığını söyleyebiliriz. Yani, prim ödeyen aktif sigortalı sayısı mart sonunda 14.7 milyona düşmüş durumda. Buna karşılık pasif sigortalı denen emeklilerin sayısı 8.2 milyon. Bu aktif-pasif oranının 1.80’e düşmesi demek. 2002’de bu oran 2.03’tü. Yani, SGK’ye prim getirecek sigortalı sayısı azalırken, emekli sayısı artma eğiliminde. Bir de krizle birlikte irili-ufaklı işverenlerin prim borçlarını ödemeyip bir af beklentisine girmesi durumu var. Şimdiden SGK’nin prim alacakları 12 milyar TL’yi geçmiş durumda.
Kurumun prim gelirleri, harcamalarına yetmeyince, bütçeden görev zararı ve Hazine yardımı başlıkları altında SGK’ye aktarılmak zorunda kalınan kaynak tutarı da yıldan yıla arttı. 2007’de 33.4 milyar TL olan bütçe transferleri 2008’de 35.3 milyar TL’yi buldu. Gelelim, 2009 kriz yılına…
SGK’nin bu yılın daha ilk 3 ayında merkezi bütçeden kullandığı kaynak 13.2 milyar TL’yi bulmuş durumda. Oysa geçen yılın ve önceki yılın aynı döneminde bu kaynak 9 milyar TL’de kalıyordu. Yine son 2 yılın deneyimi, ilk 3 ayda bütçeden yapılan transferlerin, yıl sonu toplam aktarımların dörtte birine denk geldiğini söylüyor. O zaman da, ciddi tırpanlar yemez ise, bu yılın aktarımlarının 52 milyar TL’yi bulacağını öngörmek mümkün.
***
2009 için ekonominin genelinde beklenen yüzde 6’nın üstünde küçülme, vergi gelirlerinde önemli daralmalara yol açacak. Hem ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerde hem de istihdam üstünden alınan vergilerde ciddi azalmalar olacak. Birçok firma zarar göstereceği için zaten küçük bir payı olan kurumlar vergisinde de düşüşler olacak. Bu durumda, Maliye Bakanlığı’na getirilen Şimşek, daralan ekonomide vergi geliri dramatik biçimde azalan ama giderleri kısılmak zorunda olan bir Maliye’yi yönetmeye memur edilmiş durumda.
IMF, imzalanacak stand-by’da daraltılacak harcamaların ilk sırasına sosyal güvenliği mutlaka koyacak. İstihdam, dolayısıyla prim gelirleri arttırılamayacağı için, harcamalarda kısma istenecek. Emekli, dul-yetim maaşlarına tırpandan sağlık harcamalarını iyice kısmaya kadar bir tasarruf paketi getirilecek SGK’ye...
Sayıları 10 milyonu bulan yeşil kartlı yoksulların sağlık harcamaları, 33 milyon sigorta ve emekli yakınlarının aldıkları her tür sağlık-sosyal yardım kalemleri de hedef tahtasında olacak.
***
Çok geçmeden, IMF muhibbi kalemlerin “SGK kara deliği”nden söz ederek hedef tahtasına konulacak kıt sosyal güvenlik harcamalarını dillerine dolamalarına şimdiden hazırlıklı olmak gerekli.
Ağırlıkla emekli, işi olan-olmayan emekçi sınıfın sosyal güvenlik kurumu olan SGK’ye de kriz faturasının bir kısmını çıkarmaya hazırlananlara karşı kararlı bir tavır sergilenmeli.
Bu krizin ortaya çıkmasında hiçbir sorumluluğu olmayan çalışan sınıfın kırık dökük sosyal güvenliğinin bile üstünden kimse tasarrufa yeltenmemeli, yeltenirse de karşılığını örgütlü bir çıkışla görmeli.
MUSTAFA SÖNMEZ/Cumhuriyet
Maliye Bakanlığı’na IMF ile uzun zamandır görüşmeler yapan Mehmet Şimşek’in getirilmesi tesadüf değil. Önümüzdeki dönemin en çok operasyon yapılacak alanı bütçe ve sosyal güvenlik harcamaları olacak. Çünkü, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütçesi büyük açık vermeye başladı. Son 6 ayda kuruma prim ödeyenlerin sayısı 1 milyon azaldı. Gelirler yetmeyince kurumun yılın ilk 3 ayında merkezi bütçeden kullandığı kaynak 13.2 milyar TL’yi buldu.
2009’da beklenen yüzde 6’nın üstünde küçülme, vergi gelirlerinde önemli daralmalara yol açacak. IMF, Sosyal Güvenlik Kurumu’na, emekli, dul-yetim maaşlarını tırpanlamaktan sağlık harcamalarını iyice kısmaya kadar bir dizi tasarruf paketi getirecek. Sayıları 10 milyonu bulan yeşil kartlı yoksulların sağlık harcamaları, 33 milyon sigorta ve emekli yakınlarının aldığı her tür yardım kalemleri de hedef tahtasında olacak.
Sosyal Güvenlik Yine Topun Ağzında
Kabine revizyonu ile Maliye Bakanlığı’na, kalp ve kriz yorgunu Kemal Unakıtan’ın yerine IMF ile uzun zamandır halvet olan Mehmet Şimşek’in getirilmesi tesadüfi değil. Görünen o ki, önümüzdeki dönemin en çok operasyon yapılacak alanı bütçe ve onunla çok yakından ilgili sosyal güvenlik harcamaları olacak. Şimdiden belli ki, IMF’nin budama talimatı vereceği en önemli kalem de yine sosyal güvenlik harcamaları olacak. Çünkü, sosyal güvenlik bilançosu aydan aya içeri giriyor; reform adına yapılan tüm tırpanlamalara rağmen, kısa adı SGK olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütçesi yine büyük açıklar vermeye başladı.
***
SGK gemisi neden su almaya başladı?
Birincisi, sigortalı, dolayısıyla prim geliri girişi düşmeye başladı. Geçen yazımda da belirttiğim gibi, sadece Ekim 2008’den Şubat 2009’a 760 bine yakın sigortalı işçi işini kaybetti, dolayısıyla prim girişi azaldı. Yanı sıra son 6 ayda Emekli Sandığı sigortalısı memur sayısında da 165 bin azalma yaşandı. Mart ayında 100 bin işçi kaybı daha varsayarsak, son 6 ayda kuruma prim ödeyenlerin sayısının yaklaşık 1 milyon azaldığını söyleyebiliriz. Yani, prim ödeyen aktif sigortalı sayısı mart sonunda 14.7 milyona düşmüş durumda. Buna karşılık pasif sigortalı denen emeklilerin sayısı 8.2 milyon. Bu aktif-pasif oranının 1.80’e düşmesi demek. 2002’de bu oran 2.03’tü. Yani, SGK’ye prim getirecek sigortalı sayısı azalırken, emekli sayısı artma eğiliminde. Bir de krizle birlikte irili-ufaklı işverenlerin prim borçlarını ödemeyip bir af beklentisine girmesi durumu var. Şimdiden SGK’nin prim alacakları 12 milyar TL’yi geçmiş durumda.
Kurumun prim gelirleri, harcamalarına yetmeyince, bütçeden görev zararı ve Hazine yardımı başlıkları altında SGK’ye aktarılmak zorunda kalınan kaynak tutarı da yıldan yıla arttı. 2007’de 33.4 milyar TL olan bütçe transferleri 2008’de 35.3 milyar TL’yi buldu. Gelelim, 2009 kriz yılına…
SGK’nin bu yılın daha ilk 3 ayında merkezi bütçeden kullandığı kaynak 13.2 milyar TL’yi bulmuş durumda. Oysa geçen yılın ve önceki yılın aynı döneminde bu kaynak 9 milyar TL’de kalıyordu. Yine son 2 yılın deneyimi, ilk 3 ayda bütçeden yapılan transferlerin, yıl sonu toplam aktarımların dörtte birine denk geldiğini söylüyor. O zaman da, ciddi tırpanlar yemez ise, bu yılın aktarımlarının 52 milyar TL’yi bulacağını öngörmek mümkün.
***
2009 için ekonominin genelinde beklenen yüzde 6’nın üstünde küçülme, vergi gelirlerinde önemli daralmalara yol açacak. Hem ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerde hem de istihdam üstünden alınan vergilerde ciddi azalmalar olacak. Birçok firma zarar göstereceği için zaten küçük bir payı olan kurumlar vergisinde de düşüşler olacak. Bu durumda, Maliye Bakanlığı’na getirilen Şimşek, daralan ekonomide vergi geliri dramatik biçimde azalan ama giderleri kısılmak zorunda olan bir Maliye’yi yönetmeye memur edilmiş durumda.
IMF, imzalanacak stand-by’da daraltılacak harcamaların ilk sırasına sosyal güvenliği mutlaka koyacak. İstihdam, dolayısıyla prim gelirleri arttırılamayacağı için, harcamalarda kısma istenecek. Emekli, dul-yetim maaşlarına tırpandan sağlık harcamalarını iyice kısmaya kadar bir tasarruf paketi getirilecek SGK’ye...
Sayıları 10 milyonu bulan yeşil kartlı yoksulların sağlık harcamaları, 33 milyon sigorta ve emekli yakınlarının aldıkları her tür sağlık-sosyal yardım kalemleri de hedef tahtasında olacak.
***
Çok geçmeden, IMF muhibbi kalemlerin “SGK kara deliği”nden söz ederek hedef tahtasına konulacak kıt sosyal güvenlik harcamalarını dillerine dolamalarına şimdiden hazırlıklı olmak gerekli.
Ağırlıkla emekli, işi olan-olmayan emekçi sınıfın sosyal güvenlik kurumu olan SGK’ye de kriz faturasının bir kısmını çıkarmaya hazırlananlara karşı kararlı bir tavır sergilenmeli.
Bu krizin ortaya çıkmasında hiçbir sorumluluğu olmayan çalışan sınıfın kırık dökük sosyal güvenliğinin bile üstünden kimse tasarrufa yeltenmemeli, yeltenirse de karşılığını örgütlü bir çıkışla görmeli.
Yorum