Necati Doğru Yazara ulaşmak için : ndogru@gazetevatan.com 24 saat içinde netleşmeliydi!
En fazla bir gece bir gündüz içinde yani 24 saat geçmeden; “Temiz gerçek nedir, kirli haber hangisidir” netleşmeliydi.
Halk bilmeliydi.
Ordunun içinde; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünü, etkisini, imkanlarını, halkın ona olan inancı, güveni ile sevgisini alet ederek “darbecilik siyaseti yapmaya” soyunmuş birileri gerçekten olduysa bunu halka hemen açıklamak gerekirdi.
Zaten biliyoruz.
Camiye girmiş siyaset!
Orduya sinmiş siyaset.
İkisi “iktidarı ele geçirmek” için çarpışıyor, vuruşuyor, çekişiyor. Bu toplum ikisinden de fayda, gelişme, ilerleme, medeniyet görmedi. Camiye girmiş siyaset; milli cephe, adil düzen, milli görüş, cemaatçilik, hoca efendilik üreterek iktidara geldi, devletin imkanlarını yandaşlarına akıttı. Orduya girmiş siyaset ise onları iktidardan ittirmek için darbeler üretti, sonra iktidarı yine onlara geri verip kışlasına çekildi.
Halk seçer.
Asker indirir.
Bunun suyu çıktı.
Faydası hiç olmadı.
Modası çoktan bitti.
Dünya çok değişti.
Türkiye de gelişti.
Toplum da olgunlaştı.
***
Halk; “seçimle getirdiğini yine seçimle gönderecek demokratik sorumluluğa” ulaştı. Türkiye siyaseti, halktan yüzde 50’den de fazla oy almış fakat bir ya da iki dönem sonra sandıktan bile çıkamamış çok sayıda lider, parti, politikacı gördü.
Görüyoruz.
Göreceğiz.
Toplum bu demokratik olgunluğa gelmiş iken; Genelkurmay Harekat Başkanlığı’nda; iktidar partisi için ve Amerika’da bir büyük çiftlikte çok rahat yaşamakta olan din adamı ile sermaye adamlığını aynı potada eritmiş Fettullah Gülen için “andıçlama türü” bir tezgah planı hazırlanmışsa...
Böyle yazdılar.
Belge de yayınladılar.
Belge doğruysa ya da uydurmaysa; 24 saat içinde netleşmeydi. Genelkurmay, 24 saat içinde; “Evet iktidar partisi AKP ile din büyüğü görüntüsünde yeni zengin sınıfını desteklemek için devlet bürokrasisine adamlarını yerleştirme yolunu seçtiği anlaşılan Fettulah Gülen adlı cemaat liderine işlemedikleri askeri suç icat ederek karalama, yıpratma, tuzak kurma, çamur atma planı yapıldığı anlaşılmıştır, bu suçu işleyenler için gereken yapılacaktır” diyebilmeli ya da tersini söyleyebilmeli; “Bu belge ve bu belgede yazılanlar tamamen uydurma, fabrikasyondur, orduyu yıpratma makinesinin kirli üretimleridir” açıklamasını yapmalıydı.
***
72 saat geçti.
Belge var mı, yok mu?
Gerçek mi, uydurma mı?
Uydurmaysa halk bilsin; uyduranların gerçek yüzünü, kirli niyetlerini tartışsın. Bu belge gerçekse TSK içinde ordunun imkanlarını, işgalci düşmanı ve onunla işbirliği yapan yerli satılmışları yıpratmak için kullandığı “andıç yöntemlerini” iktidarı devirme siyasetine alet edenleri de bilmeliyiz.
Bıktık bu oyundan!
Halk seçer, asker indirir.
Bunun suyu çıktı.
Faydası hiç olmadı.
En fazla bir gece bir gündüz içinde yani 24 saat geçmeden; “Temiz gerçek nedir, kirli haber hangisidir” netleşmeliydi.
Halk bilmeliydi.
Ordunun içinde; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünü, etkisini, imkanlarını, halkın ona olan inancı, güveni ile sevgisini alet ederek “darbecilik siyaseti yapmaya” soyunmuş birileri gerçekten olduysa bunu halka hemen açıklamak gerekirdi.
Zaten biliyoruz.
Camiye girmiş siyaset!
Orduya sinmiş siyaset.
İkisi “iktidarı ele geçirmek” için çarpışıyor, vuruşuyor, çekişiyor. Bu toplum ikisinden de fayda, gelişme, ilerleme, medeniyet görmedi. Camiye girmiş siyaset; milli cephe, adil düzen, milli görüş, cemaatçilik, hoca efendilik üreterek iktidara geldi, devletin imkanlarını yandaşlarına akıttı. Orduya girmiş siyaset ise onları iktidardan ittirmek için darbeler üretti, sonra iktidarı yine onlara geri verip kışlasına çekildi.
Halk seçer.
Asker indirir.
Bunun suyu çıktı.
Faydası hiç olmadı.
Modası çoktan bitti.
Dünya çok değişti.
Türkiye de gelişti.
Toplum da olgunlaştı.
***
Halk; “seçimle getirdiğini yine seçimle gönderecek demokratik sorumluluğa” ulaştı. Türkiye siyaseti, halktan yüzde 50’den de fazla oy almış fakat bir ya da iki dönem sonra sandıktan bile çıkamamış çok sayıda lider, parti, politikacı gördü.
Görüyoruz.
Göreceğiz.
Toplum bu demokratik olgunluğa gelmiş iken; Genelkurmay Harekat Başkanlığı’nda; iktidar partisi için ve Amerika’da bir büyük çiftlikte çok rahat yaşamakta olan din adamı ile sermaye adamlığını aynı potada eritmiş Fettullah Gülen için “andıçlama türü” bir tezgah planı hazırlanmışsa...
Böyle yazdılar.
Belge de yayınladılar.
Belge doğruysa ya da uydurmaysa; 24 saat içinde netleşmeydi. Genelkurmay, 24 saat içinde; “Evet iktidar partisi AKP ile din büyüğü görüntüsünde yeni zengin sınıfını desteklemek için devlet bürokrasisine adamlarını yerleştirme yolunu seçtiği anlaşılan Fettulah Gülen adlı cemaat liderine işlemedikleri askeri suç icat ederek karalama, yıpratma, tuzak kurma, çamur atma planı yapıldığı anlaşılmıştır, bu suçu işleyenler için gereken yapılacaktır” diyebilmeli ya da tersini söyleyebilmeli; “Bu belge ve bu belgede yazılanlar tamamen uydurma, fabrikasyondur, orduyu yıpratma makinesinin kirli üretimleridir” açıklamasını yapmalıydı.
***
72 saat geçti.
Belge var mı, yok mu?
Gerçek mi, uydurma mı?
Uydurmaysa halk bilsin; uyduranların gerçek yüzünü, kirli niyetlerini tartışsın. Bu belge gerçekse TSK içinde ordunun imkanlarını, işgalci düşmanı ve onunla işbirliği yapan yerli satılmışları yıpratmak için kullandığı “andıç yöntemlerini” iktidarı devirme siyasetine alet edenleri de bilmeliyiz.
Bıktık bu oyundan!
Halk seçer, asker indirir.
Bunun suyu çıktı.
Faydası hiç olmadı.
Yorum