Tıp birincisinden acı itiraf"Anne-babamı doktor arkadaşlarıma emanet etmem"
20.06.2009 09:42Dr. Tuğba Akın, mezuniyet töreninde acı konuştu. İnternlerin (stajyer hekim) sadece yüzde 2.8’inin gelecekten umutlu olduğunu söyleyen Akın, sağlık ve eğitim
sistemini kıyasıya eleştirdi
Dün, Türkiye’nin sayılı okullarından olan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin mezuniyet töreni çok sarsıcı bir konuşmaya sahne oldu. Fakülteden birincilikle mezun olan Dr. Tuğba Akın, kürsüden yaptığı konuşmada acı itiraflarda bulundu. İşte çiçeği burnunda doktorun eğitim sisteminin eksikliklerini gözler önüne seren konuşmasından çarpıcı bölümler:
Hekime değer verilmiyor
“İnternler arasında yaptığımız ankete göre arkadaşlarımızın sadece yüzde 2.8’i gelecekten umutlu. Geri kalan kısım ise meslek yaşantısı ile ilgili beklentilerinin gerçekleşmesi konusunda umutsuz ve karamsar. Hekimlik gibi prestijli bir mesleğe birkaç adım kala hekimlerin karamsar olmasının nedeni çok açık. Çünkü bizler siyasi dengeleri hâlâ oturmamış, sağlık politikalarının sürekli değişiyor olduğu ve hekimine gereken değer ve imkanın verilmediği bir ülkede yaşıyoruz. Anket sorularından biri de şuydu: ’Kendi döneminizden bir hekim arkadaşınıza anne babanızı emanet eder misiniz?’ Çıkan sonuç aslında çok vahim. Sadece yüzde birimiz ailemizi tam güvenerek, aynı dönemde mezun olduğumuz hekim arkadaşına emanet ediyor. Burada hem kendi, hem de fakülte eğitimimiz adına ciddi bir öz eleştiri yapmalıyız. Aslında bu sorunun cevabı bir başka anket sorusunda saklı. ’İnternlük döneminizde eğitiminizi kimlerden aldınız?’ İntern arkadaşlarımız bu soruya, iş yükü zaten ağır, vakti kısıtlı olan ve zaten kendisinin burada bulunuş amacı eğitim almak olan asistan hekimler olarak cevap vermişler. Oysa ki tıp fakültesinde sadece bir sene sonra tek başına hasta bakacak olan hekim adaylarına eğitim vermesi gereken kişilerin öğretim üyeleri olması gerekli değil midir?”
’Hoca yüzü görmüyoruz’
“Bu fakültenin öncelikli amacı hekim yetiştirmek değil midir? O zaman neden bazı polikliniklerde hiç hoca görmeden, sabahtan akşama kadar sadece asistan hekimlerle hasta bakıyoruz? Neden bazı bölümlerde öğrenci pratiklerini öğretim üyeleri yerine asistanlar yaptırıyor? Bizler burada hastanenin iş yükünü azaltmak için mi varız? Bedava iş gücü olarak mı görülüyoruz? İnternlerin yüzde 74’ü öğretim üyelerinin tekrarlayan eğitici eğitimi almaları gerektiğini düşünüyor. Yine anket sonuçlarına göre, intern hekimlerin bir çoğu kendini birinci basamak sağlık kuruluşlarında çalışmak için yetersiz hissediyor. Birincil amacın pratisyen hekim yetiştirmek olduğu fakültemizde bu durumda amaç ile sonuç birbirine uymamaktadır. Öğrenciler internlük dönemlerinde, izin hakkı dahi olmadan çalıştırılıyor. Hastalanmaları yasak. Yakınlarının nişan, düğün törenleri gibi önemli olaylarda dahi izin alamıyorlar. Bu ankette amacımız birilerini üzmek değildir. Bunların hepsi düzeltilebilir.”
REKTÖR’DEN ÖVGÜ
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. İsrafil Kurtcephe dönem birincisi Akın’a övgü yağdırdı: “Gençlerimiz, Atatürk’ün onlardan beklediği görevi yapabileceklerine inandıklarını, genç hekimlerin Atatürk’ün sevdasıyla yüreklerinin çarptığını, demokrasinin gereklerini yapabildiğini, bu kürsüye çıkan Dr. Tuğba Akın’ın konuşmasıyla gösterdi. Özeleştiri yapabilen, kendi kusurunu, eksiğini ortaya koyabilme cesaretini gösteren, kurumunun daha mükemmel hale gelmesi için şahsi hesaplarını bir kenara bırakıp, kamu yararına her türlü cesareti ve beraberinde riski göz önüne alarak kurumu adına söz söyleyebilen insan sadece takdir edilir, alnından öpülür. Ben de Akın’ı alnından öpüyorum.”
20.06.2009 09:42Dr. Tuğba Akın, mezuniyet töreninde acı konuştu. İnternlerin (stajyer hekim) sadece yüzde 2.8’inin gelecekten umutlu olduğunu söyleyen Akın, sağlık ve eğitim
sistemini kıyasıya eleştirdi
Dün, Türkiye’nin sayılı okullarından olan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin mezuniyet töreni çok sarsıcı bir konuşmaya sahne oldu. Fakülteden birincilikle mezun olan Dr. Tuğba Akın, kürsüden yaptığı konuşmada acı itiraflarda bulundu. İşte çiçeği burnunda doktorun eğitim sisteminin eksikliklerini gözler önüne seren konuşmasından çarpıcı bölümler:
Hekime değer verilmiyor
“İnternler arasında yaptığımız ankete göre arkadaşlarımızın sadece yüzde 2.8’i gelecekten umutlu. Geri kalan kısım ise meslek yaşantısı ile ilgili beklentilerinin gerçekleşmesi konusunda umutsuz ve karamsar. Hekimlik gibi prestijli bir mesleğe birkaç adım kala hekimlerin karamsar olmasının nedeni çok açık. Çünkü bizler siyasi dengeleri hâlâ oturmamış, sağlık politikalarının sürekli değişiyor olduğu ve hekimine gereken değer ve imkanın verilmediği bir ülkede yaşıyoruz. Anket sorularından biri de şuydu: ’Kendi döneminizden bir hekim arkadaşınıza anne babanızı emanet eder misiniz?’ Çıkan sonuç aslında çok vahim. Sadece yüzde birimiz ailemizi tam güvenerek, aynı dönemde mezun olduğumuz hekim arkadaşına emanet ediyor. Burada hem kendi, hem de fakülte eğitimimiz adına ciddi bir öz eleştiri yapmalıyız. Aslında bu sorunun cevabı bir başka anket sorusunda saklı. ’İnternlük döneminizde eğitiminizi kimlerden aldınız?’ İntern arkadaşlarımız bu soruya, iş yükü zaten ağır, vakti kısıtlı olan ve zaten kendisinin burada bulunuş amacı eğitim almak olan asistan hekimler olarak cevap vermişler. Oysa ki tıp fakültesinde sadece bir sene sonra tek başına hasta bakacak olan hekim adaylarına eğitim vermesi gereken kişilerin öğretim üyeleri olması gerekli değil midir?”
’Hoca yüzü görmüyoruz’
“Bu fakültenin öncelikli amacı hekim yetiştirmek değil midir? O zaman neden bazı polikliniklerde hiç hoca görmeden, sabahtan akşama kadar sadece asistan hekimlerle hasta bakıyoruz? Neden bazı bölümlerde öğrenci pratiklerini öğretim üyeleri yerine asistanlar yaptırıyor? Bizler burada hastanenin iş yükünü azaltmak için mi varız? Bedava iş gücü olarak mı görülüyoruz? İnternlerin yüzde 74’ü öğretim üyelerinin tekrarlayan eğitici eğitimi almaları gerektiğini düşünüyor. Yine anket sonuçlarına göre, intern hekimlerin bir çoğu kendini birinci basamak sağlık kuruluşlarında çalışmak için yetersiz hissediyor. Birincil amacın pratisyen hekim yetiştirmek olduğu fakültemizde bu durumda amaç ile sonuç birbirine uymamaktadır. Öğrenciler internlük dönemlerinde, izin hakkı dahi olmadan çalıştırılıyor. Hastalanmaları yasak. Yakınlarının nişan, düğün törenleri gibi önemli olaylarda dahi izin alamıyorlar. Bu ankette amacımız birilerini üzmek değildir. Bunların hepsi düzeltilebilir.”
REKTÖR’DEN ÖVGÜ
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. İsrafil Kurtcephe dönem birincisi Akın’a övgü yağdırdı: “Gençlerimiz, Atatürk’ün onlardan beklediği görevi yapabileceklerine inandıklarını, genç hekimlerin Atatürk’ün sevdasıyla yüreklerinin çarptığını, demokrasinin gereklerini yapabildiğini, bu kürsüye çıkan Dr. Tuğba Akın’ın konuşmasıyla gösterdi. Özeleştiri yapabilen, kendi kusurunu, eksiğini ortaya koyabilme cesaretini gösteren, kurumunun daha mükemmel hale gelmesi için şahsi hesaplarını bir kenara bırakıp, kamu yararına her türlü cesareti ve beraberinde riski göz önüne alarak kurumu adına söz söyleyebilen insan sadece takdir edilir, alnından öpülür. Ben de Akın’ı alnından öpüyorum.”
Yorum