Burhan Ayeri burhan.ayeri@aksam.com.tr
'One Minute' Sayın Gül
Başkent Ankara'nın önemli ilçelerinden birinin adı Sincan'dır. Anayurtlarını terk etmek zorunda kalan insanların acılı yürüyüşünden Anadolu'ya ulaşanlarca oluşturulmuştur. Tarihte pek çok kez bağımsız yaşamış Uygur Türkleri'nin Mao'dan görmedikleri şimdilerde başlarına geliyor. Bu kardeşlerimizin perişanlığına örnek olarak savaş esiri gibi çalıştırılmalarını örnek verebiliriz. Pekin yönetiminin Tibet'te, İç Moğolistan'da uyguladıkları, Urumçi'deki, Kaşgar'daki mezalimlerin yanında solda sıfır kalır. Olimpiyatları bile, 'Dalay Lama'ya özgürlük' kampanyasına dönüştüren hür dünya, yüzlerce ölü karşısında çıt çıkarmıyor. Moskova'da Obama'ya sorulana verdiği cevap ilginç; 'Bilgim yok'. Bolu Valisi'nin Yes we can'inin uyarladığı lafların sahibine bakın. 30 Milyonu aşkın Uygur Kardeşimizi toptan doğrasalar çıtları çıkmayacak.
...
Gelelim en acıklı bölüme. Türkiye Cumhuriyeti'nin son cumhurbaşkanı daha bir kaç gün önce Urumçi'deydi. Yenildi, içildi ve ortak giysiler kuşanıldı. Hatta birbirlerine taban tabana zıt dünya görüşüne sahip partilerin milletvekilleri karşılıklı göbek attılar. Geçtik bunları. Sincan Üniversitesi'nin çiçeği burnunda 'Fahri Profesörü' Abdullah Gül'ün tepkisi ne olacak diye, merak ettik. Hatta Hükümet ve ilgili bakanlık sözcülerinin yeri göğü inletecek açıklamalar yapmasını arzuladık. Dışişlerinden gelen 'Dostlar alış-verişte görsün' cılızlığından başka bildiri fark edemedik. Sayın Gül, Cumhurbaşkanlığı Forsu'ndaki 16 Yıldızdan birinin 'Uygur Türk Devleti'ne ait olduğunu bilmiyor mu? Eğer bu 'Tavşan tersi' tavrını sürdürecekse, forstaki yıldızların sayısını 15'e indirebilir. Nasılsa TBMM kontrollerinde. Verirler 'Bir gece yarısı değişikliği önergesi' hallederler.
...
Ümmetçiliği, Türklüğe egemen kılmaya çalışanlar varsa, bir hatırlatma daha yapalım. Acımasızca katledilen Uygurlar da Müslüman. İki ana değerde de bizdenler. Buraya Kutadgubilik'ten ekleme yapalım; 'Zulüm ateştir, yaklaşma yakar. Adalet bir sudur, akarsa nimet yetişir'.
'One Minute' Sayın Gül
Başkent Ankara'nın önemli ilçelerinden birinin adı Sincan'dır. Anayurtlarını terk etmek zorunda kalan insanların acılı yürüyüşünden Anadolu'ya ulaşanlarca oluşturulmuştur. Tarihte pek çok kez bağımsız yaşamış Uygur Türkleri'nin Mao'dan görmedikleri şimdilerde başlarına geliyor. Bu kardeşlerimizin perişanlığına örnek olarak savaş esiri gibi çalıştırılmalarını örnek verebiliriz. Pekin yönetiminin Tibet'te, İç Moğolistan'da uyguladıkları, Urumçi'deki, Kaşgar'daki mezalimlerin yanında solda sıfır kalır. Olimpiyatları bile, 'Dalay Lama'ya özgürlük' kampanyasına dönüştüren hür dünya, yüzlerce ölü karşısında çıt çıkarmıyor. Moskova'da Obama'ya sorulana verdiği cevap ilginç; 'Bilgim yok'. Bolu Valisi'nin Yes we can'inin uyarladığı lafların sahibine bakın. 30 Milyonu aşkın Uygur Kardeşimizi toptan doğrasalar çıtları çıkmayacak.
...
Gelelim en acıklı bölüme. Türkiye Cumhuriyeti'nin son cumhurbaşkanı daha bir kaç gün önce Urumçi'deydi. Yenildi, içildi ve ortak giysiler kuşanıldı. Hatta birbirlerine taban tabana zıt dünya görüşüne sahip partilerin milletvekilleri karşılıklı göbek attılar. Geçtik bunları. Sincan Üniversitesi'nin çiçeği burnunda 'Fahri Profesörü' Abdullah Gül'ün tepkisi ne olacak diye, merak ettik. Hatta Hükümet ve ilgili bakanlık sözcülerinin yeri göğü inletecek açıklamalar yapmasını arzuladık. Dışişlerinden gelen 'Dostlar alış-verişte görsün' cılızlığından başka bildiri fark edemedik. Sayın Gül, Cumhurbaşkanlığı Forsu'ndaki 16 Yıldızdan birinin 'Uygur Türk Devleti'ne ait olduğunu bilmiyor mu? Eğer bu 'Tavşan tersi' tavrını sürdürecekse, forstaki yıldızların sayısını 15'e indirebilir. Nasılsa TBMM kontrollerinde. Verirler 'Bir gece yarısı değişikliği önergesi' hallederler.
...
Ümmetçiliği, Türklüğe egemen kılmaya çalışanlar varsa, bir hatırlatma daha yapalım. Acımasızca katledilen Uygurlar da Müslüman. İki ana değerde de bizdenler. Buraya Kutadgubilik'ten ekleme yapalım; 'Zulüm ateştir, yaklaşma yakar. Adalet bir sudur, akarsa nimet yetişir'.
Yorum