İSTANBUL Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Marmara Depremi’nin ardından, “depremin yaralarını elbirliğiyle sarmak” gerekçesiyle getirilen vergilerin (özel işlem ve özel iletişim vergileri) tutarının 24 milyar lirayı bulduğunu (eski parayla 24 katrilyon), rakamın bu yıl sonuna kadar 27 milyar liraya ulaşacağını açıkladı.
Herkes biliyor ki deprem sonrası imar faaliyetlerinin büyük bölümü yabancı kuruluş ve devletlerce yapılan yardımlar ile sağlandı. Hatırı sayılır miktarda Türk yardımseverin katkılarını da unutmayalım.
Hadi diyelim ki dışardan kimse bir şey yapmadı, yıkım bu toplanan vergiler ile tamir edildi.
O zaman da şunu sormak hakkımız: Toplanan para ile deprem sonrası açıklanan yıkım rakamları birbirini tuttuğuna göre, özel iletişim vergisinin kaldırılmasının zamanı gelmedi mi?
Depremin üzerinden on yıl geçti. 2002 yılının kasım ayından beri de iktidarda aynı parti var. Yani bu on yılın son yedi yılında iktidardaki parti aynı. Demek ki bu sorunun yanıtını vermesi gereken de AKP’den başkası değil.
Öte yandan Irak tarafından yaptırılan deprem konutlarındaki durum da devam ediyor. Yerel bürokratlara lojman sağlamak amacıyla bu konutların boşaltılması, hafta sonunda da polis zoruyla devam etti.
“Ankara’da vicdan sahibi kimse yok mu” diye sormuştum, demek ki soru sahibini hâlâ bulamamış!
Herkes biliyor ki deprem sonrası imar faaliyetlerinin büyük bölümü yabancı kuruluş ve devletlerce yapılan yardımlar ile sağlandı. Hatırı sayılır miktarda Türk yardımseverin katkılarını da unutmayalım.
Hadi diyelim ki dışardan kimse bir şey yapmadı, yıkım bu toplanan vergiler ile tamir edildi.
O zaman da şunu sormak hakkımız: Toplanan para ile deprem sonrası açıklanan yıkım rakamları birbirini tuttuğuna göre, özel iletişim vergisinin kaldırılmasının zamanı gelmedi mi?
Depremin üzerinden on yıl geçti. 2002 yılının kasım ayından beri de iktidarda aynı parti var. Yani bu on yılın son yedi yılında iktidardaki parti aynı. Demek ki bu sorunun yanıtını vermesi gereken de AKP’den başkası değil.
Öte yandan Irak tarafından yaptırılan deprem konutlarındaki durum da devam ediyor. Yerel bürokratlara lojman sağlamak amacıyla bu konutların boşaltılması, hafta sonunda da polis zoruyla devam etti.
“Ankara’da vicdan sahibi kimse yok mu” diye sormuştum, demek ki soru sahibini hâlâ bulamamış!
Yorum