Tweet
Aydın Ayaydın Yazara ulaşmak için : aayaydin@gazetevatan.com
Sigorta şirketini seçerken dikkatli olun
Sigortacılık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önem kazanmaya başladı. Sağlık sigortası, kasko, ev ve iş yeri hasar ve hırsızlık sigortası vs. gibi sigorta çeşitleri günlük hayatımızın bir parçası oldu. Bence iyi de oldu. Çünkü sigorta sizi önemli risklere karşı maddeten koruyor.
Ancak, şirketler arasında farklı uygulamalara rastlamak mümkün. Gerçekten sigortalısını her yönüyle koruyan ve onlara yardımcı olan sigorta şirketleri olduğu kadar, tek amaçları daha fazla kâr olan, taahhüdünü yerine getirmemek için elinden geleni yapan ve her türlü zorluğu çıkaran sigorta şirketleri de var.
Sağlık sigortası yaptırıyorsunuz. Günün birinde hastaneye gidiyor muayene olup, doktorun önerdiği tahlilleri yaptırmaya kalkışıyorsunuz. Sigorta kartınızı alan görevli 10 dakika sonra size geri dönüyor ve ‘Sigorta şirketiniz provizyon vermedi’ diyor. ‘Neden’ diyorsunuz, ‘Sizin bu tahlilinize gerek yok veya bu hastalığınızı kapsamıyor’ denmiş. İyi de vatandaş neden sigorta yaptırıyor? Kaldı ki siz doktordan daha mı iyi biliyorsunuz? Bunun da cevabı hazır. ‘Bizim de kadrolu doktorlarımız var. Sizin doktorunuzun önerisini onlara soruyoruz, doktorlarımız gerek yok diyor!..’ İyi de sizin doktorunuz bu hastayı görmedi ve belli ki bu işten de anlamıyor. Anlasa, sizde masa başında oturup evrak kontrolüyle uğraşacağına, gider bir sağlık kuruluşunda gerçek doktorluk yapar. Kaldı ki kendilerine verilen talimat, aman mümkün olduğu kadar talepleri reddedin, ödeme yapmayalım olunca onlar bu talimatın dışına çıkabilirler mi?
***
Arabasına kasko sigortası yaptıranlar da benzer sorun yaşıyor. Bazı şirketler son derece uygun iş yapıyor. Ama bazıları öyle değil. Hasar gören arabanızı en yakın servise götürüp, hasar tespitini şirketin eksperine yaptırıyorsunuz, yok olmaz, arabanızı benim anlaşmalı olduğum servise götürün diyor. İyi de kardeşim benim arabamın servisi burası. Neden iyi iş yapmayan, senin ucuza iş yaptırdığın ve hasarı az gösterdiği için önerdiğin servise götüreyim. Dünya kadar para verdiğim bu arabamı senin işten anlamaz servisine neden götüreyim? Böyle bir zorunluluğum yok. Ben arabamı servisime götürür, hasarımı size bildiririm, siz de eksperinizi gönderir hasarımı tespit edersiniz. Ben arabamı kendi servisimde yaptırırım. Hayır olmaz, diyor şirket yetkilisi.
***
Şimdi bir okurumun başına gelen olayı aktarmak istiyorum. Bir vatandaş yabancı menşeli bir şirkete 34 FL 2259 plakalı aracına kasko sigortasını yaptırır. Hasar gören aracını sürekli gittiği Pendik Kurtköy’deki servise götürür ve bunu şirkete bildirir. Hasarlı oto için 9984 numaralı dosya açılır. Servis de o şirketin eksperi olan Ö. T’ye hasarlı arabayı bildirir. Bir saat sonra sigorta şirketi servisi arayıp araç sahibinin cep telefonu numarasını ister. Servisten sigortalının telefon numarasını alan şirket yetkilisi, sigortalıyı arar ve arabasını oradan alıp kendi anlaşmalı olduğu bir servise götürmesini emreder.
Beyler, benim anlaşmalı olduğum servise götür, ne demek? Bana ne senin anlaşmandan. Kaldı ki senin bu anlaşman Rekabet Kanunu’nun 4. maddesindeki yasaklamaya giriyor. Bu sigorta şirketine ve benzeri uygulamaları yapanlara sesleniyorum. Aklınızı başınıza alın ve müşterinize iyi hizmet sunun. Yaptıklarınız Rekabet Kanunu’na aykırı. Benzer şikâyetleri bundan böyle bu sütunda şirket adı da vererek yazacağım ve Rekabet Kurulu’nu göreve davet edeceğim.
Sigorta şirketini seçerken dikkatli olun Sigortacılık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önem kazanmaya başladı. Sağlık sigortası, kasko, ev ve iş yeri hasar ve hırsızlık sigortası vs. gibi sigorta çeşitleri günlük hayatımızın bir parçası oldu. Bence iyi de oldu. Çünkü sigorta sizi önemli risklere karşı maddeten koruyor.Ancak, şirketler arasında farklı uygulamalara rastlamak mümkün. Gerçekten sigortalısını her yönüyle koruyan ve onlara yardımcı olan sigorta şirketleri olduğu kadar, tek amaçları daha fazla kâr olan, taahhüdünü yerine getirmemek için elinden geleni yapan ve her türlü zorluğu çıkaran sigorta şirketleri de var.
Sağlık sigortası yaptırıyorsunuz. Günün birinde hastaneye gidiyor muayene olup, doktorun önerdiği tahlilleri yaptırmaya kalkışıyorsunuz. Sigorta kartınızı alan görevli 10 dakika sonra size geri dönüyor ve ‘Sigorta şirketiniz provizyon vermedi’ diyor. ‘Neden’ diyorsunuz, ‘Sizin bu tahlilinize gerek yok veya bu hastalığınızı kapsamıyor’ denmiş. İyi de vatandaş neden sigorta yaptırıyor? Kaldı ki siz doktordan daha mı iyi biliyorsunuz? Bunun da cevabı hazır. ‘Bizim de kadrolu doktorlarımız var. Sizin doktorunuzun önerisini onlara soruyoruz, doktorlarımız gerek yok diyor!..’ İyi de sizin doktorunuz bu hastayı görmedi ve belli ki bu işten de anlamıyor. Anlasa, sizde masa başında oturup evrak kontrolüyle uğraşacağına, gider bir sağlık kuruluşunda gerçek doktorluk yapar. Kaldı ki kendilerine verilen talimat, aman mümkün olduğu kadar talepleri reddedin, ödeme yapmayalım olunca onlar bu talimatın dışına çıkabilirler mi?
***
Arabasına kasko sigortası yaptıranlar da benzer sorun yaşıyor. Bazı şirketler son derece uygun iş yapıyor. Ama bazıları öyle değil. Hasar gören arabanızı en yakın servise götürüp, hasar tespitini şirketin eksperine yaptırıyorsunuz, yok olmaz, arabanızı benim anlaşmalı olduğum servise götürün diyor. İyi de kardeşim benim arabamın servisi burası. Neden iyi iş yapmayan, senin ucuza iş yaptırdığın ve hasarı az gösterdiği için önerdiğin servise götüreyim. Dünya kadar para verdiğim bu arabamı senin işten anlamaz servisine neden götüreyim? Böyle bir zorunluluğum yok. Ben arabamı servisime götürür, hasarımı size bildiririm, siz de eksperinizi gönderir hasarımı tespit edersiniz. Ben arabamı kendi servisimde yaptırırım. Hayır olmaz, diyor şirket yetkilisi.
***
Şimdi bir okurumun başına gelen olayı aktarmak istiyorum. Bir vatandaş yabancı menşeli bir şirkete 34 FL 2259 plakalı aracına kasko sigortasını yaptırır. Hasar gören aracını sürekli gittiği Pendik Kurtköy’deki servise götürür ve bunu şirkete bildirir. Hasarlı oto için 9984 numaralı dosya açılır. Servis de o şirketin eksperi olan Ö. T’ye hasarlı arabayı bildirir. Bir saat sonra sigorta şirketi servisi arayıp araç sahibinin cep telefonu numarasını ister. Servisten sigortalının telefon numarasını alan şirket yetkilisi, sigortalıyı arar ve arabasını oradan alıp kendi anlaşmalı olduğu bir servise götürmesini emreder.
Beyler, benim anlaşmalı olduğum servise götür, ne demek? Bana ne senin anlaşmandan. Kaldı ki senin bu anlaşman Rekabet Kanunu’nun 4. maddesindeki yasaklamaya giriyor. Bu sigorta şirketine ve benzeri uygulamaları yapanlara sesleniyorum. Aklınızı başınıza alın ve müşterinize iyi hizmet sunun. Yaptıklarınız Rekabet Kanunu’na aykırı. Benzer şikâyetleri bundan böyle bu sütunda şirket adı da vererek yazacağım ve Rekabet Kurulu’nu göreve davet edeceğim.
Yorum