Geçenlerde Bursa’da karısını satarken yakalanan bir adamın, “Oğlumuz otistik, onu tedavi ettirmek için mecbur kaldık” dediğini yazmıştım... Bazı okurlarımız, “Adam onursuzluğuna mazeret üretmiş... Biz böyle bir durumda kalsak, böbreğimizi satardık” diye tepki gösterdi...
Ve acı haber dün Afyon’dan geldi... Bir köyün ahalisi, parasızlıktan böbreklerini organ mafyasına sattıkları için gözaltına alınmış...
Şimdi soruyorum:
Onur bunun neresinde?
*****
Elektrik ve demokrasi...
Son zamlarla elektriğe bir yılda yapılan zam, yüzde 70’i bulmuş...
Bu yılın başından beri, yani dokuz ayda yapılan zam ise yüzde 40,54!
Peki...
Bu ülkede yaşayan kaç kişinin geliri son bir yılda yüzde 70, son dokuz ayda yüzde 40 arttı?
İşçilerin mi, emeklilerin mi, memurların mı, yeşil kartlıların mı, esnafın mı, tüccarın mı, sanayicilerin mi, bankacıların mı; kimin?
Peki devlet, tekelinde bulundurduğu “mal veya hizmet”lere fahiş zamlar yaparak, vatandaşlarının artmayan gelirlerine göz dikerse, o insanlar yoksullaşmaz mı?
Yoksullaşan insanlar bu durumda ayağa kalkıp devlete, “Baraj havzalarındaki suya mı zam geldi ki sen elektriğe bu kadar zam yapıyorsun” diye sormaz mı?
Sormazsa...
O vatandaşlara “bilinçli vatandaş” denir mi?
Denmezse...
“Bilinçli vatandaş”a sahip olmayan bir ülkede, gerçek bir demokrasinin varlığından söz edilebilir mi?
Mustafa Mutlu Yazara ulaşmak için : mmutlu@gazetevatan.com
Ve acı haber dün Afyon’dan geldi... Bir köyün ahalisi, parasızlıktan böbreklerini organ mafyasına sattıkları için gözaltına alınmış...
Şimdi soruyorum:
Onur bunun neresinde?
*****
Elektrik ve demokrasi...
Son zamlarla elektriğe bir yılda yapılan zam, yüzde 70’i bulmuş...
Bu yılın başından beri, yani dokuz ayda yapılan zam ise yüzde 40,54!
Peki...
Bu ülkede yaşayan kaç kişinin geliri son bir yılda yüzde 70, son dokuz ayda yüzde 40 arttı?
İşçilerin mi, emeklilerin mi, memurların mı, yeşil kartlıların mı, esnafın mı, tüccarın mı, sanayicilerin mi, bankacıların mı; kimin?
Peki devlet, tekelinde bulundurduğu “mal veya hizmet”lere fahiş zamlar yaparak, vatandaşlarının artmayan gelirlerine göz dikerse, o insanlar yoksullaşmaz mı?
Yoksullaşan insanlar bu durumda ayağa kalkıp devlete, “Baraj havzalarındaki suya mı zam geldi ki sen elektriğe bu kadar zam yapıyorsun” diye sormaz mı?
Sormazsa...
O vatandaşlara “bilinçli vatandaş” denir mi?
Denmezse...
“Bilinçli vatandaş”a sahip olmayan bir ülkede, gerçek bir demokrasinin varlığından söz edilebilir mi?
Mustafa Mutlu Yazara ulaşmak için : mmutlu@gazetevatan.com