Domuz gribinden daha kalıcı ve gelecek nesilleri de etkileyecek asıl potansiyel tehlike GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) yönetmeliğidir. Toz duman arasında kaynamasın...
Doğayla “Rus ruleti” oynanıyor çağımızda...
Paulo Coelho son romanında (*) “Gezegenimizi kurtaralım” diye seslenenleri bile eleştiriyor.
Bu seslenişte entelektüel burnu büyüklük olduğunu iddia ediyor.
Şu mesajı veriyor:
“Gezegeni kurtarmak iddiası da ne demek.
Gezegen çok fazla rahatsız olduğunda sırtındaki bizleri silkeleyip atar. Sonra da milyonlarca yıllık yolculuğunu sürdürür... Olan bize olur.”
Gezegenin dengeleriyle ve doğanın duyarlılığıyla hiç ilgisi olmadığı izlenimini vermiş olan ve sadece bir pul payet, ışık sahne yaratığı gibi algılanan Michael Jackson’ın da bu gerçeğin altını çizmesi benim için sürpriz oldu.
Yaşamının, kamera arkası görüntülerle anlatıldığı filmde çalışma arkadaşlarıyla dertleşiyor.
“Her gün Amazonlarda kaç futbol sahası büyüklüğünde ağaç kesildiğini bilerek dehşete düşüyorum. Isınan, kutupları eriyen, suları kirlenen ve hızla tükenen gezegen için büyük üzüntü duyuyorum” söylüyor.
Ormandaki mutlu, küçük kız çocuğunu gösteriyor önce ve sonra da arkasındaki fon değişiyor, yerini ağaçları kesilmiş çorak topraklara bırakıyor. Masumlaşan çocuğun duygularını seslendiriyor.(**)
“Gün ışığına / yağmura / ormanlara / çiçekli çayırlara / denizlere / hayvanlara / tüm canlılara / ............ neler yaptık
Toprak ağlıyor
Rüyalarımıza, barışa neler yaptık
Ya bebeklerimize.
Ya çocuklara...........
Biri bana bütün bunların nedenini anlatsın.”
.......................
Gelecek nesillerde GDO’lar için de böyle pişmanlık yakınmalarını yansıtan şarkılar olacak.
Genleriyle oynanmış meyveler, sebzeler, tahıllar yiyeceğiz.
Örneğin... Balık genli domates!.. Çünkü balık soğuğa dayanıklı, o halde balık genli domates soğuk havada da yetiştirilebilirmiş.
Böyle yüzlerce örnek...
Üstelik... Sadece GDO’lu ürünlerin ithalatı yeşil ışıkla sınırlı değil, belirli koşullarla GDO’lu tohumların ekilebileceği yolunda da kuşkular var.
Yönetmelikteki ifade muğlak... Kuş gribi geldi geçti.
Domuz gribi de (H1N1) geçecek.
Ama... Bu genleri değiştirilmiş meyveler, sebzeler, hatta belki kümes ve ahır hayvanları, su ürünleri kalıcı bir tehdit kaygısı veriyor.
Doğayla “Rus ruleti” oynanıyor çağımızda...
Paulo Coelho son romanında (*) “Gezegenimizi kurtaralım” diye seslenenleri bile eleştiriyor.
Bu seslenişte entelektüel burnu büyüklük olduğunu iddia ediyor.
Şu mesajı veriyor:
“Gezegeni kurtarmak iddiası da ne demek.
Gezegen çok fazla rahatsız olduğunda sırtındaki bizleri silkeleyip atar. Sonra da milyonlarca yıllık yolculuğunu sürdürür... Olan bize olur.”
Gezegenin dengeleriyle ve doğanın duyarlılığıyla hiç ilgisi olmadığı izlenimini vermiş olan ve sadece bir pul payet, ışık sahne yaratığı gibi algılanan Michael Jackson’ın da bu gerçeğin altını çizmesi benim için sürpriz oldu.
Yaşamının, kamera arkası görüntülerle anlatıldığı filmde çalışma arkadaşlarıyla dertleşiyor.
“Her gün Amazonlarda kaç futbol sahası büyüklüğünde ağaç kesildiğini bilerek dehşete düşüyorum. Isınan, kutupları eriyen, suları kirlenen ve hızla tükenen gezegen için büyük üzüntü duyuyorum” söylüyor.
Ormandaki mutlu, küçük kız çocuğunu gösteriyor önce ve sonra da arkasındaki fon değişiyor, yerini ağaçları kesilmiş çorak topraklara bırakıyor. Masumlaşan çocuğun duygularını seslendiriyor.(**)
“Gün ışığına / yağmura / ormanlara / çiçekli çayırlara / denizlere / hayvanlara / tüm canlılara / ............ neler yaptık
Toprak ağlıyor
Rüyalarımıza, barışa neler yaptık
Ya bebeklerimize.
Ya çocuklara...........
Biri bana bütün bunların nedenini anlatsın.”
.......................
Gelecek nesillerde GDO’lar için de böyle pişmanlık yakınmalarını yansıtan şarkılar olacak.
Genleriyle oynanmış meyveler, sebzeler, tahıllar yiyeceğiz.
Örneğin... Balık genli domates!.. Çünkü balık soğuğa dayanıklı, o halde balık genli domates soğuk havada da yetiştirilebilirmiş.
Böyle yüzlerce örnek...
Üstelik... Sadece GDO’lu ürünlerin ithalatı yeşil ışıkla sınırlı değil, belirli koşullarla GDO’lu tohumların ekilebileceği yolunda da kuşkular var.
Yönetmelikteki ifade muğlak... Kuş gribi geldi geçti.
Domuz gribi de (H1N1) geçecek.
Ama... Bu genleri değiştirilmiş meyveler, sebzeler, hatta belki kümes ve ahır hayvanları, su ürünleri kalıcı bir tehdit kaygısı veriyor.
Yorum