AKLINI PEYNİR EKMEKLE Mİ YEDİN
22 Kasım 2009 18:10
Hoca bir gün çarşıda bir kavuk beğenir. “Kaça?” diye sorar
“Sudan ucuz Hoca’m, on akçe!” derler.
“Pekala öyle ise sarıp, sarmalayın!” diye sardırır Hoca. Gideceği sırada, gözüne mi ilişir, ne olursa:
Ya şu heybe kaça?” diye sorar.
“Yabancı değilsin ya, o da senin için on akçe olur” derler.
“O halde, kavuğun yerine heybeyi verin” der; alır heybeyi ama, kesenin ağzını açmadan çıkar.
Adam arkasından yetişip:
“Hoca’m ayıp olmasın ya, parsını unuttunuz.” Deyince Hoca:
“Ne parası, heybenin yerine kavuğu bıraktım ya” diye çıkışmaya başlamasın mı! Adamcağız boynunu büker:
“Öyle ama Hoca’m, kavuğun parasını vermediniz ki?” der, der ama
Hazret büsbütün fitili alır:
“Yahu, sen aklını peynir ekmekle mi yedin?
Kavuğu almadım ki, parasını vereyim” deyip yürür...
22 Kasım 2009 18:10
Hoca bir gün çarşıda bir kavuk beğenir. “Kaça?” diye sorar
“Sudan ucuz Hoca’m, on akçe!” derler.
“Pekala öyle ise sarıp, sarmalayın!” diye sardırır Hoca. Gideceği sırada, gözüne mi ilişir, ne olursa:
Ya şu heybe kaça?” diye sorar.
“Yabancı değilsin ya, o da senin için on akçe olur” derler.
“O halde, kavuğun yerine heybeyi verin” der; alır heybeyi ama, kesenin ağzını açmadan çıkar.
Adam arkasından yetişip:
“Hoca’m ayıp olmasın ya, parsını unuttunuz.” Deyince Hoca:
“Ne parası, heybenin yerine kavuğu bıraktım ya” diye çıkışmaya başlamasın mı! Adamcağız boynunu büker:
“Öyle ama Hoca’m, kavuğun parasını vermediniz ki?” der, der ama
Hazret büsbütün fitili alır:
“Yahu, sen aklını peynir ekmekle mi yedin?
Kavuğu almadım ki, parasını vereyim” deyip yürür...