..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • MentaL
    *Security

    • 01-03-2004
    • 8134

    ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

    Bilim gelistikçe geçmisimizle ilgili çarpici buluslarla karsilasiyoruz. ?nsanligin geçmisinde kayip zamanlar var. 50.000 yil öncesini biliyor ama 8.000 yil öncesini bilmiyoruz, 35.000 yil öncesinin kanitlarini buluyor ve bu kanitlarin 6.000 yil öncesinden daha ileri bir uygarligi ima ettigini görüyoruz fakat nedenlerini bulamiyoruz. Ama en azindan artik atalarimiz maymundu
    demiyoruz...


    insanligin geçmisi asagi yukari 8.000-10.000 yil arasindadir, bu periyot Buzul Çagi öncesine götürülerek artirabilir ama Buzul Çagi'ndan ve öncesinden kalan izler kafamizi daha çok karistirabilir. Bilim "homo sapiens"in yani bugünkü insanin geçmisini arkeolojik olarak 6 bölüme ayirmaktadir:


    Tarih Çagi Bugün-Milat / 1.yil.
    Yil Demir Çagi Milat-MÖ 1.000
    Bronz Çagi MÖ 1.000-MÖ 2.000
    Neolitik Çag MÖ 2.000-MÖ 4.000
    Mezolitik Çag MÖ 4.000-MÖ 8.000
    Geç Paleolitik Çag MÖ 8.000-MÖ 12.000


    Ama bu ayrim sadece bir genellemedir, tarihsel deneyseldir ve bölünmeler yapaydir, öte yandan buluslara ve bilimsel gelismelere göre de degiskendir. Örnegin Bronz Çagi'ndan önceki döneme bir zaman evvel Tas Devri deniyordu ve bu tanim çok hataliydi. Çünkü Tas Çagi veya devri günümüzde de sürmektedir, Avustralya Aborjinleri, Yeni Gine yerlileri, Amazon içlerinde yasayan kabileler, Afrika Kalahari Çölü'ndeki Busmenler 20. yüzyilda yasamalarina ragmen Tas Çagi kültüründedirler. Olasi bir nükleer savas sonrasinda belki de bes veya on bin yil sonra onlar yine var olabilirler ve yasamlarini bugünkü gibi sürdürebilirler.


    On bin yil önceki çiçekli cenaze töreni:
    Bilindigi kadariyla homo sapiens yani bizler son büyük buzlanma döneminin ortalarinda ortaya çiktik ve bu dönem yaklasik 10.000 yil önce sona ermisti. Gerçek insanin izleri bugün çogunlukla Avrupa'da, iskandinavya, Fransa ve Almanya'da bulunmustur ve bazi güncel kuramlara göre ise, Artrik Bölgesi yani Kuzey Kutbu buzlanmanin merkeziydi, çok sert kislar, rutubetli, karli soguk yazlar yasaniyordu. Yasamak için öncelikle soguktan korunmaya çalisiliyor, örtünme güdüsü gelisiyor ve daha sicak yerlere ulasilmaya çalisiliyordu. Zekanin gelismesi için sicak iklimler sartti, açik havada yasamak, tarim yapabilmek için gerekliydi. Neandertal insanin homo sapiens insanin ilk döneminde yasadigi düsünülmektedir, mitik bir inanç olarak Neandertal insanin sapiens'in atasi oldugu da varsayilmaktadir. Ortadogu, Cebelitarik ve Kuzey Afrika'da bulunan Neandertal insan kafataslarinin genel olarak, alinlari çikintili ve çeneleri sivridir ama kafatasi kapasiteleri yüksektir; 1300-1500 cm3 arasindadir. Buna karsin Avrupali homo sapiens'lerinki 1100-1700 cm3 arasinda degismektedir. Fakat kafatasi büyüklügünün yani beynin büyüklügünün zeka ile ilgili oldugu artik kabul edilmemektedir, yani beynin büyüklügü üstün zekayi göstermez. Burada asil önemli olan Neandertal insanin davranis biçimidir, Neandertal'ler ölülerini gömecek hatta bir cenaze töreni yapacak kadar bilinçliydiler, Irak'ta Sanidar Magarasi'nda bulunan bir mezarda ölünün çevresi yaban çiçegi kalintilariyla doluydu; bu bir insan davranisidir ve maymunsu bir hayvani göstermemektedir.



    Cro-Magnon insanlarin giyim modasi
    Eger Neandertal insani bir maymunsu insan türü olarak varsaymazsak, homo sapiens'in yani bizlerin atasi oldugunu daha kolay kabul edebiliriz. Her iki grup da, Kuzey Yarimküre'de yasamislar, Güney ingiltere'den Mississippi Deltasi'na kadar yayilmislardi ama karanlik bir nokta daha vardir: Neden her iki grup buz kütlelerinin daha az oldugu Bati Avrupa'yi tercih etmemistir? Acaba Kuzey Kutup noktasinin daha güneyde bulundugu varsayiminda yaniliyor olabilir miyiz? Homo sapiens'in ilk örneklerini Cro-Magnon diye tanimliyoruz, Güney Fransa'da bulunan iskeletler bize onlarin tipik Avrupali olduklarim gösteriyor, ortalama boy 1.80'dir ve kafataslari bugünkü insanlardan daha büyüktür. Bazi antropologlarin ilginç bir iddiasi vardir: Bir toplum olarak yasamayi bilen Cro-Magnon insanlarin zekasinin bugünkü insanin zekasindan daha yüksek oldugunu öne sürerken, örnek olarak da o dönemin yasam kosullarinda ancak üstün bir zekanin yasamini sürdürebilecegini iddia ediyorlar. Örnek olarak da, magara duvar resimlerini gösterirken, resimleri bir sanat eseri olarak tanimliyorlar. Cro-Magnon ressamlar gördükleri hayvanlari kusursuz resmederken, insanlari da çizmislerdi ve resimlerde bu insanlarin giyimli olduklari görülüyordu. Gerçekten de, Rusya'da bulunan bir Cro-Magnon kalintisinin üzerinde kürklü bir pantolon, islemeli bir gömlek, boynunda bir kolye vardi. Takilar, deniz kabuklarindan ve hayvan kemiklerinden yapilmisti. Antropologlar, kalintilarin 33.000 yil öncesinden kalmis oldugunu belirlediler.


    Ya 30.000 yil önceki beyin ameliyati gerçekse?
    Bu tarihleme, diger geleneksel görüslerin çok ötesine tasmaktadir. Kaya resimleri daha birçok yerde bize yüksek bir kültürün izlerini gösteriyorlar; insanlar giyimlidir, kadinlarin etekleri vardir, pantolonlu erkeklerin yanisira sortlu olanlari da vardir hatta ayakkabi ve bot giymektedirler. insan yüzleri daha da sasirticidir;
    erkeklerin yüzleri tiraslidir ve saçlari kesilmistir, bunu nasil yapiyorlardi? Demir Çagi öncesinde metalik aletler yoksa, neyle tiras oluyorlardi? Ve en garibi aralarinda beyaz uzun saçli olanlari görülüyordu. Neolitik ve Mezolitik insanin giyimli ve tirasli oldugunu biliyoruz ama onlarin yasam dönemi MÖ 8.000 ile 4.000 arasindadir, oysa biz burada 30.000 yil evvel yasayan insan türünden söz ediyoruz. Cro-Magnon insanlarin yasam merkezlerinde kemik ve fildisinden yapilmis mükemmel igneler ve dügmeler bulunmustur. Ayni tür dügme ve ignelerin Avrupa kültüründe birkaç bin yil öncesinde ancak kullanildigi bir diger gerçektir. Ama inanilmaz bir gerçek daha var: Bazi Neolitik kafataslarinda düzgün delikler bulundu. Kafatasini delme operasyonu gönümüzde bir tümörü veya kan pihtisini almak için ya da kafatasi kirilmalarinda çökük parçayi düzeltmek için yapilmaktadir. Güç bir operasyon oldugu kadar, büyük bir dikkat, ustalik ve performans gerektirir. Neolitik insanlarin bunu yapabildiklerine inanmak çok güçtür. Eger yaptilarsa ilkel aletlerin çok ötesinde aletleri olmasi gerekirdi, çakmaktasindan biçaklarla, anestezi olmadan ve hijyenik kurallar bilinmeden böyle bir beyin operasyonu nasil yapilirdi? Ve günümüzün Neolitik toplumlarinda böyle bir bilgi ve olay yoktur. Öyleyse, insanligin ilkel dönemi olarak kabul ettigimiz çaglarda yasayan atalarimizin ulastigi uygarlik düzeyi sandigimizin ya da bildigimizi zannettigimizin çok üstündedir.


    Eski Misir ressamlari Ebu Simbel Tapinagi'nda görüldügü gibi karanlik koridorlara ve yeralti odalarinin duvarlarina resim yapabilmek veya yazi yazabilmek için, yag kandilleri kullaniyorlardi, kandillerin biraktigi is lekeleri hala görülmektedir. Ama gerek Cro-Magnon'larin, gerekse de Neolitik insanlarin magaralarinda bu tür izler yoktur. Fransa, Cabrerets'de bulunan labirent türü dev magara sisteminde yüzlerce metrelik dar koridorlar bulunmaktadir ve o karanlik koridorlarin duvarlarina muhtesem bizon resimleri yapilmistir. Peki, ilkel insanlar, hangi teknikle karanlik magaralari aydinlatiyorlardi? Bizim hala bulamadigimiz bir teknikleri mi vardi? Eger böyleyse, Eski Misirlilar bu teknigi neden bilmiyorlardi? Kisacasi, ilk insanlar bizlerden daha akilli miydilar? Eidetik belleklerinin yani önceden algilanan objelerin zihinde çok net bir sekilde canlandirilmasi yeteneklerinin çok gelismis oldugu kesindir. Gördükleri tüm detaylari duvar resimlerine aktariyorlardi.



    Magaralarda ne ariyorlardi?
    Ve simdi bir paradoksumuz var; bizler Paleolitik insanin Cro-Magnon insan tarafindan karakterize edildigini söylüyoruz, fiziksel üstünlükleri, genis beyin kapasiteleri ve zekalari ortadadir, eidetik belleklerini de biliyoruz ama onlari en ilkel kosullarda buluyoruz. Neden ve nasil?

    Eski Misir ressamlari yeralti odalarinin duvarlarina resim yapabilmek veya yazi yazabilmek için, yag kandilleri kullaniyorlardi, kandillerin biraktigi is lekeleri hala görülmektedir, ilkel insanlar, hangi teknikle karanlik magaralari aydinlatiyorlardi? Bizim hala bulamadigimiz bir teknikleri mi vardi? Eger böyleyse, Eski Misirlilar bu teknigi neden bilmiyorlardi? Kisacasi, ilk insanlar bizlerden daha
    akilli miydilar?


    Neolitik dönemden kalma bir kent, köy ya da büyük bir yerlesim merkezi henüz bulunamamistir, neden magaralarda yasiyorlardi? Buna karsin, Paleolitik insanlarin yasadiklari küçük köylerin Avrupa'da kalintilari bulunmustur. Arada neler oldu? Paleolitik dönemden sonra yasayan Neolitik insanlarin yerlesim merkezleri neden bulunamiyor? Ya daha da öncesi? 30.000 yil önce üstün bir uygarlik var olduysa, 12.000 yil önceki Paleolitik Çag'da bu uygarlik yok olduysa ve sonra yine Neolitik Çag'da yükseldiyse, inis ve çikislarin nedeni nedir? Gerçegi nasil ögrenecegiz? Güney ispanya Sierra Morena'daki magara duvarlarinda bulunan bir grup simge bizlere bir yazi türünü göstermektedir ve 20.000 yil öncesine aittir, benzerleri Brezilya ve izlanda'da bulunmustur. Homo sapiens ile yani bizim geçmisimizle ilgili iki bulmacayi çözmemiz gerekiyor:
    Eger homo sapiens'in gelismis yeteneklerinin tarihi 12.000 yilliksa, Tas Çagi insaninin yeteneklerini nereye koyacagiz? Ve eger ciddi kanitlara göre, insan zekasinin geçmisi 35.000 yil öncesine kadar gidiyorsa neden yerlesik düzeni gösteren uygarlik izlerini bulamiyoruz?


    Önümüzde sadece 6.000 yillik bir uygarligin kalintilari duruyor. 30.000 yillik bir bosluktan sonra, nasil oldu da topu topu 5.000 yil içinde kentlesmeye ve teknolojiye ulasip, matematigi, tarimi, tibbi birdenbire ögrendik?
    Aradaki dev boslugu açiklayabilecek hiçbir bilimsel görüs yoktur. Aranan açiklama, Daniken türü uzaylilar yaklasimi seklinde degildir ama dünyadisi bir iliski olasiligi da hemen reddedilemez çünkü mantiklidir.

    Efsaneler bizi gerçege götürebilir...
    Sayisiz mitolojik anlati, hep göklerle ilgilidir ve daima uçan insandisi yaratiklardan söz edilir. Eger bir zamanlar dünyadisi canlilar buradaysalar, acaba Cro-Magnon insanlara bir seyler ögretmis veya birakmis olamazlar mi? Uzak geçmisin uygarlik düzeyinin nedeni bu olabilir mi? Aranan ve gerekli olan kanitlar milyonlarca tonluk buz kütlelerinin altinda yani kuzey yarimkürenin kuzeyinde olabilirler ve bizler onlara ulasincaya kadar orada duracaklar. Tarih öncesi insanlar artik ilgimizin odagidir, Erken Paleolitik Çag'in baslangici 3 milyon yil öncelere ulasir yani karsimizda kapkara dev zaman dilimleri vardir. Tas Çagi'nin küçük insan topluluklari bize tüm öyküyü anlatmiyorlar, elimizde milyonlarca insanin yok oldugunu anlatan efsanelerden baska bir sey yok. Eger bu efsanelerin temelinde gerçek sakliysa, geçmisimizde zeki insanlar, kültür ve hatta uygarliklar var olmus olabilir. Onlari neyin yok ettigini bilmiyoruz? Doga mi neden oldu yoksa kendilerini mi yok ettiler? Fakat topyekün yok olusu ve yikimi gösteren kanitlarin azligi nedeniyle dogasal felaketler olasiligi daha fazladir. Vardigimiz sonuç açiktir; insan bir hayvanin sonucu degildir yani bir maymundan insan ortaya çikmamistir, Prehistorik insanlarin zekasini bir maymunun düzeyine indirmek insanin kendisini küçümsemesidir. Maymunlar 50.000 yildan bu yana henüz akillanip, zeka sahibi olamadilar. Aksi halde, "Maymunlar Cehennemi"nin gerçeklestigini gerçekten görürdük.
    __________________
  • Kadim
    Senior Member

    • 30-01-2004
    • 4782

    #2
    Konu: ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

    İlginç ve bir o kadar da düşündürücü.

    Yorum

    • UMUT22
      Junior Member
      • 20-11-2004
      • 61

      #3
      Konu: ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

      çok güzel

      Yorum

      • bercenay
        Member

        • 05-04-2004
        • 1785

        #4
        Konu: ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

        yaw mental nerden buluyon bu konuları boyle.cok tahrik oluyom walla...
        :D

        belki gecmiste yasamıs insanlar hakkındaki gercekleri tam anlamıyla cozemeyecegiz.ancak gecmis cagla gunumuz cagı arasında bir kopru olusturdugunu dusundugum hindistan'da 1930'lu yıllarda cıkartılan ramayana destanlarının bu konuda bize bir cok fikir verecegi gorusundeyim.o destanlarda anlatılan olaylar,yapılan makinalar gunumuz fizik ve kimya kanunlarıyla birebir ortusuyor.bu konuda bir zamanlar bir arastırma yapmıstım oradan biliyorum.
        dunya'nın degisik yerlerinde birbirinden habersiz degisik kultur ve medeniyetler olusmus olabilir.ornegin avrupa tas cagı yasarken,guney amerikada gun ısıgı ile calısan araclar vs kullanıyor olabilirler.gunumuz insanı gibi yasıyor olabilirler.
        dusundugum sey,insan zekasının toplumsal yasamla gelisiyor olması.
        insanoglunun gecmisi cok daha uzaklara gidiyor olabilir.yok olan gelismis medeniyetlerin yerini zamanla az gelismis medeniyetler alıp,gelisim surecinde farklılar ortaya cıkarabilir.buda bizim insanoglunun gelisimiyle ilgili yanılgıya dusmemize neden olur.
        yeryuzunde insan zekasının ortaya cıkaramayacagı,yapamayacagı sey yoktur.ancak bu belli bir surec gerektirir.biraz hayalgucu,biraz gorebilirlik,nedensellik ve dogru seyleri dogru oranda veya dogru zamanda bir araya getirerek bir cok sey ortaya cıkarılmıs olabilir.tıpkı bugunki gibi.yapılan seylere bir bakın.otomobil bile bugun beni hayrete dusuren seylerden biridir.ford denen adam nasıl olduda petrol'un damıtılmasıyla ortaya cıkan benzinle calısan o aracı yaptı.nasıl dusundun o dizaynı vs yi.neyse bu adam bu otomili buldu.ya digerleri ne yaptı.sadece hazır yapılan moturu gelistirdi.kilit adam ford yani.peki neden hala havada giden arac yapamıyoruz.cunku onun icinde bir kilit adam lazım.belki gecmiste yasayan medeniyetlerin biri bu adama sahipti.
        einstain e=m.c2 dedi,atom bombası cıktı.japonları vurdu.belki bunu gecmiste baska biride dusundu.medeniyetler yok oldu.her ne olursa olsun.dunyamız cok sey gordu gecirdi.belki bizim hic bilemeyecegimiz.ama sunu biliyorum.dunya'mız hic bu kadar kucuk olmamıstı.bizler son uygarlıgız ve tumuyle dunya uygarlıgı.cekiz gozlusu,zencisi,beyazıyla ve hızla sona dogru yaklasıyoruz...

        Yorum

        • gladyo_66
          Junior Member
          • 17-04-2004
          • 77

          #5
          Konu: ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

          Bence dünya belli bir sürede yok olup yeniden yaşama başlıyor olabilir

          Yorum

          • sýllo100
            Junior Member
            • 24-03-2005
            • 43

            #6
            Konu: ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

            Bence eski uygarlık şimdikinden daha ileride.Örnek verecek olursak Mısırdaki piramitlerin hala sırrı çözülememiş.Piramit taşlarına bakın,şu anda her bir taşı bir vinç taşıyamıyacak kadar büyüklükte.Bu taşların oraya nasıl getirildiği,hangi teknikle üst üste konduğunu kimse çözemiyor.Benim görüşüm Nuh tufanından önce bilim ve tekniğin şimdikinden daha ileride olduğudur.Malum Nuh tufanından sonra yeni bir nesil meydana geldi.

            Yorum

            • by_stager
              Member

              • 22-04-2004
              • 1085

              #7
              Konu: ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

              15-09-2005 vay vay vay bu yazıyı 02-10-2005 te okuyorum bu arada vakit çabuk geçiyor galiba neyse gerçektende ilginç ve ilginç bir konu
              emegine saglık abi

              Yorum

              • unbeliveable
                Banned
                • 06-10-2005
                • 1

                #8
                Konu: ..::30.000 yıl Önce Daha Mı Uygardık::..

                bu konuyu açtığın için teşekkürler arkadaşım bende bu konuda kendi fikirlerimi paylaşmak isterim. ilk önce neanderter adamın 30.000 yıllarında var olduğu daha sonrada 6000 ila 10000 yılı arasındada homosapiens in ilk örnekleriyle karşılaşıldığını yazmışsın durum ve aralarında fiziki yönden pek az bir fark olduğu hatta neanderterlerin homosapienslere göre daha fazla geişmiş olduğunu yazmışsın. ve çıkarılan teoride neanderterlerin küçük bir evrimle beraber homosapiens formuna dönüşmüş olması ve buna bağlı olarak darwin in teorisini reddercesine maymunlarla hiçbir bağımız olmadını yazmışsın yazmışsında. benim içime sinmeyen sorular var onlara cvp arıyorum dumum şöyleki;

                Günümüzde farklı birçok kaynak modern insanın atasının farklı yerlerde ortaya çıktığını anlatır yakın zamana kadar tüm milletlerin ortak vatanının mezopotamya havzası olduğu varsayılıyordu daha sonra afrikada daha eski kalıntıların ortaya çıkmasıyla bilim yüzünü afrikaya çevirdi. farklı bir örnek ise avrupadan başlangıc yaptığını söylüyor durum şuki bilim dahi kendi arsında çelişki taşıyor doğru cevabı bulabilmek için kim bilir belki başka yerlerde daha eski insan yada benzeri varlık kalıntılarıylakarşılaşılacak vede anavatınımızın orası olduğu iddia edilecek. Bilimin bilgisi arkeik olduğu zaman su götürmezliği tartışılır ama güncel bilgide yada gündelik pratik bilgide faydası olduğu söylenebilir. bilim herzaman kendisine tüme varım yöntemiyle doğruyu bulmayı hedef almıştır fakat kümülatif olarak gelişen bilimdedüksüyon da yani tüm den gelimde her zaman çelişkili ifadeler verir özetle şunusöyleye bilirizki 1 den bütüne rahat gider fakat bütünden bire kolay kolay varmaz çünkü dünyada 1 lerin sayısın bütünlerin sayısından kat be kat fazladır.

                Evet eric von daniken haklı olabilir darwinde öyle fakat bunları kesin olarak bilemeyeceğiz. Ama kendi kurdukları sistem içinde gerçekten çok mantıklı gerkçeler dayandırmaktadırlar teorilerini. Mesela danikpen hiyerogliflerdeki uzaylı figürlerine dikkat çeker bunu dünya üzerindeki birçok medeniyetin benzer şekilleri hiyerogliflerinde kullandığından bahseder hatta bunları resimleriyle beraber destekler. Olayı kısadan uzaylılara bağlamaz çok sayıda örnekle bu teorisine destek çıkar. Tarihin en çok tartışılan adamı Darwin e geldiğimizde ise ilk aklımıza gelen şey insan maymunun bir türevidir önermesi oluyor. Halbuki darwin in önermesi insanlar aslandan türedi olsaydı daha fazla tafatar toplayabilecekti kendine Çünkü maymun birçok kültürde aşağılık bir hayvan imajı çizer. diğer bir konu ise küresel din fobisi haline getirdiğimiz maymundan türediysek herşey bilimselse o zaman tanrı yoktur varsayımı. Bakın arkadaşlar avrupa ve amerika darwin teorisini savunurlar hatta yahudiler bile darwin in teorisini destekler artık doğal seçilim (seleksüyon) metaryelislerin elinden alındı dinle bile bütünleşti. Şimdi doğal seçilim derken yalnış anlaşılmasın darwin in ilşk önermesi maymundan türediğimiz şeklindeydi ve maymundan evrimleşerek bu günkü modern insanı oluşturdumuz kanısını geliştirmişti. Aslında şu vdoğruki çevredeki birçok canlı evrimi gerçekten geçirmiştir ve hala geçiriyordur öçrneğin bilinen köpek türlerinin bir çoğunun sanırım rakam %75 lerdeydi son yüzyılda evrimleştiği kanıtlanmıştır. hattadarwin teorisinde şunuda öneri sürmüştür gezegendeki zayıf canlılar kendilerinden daha güçlülerv tarafından yok edilecek mesela topla bir karaca kaplanın il hedefi olacak. dolayısıyla geriye sağlıklı nesiller kalacak bu sağlıklı nesillerde giderek kendilerini geliştirecekler ve daha güçlü bir nesil olarak tarihte önümüze çıkacaklar işte bu evrimdir. maymun teorisini göz önünde bulundurmazsak gerçektende kulağa mantıklı gelmiyormu. Neyse arkadaşlar şimdiden sağolun.Ayrıca bunlar benim kendi düşüncelerimdi.

                Yorum

                İşlem Yapılıyor