delphin özel

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    Konu: delphin özel

    Karanlıkta parlayan domuzlar üretildi


    Tayvan’daki bilim adamları, karanlıkta parlayan üç domuz ürettiklerini açıkladılar.
    Araştırmayı yürüten bilim adamları, başka araştırmacıların ‘kısmen parlayan’ domuzlar üretmiş olduğunu ancak kendi ürettikleri domuzların tamamen ve kesinlikle parlayan yeşil domuzlar olduğunu duyurdular.
    Üretilen üç domuz, transgenetik olarak tanımlanıyor. Bu uygulamayla, normal domuz embriyonlarına, denizanasından alınan genetik bilgilerin ilave edildiği belirtiliyor.
    Araştırmacılar, floresan domuzların, Tayvan’daki kök hücre çalışmalarına hız kazandıracağını ayrıca insan hastalıklarıyla ilgili araştırmalara da yardımcı olmasını umduklarını söylediler.
    Tayvan Üniversitesi’nin Hayvan Bilimi ve Teknolojisi Bölümü’nden bilim adamları, ürettikleri domuzların karanlıkta parlamak dışında, diğer domuzlardan hiçbir farkı olmadığını belirtiyorlar.
    Bu çalışmayı yürüten bilim adamları, dünyada bir ilke imza attıklarını iddia etmiyorlar. Daha önce başka araştırmacılar da kısmen parlayan domuzlar üretmişlerdi. Ancak Tayvanlı bilim adamları kendi domuzlarının daha iyi olduğunu, daha iyi parladığını belirtiyorlar.
    Üretilen bu son domuzlar, içten dışa yeşil ve parlak. Bilim adamları, kalp ve diğer iç organların bile yeşil olduğunu söylüyorlar.
    Parlayan yeşil domuzları üretmek için, denizanasından alınan DNA bilgileri, 265 domuz embriyonuna aktarıldı ve bu embriyonlar sekiz domuza nakledildi.
    Bu sekiz domuzdan dördü hamile kaldı ve üç erkek domuz yavrusu üç ay önce doğdu.
    Bilim adamları, domuzların gözlerinin, dişlerinin ve paçalarının gün ışığında yeşil olduğunu, derilerinin ise yeşile bakan bir renk olduğunu belirtiyorlar. Geceleri ise bu domuzlar parlak yeşil bir renge bürünüyor.
    Araştırmacılar, bu domuzları, insan hastalıklarıyla ilgili araştırmalarda kullanacaklarını, parlak yeşil renk yüzünden, domuzların genetik malzemesini belirlemenin kolay olduğunu ifade ediyorlar.

    Yorum

    • delphin
      Senior Member
      • 27-12-2005
      • 15279

      Konu: delphin özel

      İster inan ister inanma’ dedirtecek olaylar

      Kan ve gözyaşının eksik olmadığı 2005 yılında bir nebze de olsa tebessüm ettiren, bazen acaba dedirten bazen de başımıza daha neler gelecek diye düşündüren olaylar meydana geldi.
      Tarih boyunca trajedi ve komediyi birarada yaşayan insanoğlu 2005′te de bunlara tanık oldu. İşte duyup da kulaklarımıza inanamayacağımız, görüp de ayık olduğumuzdan şüpheleneceğimiz olaylardan bir demet:
      - Almanya’da bir mucit, tabuta cep telefonu monte edilerek geride kalanların gidenlerle hasret gidermesi fikrini ortaya attı.
      - Japonya’da trafik kazası sonrası yolun tıkanması üzerine bir öğrencinin çok önemli bir sınava geç kaldığını öğrenen polis, öğrenciye eskortluk ederek 10 dakika içinde sınava yetişmesini sağladı.
      - Hırvatistan Cumhurbaşkanı Stipe Mesic’e hediye edilen tablonun yerel bir sergiden çalındığı ortaya çıktı.
      - İsrail’de eşiyle para konusunda tartışan adam, evdeki kasadan 680 bin doları alıp bahçede yaktı.
      - Japonya’da bir bayan, evli olan sevgilisinin hamile olan eşini öldürtmek için 136 bin dolar karşılığında kiralık katil tuttu. Ancak kiralık katil, üstlendiği işte başarılı olamadı. Bunun üzerine bayan, polise giderek kiralık katil hakkında şikayetçi oldu.
      - Ay’da arsa satan ABD merkezli Ay Elçiliği adlı sözde emlak şirketi, başarılı uzay çalışmaları yapan Çin’de 8. bürosunu açtı. Ay’daki arsanın dönümünü yaklaşık 10 dolara satışa sunuldu.
      - ABD’de taksicilik yapan Afganistanlı bir kişi, yolcunun takside unuttuğu 350 bin doları polise teslim etti.
      - Danimarka’da, hapishane görevlilerini atlatarak mahkumların arasına karışan ve gönüllü olarak 1 geceyi içeride geçiren 43 yaşındaki Per Thorbjoern Lonka, ertesi gün yakayı ele verince 2 ay hapse mahkum edildi. Mahkemede, eşek şakası yaptığını söylemesine rağmen ceza almaktan kurtulamayan Per Thorbjoern Lonka bu sefer zorunlu olarak, hem de 2 ay içeride kalacak.
      - İsviçre’de Zürih Mahkemesi, küçük arabası olanların indirimli park cezası ödemesine karar verdi. Kararın gerekçesinde 2 küçük otomobilin ancak 1 büyük otomobil kadar yer kapladığı belirtildi.
      - Almanya’nın batısında bulunan Monheim şehrinde sarhoş halde araba sürerken lastiği patlayan 31 yaşındaki bir adam telefon edip tamirci yerine polis çağırınca yakayı ele verdi. Sarhoş memur, yanlışlıkla karşısına çıkan polise, “Aracım arızalandı, gelip tamir edin. Elinizi çabuk tutsanız iyi olur; çünkü şu anda oldukça alkollüyüm ve ehliyetim de yok. Her an bir polis otomobili geçebilir” dedi.
      EŞEKLERE TATİL

      - İngiltere’nin Bournemouth şehrinde görevli polisler araçlarına çarpan otomobilin içinde sadece 3 yaşında bir erkek çocuk görünce oldukça şaşırdı. Daily Telegraph Gazetesi’nin haberine göre 3 yaşındaki Oliver Willment-Coster’ın babası Jeffrey oğlunu yanındaki koltuğa oturttuktan sonra emniyet kemerini bağlayıp kendisine çikolata almak için mağazaya gitti. Bu esnada boş durmayarak el frenini indiren meraklı afacan, vites koluna ve direksiyona yapışarak aracın yokuş aşağı hareket etmesine sebep oldu. Proton marka beyaz araba, 100 metre ötedeki devriye gezen polis aracına çarparak durdu.
      - İskoçya’da farklı suçlardan aynı hapishanede yatan ikiz kardeşlerden biri yanlışlıkla diğerinin yerine tahliye edildi. Hapishane idaresi, cezası dolan ve tahliyesini isteyen asıl kişiyi de serbest bırakmak zorunda kaldı.
      - İngiltere’de 11 yaşındaki David Dyas adlı öğrenci, yediği elmanın artığını yere attığı gerekçesiyle 50 sterlin (117 YTL) para cezasına çarptırıldı. Doncaster şehrinde okul çıkışı hızlı adımlarla evine gitmekte olan David Dyas, cebinden yanlışlıkla yere düşürdüğü elma artığını ikaz edildikten sonra almasına rağmen evine gelen 50 sterlin ceza makbuzunu görünce gözyaşlarına boğuldu. David Dyas 35 sterlini annesinden geri kalanı da yılbaşında toplayacağı harçlıktan biriktirerek cezasını ödeyecek.
      - Çek Cumhuriyeti’nde taksicilerin taksimetrenin ayarıyla oynayarak müşterilerden çok fazla para aldığı şikayetlerinin artması üzerine, Prag Belediye Başkanı, İtalyan turist kılığına girerek bindiği takside taksimetrenin 6 kat daha fazla para yazdığını görünce neye uğradığına şaşırdı. Belediye Başkanı, “Taksimetrenin fazla yazmasını bekliyordum; ama bu kadarına da pes doğrusu” dedi.
      - İngiltere’de turistik kasaba olan Blackpool’da belediye meclis üyeleri, eşeklerin çalışma sürelerini belirledi. Buna göre, sahil boyunca turistleri taşıyan eşekler, mesai saatleri dışında çalıştırılamayacak ve haftada 1 gün izin kullanabilecek.
      - Almanya’da yanlışlıkla öldü diye kaydedilen bir kadına, yerel idare gerçekten yaşadığını belgelerle ispatlamasını istedi.
      - Tayland’da askere giriş sınavında ayakkabılarına gizledikleri cep telefonlarıyla kopya çekmeye çalışan 46 öğrenci, ömür boyu askerlik görevinden men edildi.
      - Almanya’da genç bir kadın, eski sevgilisiyle birlikte olan yakın arkadaşının şampuanına tüy dökücü epilasyon kremi koyduğu için ‘yaralamaya kast’ suçundan 6 ay hafif hapis cezasına çarptırıldı.
      - Güney Asya ülkelerinden Myanmar’ın başkenti Yangon’da bir kadın kaplan yavrularını emzirince küçük yavruların ikisi de canlarından oldu.
      - Kenya’da bir köpek, terk edilmiş bir bebeği bularak kendi yavrularının yanına götürdü. Daha sonra bulunan bebek hastanede tedavi altına alındı.
      - İngiltere’de seyir halindeyken rayda aniden karşısına çıkan keçiyi ezen bir makinist, olayın etkisiyle sürekli kabus gördüğünü belirterek sorumlular hakkında tazminat davası açtı. Davayı kazanan makiniste 66 bin dolar tazminat ödendi.
      - İngiltere’de bir postacı çantasına koyduğu zarflardan birinin hareket ettiğini fark edince zarfı açmaya karar verir. Zarfı açan postacı hamster diye bilinen canlı bir tür fareyle karşılaştı.

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        Konu: delphin özel

        Yorum

        • delphin
          Senior Member
          • 27-12-2005
          • 15279

          Konu: delphin özel

          GPS Nedir?Global Positioning System olarak açılımı olan uydu bazlı radyo navigasyon sistemine verilen addır. Amerikan Savunma Bakalığı'nın denetiminde ve idamesinde olan sistem 24 adet uydu takımından oluşur. Uyduların yörünge hareketi 12 saat sürer. Ufuk çizgisi üzerinde erişilebilen maksimum uydu sayısı günün saati ve konuma bağlı olarak 8-12 arasında değişir. 3 boyutlu pozisyon elde edebilmek için en az 4 adet uydudan yayınlanan sinyalin işlenmesi gerekir. Normal şartlarda yani çevrede GPS sinyallerini engelleyecek fiziksel engel yok ise en az 6-8 arası sayıda uydu ile iletişim kurulur.
          GPS kullanımı için herhangi bir abonelik ücreti ödemek gerekir mi?GPS bir radyo navigasyon sistemidir ve sürekli yayın yapar. GPS alıcısı olan herhangi bir kullanıcı, yayınlanan sinyalleri kullanarak herhangi bir ücret ödemeksizin sistemden faydalanabilir. GPS alıcısı pasif yapıda olduğundan yani havada bulunan sinyali işlediğinden (FM radyosu gibi) uydulara veya başka her hangi bir yere sinyal göndermez.
          GPS alıcısından alınabilecek pozisyon hassasiyeti ne kadardır?GPS sistemi milimetreden metre hassasiyete bir çok seviyede sonuç üretebilecek kapasitede bir sistemdir. El tipi alıcılar ile ilave bir düzeltme olmaksızın elde edilebilecek sonuç şu an ±15 metredir fakat 1 mayıs 2000 tarihinde kaldırılmış olan ve Selective Availability olarak adlandırılan kasti yanıltma sinyalleri ±100 metreye varan sapmalar ile sonuç elde edilmekte idi. Daha iyi sonuç için ilave düzeltme yayınlarından faydalanmak gerekir. Bu düzeltme yayınları yersel veya uydu bazlı yapıda olabilmektedir. Yersel yayınlar yoğun olarak Amerika ve kısmi olarak Avrupa kıyılarında yapılmaktadır fakat be düzeltme sinyallerini alabilmek ilave donanımlar ile mümkün olabilmektedir. Uydu bazlı olarak yapılan yayınlar yeni nesil GPS alıcıları ile direk alınabilmekte ve böylelikle ±3 metreye varan hassasiyette pozisyon elde edilebilmektedir. Uydu bazlı yayınların genel ismi SBAS (Satellite Based Augmenting System) dir. SBAS'a örnek olarak Amerika için WAAS, Avrupa için EGNOS ve Japonya için MSAS verilebilir. Bu uydular sabit yörüngeli uydulardır ve yine yayın erişimi için ilave bir ücret talep edilmemektedir. Aşağıdaki şekilde WAAS ve EGNOS uydularının dağılımı ve kapsama alanları görülmektedir. Ülkemiz şekilden de görüleceği üzere iki uydunun kapsama alanındadır.


          GPS alıcısını, Fish Finder, Auto Pilot gibi sistemlere nasıl bağlayabilirim?GPS alıcısı ürettiği konum, hız, doğrultu gibi bilgileri hem kendi ekranında kullanır hem de seri (RS232 veya RS422) port vasıtası ile harici sensörlerin kullanımına açar. Üretilen bilgi NMEA 0183 olarak anılan formattadır ve ihtiyaca göre kullanılabilen farklı yapıda cümleciklerden oluşur. Örneğin GGA cümleciğinin açıklaması şu şekildedir. GPGGA,hhmmss.ss,1111.11,a,yyyyy.yy,a,x,xx,x.x,x.x, M,x.x,
          1: Zaman bilgisi (Greenwich zamanı)
          2: Enlem
          3: Enlem yarı küre bilgisi (N kuzey, S güney)
          4: Boylam
          5: Boylamın greenwich yönü (W batı, E doğu)
          6: Çözüm durumu (0 çözüm yok, 1 mutlak pozisyon, 2 diferansiyel pozisyon)
          7: Kullanılan uydu sayısı
          8: HDOP (Yatay uydu geometrisi katsayısı)
          9: Yükseklik
          10: Yükseklik birimi (m, metre)
          11: Jeoid yüksekliği

          Yukarıda açıklanan mesaj cümleciği pozisyon ağırlıklıdır. İstenilen bilgi seyrüsefer için olduğunda (doğrultu, mesafe ve zaman bilgileri) GPRMB ve GPSRMC mesajları kullanılabilir. Anlatılan bilgiler sistem entegrasyonu içindir. GPS alıcısı bağlanabilen harici sensörler, alıcıdan akan bu bilgileri otomatik olarak ayırıp kullanırlar. Sadece yapılması gereken, seri bağlantı kablosunun anılan sensörlere bağlanmasıdır.

          GPS alıcısında şarjlı tipteki piller kullanılabilir mi?GPS alıcıları genelde Alkalin tip kalem piller kullanır. Şarjlı tip kalem piller den NiCd yapıdakilerin gücü Alkalin'lere göre çok düşük olduğundan tavsiye edilmez. Fakat yeni yeni yaygınlaşan NiMh yapıdaki şarjlı pillerin 1500-2000 mAh civarında güçteki şarjlı piller oldukça performanslı olarak kullanılabilmektedir.
          GPS alıcımı elektronik haritalar ile kullanabilir miyim?GPS alıcıları temelde koordinat çifti üretimi amaçlı yapılmışlardır. Kullanıcı arayüzü, alıcının gelişmişliğine bağlı olarak sadece koordinat çifti ve seyrüsefer bilgilerini ekrana getirmekten hafızasında bulunan elektronik haritalar ile eşleştirmeye kadar bir çok farklı çeşitte bulunabilir. Ayrıca haritalar alıcı üzerinde değil de bilgisayar üzerinde de olabilir. Bu durumda yine alıcının NMEA çıktı özelliği kullanılarak bilgisayar üzerindeki haritalar kullanılabilir.
          Kullanıcı kendi haritasını yapabilir mi?Ülkemizin kara ve denizler için oldukça detaylı haritalarının üretilip kullanıma sunulmuş olmasına rağmen bazı durumlarda bu haritalar kullanım bölgesini kapsayamamakta veya geçici haritalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tip haritaların üretimi sadece el tipi GPS alıcılarının veya el bilgisayarları ile beraber kullanımı ile mümkün olabilmektedir. Sadece GPS alıcısı kullanılmak istenirse alıcının TRACK özelliğinden faydalanılabilir ve TRACK fonksiyonu sıklığı kullanıcı tarafından belirlenebilen noktaların oluşturduğu çizgisel bilgi anlamına gelir. SD tipi kart özelliğnden ötürü MERIDIAN modeli GPS alıcıları yüzlerce TRACK kaydı yapabilmektedirler ve bu tip işler için en uygun çözümü sunmaktadırlar.
          Neden Magellan GPS Ürünleri Kullanmalıyım?Magellan dünyanın ilk sivil el tipi GPS üreticilerindendir. Günümüzde de geniş ürün yelpazesindeki yüksek kaliteli çözümleri ile lider konumdaki bir GPS üreticisi olarak hayatına devam etmektedir. Magellan, 2003 yılında tamamen yenilediği ürün yelpazesinde sadece kendine özgü üstünlükleri ve Türkiye temsilcisi Geomatics LTD tarafından geliştirilen yerel haritasal bilgiler ile neden kullanıcıların favori markası olduğunu göstermektedir. Aşağıda bazı özellikler listelenmiştir.
          - Sportrak ve Meridian ailesindeki tüm alıcılar en üst su geçirmezlik standardı IPX-7 ye sahiptir ve tümü deniz düştüğünde YÜZER.
          - Tüm ürünler (GPS310 hariç) WAAS-EGNOS sinyallerini alarak ±3 metre standart sapma ile pozisyon üretir.
          - Sportrak Regular ve GPS310 haricindeki tüm modellerde ülkemizin 3 boyutlu haritası (üzerinden kesit alınabilen topoğrafya) bulunmaktadır. Ayrıca elde olan tüm sokak detayında haritalar yüklenecektir.
          - Acil durumlarda en çok faydalanılan en yakındaki yerleşim yerini bulma işlemi için Sportrak Regular 14000 adet ve diğer haritalı modeller 4000 adet ülkemize ait köy detayında bilgi içermektedir.
          - Meridian ailesi GPS alıcılarının hafızası SD tipi (fotoğraf makineleri gibi elektronik cihazlarda kullanılan kart) kartlar ile 64 MB a kadar yükseltilebilmektedir. Bu özellik ile kartın büyüklüğüne bağlı olarak binlerce adet Waypoint ve Route (kayıtlı nokta ve rota) ve yüzlerce adet Track (çizgisel veri) kaydına imkan vermektedir.
          - Deniz haritaları el tipi GPS alıcıları ile beraber kullanıldığı durumda Marmara, Ege ve Akdeniz dahil olmak üzere Avrupa'nın tüm kıyılarının kullanım hakkı kullanıcıya verilmektedir. Harita detayları şu an piyasadaki en yüksek seviyeye sahiptir.
          - Tüm modeller (GPS310 hariç) harici kağıt harita ile kullanımlarda eşgüdüm sağlayabilmek için aynı anda iki farklı sistemde koordinat bilgisini ekrana getirebilmektedir.
          - Magellan GPS alıcıları Sayfa mantığı ile çalıştıklarından ve hiyerarşik bir yapı olmadığından, nokta kaydı, gidilecek nokta seçimine erişim, navigasyonel bilgilere erişim gibi fonksiyonlar tek tuş ile gerçekleştirilebilmektedir.
          - Temsilci Geomatics LTD güçlü bir teknik servise sahiptir ve alıcının komple yenilenmesine varan işleri çok kısa sürede çok ucuz maliyetlerle gerçekleştirebilmektedir.
          - Temsilci Geomatics LTD www.gpsturk.net isimli siteyi kurarak kullanıcılara GPS hakkında bilgiler, kullanıcılara tartışma ortamı için FORUM, bedava yazılımlar gibi hizmetler sunmaktadır.


          GPS Kullanım Alanları Nelerdir?- Yeni gidilmiş herhangi bir şehir veya arazide, kaybolmamak için kullanılır. Kaybolmamak için GPS alıcısı haritalı ise haritasından, haritasız ise kaydedilen nokta / izlerden faydalanır.
          - Mühendislik, kadastro, maden, askeri, deniz haritaları üzerindeki herhangi bir nokta veya bölgeyi bulmak için kullanılır. Bu durumda haritanın koordinat sistemi ile GPS alıcısının ki aynı ayarda olmalıdır. Sportrak ve Meridian Modellerinde iki farklı sistemde koordinat aynı anda gösterilmektedir.
          - Tekne ile kullanımda liman veya marinadan çıkış otomatik olarak cihazda kaydedilir. Bu kayıt ile geri dönüş mümkündür.
          - Uçak, helikopter gibi araçlarda görülen evlerin hangi şehir veya kasaba olduğu veya ırmağın hangisi olduğu tespit edilebilir.
          - Gidilecek noktaya, ne kadar mesafe, ne kadar süre kaldığı, anlık, maksimum ve ortalama hız bilgileri öğrenilebilir.
          - Motosiklete binerken veya surf yaparken yapılan en fazla hız tespit edilebilir.
          - Karada veya denizde sis, karanlık, fırtına gibi durumlarda en yakındaki yerleşim birimi veya kıyı tespit edilip o yöne gidilebilir.
          - Su pompası montajı gibi yükseklik bilgisinin değerli olduğu durumlarda iki nokta arasında yükseklik farkı tayini yapılabilir.
          - Kaza, veya suç gibi olayların meydana geldiği yerler tespit edilerek yoğunluğun olduğu bölgelerde önlem alınabilir.
          - Doğa gezileri esnasında güzel ve gezmeye değer yerlerin envanteri yapılarak paylaşılabilir.
          - Balığın bol olduğu yerler kayıt edilerek aynı yere tekrar gidilmesi kolaylaştırılabilir.
          - Doğa gezilerinde kaza durumunda yer tespitinde kullanılabilir.
          - Topografyalı modellerde kullanıcının karşısında bulunan tepenin veya dağın arkasında ova mı dik bir yamaç mı bulunduğu, gitmeden dahi tespit edilebilir.
          - Barometreli modellerde basınç grafiğinden faydalanılarak fırtına tayini yapılabilir.
          - Pizzacıların sürekli müşterileri kaydedilerek, teslimat personeli yeni dahi olsa pizza soğumadan yetiştirilebilir.
          - Ecza depoları, toptancılar gibi dağıtım şirketleri halihazırdaki veya potansiyel müşterilerin envanterini tutarak haritasal analizler yapıp stratejiler geliştirebilir.
          - Arsa, maden sahası, yanan orman alanı, kaçak yapılaşma, tespiti ile haritada olmayan yolların ölçümü yapılabilir. Harita var ise üzerindeki gerçek yeriniz işaretlenebilir veya haritadan okuduğunuz yere navigasyon (aplikasyon) yapılabilir.

          KISACA ;
          Doğa yürüyüşlerinde, tatillerde otel, restaurant, plaj, alışveriş yerleri gibi bir kere gidilip daha sonra tekrar gidebileceğiniz yerlerin kaydı, parsel aplikasyonu yaparken, trafik kaza ve suç dağılımı haritaları oluştururken, aracınızın anlık ve maksimum hız tespitini yaparken, mevcut veya potansiyel müşteri envanteri çıkartırken, büyük bir organizasyonun satış noktalarını, bayilerini ve merkeze / fabrikaya uzaklıklarına göre tespitini, pizza dağıtırken, su taşkını, deprem gibi doğal afetlerde acil eylem planı ve hasar tespit çalışmaları yapılırken optimum yardım ulaştırma rotaları oluştururken en büyük yardımcınız MAGELLAN GPS' tir.

          Yorum

          • delphin
            Senior Member
            • 27-12-2005
            • 15279

            Konu: delphin özel

            form kuralları madde 15 -
            Forumda yazılan bir yazı veya belgeyi başka forumda yayınladığı görülen üyeler ,
            yazdıkları yerde alıntı olduğunu belirtmezlerse bunun tesbiti halinde kesinlikle
            üyeliklerisilinecektir.
            Yine aynı şekilde OZMENA Forum dışından alınan her bilgi birebir yada kısmen dahi olsa
            gönderilen mesajlarda , mesajın üstüne yada altına kaynak belirtme zorunluluğu vardır.
            ozmenaforum

            forma verdiğim sitelere üyelik gerekmez bilgi amaçlı olup hızlı erişim içindir
            bu bölümdeki bilgiler alıntı olup sitelerin isimleri görülmemektedir
            delphin
            Son düzenleme delphin; 14-02-2006, 15:32.

            Yorum

            • delphin
              Senior Member
              • 27-12-2005
              • 15279

              Konu: delphin özel

              biyografi



              bendeniz

              25 Temmuz 1973 yılında İsviçre de dünyaya gelen Bendeniz tipik bir aslan burcu. 1992 yılında müzik dünyasına merhaba diyen Bendeniz ; Neslihan Yargıcının imaj makerlığını üstlendiği p***e de ''Abajur Kız''imajı ile lanse edildi. İlk klip söz konusu imaj ile "Ya Sen Ya Hiç"e çekilerek büyük yankı uyandırdı. Ayrıca “Ya Sen Ya Hiç” adlı klibiyle, dünyanın en büyük müzik televizyonlarından biri olan MTV’nin düzenlemiş olduğu yarışmanın Türkiye elemelerinde dört iddialı klibi geride bırakarak Avrupa elemelerine katılmaya hak kazandı. 19 ülkeden 19 klibin yer aldığı yarışmada Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etme başarısını gösterdi.
              Milyonlara hitab eden ilk albümünün ardından güçlü bir hayran kitlesine sahip olan Bendeniz, Türk popunun güçlü Vokallerinden Harun Kolçak'la ''Biz'' isimli bir single albüm Çalışmasında buluştular. İskender Paydaşın düzenlemeleriyle 2 şarkı ve 2 versiyondan oluşan single, uzun süre gündemde kaldı.
              Bendeniz bu sürede kazandığı başarılar ve edindiği tecrübelerini İkinci albümünde de ustaca kullanmayı başardı. ''Bendeniz II'' ismiyle çıkarkardığı albümde, her kesimden insanın dikkatini çeken 12 parça yer almaktadır. Bu albümden kliplenen parçalar; "Gönül Yareler İçinde, Neler Olacak ve 80 Günde Devri Alem." Bendeniz'in başarılı vokalinin yanında, besteci yönüde bu albümle kitlelerin beğenisini kazandı.
              Bendeniz kariyerinin en geniş yelpazeye sahip albümü olarak nitelendirilen ''Bendeniz III'' henüz piyasaya çıkmadan hazırlanan albüm tanıtımıyla büyük merak uyandırarak neredeyse Türkiye de bir ilke imza atı. Dinleyiciye ulaşan ilk hit ve aynı zamanda söz konusu albümün ilk video klibi rock alt yapısı ile dikkat çeken ''Turnayı Gözünde Vurdum'' oldu. Kış aylarında ise magazin basının uzun süre çeşitli yorumlarda bulunduğu ''Güvendiğim Dağlara Kar Yağdı'' isimli şarkıya klip geldi. Konusu ile büyük yankı uyandıran klip Aktüel dergisine kapak konusu oldu. Albümün son videosu, ''Sana mı kaldım''.
              Popüler müzikte kendine özgü bir yer edinen Bendeniz, iki buçuk yıllık aradan sonra ''Yaşanmış ve ilelebet yaşanacak tüm aşklarıma adıyorum'' dediği ve tüm söz ve müziklerinin altına imzasını attığı ''Bendeniz'den'' isimli albümünü yaz aylarında müzik marketlere sundu. Albüm'ün ilk klip şarkısı ''Günahlar'' oldu. Güçlü alt yapısı ile dikkat çeken albümün son klibi ise aksiyon sahneleriyle süslenmiş ''Başımın belası'' oldu.
              Bendeniz, 1999 yılında kariyerinin 5. Solo albümü ''Kurtulamıyorum'' ile dinleyiciyle buluştu. Albüme ismini veren "Kurtulamıyorum" eşsiz görüntülerle kliplendirildi. Sanatçı, bu albümünde ilk albümünde yorumladığı ''Ağlayayım mı'' isimli şarkısını yepyeni bir düzenlemeyle yeniden seslendirdi.
              2001 yılında Bendeniz uzun bir aradan sonra uzun süre gündemde kalan albümü ''Zaman'' ile geri döndü. Albümde 11 şarkı yer aldı. Bu albüm bir nevi Bendeniz'e Orta Doğu kapısını açan anahtar oldu. Albümden ; Güzeller güzeli adlı parçayı Rai müziğinin önde gelen isimlerinden Cezayir asıllı Fransız şarkıcı Faudel "Maina" adıyla kendi albümünde yorumlamıştır. Ayrıca albüme ismini veren Zaman adlı parçayı, Lübnanlı ünlü şarkıcı Amal Hejazi " Ainak" adıyla kendi dilinde seslendirmiştir.
              2002 yılının yaz aylarında ise Bendeniz, kariyerinin 8. albümü "Demedim mi" ile hayranlarıyla buluştu. Bugüne kadar yaptığı albümlerinde ilk kez remix parçaya yer veren Bendeniz, ''Sırf Sana İnat" ve "Demedim Mi" nin remixlerinin de yer aldığı 11 şarkılık albümün ilk klibini albüme isim veren şarkıya çekti. İkinci klip ise Lübnanlı Amal Hejazi ile düet yaptığı ''Zaman''a çekildi.
              Albüm Dışı Çalışmalar;
              Bendeniz, vokalistliğinide yapan Volkan'ın "Ve Volkan" isimli
              albümünün prodüktörlüğünü üstlendi. Biri dışında albümde ki tüm parçaların söz ve müziklerini yazan Bendeniz, iki parçada da Volkan ile düet yaptı. Bu parçalardan "Adını Koydum" un klibinde de yer alarak Volkan'a destek verdi.
              Bunun dışında Bendeniz pop müziğin başarılı seslerinden olan Erdal'a "Gelesin Ateşlere" isimli parçasını verirken, Emel'in albümüne "Uysa da Uymasa da" ve genç yeteneklerden Ozan'ın albümüne verdiği "Yetti Ceza" isimli eserleriyle katkıda bulunmuştur.
              Ve son olarak kariyerinin 9. albümü "Aşk Yok Mu Aşk"ı 2005 Nisanında piyasaya süren başarılı sanatçı, hayranlarının gönlünde kasırgalar koparmaya devam ediyor...

              Yorum

              • mamas
                Banned
                • 27-08-2005
                • 189

                Konu: delphin özel

                hmm enteresan bi soru bu parlayan domuzlar ne işe yarayacakstupidprv

                Yorum

                • delphin
                  Senior Member
                  • 27-12-2005
                  • 15279

                  Konu: delphin özel

                  özlem tekin


                  18 Kasım 1971'de ABD'nin California eyaletinde doğdu. Babasının Berkeley Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı profesörü olması nedeniyle ilkokul çağına kadar California'da kaldı. Sonra babası Hacettepe Üniversitesi'ne gelince ilkokula Türkiye'de başladı.
                  İlköğrenimini, Fransızca eğitim veren Tevfik Fikret Lisesi'nde tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda klarnet bölümünde eğitim gördü ve 1991-1992 yılında mezun oldu. .
                  Günümüzün cıvıl cıvıl, neşeli, kendine güvenen Özlem'in çocukluk dönemi sessiz, suskun, kendi halinde geçti. Biri Amerika'da diğeri Ankara'da yaşayan iki ablası var. Özlem'in hayatında müzik her zaman vardı. Ablaları evde sürekli piyano çalıyor, rock müzik dinliyordu. Özlem de ilkokuldan sonra piyano dersleri almaya başladı. O yıllara döndüğünde; "...Onların bu işe eğlenceyle yaklaşmaları, arkadaşlarıyla bir aradayken gitar çalıp şarkı söylemeleri belki de beni müziğe itti. Sonra ergenlikle birlikte rock ve heavy metali benimsemeye başladım.11-12 yaşlarından itibaren sağlam bir heavy metalci olarak karakter değişimini yaşadım.Tüm ergenliğim simsiyah kılıklar içinde, rock konserlerinde, hayata isyankar ve herşeye negatif bakarak geçti..." diye anlatıyor.
                  Ankara'da üniversitede okurken, para kazanabilmek için klüplerde Sinead O'Connor, Barbara Streisand şarkıları söyledi. Tek amacı para kazanmaktı, kendi deyimiyle "grubuyla beraber rock müzik yapıp deşarj oluyordu". Okulu bitirdikten sonra Ankara'da yapacak hiçbir şeyi kalmadığını düşünerek İstanbul'a gelmeye karar verdi. Önce bir süre Lokomotif grubuyla çalıştı.
                  Özlem Tekin'den bahsederken Volvox' dan bahsetmemek olmaz. Özlem, 1984 yılında kurulan ve Türkiye'nin kadınlardan oluşan ilk rock grubu olma özelliğini taşıyan Volvox' a katıldı. İki buçuk yıl süren bu çalışmada grubun klavyecisi ve back vokaliydi.
                  Grubu keyifle anıyor Özlem Tekin o yıllara geri döndüğünde. O kadar büyük bir hayran kitlesini ve başarıyı hiç tahmin edememişler. Hayat standartlarındaki hızlı yükselme motive etti onları...
                  Sadece erkek gruplardan oluşan rock dünyasında sivrilebilmek ve "beceremiyorlar" lafını duymamak için canla başla çalıştılar. Eğlendirirken eğlenen bu grup, hiç albüm yapmamasına rağmen gerçek bir şöhrete kavuştu.

                  Basın ve TV reklamları olmadan, hatta bir klip bile çekmeden tanınmanın çok zor olmasına karşın, Volvox denilince, "Kemancı" ve diğer rock bar müdavimleri anılarında hoş bir yolculuğa çıkacaklardır. Herşey çok güzel gidiyordu, ancak yaptıkları iş kalıcı değildi ve zaman içinde bunun sıkıntısını yaşadılar. Şebnem ve Özlem solo albüm yapmaya karar verdiler. Diğer kızlar da evlenme hazırlığında oldukları için Volvox dönemi artık kapanacaktı. Grup dağıldı ama Özlem'in, Volvox'un kurucusu Şebnem Ferah'la ve diğer grup üyeleriyle dostlukları günümüzde de sürüyor.
                  Özlem Tekin, 1995 yılında solo çalışmalarına başladığı ve Ocak 1996'da Peker müzik etiketiyle çıkan "Kime Ne" albümüyle bireysel olarak ilk kez müzik piyasasına merhaba dedi. "Aşk Herşeyi Affeder mi?" şarkısı o dönem bir tartışmayı gündeme taşırken, koyu makyajlı, deri kıyafetli, hırçın bir kızı da hayatımıza dahil ediverdi. Barlas hiç şüphesiz Özlem Tekin'in kariyerinde çok önemli bir isimdir. Rock dünyasının bir diğer fenomeni olan Barlas'ın beste ve sözleri Özlem'e çok yakıştı.Ve bugüne kadar çıkardığı 3 albümde de varlığı albümlere birçok artılar kattı.
                  Özlem ilk albümünde kendi yaptığı "Duvaksız Gelin" ve "Herkes Şanslı Doğmuyor" gibi şarkılarla sosyal yaraları Özlem'ce protesto etti. Albüm çok tuttu. Oldukça iyi bir satış rakamına ulaştı. Konserler, yurtiçi ve yurtdışında aralıksız devam etti.
                  Daha sonra, ilk albümünün hazırlıkları sırasında çok büyük sorunlar yaşadığını ve müzik piyasasının bu kadar amatör olabileceğini tahmin bile etmediğini açıkladı.
                  Kısa bir süre içinde de İstanbul Plak'a bağlı Arya Prodüksiyon'dan gelen teklifi kabul edip, kendisi gibi, yani Özlem gibi bir albüm yapma hazırlığına girişti. Peker Müzik'le anlaşmalı olduğu için, Arya müzik 140 bin dolar'ı gözden çıkarıp sanatçının
                  eski firmasıyla olan sözleşmesini feshetti. Bu kaos basında yer aldığında hayranları Özlem'in yeni albümünü merakla beklemeye başlamışlardı bile.Şubat 1998'de piyasaya sunulan "Öz" albümü Özlem'in müzik kariyerinde en beğendiği çalışma olarak raflardaki yerini aldı. Albüm çok başarılı bir satış yakalayamadı. Ancak albümün ilk hiti 'Bahar', Ömer Vargı tarafından ormanda çekilen ilginç klibiyle adından söz ettirdi.
                  Albümdeki ikinci hit olan 'Yol', hem Levent Semerci tarafından çekilen Avrupai klibi hem de müzikal anlamdaki başarısıyla beğeni topladı. İki kliple promosyon çalışmasına nokta kondu. Özlem, albümde yer alan 'Paparazzi' adlı parçasıyla, popülerliğinden ve magazin basınından şikayet ediyordu. Hatta bir röportajında "Benim gibi medyatikliği Allah kimsenin başına vermesin! Sadece yıpratılmaktan ibaret tanınmışlık. İnanın çok üzücü. Katıldığım her programda saçımdan, başımdan bahsediliyor, bir türlü sadede gelemiyoruz..." dedi.
                  Özlem Tekin, asi olarak tanımlanmaktan çok rahatsız olduğunu, bunun hayatını kısıtladığını, bakkala giderken bile inanılmaz rahatsız olduğunu söylemesine rağmen, yaptıklarıyla olaylar yaratmaktan da hiç geri kalmıyor. Şöhrete gelince: "eğer şöhret tanınmak demekse zaten 12 yaşından beri sokakta fark edildiğini, ama artık isminin biliniyor olduğunu" söylüyor. "Öz" albümünün çalışmaları sırasında tanıştığı gece klubü işletmecisi Pasham Music'le 4 aylık bir flörtün ardından yıldırım hızıyla evlenen Özlem, kısa bir süre sonra da yıldırım hızıyla boşandı. Bir programda evliliği nasıl bulduğunu sorduklarında "Bilmiyorum, ben hiçbir şey anlamadım" diyordu alternatif popun bu muzır kızı. Özlem'in röportajlarda nefret ettiği iki soru var. Biri, yaptığı müziğin içeriği, diğeri ise yeni albümden bahsedilirken birdenbire özel yaşamla ilgili sorular sorulması. Özlem'e, yaptığı müziğin türü sorulduğunda, kesinlikle rock yapmadığını, müziğinin popüler pazara yönelik alternatif pop olarak tanımlanması gerektiğini söylüyor.
                  Üçüncü albüm "Laubali"nin tanıtımı, sözü ve müziği Fergan Mirkelam'a ait olan ve albüme adını veren 'Laubali' parçasıyla 1999 yazında start aldı. Cıvıl cıvıl bir yaz klibiyle süslenen şarkı başarılı oldu. 11 şarkıdan oluşan albümde tüm Özlem Tekin çalışmalarında görmeye alışık olduğumuz bir isim çıkıyordu karşımıza: Barlas, 'Biri Var', 'Kumdan Kaleler', 'Beni Yakan Aşkın' şarkılarıyla yer alıyordu albümde. 'Laubali'nin ardından, yağmurlu bir İstanbul gecesinin görüntüleriyle süslenen Özlem Tekin çalışması 'Yazmamışlar' ve Barlas'a ait 'Biri Var' albümde öne çıkan çalışmalar oldu. Her albümüyle farklı bir kimlik, farklı bir tarz yaratan Özlem Tekin değişimden ve dinamizmden vazgeçemiyor. Düzenli aralıklarla kendini yenilemeyi, aynaya baktığında değişik bir Özlem görmeyi çok seviyor.
                  Değişimi sadece görünümünde yaşamıyor, arkadaş grupları, yemek yediği restoranlar da zaman içinde mutlaka değişiyor. Bu değişim Özlem'in yaratıcılığını da destekliyor. "Yaşadığımı ancak böyle hissedebiliyorum," diyor bir konuşmasında. Doğayı, köpeğiyle aylak aylak yürümeyi, onunla top oynamayı, hoplayıp zıplamayı seviyor. Müzik, yaşamının her anında var. Bunun yanı sıra Amerikan Sineması, bilgisayar oyunları, kitaplar ve spor dallarıyla uğraşmak en büyük hobileri.
                  Aşk onun için mutluluk kaynağı. Aşıksa kendini paralayacak kadar fedakar ve anlayışlı olabiliyor. Ancak ayrılık kapıyı çaldığında geri dönüşü olamayacak kadar acımasız davranıyor. Ayrılık dönemlerinde kendine acımayı, hayatı arabesk bir bakış açısıyla yorumlamayı seviyor. 'Yazmamışlar' şarkısı, kıran kırana geçen bir ayrılık döneminin ürünüymüş. Arabesk dönemlerini atlatıp yine o neşeli, sevimli çocuğa dönüşmesi kısa sürüyor. "Şimdiye kadar bir hatam olduysa affola. Söz bir daha yapmıycam..." diyor üçüncü albümünün iç kapağında dinleyicilerine hitaben hazırladığı "özel özür" yazısında. Yaradılışındaki enerjiyle tanıdığımız, hissetiği gibi yaşayan, konuşan, güzel ve etkileyici bir kadın portresi aslında o.
                  "Laubali" isimli albümden sonra dördüncü albüm olan "Tek Başıma" isimli albüm ile tekrar sevenlerinin karşısına çıktı. Bu albümde Özlem yine kendisinden bekleneni yaptı ve hayranlarını tarzı ile şaşırttı. evet bu albümde yine yeni bir tarz ve yeni bir Özlem Tekin vardı. Populer müzik ve rap ağırlıklı albüm'e elektronik müzikle de destek verdi. Türkiye'de ilk sayılabilecek kalitede bir albümdü. Özellikle "Dağları Deldim" isimli şarkı sözleri ile dinleyenleri büyülüyordu. Böylece Özlem sadece rock müzik sevenleri kendine hayran bırakmadı rap ve elektronik müzik sevenleri de geniş hayran kitlesi içine aldı. Bu albümün çıkması ile Özlemin en eski hayran kitlesi biraz hayal kırıklığına uğradı. Çünkü onlar Özlemi rock müziğindeki başarısı ile seviyorlardı ve böyle bir albümle çıkması onları biraz üzdü. Ne var ki albümün kalitesi ve Özlem faktörü hayal kırıklığından çok sevinci ön plana çıkardı. Her ne kadar albümde rock esintileri olmasa da konserlerde yine aynı grubu ile rock söylüyordu buda Özlemin ve müzik anlayışının bir parçası oluyordu.. Sadece kendi şarkılarını değil Dünya'dan da örneklerle sevenlerini mutlu ediyordu.
                  "Tek Başıma" isimli albüm sonrası televizyon dizilerinde, sinema filimlerinde ve hatta müzikallerde yer almaya başladı, Özlem Tekin artık sesiyle yaptığı müziğiyle olduğu kadar oyunculuğu ile de insanların dikkatini çekiyordu. Özellikle aralarında Şener Şen, Meltem Cumbul gibi usta oyuncuların yer aldığı Mucizeler Komedisi isimli müzikalde ön plana çıkan ve alkışlanan tek bir kişi vardı o da Özlem Tekin. Toplumun her kesiminden insanı oyunculuğuna hayran bıraktı. Bir çok p***eye imza attı ve hepsinden başarıyla çıktı. Yaptığı işler onu hep gündemde tuttu.
                  Mayıs 2002'de çıkardığı "Tek Başıma" isimli albüm sonrası unun bir süre diğer işleri yüzünden albüm çalışmalarına başlayamadı fakat onun müzikal anlamda başka p***eleri vardı ve bunları hayata geçirmek için çaba sarfediyordu. Bu p***enin adı ÖZZ'dü, Özlem Tekin ve müzisyen arkadaşları ile kurdukları bu gurup ile Özlem Tekin daha sert bir yorumla hayranlarının karşısına çıktı.
                  Bas gitar çaldı, şarkı söyledi, beste yaptı, söz yazdı, kendi tarzınca sunuculuk yaptı, 2000 yılında Qubanas isimli klüpte şarkı söyleyip, sahnede stand-up gösteriler de yaptı. Bundan sonraki çalışmasında yurt dışı trendlerine uygun, daha eğlenceli, enerjik, sert ama mutlu bir albüm planlıyor. Yaşamı herşeyiyle yaşıyor ama en önemlisi dilediği gibi yaşıyor.
                  Son düzenleme delphin; 14-02-2006, 15:46.

                  Yorum

                  • delphin
                    Senior Member
                    • 27-12-2005
                    • 15279

                    Konu: delphin özel

                    Originally posted by mamas
                    hmm enteresan bi soru bu parlayan domuzlar ne işe yarayacakstupidprv
                    Araştırmacılar, floresan domuzların, Tayvan’daki kök hücre çalışmalarına hız kazandıracağını ayrıca insan hastalıklarıyla ilgili araştırmalara da yardımcı olmasını umduklarını söylediler.

                    Yorum

                    • mamas
                      Banned
                      • 27-08-2005
                      • 189

                      Konu: delphin özel

                      ilginç teşekkürler delphin kardeş

                      Yorum

                      • delphin
                        Senior Member
                        • 27-12-2005
                        • 15279

                        Konu: delphin özel

                        KURT DELiKLERi VE ZAMAN KAVRAMI
                        Profesör Stephen W. HAWKING, The Physics of Star Trek (Uzay Yolculugunun Fizigin adli yeni bir kitaba yazdigi ön sözde zamanda yolculugun mümkün olabilecegini söyledi.
                        Zamanin iki ya da tek yönlü bir yolculuk olup olmadigi konusu, Aziz Augustin'in "zaman geçici bir sey midir, yoksa her zaman mevcut olmus mudur?" sorusunu ortaya atmasindan bu yana 1500 yildir insanlarin kafasini kurcalamayi sürdürüyor.
                        Bundan 100 yil önce H.G.Wells, The Time Machine (Zaman Makinesi) adli romaninda bu konunun fizikçilerce arastirilmasini önermisti. Mekanda (gerçekte mekan-zaman ya da uzay-zaman) istenen yönde yolculuk yapilabildigine göre, acaba zaman içinde de istenen yönde seyahat edilebilir mi problemi teorik fizikçilerin zihnini kurcaliyor.
                        Cambridge Üniversitesi'ndeki Isaac Newton kürsüsü profesörü Stephan Hawking, daha önce, eger evrenin genislemesi sona erer ve küçülmeye baslarsa, zamanin geriye dogru isleyebilecegi fikrini ortaya atmisti.


                        Ama bu nasil bilinebilirdi? Çünkü, bu takdirde, düsünce de geriye dogru isleyecekti. Fakat 1980'lerin sonunda, Hawking'in Zamanin Kisa Tarihi adli, yalnizca ciltli baskisi 6 milyon satan kitabin ilk yayinlandigi sirada, tartismalar kizismaya basladi. Hawking yalin ve kati kabullerle zamanda yolculuga izin vermiyordu. Uzayda evrenin çesitli parçalarini birbirine baglayan "solucan delikleri" vardi. Kafalari karistiran da bu de Worm Hole'lardi zaten.
                        Hawking'in California Institute of Tecnoloy'deki dostu Kip Thorne 1194'te yayinlanan Kara Delikler ve Zaman Bosluklari adli kitabinda, genel relativiteye iliskin öndeyimlerin, uzaydaki bir solucan deliginden zamanda seyahat etmeyi mümkün kildigini öne sürdü. Ancak bunun için deliklerden birini açik tutmak ve buradan bir insani geçirmek gerekecegini yazdi. (Aslinda Philedelphia Deneyi'nde bilinmeden bir kurt deligi açilmis ve savas gemisi bu deligin içinden geçerek...)
                        "Solucan Delikleri", Einstein'in varligini öngördügü, varsayimsal uzay bosluklaridir. Eger uzayda bosluklar varsa, zamanda da bosluklar olmaliydi. Ne var ki bu bosluklar atomdan milyar kere daha küçük ve hayal edilemeyecek kadar kisa süre ile varoluyor. Dolayisiyla, bu bosluklardan birini yakalamak, açik tutmak ve insanin geçecegi kadar genisletmek hayli güç olabilir.
                        Baska bir bilim adami, Princeton Üniversitesi'nden Richard Gott'a göre de, evrenin baslangici olan patlamadan, Big Bang'den arda kalan, sonsuz uzunlukta ve hayli gizemli seyler olan "kozmik ipliklerden" ikisi alinip ayni hizla birbirlerinin yanindan geçmeleri saglanirsa, teorik bir zaman makinesi yapmak mümkün olabilir.

                        Kurt delikleri "sonsuz ihtimali" temsil eder. Bizim bildigimiz uzayin ötesindir. Sonsuz tünel burada üst üste labirent gibi yumak gibi dolanir. Onlarin içinde zaman yoktur. Imkansiz ve zamansiz bir bölgedir.
                        Bu atomalti tüneller sayisiz tanedir. Boylari uzar, kisalir, birbiri üzerine dolanan solucanlar gibi hep kipir kipirdir. Birbirlerine hiç dolasmayan 10E-33 cm'lik hortumlardir. Ve her an heryerdedirler. Salinimlariyla maddeye can verirler. Worm Hole'larda zaman olmadigi için dün ve yarin, en uzak ve en yakin, en büyük ve en küçük beraberdir. Zamanin ve mekanin ötesindedirler. Tünellerin kurgusu Geometrik-Dinamik denen iki yasayla yönetilir. Kipir kipir kaynayan bu geometrik biçim, dinamiktir. Tipki Windows'taki egriler ve renkler adli ekran koruyucu gibi. Döner, sallanir, uzar, kisalir, zamansizdir, dinamiktir. Philedelphia Deneyi'nde bu bölgeyi görmeleri muhtemel tayfalarin gözlerindeki dehsete ve saskinliga sasirmamak gerekir. Bu tüneller zaten imkansizi temsil ettikleri için her türlü garabete neden olabilirler. Telepati'den rüyalara, ilhamdan isinlanmaya kadar çözemedigimiz herseyin sebebi olabilirler.

                        Kurt delikleri hakkinda bu yazilanlardan sonra bir de sunu okuyun;
                        Misir Piramitlerinde Bulunmus Bir Yazi :
                        "Ey Insanoglu; bu parsomende yazili olanlari iyi oku
                        Oku; burada varolmadigin günleri bulacaksin,
                        Eger Tanrilarin bahsettigi bilgelige sahipsen...
                        Oku çocugum; çok uzaklardan sana henüz ulasan
                        Geçmis ve gelecegin sirlarini oku...
                        Insanoglu ebediyetten bugüne kadar sadece burda yasamadi.
                        BIRÇOK YERDE, ZAMANDA. DÜNYADA YASADI.
                        Herbirinin arasinda karanlik perdesi var.
                        VE SIMDI KAPILAR AÇILACAK VE BASLANGIÇTAN BERI VAROLAN
                        TÜM KARANLIK TÜNELLER AYDINLANIP; GÖRÜNECEKLER;
                        Inancimiz bize SONSUZ YASAMI ÖGRETTI; simdi ebediyeti
                        SONUN VE BASLANGICIN OLMADIGINI ANLADIK
                        Bu bir SONSUZ DAIRE... Çember yasasina göre;
                        eger bir sey dogruysa hersey dogrudur.
                        YARATICI çesitli sekillerle yüzünü gösterdi.
                        ASLINDA O, BIRDIR. ISTEDI KI; TEK BIR TANRI olarak bilinsin.
                        Henüz hersey yanlis.
                        GÖRÜNMEYEN ZAMANLARIN KUDRETI RUHLARIN TÜMÜNÜ BAGLAYACAK
                        DÜNYA ÖLDÜGÜNDE; SONA GELDIGINDE VE BU ARADA BÜTÜN AYRI
                        GEÇMISLER ONLARA AÇIKLANMIS olacak."

                        Peki buna ne diyeceksiniz? Misir Tanrilarindan Horus'a ait:
                        "Yildizlarin kararip, düstükleri dev kuyular gördüm. "

                        Yorum

                        • mamas
                          Banned
                          • 27-08-2005
                          • 189

                          Konu: delphin özel

                          pekii bune işimize yarayacak günlük hayatte (puuhhpffffffpuuupfff)

                          Yorum

                          • delphin
                            Senior Member
                            • 27-12-2005
                            • 15279

                            Konu: delphin özel

                            52 DAİRE, BİR YARIMADASI OLAN ÜNLÜ SANATÇI KİM?
                            Kazandıklarını har vurup harman savurmayan ünlüler, meğer ne zenginmiş! İçlerinde en varlıklısı ise 52 daire, 6 villa ve 1 yarımada ile Ferdi Tayfur...

                            Ferdi Tayfur
                            Suzuki otomobil. Hyundai minibüs. Marmaris'te yarımada. Adana'da 50 daire. Emirgan'da 6 villa. Sarıyer'de daire. Tarabya'da daire ve 4 katlı ev.

                            Bülent Ersoy
                            Marmaris'te koy ve malikane. Bodrum'da daire. İstanbul'da 28 daire. Sauna. Fethiye'de benzin istasyonu. Tekne. 1 Milyon YTL değerinde mücevher.

                            Müslüm Gürses
                            Passat 2005 marka bir otomobil. Bakırköy'de bir daire. Beylikdüzü'nde 150 metrekare 2 daire. Şişli'de 1 daire. Bankada 300 Bin YTL.

                            Emel Sayın
                            Wolkswagen marka turbo cip. Demirciköy'de villa. Datça'da yazlık. Nişantaşı'nda dükkan. Bankada bir miktar para. Değerli mücevherler.

                            Müjdat Gezen
                            Fenerbahçe'de bir ev. Kilyos'ta 1 adet yazlık. 2 tane okul. 1 tane huzurevi. 1 kız öğrenci yurdu. 1 erkek öğrenci yurdu.

                            Muazzez Ersoy
                            Etiler'de daire. Etiler'de ofis olarak kullandığı villa. Cadillac marka cip. Bodrum'da yazlık ev. Bankada 150 Bin YTL. Altın takı setleri.

                            Yorum

                            • delphin
                              Senior Member
                              • 27-12-2005
                              • 15279

                              Konu: delphin özel

                              DİNAZORLARI GÖKTAŞI DEÐİL, VOLKANİK GAZLAR YOK ETMİŞ
                              Dinazorların göktaşı düşmesi sonucu değil, zehirlenerek neslinin tükendiği öne sürüldü. Viyana’daki Doğa Tarihi Müzesi ve Rus Bilim Akademisi’nden uzmanlar, yanardağlardan açığa çıkan arsenik ve diğer zehirli metallerin dev sürüngenleri yok ettiği sonucuna vardıklarını açıkladılar.

                              İddiaya göre 65 milyon yıl önce göktaşının Meksika Körfezi’ne düşmesinden yaklaşık 500 ile 800 yıl önce Hindistan ve Yeni Zelanda’daki volkanik faaliyetler, dinozorların sonunu hazırladı.

                              Yorum

                              • delphin
                                Senior Member
                                • 27-12-2005
                                • 15279

                                Konu: delphin özel

                                HÜLYA AVŞAR İLE ERBİL'İN VERGİ DÖKÜMÜ
                                Vergi rekortmenleri listesinde iki yıldır Hülya Avşar'la başa baş giden Mehmet Ali Erbil, bu yıl ilk 100'de Avşar'ı geçecek. Çünkü Erbil, Avşar'ın iki katı vergi ödedi. Vergi rekortmenleri listesinde iki yıldır Hülya Avşar'la başa baş giden Mehmet Ali Erbil, bu yıl ilk 100'de Avşar'ı geçecek. Çünkü Erbil, Avşar'ın iki katı vergi ödedi.
                                Her yıl açıklanan vergi rekortmenleri listesinde son yıllarda hep ilk 100'ün içinde yer alan Hülya Avşar ve Mehmet Ali Erbil, bu yıl da iddialı! 2003'te Avşar 43'üncü Erbil ise 45'inci olmuştu. 2004'te Erbil 73'üncü, Avşar 75'inci oldu. Bu yıl ise Erbil'in tahakkuk eden vergi miktarı tam 2 milyon 550 bin YTL. Yani Avşar'ın vergisinin iki katı. 2005 listelerinin martta açıklanması bekleniyor.

                                Avşar'ın ilk 100'e giren vergi miktarları:
                                2003: 1 trilyon 218 milyar 404 milyon 50 bin TL (43.)
                                2004: 985 milyar 620 milyon TL (75.)
                                2005: 1 milyon 500 bin YTL

                                Erbil'in ilk 100'e giren vergi miktarları:
                                2003: 1 trilyon 196 milyar 654 milyon 600 bin TL (45.)
                                2004: 1 trilyon 98 milyar 257 milyon TL (73.)
                                2005: 2 milyon 550 bin YTL

                                Avşar'ın iş kapısı açtığı kişi sayısı
                                White Company By H: 60
                                Hülya Dergisi: 8
                                Şoför: 1
                                Yardımcı: 9,
                                Menajer: 1
                                Toplam: 79

                                Erbil'in iş kapısı açtığı kişi sayısı
                                Ya Şundadır Ya Bunda: 57
                                Koruma: 5,
                                Şoför: 1
                                Kuaför: 1,
                                Makyöz: 1
                                Yardımcı: 2,
                                Danışman: 1

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor