Medyadaki Görünmez Gücün Adresi !..

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • kutludað
    Junior Member
    • 07-01-2006
    • 130

    Medyadaki Görünmez Gücün Adresi !..

    Hulki CEVİZOÐLU

    [IMG]http://www.***********.com/satforum/images/smilies/smashfreak.gif[/IMG]
    Medyadaki Görünmez Gücün Adresi !..PC_GO


    Yargı mensupları ve Adalet Bakanlığı yıllardır, "yargı üzerindeki yükün ağırlığından" yakınırlar. Siz de sanırsınız ki, dava sayıları çok, personel az... Oysa, yaşadığımız, gördüğümüz ve duyduğumuz olaylar bize gösteriyor ki, yargı üzerine yükü, kendi mensupları yüklüyor.
    Kaynağında tamamlanması ve uzatılmaması gereken pek çok konu, oradan oraya atılarak, uzatıldıkça uzatılıyor ve personel, zaman, para ve işgücü kaybına neden oluyor.

    MEDYADAKİ GÖRÜNMEZ GÜCÜ ARAYAN SAVCI!..annsccu

    Dün, neredeyse bir yıl önceki bir şikayet nedeniyle savcılıkta ifade verdim. Ne için biliyor musunuz. "Medyadaki görünmez güçten" şikayet eden ve "dört gün içinde bu gücün bulunacağını" söyleyen bir izleyicinin şikayeti nedeniyle. İstanbul Fatih'te "sofular" mahallesinde, "sofular" caddesinde oturan O.Y. isimli bir vatandaş, savcılıktan, emniyet ile işbirliği yaparak, "medyadaki bu görünmez gücün ortaya çıkarılmasını" istemiş!.. Bu nedenle benim ifademe başvuruldu!..
    Savcılığa yapılan şikâyet aynen şöyle:
    Konu: Medyadaki görünmez güç ile oluşturulan medya tekeli sonucu milletin beyninin yıkanmasının durdurulması için harekete geçilmesi talebim. Ve bu konudaki şikayetim.
    16.07.2005 günü Flash TV'de yayınlanan Ceviz Kabuğu programında Emin Gürses adlı konuşmacı, anlamsız suçlamalarda bulunarak milleti kesinlikle artık bu ülke adam olmaz yanılgısına düşürmeye çalışmıştır.
    Gürses konuşmasının bir yerinde 12 Eylül için doğrudan ABD'nin yaptırdığı bir eylem olduğunu ve TSK'nin ABD emrine göre hareket ettiğini sözde kendisince ispatlamış olarak anlatıyordu.
    Yine konuşmacılardan Nurullah Aydın isimli konuşmacı Türk basınının ABD emrinde olduğunu iddia eden sözler söylemişti.
    Bu 2 örnek gibi, binlerce konuşmalarla Türk halkının beyni yıkanmaktadır.
    Anayasaya göre basın hür olmalıdır.
    Ama maalesef, Türk basını, görünmez bir güç tarafından idare edilip yönlendirilmektedir. Bu güç de ne ABD'dedir, ne de başka yerlerdedir. Bizzat içimizde yaşayan, bizleri kullanan vatan hainlerindedir.
    Bu hainler devletin elindeki medya dahil tüm basını kontrol ederek suç işlemektedirler.
    Basının özgür olmamasının sakıncaları sayılmakla bitmez.
    Önümüzdeki dört gün içerisinde basındaki bu görünmez güce ulaşacak bilgileri elde etmek mümkündür.
    En sağcı gazete sayılan Vakit'ten, en solcu gazete sayılan Cumhuriyet'e yine en solcu kanal sayılan Ulusal Kanal'dan, en sağcı kanal sayılan Mesaj'a kadar bütün basının aslında tek elden idare edildiğini ispatlamak mümkün görünmektedir.
    Bu ispatla, Türk halkının beyninin yıkanarak ülkemizin bölünmesine hazırlanan kaygan zemin durdurulacaktır.
    Basını idare eden görünmez güçten şikayetçiyim.
    Bu nedenle Savcılığınızın talimatıyla emniyet güçleriyle koordineli çalışarak, görünmez gücün ortaya çıkarılmasını talep ediyorum.
    Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

    "HZ.MUHAMMED'E SORULSUN!.."

    Şimdi, bu şikâyet İstanbul savcılığına yapılmış. Orası "Flash TV'nin merkezi Bursa'dır" diyerek, "yetkisizlik" kararı vermiş. Yazı Bursa savcılığına gönderilmiş. Orası da, ben Ankara'da olduğum için Ankara basın savcılığına göndermiş. Oradan oraya dolaşıp duran yazının muhatabı kim. Vatandaş neden şikâyet ediyor. Benimle ne ilgisi var. Niçin bunca zaman ve işgücü kaybına neden oluyorsunuz.Bu yazıyı okumadan mı bu kadar dolaştırıyorsunuz. Okuduysanız, "takipsizliğe gerek yok" diyerek dosyayı kaynağında niçin kapatmıyorsunuz. Yargı kurumlarını ve mensuplarını niçin meşgul ederek, iş yükünü artırıyorsunuz.
    Bu sorularımı güçlendiren bir başka olayı da hatırlatmak isterim.
    Birkaç yıl önce, yine bir Ceviz Kabuğu programı nedeniyle konuşmacıların dînî açıklamalarını beğenmeyen bir vatandaş, şikâyette bulunmuş ve tartışılan konuları en iyi peygamberimizin bileceğini belirterek, "Bu konuların Hz.Muhammed'e sorulmasını" istemişti!...
    Savcı da beni çağırınca, "Benim bu konuları Hz.Muhammed'e mi sormamı istiyorsunuz?" demiştim.
    Ağlanacak hâlimize gülerken, görevini yapmayan yargı mensuplarının başka arkadaşlarına görev yığdığını unutmamalıyız..

İşlem Yapılıyor