“Burası İrtica FM” adlı kitapta geçen radyo diyalogları okuyanları güldürüyor..
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) eski Başkanı Nuri Kayış'ın kaleme aldığı “Burası İrtica FM” adlı kitap, Üst Kurul'un takibe aldığı özel radyo ve TV kanallarında yer alan şaşkınlık uyandırıcı konuşmalara yer veriliyor.
Eserinin “bir mizah kitabı” olmadığını, gerçek olaylar ışığında yazıldığını vurgulayan Kayış, kitapta özel radyo ve TV kanallarında yer alan “irtica, bölücülük ve şiddet” içeren konuşmaları birebir aktarıyor.
Türkiye'deki 1500 radyo ve televizyondan 160'ı hakkında irticai ve bölücü yayın yaptığı gerekçesiyle düzenlenmiş raporlar bulunduğuna işaret eden Kayış, “Yani, her 10 radyo ve televizyondan 1'i rejimi yıkmak isteyenlere bilerek ya da bilmeyerek destek verici yayın yapmıştır” diyor.
Şiddet içerikli yayınların da büyük tehdit oluşturduğuna işaret eden Kayış, “Şiddet öğrenilebilir. Çocuk, şiddeti görerek büyürse, hele de şiddetin sorunların çözümünde kullanıldığını görürse ilk fırsatta şiddete başvurmaktan çekinmez. Biz, bu bilimsel gerçeğe rağmen çocukları televizyonlardaki şiddetle başbaşa bırakıyoruz” yorumunu yapıyor.
RTÜK'ÜN TAKİBE ALDIÐI İLGİNÇ KONUŞMALAR
RTÜK'ün takibe aldığı ya da şikayet üzerine dinlemeye başladığı özel radyolar ve TV kanallarında yer alan şaşırtıcı konuşmalardan bazıları ise şöyle:
Ankara'dan yayın yapan Denge Radyo, Zekeriya Beyaz'ın bıçaklanmasıyla ilgili şöyle diyordu:
“Marmara İlahiyat'a dekan olarak atanan Prof.Dr. Zekeriya Beyaz, malum tavrıyla fakültedeki huzur ve barış ortamını dinamitledi. Beyaz'a geçmiş olsun mesajı geçip altına da 'bıçağa yazık oldu, bıçak kirlendi' denilebilir”
Moral FM'de yayınlanan bir programda şu ilgi çekici yoruma yer veriliyordu:
“Cinler vejetaryenlere daha çok musallat olur”
Akra FM'de “erkek tesettürü” adı altında şu yorumlarda bulunuldu:
“Pantolonla namaz kıldın mı poposu yırtılır, apış arası açılır, olmaz... Biraz bol olacak, arkasını örtecek. Erkeğin de tesettürü var.
BURASI ŞİDDET FM
Isparta'da yayın yapan Kanal 32, ana haber bülteninde bir cinayeti bütün ayrıntılarıyla verdi:
“Yastığı yüzüne koydum. Baltayı bir daha salladım, ama denk gelmedi. Bu defa cebimdeki bıçağı çıkardım, sırtına bıçak darbeleriyle vurmaya başladım. Bıçak bükülüp yere düştü. Orada ucu sivri bir sopa vardı. Ölmesi için bu defa sırtına sopayla vurmaya başladım. Kulağı koptu. Bir daha vurdum, 'tamam öldü herhalde' dedim.
“İzmir'deki Özel Radyo'nun programcısı kendini imama yıkatıp kefene sardırdı, tabutla mezara gömdürdü ve canlı yayına başladı:
“Burası biraz basık, sauna gibi, çok sıcak. Yalnızlık ve korkunç bir karanlık var. Bu durağa yaşarken girdim. Çirkin bir dünya var dışarıda, burada çok mutluyum...”
“15 YIL ÖNCE ÖLEN BABANIZI GETİRDİK”
Bir özel kanalda yayınlanan programda bir vatandaşın kapısına gelen imam, “Biz mezarlıktan geliyoruz. Ben imamım. Mezarlığa borcunuz var. Ya parayı verin ya da babanızı alın. Kendisi tabutun içinde” dedi. Sonunda bunun şaka olduğu ortaya çıktı. Bir başka şakazede de kuaföre gelen genç kızdı. Kıza kur yapan genç kuaför, kızın kendisini reddetmesi üzerine tabancayı şakağıya dayayıp sözde intihar etti. Sonunda aynı programın her iki bölümü de Üst Kurul'dan “uyarı cezası” aldı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) eski Başkanı Nuri Kayış'ın kaleme aldığı “Burası İrtica FM” adlı kitap, Üst Kurul'un takibe aldığı özel radyo ve TV kanallarında yer alan şaşkınlık uyandırıcı konuşmalara yer veriliyor.
Eserinin “bir mizah kitabı” olmadığını, gerçek olaylar ışığında yazıldığını vurgulayan Kayış, kitapta özel radyo ve TV kanallarında yer alan “irtica, bölücülük ve şiddet” içeren konuşmaları birebir aktarıyor.
Türkiye'deki 1500 radyo ve televizyondan 160'ı hakkında irticai ve bölücü yayın yaptığı gerekçesiyle düzenlenmiş raporlar bulunduğuna işaret eden Kayış, “Yani, her 10 radyo ve televizyondan 1'i rejimi yıkmak isteyenlere bilerek ya da bilmeyerek destek verici yayın yapmıştır” diyor.
Şiddet içerikli yayınların da büyük tehdit oluşturduğuna işaret eden Kayış, “Şiddet öğrenilebilir. Çocuk, şiddeti görerek büyürse, hele de şiddetin sorunların çözümünde kullanıldığını görürse ilk fırsatta şiddete başvurmaktan çekinmez. Biz, bu bilimsel gerçeğe rağmen çocukları televizyonlardaki şiddetle başbaşa bırakıyoruz” yorumunu yapıyor.
RTÜK'ÜN TAKİBE ALDIÐI İLGİNÇ KONUŞMALAR
RTÜK'ün takibe aldığı ya da şikayet üzerine dinlemeye başladığı özel radyolar ve TV kanallarında yer alan şaşırtıcı konuşmalardan bazıları ise şöyle:
Ankara'dan yayın yapan Denge Radyo, Zekeriya Beyaz'ın bıçaklanmasıyla ilgili şöyle diyordu:
“Marmara İlahiyat'a dekan olarak atanan Prof.Dr. Zekeriya Beyaz, malum tavrıyla fakültedeki huzur ve barış ortamını dinamitledi. Beyaz'a geçmiş olsun mesajı geçip altına da 'bıçağa yazık oldu, bıçak kirlendi' denilebilir”
Moral FM'de yayınlanan bir programda şu ilgi çekici yoruma yer veriliyordu:
“Cinler vejetaryenlere daha çok musallat olur”
Akra FM'de “erkek tesettürü” adı altında şu yorumlarda bulunuldu:
“Pantolonla namaz kıldın mı poposu yırtılır, apış arası açılır, olmaz... Biraz bol olacak, arkasını örtecek. Erkeğin de tesettürü var.
BURASI ŞİDDET FM
Isparta'da yayın yapan Kanal 32, ana haber bülteninde bir cinayeti bütün ayrıntılarıyla verdi:
“Yastığı yüzüne koydum. Baltayı bir daha salladım, ama denk gelmedi. Bu defa cebimdeki bıçağı çıkardım, sırtına bıçak darbeleriyle vurmaya başladım. Bıçak bükülüp yere düştü. Orada ucu sivri bir sopa vardı. Ölmesi için bu defa sırtına sopayla vurmaya başladım. Kulağı koptu. Bir daha vurdum, 'tamam öldü herhalde' dedim.
“İzmir'deki Özel Radyo'nun programcısı kendini imama yıkatıp kefene sardırdı, tabutla mezara gömdürdü ve canlı yayına başladı:
“Burası biraz basık, sauna gibi, çok sıcak. Yalnızlık ve korkunç bir karanlık var. Bu durağa yaşarken girdim. Çirkin bir dünya var dışarıda, burada çok mutluyum...”
“15 YIL ÖNCE ÖLEN BABANIZI GETİRDİK”
Bir özel kanalda yayınlanan programda bir vatandaşın kapısına gelen imam, “Biz mezarlıktan geliyoruz. Ben imamım. Mezarlığa borcunuz var. Ya parayı verin ya da babanızı alın. Kendisi tabutun içinde” dedi. Sonunda bunun şaka olduğu ortaya çıktı. Bir başka şakazede de kuaföre gelen genç kızdı. Kıza kur yapan genç kuaför, kızın kendisini reddetmesi üzerine tabancayı şakağıya dayayıp sözde intihar etti. Sonunda aynı programın her iki bölümü de Üst Kurul'dan “uyarı cezası” aldı.